TamSaha 243. Sayı / Şubat 2025
maddî güçleri de yoktu. Çocuklar genel- likle kasaplara gidip onlardan yeni kestikleri bir domuzunmesanesini vermesini istiyorlar ve bunu ş i ş irip top niyetine kullanıyorlardı. Onu bile bula- madıklarındaysa sokakta konserve ku- tularıyla oynamaları vakayı âdiyedendi. Bu bakımdan Stanley’nin bir tenis topu bulmu ş olması bile onun adına bir ş ans sayılırdı. Stanley, soka ğ a çıkmadı ğ ı za- manlarda da evlerinin arka bahçelerine dizdi ğ i sandalyelerin arasından topla slalomyaparak dripling becerisini geli ş tirmeye çalı ş maktaydı. Baba Jack, en büyük o ğ lu George’u da kendisi gibi boksu seçme konusunda ikna etmi ş ti. Hatta Stanley ortaokul ça- ğ ına gelip fiziksel olarak da gün geçtikçe geli ş meye ba ş ladı ğ ındaysa Jack, ona da birinci elden boks e ğ itimi vermek iste- mi ş ti. Fakat Stanley çoktan futbolda karar kılmı ş tı. Bu noktada annesi Ada’nın da o ğ lunun kararına destek ol- ması üzerine baba Jack, boksu seçmesi hususunda çok da fazla ısrar etmeye- cekti. Ancak tek bir ş artı vardı, o da Stanley’nin, Türkçeye “ İ ngiltere Okullar Karması” olarak çevrilebilecek England Schoolboys takımına seçilmesiydi. Adın- dan da anla ş ılaca ğ ı üzere bu, İ ngiltere genelindeki okullardan ya ş gruplarına göre takımlar olu ş turulmasına dayanan bir karmaydı. 1929 yılında da 14 ya ş ın- daki Stanley, England Schoolboys’un Galler ile yapaca ğ ı maç için kadroya ça ğ rıldı ğ ında bu ş art yerine getirilmi ş olacaktı. England Schoolboys’a ça ğ rıl- ması, Stanley’nin kariyeri açısından bir ba ş ka öneme de sahipti. O güne kadar okul maçlarında genellikle santrhaf oynamayı tercih eden Stanley’yi bu ta- kımdaki hocası, sürati ve dripling bece- risinden ötürü sa ğ açı ğ a yerle ş tirmi ş ti ve bu isabetli seçim sayesinde Stanley hünerlerini çok daha iyi bir biçimde sergileyebilecekti. Zaten bu okul karması maçlarını seyre- denler çok geçmeden Stanley’nin ülkede 14 ya ş grubundaki en sıra dı ş ı yetenek- lerden biri oldu ğ unu fark edecekti. Dik- katini çekti ğ i kulüpler arasında da Aston Villa, BriminghamCity, Wolverhampton Wanderers, West Bromwich ve ya ş adı ğ ı ş ehrin takımı olan Stoke City vardı. As- lında Stanley, o güne dek Stoke City’nin ş ehirdeki en büyük rakibi konumundaki Port Vale’i tutmaktaydı. Fakat Stoke Teknik Direktörü TomMather, genç oyuncuyu ba ş kasına kaptırmamakta kararlıydı. Bu do ğ rultuda babası Jack’le de bizzat görü ş mü ş tü ve sonunda, Stan- ley’nin Stoke City altyapısına alınması hususunda anla ş ma sa ğ lanacaktı. Hatta Stanley, kâ ğ ıt üzerinde Stoke City’nin bir ofis çalı ş anı olarak da gözükecek ve haf- talık bir sterlin kadar maa ş da alacaktı. Jack, Stanley’nin futbolcu olmayı tercih etmesine ve Stoke City altyapısına gir- mesine rıza göstermi ş ti belki ama katı disiplin uygulamalarından da hâlâ taviz vermemekteydi. Zira ona göre Stan- ley’nin yeteneklerinden faydalanabil- mesi için herkesten daha sıkı çalı ş ması gerekmekteydi. Bu u ğ urda da Stan- ley’nin iki mil (3.2 kilometre) uzaklıktaki Stoke City tesislerine gitmesi için de yürümesinin daha uygun olaca ğ ını dü- ş ünmü ş tü ve ona kar ya ğ an günler hâri- cinde otobüs bileti parası vermiyordu. Jack ayrıca ö ğ len yeme ğ i için de Stan- ley’nin eve geri gelmesini ş art ko ş mu ş tu. Bu da Stanley’nin günde sekiz mil (12.8 kilometre) yol yürümesi gerekti ğ i anlamına geliyordu. Stanley ba ş larda bu duruma çok içerlemi ş ti ama kısa süre içinde bacakları ya ş ıtlarına kıyasla çok daha güçlü hâle geldi ğ inde de babasının bir bildi ğ i oldu ğ unu anlamı ş tı. 17 ya ş ında tavan ücretten profesyonel sözle ş me yaptı 1930-1931 sezonunda Stoke’un rezerv takımıyla iki maça çıkan Stanley, 1931-1932 sezonundaysa rezerv takımda bu defa 22 maçta forma ş ansı buluyordu. Sa ğ kanatta topu aldı ğ ında durdurulması neredeyse imkânsızdı ve birçok ulusal gazetede de Stoke’un bu genç yıldız ada- yının süratinden ve çalımlarından bah- sedilmekteydi. Stoke kulübü yetkilileri de bu haberlerin biraz daha yaygınla ş - ması hâlinde Stanley’yi ellerinde tutma- nın ne denli zor olaca ğ ının farkındaydı. Dolayısıyla 1 Ş ubat 1932’de, yani Stan- ley’nin 17’nci ya ş gününde, Stoke kulübü genç oyuncuya ilk profesyonel sözle ş - mesini sunacaktı. Bu teklifi geri çevir- meyen Stanley böylece artık haftada be ş sterlin alacaktı ki bu zaten Stoke’un profesyonel futbolcularına ödedi ğ i tavan maa ş a denkti. Stanley, 33 yıl sürecek olan profesyonel kariyerinin ilkmaçı- naysa 19 Mart 1932’de, Bury deplasma- nında çıktı ve Stoke bumü- cadeleden tek golle galip ay- rıldı. Stanley, sezonun geri kalanında bir maçta daha ş ans bulurken Stoke ise ligi üçüncü sırada bitirecek ve birinci lige yükselme fırsatını (o dönemde ilk iki sıradaki takımlar üst lige çıkıyordu) iki puanlık farkla kaçıracaktı. Stanley Matthews, 1932- 1933 sezonundaysa Stoke formasını 15 maçta giye- cekti. Stoke’un sezon sonunda Tottenham’ın bir puan önünde lig ş ampiyon- lu ğ una ula ş masıyla da Matt- hews hem ilkmadalyasını boynuna takacak hemde ertesi sezondan itibaren bi- rinci ligde oynama fırsatını da yakalayacaktı. Dolayısıyla 1933-1934 sezo- nuyla birlikte Matthews artık bir birinci lig oyuncu- suydu. Üstüne üstlük henüz 18 ya ş ında olmasına ra ğ men artık Stoke City’nin as oyun- cularından biri hâline gelmi ş ti ve 29maçta kırmızı-beyazlı formayla sa- haya çıkmı ş tı. Birinci ligdeki ilk golünü 26 Aralık 1933’te, Leicester City’ye deplas- manda 3-1 kaybettikleri maçta kaydeden Matthews, sezon sonundaysa 11 gole ula ş mı ş tı ve 15 golü bulunan santrfor Tommy Sale’dan sonra takımın en golcü oyuncusu olmu ş tu. Bu da aslında onun açısından il- ginç bir istatistikti zira Matt- hews kariyerinin büyük bölümünde topu sa ğ çizgi- den ceza sahasına ta ş ıyıp son hamlede sa ğ iç-sol iç- santrfor üçlüsüyle bulu ş tur- makla görevlendirilmi ş ti. Bu yüzden yine kariyerinin büyük kısmında çok golcü bir oyuncu olmamı ş tı. Fakat Stoke’la birinci ligde oyna- dı ğ ı ilk sezonlarda, o dönem- deki teknik direktörleri Tom Mather ona gol yollarında daha fazla inisiyatif alması gereken bir rol biçmi ş ti ve Matthews da görülebilece ğ i üzere hocasını mahcup et- memi ş ti. Stoke City ise yeni çıktı ğ ı ligde 22 takım içinde 12’nci sırayı alarak kalıcı olmayı ba ş armı ş tı. Millî formayla da erkenden tanı ş tı 1934-1935 sezonunun ba- ş ındaysa Matthews, İ ngiltere Millî Takımı’na da ilk defa davet edilecekti. Millî for- mayı ilk olarak 29 Eylül 1934’te, Cardiff’te Galler’e kar ş ı çıktıkları Britanya Ş ampiyonası maçında giyen Matthews, 4-0 kazandıkları kar ş ıla ş mada takımının üçüncü golüne de imzasını atmı ş tı. Matthews’un bir sonraki millî maçıysa futbol tarihinin en kötü ş öhretli maçların- dan biri olarak anılacaktı. İ ngiltere, 14 Kasım 1934’te, Londra’da, son dünya ş am- piyonu İ talya’yı konuk ediyordu. İ ngiltere Futbol Fe- derasyonu, 1928 yılında FIFA ile profesyonelli ğ in tanımı üzerine ya ş adı ğ ı bir anla ş - mazlık sonucunda birli ğ in üyeli ğ inden ayrılmı ş ve bu nedenle ilk iki Dünya Ku- pası’na katılamamı ş tı. İ ngi- lizler, futbolunmucidi ve birçok ülkeye bu sporu ilk getirenler oldukları için, kendilerinin yer almadı ğ ı Dünya Kupalarındaki so- nuçları da pek ciddiye alma- maktaydı ve İ talya’nın asıl Dünya Kupası finaline ken- dileri kar ş ısında çıkaca ğ ını iddia etmekteydi. İ talyan- larsa İ ngilizlerin bu savlarını bo ş a çıkartacak bir sonuç almanın pe ş indeydi ve özel bir maç oynayacak olmala- rına kar ş ın iki taraf da kar ş ı- la ş ma öncesinde bir hayli gerilmi ş ti. Bu gerginlik, tahmin edilebi- lece ğ i üzere sahaya da yan- sırken ortaya vurdulu kırdılı 88 89
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTc5NTM3Mg==