TamSaha 243. Sayı / Şubat 2025
İ talyanlar her ne kadar bumaçı 4-2 kazanmı ş olsalar da Law, takımının gollerinden birini kaydetmi ş ve maçı izleyen hemen herkesin dikkatini çek- mi ş ti. Hâliyle İ talyan futbol simsarları da genç oyuncuyu ülkelerinden bir ta- kıma transfer edebilmek için kolları sıvamı ş lardı. Bu simsarlardan biri de üç yıl evvel John Charles’ı Juventus’a getirmi ş olan Luigi Peronace’ydi. Peronace artık Torino kulübü için çalı ş ıyordu ve onun aracılı ğ ıyla da Torino, Law’u kadrosuna katabilmek için Manchester City’nin kapısını çala- caktı. Yapılan görü ş melerde de İ talyan ekibi, City’ye, bir yıl evvel Law için ödemi ş oldukları bonservis bedelinin iki katını, yani 110 bin sterlin ödemeyi teklif ediyordu. City yöneticileri, bu teklifi reddedemeyecekti. Buna paralel olarak o yıllarda İ talyan kulüplerinin futbolculara ödedi ğ i maa ş lar da İ ngi- lizlerinkine kıyasla çok daha fazlaydı. Dolayısıyla böylesi bir transfer, Law açısından da hayli cazipti. Neticede Law, 1961-1962 sezonu öncesinde Tori- no’ya imzayı atıyordu. Torino, onunla birlikte İ skoçya’nın Hibernian takı- mında oynayan İ ngiliz forvet Joe Ba- ker’ı da kadrosuna katmı ş tı ve bu ikilinin gol yollarındaki muhtemel uyumuna güveniyordu. Öte yandan Torino, henüz Serie A’ya bir yıl önce geri dönmü ş tü ve geri dönü ş sonrasındaki ilk sezonunda da ligde 12’nci sırayı alabilmi ş ti. Bu ba- kımdan yıldız adayı bir genç golcü için ne denli uygun bir adres oldu ğ u tartı ş - malıydı. Yine de Law, Torino forması altında Serie A’ya fırtına gibi giriyor ve çıktı ğ ı ilk dokuz maçta yedi gole imzasını atıyordu. Lâkin çok geçme- den huzursuzluklar ba ş göstermeye ba ş layacaktı. 1960’ların ba ş ında İ talyan futbolu, dünyada defansif futbol anlayı ş ının belki de en çok ön plana çıktı ğ ı ekoldü. Takımlar defansif oyun anlayı ş ını benimsedikçe savunmacılar daha gaddar oynamaya ba ş lamı ş , forvetleri durdurmak için tekme atmak da adeta oyunun bir parçası hâline gelmi ş ti. İ talyan savunma oyuncuları da Law’un özel olarak dikkat edilmesi gereken bir oyuncu oldu ğ unu fark eder etmez ona kar ş ı azami derecede sertlik uygula- maya ba ş lamı ş lardı ve attıkları tek- melerin ço ğ u zaman cezasız kalması da Law için hayli yıldırıcı bir hâl almaktaydı. Saha içerisinde bu ş artlar böyleyken saha dı ş ındaki ya ş amda az yıpratıcı de ğ ildi. İ ngiltere’de futbolcular so- kakta rahatça dola ş abilirken İ talya’da paparazziler onları sürekli takip etmekteydi. Law, takım arkada ş ı Joe Baker ile Torino’nunmerkezinde yer alan bir apartman dairesini pay- la ş maktaydı ve ikili ne zaman dı ş arı çıkacak olsa, binanın önünde bekleyen bir muhabirle kar ş ıla ş maktaydı. 1962’nin Ocak ayında Venezia ile deplasmanda oynayacakları maç için Venedik’e gittiklerinde ş ehri gezerken ya ş ananlarsa barda ğ ı ta ş ıracaktı. Bir grupmuhabir neredeyse her adımla- rını takip edip foto ğ raf çekmekteydi ve en nihayetinde Baker buna tahammül edemeyipmuhabirlerden birinin foto ğ raf makinesini alıp yanlarındaki kanala atmı ş , bunun üzerine de iki taraf arasında sıkı bir kavga çıkmı ş tı. Law aslında kavgayı ayırmaya çalı ş - tıysa da di ğ er muhabirlerin çekti ğ i fo- to ğ raflar onu da karga ş anın ortasında göstermekteydi ve ertesi gün bu fo- to ğ rafların gazeteleri süslemesi neti- cesinde de Law, İ talya’da bir anda en kötü ş öhrete sahip futbolculardan biri hâline gelmi ş ti. Torino yönetimiyle ipler geriliyor Üç hafta sonrasındaysa vaziyet daha da fena bir hâl alacaktı. Law, takım ar- kada ş ı Baker ve kendisini ziyaret eden a ğ abeyi Joseph’le bir barda içki içtik- ten sonra Baker, eve yeni aldı ğ ı araba- sıyla dönmek istemi ş ti. Ancak içtikleri ş ey ş i ş ede durdu ğ u gibi durmadı ğ ı için yolda bir döner kav ş a ğ ı alamamı ş ve arabayla takla atmı ş lardı. Denis Law ve a ğ abeyi kazayı hafif sıyrıklarla atlattıysalar da Baker’ın durumu a ğ ırdı ve kendisinin hayatı, riskli bir ameliyat sonrasında kurtulabilecekti. Kazanın evveliyatı ve olu ş biçimi kulüp yönetimi tarafından büyük bir disiplin ihlâli olarak görüldü ğ ü için Law, kadro dı ş ı bırakılma cezasına çarptırılmı ş tı. Bu ceza, dört hafta sonra kaldırıla- caktı. Lâkin ipler çoktan kopmu ş tu. Law ilk olarak Nisan ayının ba ş ında yönetime transfer olma talebinde bulunmu ş fakat bu talebi cevapsız kal- mı ş tı. 25 Nisan 1962’de Napoli ile oyna- nan İ talya Kupası maçında olanlarsa barda ğ ı ta ş ıran son damla niteli ğ in- deydi. Maçta Law sebebini anlamadı ğ ı biçimde oyundan ihraç edilmi ş ti (o dö- nemde ihraçlar kırmızı kartla de ğ il i ş aret diliyle gösterilmekteydi). Daha sonrasındaysa teknik direktörleri Beniamino Santos’un kendisinin ihraç edilmesi için saha kenarında hakemle konu ş tu ğ unu ö ğ renmi ş ti. Maç içeri- sinde Santos’un bir direktifini yerine getirmemi ş ti ve Santos da onu ceza- landırmak için böyle bir yola ba ş vur- mu ş tu. Bu kadarı artık Law için kabul edilebilir de ğ ildi. Yeniden transfer olma talebiyle yönetimin kapısını çaldı. Bu kez talebi görmezden gelinmeyecekti. Law’u yıllardır takip etmekte olan Manchester United Teknik Direktörü Matt Busby de çok geçmeden bu geli ş - meden haberdar olmu ş ve ona nihayet Manchester United forması giydirmek için çalı ş malara ba ş lamı ş tı. Law da artık bir an önce adaya dönüp United forması giymek istiyordu. Ancak bir gün, Torino yönetimi tarafından kendi- sine, transferi için Juventus’la anla ş ıl- dı ğ ı haber verildi. Law’un asıl derdi Torino’dan de ğ il, İ talya’dan ayrılmaktı. Hâliyle Juventus’a gitmeye de hiç ni- yeti yoktu. Law, yönetim tarafından bu transfere zorlanması üzerineyse tepki olarak uça ğ a atlayıp Aberdeen’e dön- mü ş ve Juventus forması giymeyece- ğ ini, istedi ğ i kulübe gitmesine izin vermemeleri hâlinde de kendisi üze- rinden tek bir peni bonservis ücreti dahi kazanamayacaklarını yönetici- lere tebli ğ edecekti. Bu rest kar ş ısında Torino yönetimi de daha fazla inat et- miyor ve 10 Temmuz 1962 tarihinde de Law nihayet Manchester United’a transfer oluyordu. United’ın bu trans- fer için ödedi ğ i 115 bin sterlinlik bonservis bedeliyse yeni bir Britanya transfer rekoruydu. İ lginç bir not daha: Law, İ talya’da kötü günler geçirmesine ra ğ men Serie A kariyerini 27 maçta 10 golle tamamlamı ş , böylece o sezon Torino’nun en golcü oyuncusu da olmu ş ve sezon bitiminde de ligde yılın en iyi yabancı oyuncusu seçilmi ş ti. Law, United’a transfer oldu ğ unda Kır- mızı Ş eytanlar halen dört yıl evvelki uçak kazasının yaralarını sarmakla me ş guldü ve bir önceki sezonu da ligde 15’inci sırada tamamlamı ş lardı. Law, United forması altında ilkmaçına, 18 A ğ ustos 1962’de, Old Trafford’da West Bromwich’e kar ş ı oynanan lig kar ş ıla ş masında çıkarken henüz ye- dinci dakikada a ğ ları havalandırmayı da ba ş armı ş , ancakmücadele 2-2’lik e ş itlikle sona ermi ş ti. Aslında sadece bumaç bile, ligde sezonun geri kalanı- nın nasıl geçece ğ inin özeti sayılırdı. Law, takıma çabuk adapte olmu ş tu ama United, sadece onun golleriyle kurtulacak kadar da iyi bir durumda de ğ ildi. Nitekim sezon sonunda da Law ligde 23 gol kaydedecek fakat United, 22 takımlı ligde 19’uncu sırayı alarak güç bela kümede kalacaktı. Yine de sezonun United adına tama- men kötü geçti ğ ini söylemek de haksızlık sayılırdı. Kırmızı Ş eytanlar, Federasyon Kupası’nda Huddersfield Town, Aston Villa, Chelsea, Coventry City ve Southampton’ı eleyerek gel- dikleri finalde Leicester City’ye 3-1’lik üstünlük sa ğ lamayı ba ş armı ş ve kupayı müzelerine götürmü ş lerdi. Law da bu yolda biri finalde olmak üzere altı gole imzasını atmı ş tı. United’daki ikinci sezonunda Ballon d’Or’u kazandı 1963-1964 sezonuysa Law’un kariye- rindeki belki de en parlak sezon olarak kayıtlara geçecekti. 17 ya ş ındaki Ge- orge Best’in bu sezon A takıma yük- selmesiyse United tarihi açısından ayrı bir öneme sahipti. Best’in de katılma- sıyla birlikte United tarihine geçecek efsanevi üçlü nihayet bir araya gel- mi ş ti. Busby’nin kaza sonrasında ye- niden olu ş turdu ğ u takım iskeleti de artık gitgide birbirine alı ş maktaydı ve Kırmızı Ş eytanlar, önceki sezon alt sıralarda kalmalarına yol açan acemi görüntülerini artık üstlerinden atmı ş - lardı. NitekimUnited, sezon bitiminde ş ampiyon Liverpool’un dört puan gerisinde kalarak ligde ikinci sırayı alıyordu. Law ise ligde 30maçta 30 gol kaydederken tümkulvarlardaysa 42 maçta 46 golle oynamı ş tı. Sene sonunda da France Football dergisi bu performansı onu Ballon d’Or’a lâyık görerek ödüllendirecekti. Oylamada Law’un ardından gelen isimlerse Luis Suarez, Amaro Aman- cio, Eusebio ve Paul Van Himst gibi futbol efsaneleriydi. Law ayrıca 23 Ekim 1963’te, İ ngiltere Futbol Federasyonu’nun kurulu ş unun 100. yılı münasebetiyleWembley’de oynanan İ ngiltere-FIFA Karması ma- çında FIFA Karması formasını da giy- mi ş ve 2-1 İ ngiltere lehine sonuçlanan maçta takımının tek golünü kaydet- mi ş ti. Karmada Law’un yanında forma giyenler arasında Alfredo Di Stefano, Ferenc Pu ş ka ş , Paco Gento, Eusebio, Raymond Kopa, Lev Ya ş in, Uwe Seeler ve Djalma Santos da vardı. Law yıllar sonra bumaçı, kariyerinde en çok onurlandı ğ ı an olarak kabul etti ğ ini de dile getirecekti. 104 105 Denis Law, Torino’da bir idman sırasında takım arkada ş larıyla... Denis Law, kendine has gollerinden birisini atarken...
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTc5NTM3Mg==