TamSaha 241. Sayı / Aralık 2024

80 81 Klaus Fischer A Röve ş ataların efendisi 1970’li yıllarda Bundesliga’nın en önemli golcülerindendi ve özellikle röve ş atalarıyla hâfızalara kazınmı ş tı. 1982 Dünya Kupası’nda da yine bir röve ş atayla Federal Almanya’ya final yolunu açarak unutulmazlar arasına girmi ş ti. Klaus Fischer bu ay 75. ya ş gününü kutlayacak. lman futbolu, dünyada en net sonuca giden, en ba ş arılı ekollerden biri olmasına kar ş ın aynı zamanda birçok futbolseverin adını duydu ğ unda yüzünü buru ş turdu ğ u bir ekoldür. Nedeni de Almanların bireysel yeteneklerden ziyade takımoyununa, tema ş adan ziyade neticeye önem vermeleridir. Alman futbolunun bu alâmetifârikası as- lında sadece kazandıkları Dünya Kupaları üzerinden bile okunabilir. 1954’te dünyanın en iyi oyuncusu Ferenc Pu ş ka ş ’tı ama aynı yıl Dünya Kupası’nı finalde, Pu ş ka ş ’ın efsanevi Macaristan’ını 2-0 geriden gelip 3-2 yenme mucizesini gerçekle ş tiren Federal Almanya kazanmı ş tı. 1974’te bu kez Johann Cruyff dünya futbolunun zirvesin- deki isimdi lâkin o sene oynanan Dünya Kupası’nda Fede- ral Almanya, finalde Cruyff’un Hollanda’sını 2-1 yenerek ş ampiyonlu ğ a ula ş mı ş tı. 1990’da futbol dünyasının en bü- yü ğ ü Diego Maradona’ydı fakat Federal Almanya, Arjan- tin’den dört yıl önce kaybetti ğ i finalin de rövan ş ını alarak 1-0’lık skorla dünya ş ampiyonu olmu ş tu. 2014’te de futbol dünyasının en de ğ erli ismi Lionel Messi’ydi ama Dünya Kupası’nda zafer, Messi’nin Arjantin’ini 1-0 yenen Alman- ya’nın olmu ş tu. Elbette bu dört dünya ş ampiyonlu ğ unda da Almanların kadrolarında çok büyük futbol efsaneleri vardı ama bu isimler; Pu ş ka ş , Cruyff, Maradona ve Messi söz konusu oldu ğ unda biraz güne ş li günlerdeki yıldızlar gibiydi. Ancak buna ra ğ men Almanlar bu dört seferde de dünya ş ampiyonlu ğ unu dünyanın en iyi oyuncularının elinden söküp alabilecek taktik anlayı ş a ve disipline sahiplerdi. Futbolu olabildi ğ ince yalın ama bir o kadar da sonuç odaklı oynayan ve bunu da en iyi seviyede ba ş aran Almanlar, bu anlayı ş ları nedeniyle çok büyük futbolcular çıkarmalarına ra ğ men bu oyuncular genellikle ortalama üstü bir Brezilyalı futbolcunun futbolseverlere verdi ğ i es- tetik hazzı vermekten uzak olmu ş lardır. Bir ba ş ka deyi ş le Alman futbolcular ş utun, pasın en kalitelisini, en do ğ ru- sunu atarlar belki ama i ş in içine top cambazlı ğ ı ve akrobasi girdi ğ inde görünmez olurlar. Pek tabiî bu kaidenin istisnaları da yok de ğ il. Hele ki söz konusu futbolun en estetik vuru ş larının ba ş ında gelen “röve ş ata” oldu ğ unda... 1930’lu yıllarda Brezilyalı yıldız Leonidas da Silva’nın popülerle ş tirdi ğ i bu vuru ş u Onur Erdem

RkJQdWJsaXNoZXIy MTc5NTM3Mg==