TamSaha 237. Sayı / Ağustos 2024

PORTEK İ Z: Ronaldo’nun buruk vedası Cristiano Ronaldo, 21’inci yüzyılda ye ş il sahalarda Lionel Messi ile birlikte en büyük izleri bırakan iki isimden biri. Avrupa futbolu öze- linde dü ş ünüldü ğ ünde de Ronal- do’nun bu yüzyılda kıtanın çıkardı ğ ı en büyük yıldız oldu ğ unu söylemek herhalde mübala ğ a olmayacaktır. Ya ş ayan efsane, EURO 2024’te üst üste altıncı kez Portekiz formasıyla bir Avrupa Ş ampiyonası’nda boy göstererek eri ş ilmesi güç bir rekora da imzasını attı. Ancak Ronaldo’nun muhtemelen son Avrupa Ş ampiyo- nası’nda golle tanı ş amaması onun adına büyük bir hayal kırıklı ğ ı olurken Portekiz de takım olarak beklenen etkiyi ortaya koyamayıp turnuvaya çeyrek finalde veda edince ayrı bir hayal kırıklı ğ ı daha ya ş andı. Aslında Portekiz ve Ronaldo adına negatif sinyaller, henüz oynadıkları ilkmaç olan Çekya kar ş ıla ş masında gelmeye ba ş lamı ş tı. Ronaldo’nun bir türlü arzuladı ğ ı etkiyi ortaya koya- madı ğ ı maçta Portekiz de 62’nci dakikada Lukas Provod’dan gelen golle 1-0 yenik duruma dü ş üyordu. Buna ra ğ men Portekiz yedi dakika sonra Robin Hranac’ın kendi kale- sine attı ğ ı golle e ş itli ğ i yakalıyor ve duraklama dakikalarında da Fran- cisco Conceiçao’nun topu a ğ lara göndermesiyle mücadeleyi 2-1’lik galibiyetle tamamlıyordu. Portekiz’in Millî Takımımıza kar ş ı oynadı ğ ı ve 3-0 kazandı ğ ı ikinci grupmaçıysa aslında takımdaki so- runların üzerine bir perde çekecekti. Türkiye’ninmaça biraz deneysel sayılabilecek bir kadroyla çıktı ğ ı ve maçta kopmayı yaratan ikinci golün de tamamen savunma ile kaleci arasındaki anla ş mazlıktan, Porte- kizlilerin herhangi bir çabası olma- dan geldi ğ i dü ş ünüldü ğ ünde 3-0’lık skorun aldatıcı oldu ğ u rahatlıkla söylenebilirdi. Portekiz’in üçüncü golünde Bruno Fernandes’e asistini yapan Ronaldo da ele ş tiri oklarının hedefinden kendisini bir süreli ğ ine de olsa kurtarmı ş görünüyordu. Portekiz’in ilk iki maçında altı puan toplayıp grup liderli ğ ini garantilemi ş olmasıysa son Gürcistanmaçında aldı ğ ı 2-0’lık yenilginin üzerinde de fazla durulmamasına neden ola- caktı. Bu bakımdan takkenin dü ş - tü ğ ü ve kelin göründü ğ ü asıl maç, ikinci turdaki Slovenya kar ş ıla ş ması oluyordu. Portekiz, turnuvanın en mütevazı ekiplerinden biri olan rakibi kar ş ısında bir türlü gol pozis- yonu üretemezken 90 dakika golsüz e ş itlikle sona eriyordu. Uzatmalarda da oyunun gidi ş atında bir de ğ i ş iklik yoktu. Hatta 105’inci dakikada Portekiz, Ronaldo ile bir penaltı vuru ş undan da yararlanamıyordu. 120 dakikanın da 0-0 sona ermesi neticesinde geçilen seri penaltılar- daysa Portekiz’i hayata döndüren isim, kalecisi Diogo Costa oluyordu. Zira Costa’nın Slovenya’nın üç pe- naltısını da kurtarması üzerine Portekiz, futbol adına pek bir ş ey ortaya koyamasa da adını çeyrek finale yazdırıyordu. Çeyrek finaldeki Fransa mücadele- siyse bir önceki turun kopyası gibiydi. Portekiz yine silik bir oyun oynamaktaydı ve Fransa da benzer bir oyun karakteri ortaya koyunca bumaçın da golsüz e ş itli ğ e mah- kûm olması kaçınılmazdı. Nitekim iki takımda 120 dakika boyunca gol yollarında suskun kalıyordu. Aka- binde geçilen seri penaltılardaysa Diogo Costa’nın Slovenya maçındaki sihrini bu kez ortaya koyamaması neticesinde Fransa, 5-3’lük üstün- lükle turu geçen taraf oluyor ve Portekiz EURO 2024 serüvenini noktalarken Ronaldo da altıncı ve muhtemelen son Avrupa Ş ampiyo- nası’ndan gol atamadan, negatif bir performansla ayrılmanın üzüntüsünü ya ş ıyordu. ALMANYA: Ş ampiyonluk hasreti 32 yıla çıktı Almanya, EURO 96’da tarihinin üçüncü Avrupa ş ampiyonlu ğ unu kazanmı ş tı. O esnada Almanya hâricinde bu turnuvayı birden fazla kazanmı ş olan ba ş ka bir takımda yoktu. Bir anlamda 1990’lı yıllar ve dolayısıyla 20’nci yüzyıl geride kalır- ken Almanya, Avrupa Ş ampiyonaları tarihinde rakipsiz bir ş ekilde zirvede yer almaktaydı. Ne var ki 21. yüzyılla birlikte, Alman- ların 1960’ların sonundan itibaren dünya futbolunda yakaladı ğ ı ivmenin yava ş yava ş azaldı ğ ını tanık oluna- caktı. EURO 2000 ve EURO 2004’e hiç alı ş ık olmadı ğ ı bir biçimde ilk turda veda eden Almanya, bu iki ba ş arısız- lı ğ ın arasında bir Dünya Kupası finali görmü ş tü belki ama onda da Suudi Arabistan, Kamerun, Paraguay, ABD ve Güney Kore gibi normalde hiçbir iddiası olmayan takımları yenerek o seviyeye gelmi ş lerdi. 2006 Dünya Kupası’ndan itibarense Alman futbolu yakla ş ık 10 yıllık bir yükseli ş dönemi ya ş ayacaktı. 2006 ve 2010 Dünya Kupalarında üçüncü ve EURO 2008’de ikinci olunması sonrasında Almanlar 2014 Dünya Kupası’nda tarihlerinin dördüncü dünya ş ampiyonlu ğ unu elde ederek yeniden dünya futbolu- nun zirvesine çıkıyorlardı. Ancak yarı finalde elendikleri EURO 2016 sonra- sında ba ş layan süreç, Alman futbolu- nun belki de en kötü dönemi olarak kayıtlara geçecekti. Bu karanlık dönemde Almanya ilk olarak 2018 Dünya Kupası’na ilk turda veda etmenin ş okunu ya ş ıyordu. Bundan tam 80 sene evvel, 1938 Dünya Kupası’nın ilk turunda elen- mi ş lerdi ki o turnuvada ilk tur da eleme usulüyle oynanmaktaydı ve Almanya, İ sviçre tarafından saf dı ş ı bırakılmı ş tı. Dolayısıyla Almanların 2018’e kadar çıkamadıkları bir Dünya Kupası grubu olmamı ş tı. Almanya adına daha da fenası, çıkamadıkları gruptaki rakiplerinin Meksika, Güney Kore ve İ sveç gibi ş ampiyonluk yolunda iddiası bulunmayan takımlar olmasıydı. Üstelik grupta üçüncü bile olamamı ş , son sırada kalmı ş lardı. Almanya, EURO 2020’ye de ikinci turda İ ngiltere’ye elenerek veda etmesinin ardından 2022 Dünya Ku- pası’nda bir büyük ş ok daha ya ş ıyor ve bu kez de İ spanya, Japonya ve Kosta Rika ile mücadele etti ğ i grupta üçüncü sırada kalarak yine ilk turda elenmenin ş okunu ya ş ıyordu. Dahası, Almanya bu sonuçla birlikte tarihinde ilk kez üst üste iki Dünya Kupası’na ilk turda veda etmi ş oluyordu. Ayrıca aradaki EURO 2020 de hesaba katıldı- ğ ında Almanya tarihinde ilk defa üst üste üç büyük turnuvada çeyrek final göremeden elenmi ş ti. EURO 2024 öncesinde Alman futbol- severlerin aklında sadece ş ampiyon- luk vardı. Böylece son üç turnuvada bıraktıkları kötü izleri hafızalardan silecekler ve 28 yıllık Avrupa ş ampi- yonlu ğ u hasretine de noktayı koya- caklardı. Almanya, turnuvaya da gayet iyi bir ba ş langıç yaparken ilk maçında turnuva tarihinin en farklı açılı ş maçı galibiyetini elde ederek İ s- koçya’yı 5-1 yeniyordu. Ardından Ma- caristan’ı da 2-0’la geçen Almanya, son grupmaçında İ sviçre kar ş ısında biraz bocalasa da duraklama dakika- larında Niclas Füllkrug’un golüyle 1-1’lik beraberli ğ i yakalıyor ve gru- bunu zirvede tamamlıyordu. İ kinci turda da Danimarka engelini 2-0’lık skorla a ş an Almanya, çeyrek final- deyse kendileriyle birlikte turnuvanın en pozitif futbol oynayan takımı hüvi- yetindeki İ spanya’ya rakip olmu ş tu. Bu açıdan dü ş ünüldü ğ ünde aslında Almanya- İ spanya e ş le ş mesi bir tür erken final de sayılırdı. Almanya, ikinci yarının ba ş larında 1-0 yenik duruma dü ş mesinin ardından raki- bine turnuva boyunca belki de en çok zorlandı ğ ı maçı ya ş atıyor ve kurdu ğ u baskınınmeyvesinin geç de olsa maçın sonlarında FlorianWirtz’in attı ğ ı golle alarakmaçı uzatmalara ta ş ıyordu. Ne var ki uzatmaların sonlarında İ spanya’nın Merino ile buldu ğ u gol, Almanya’nın 2-1 kaybet- mesine ve Avrupa ş ampiyonlu ğ u hasretinin de 32 yıla uzamasına neden oluyordu. Almanya, turnuva genelinde çok keyifli bir futbol ortaya koymasına ra ğ men yine erken sayılabilecek bir noktada elenmesi nedeniyle Alman futbolseverlerin ya ş adıkları hayal kı- rıklı ğ ı gerekten çok büyüktü. Ayrıca Almanya, tarihinde ilk kez üst üste dört büyük turnuvada yarı final göre- meyerek bir ba ş ka kötü seriye de imza atmı ş tı. Turnuva sonunda İ span- ya’nın ş ampiyonlu ğ a ula ş masıysa Al- manya adına bir ba ş ka kötü haberdi. Zira İ spanyollar, dördüncü kez Avrupa ş ampiyonu olarak 1996’dan beri üç ş ampiyonlukta takılı kalan Almanya’yı bu alanda geçmi ş lerdi. 98 99