TamSaha 236. Sayı / Temmuz 2024

kalesinde yıldızla ş arak bu ş utu da çıkarmayı ba ş aracaktı. Tabiî Federal Almanya da Hol- landa’nın ataklarını sıkla ş tırdı ğ ı esnada tamamen bo ş durmuyordu. Bu periyotta gole de iki defa bir hayli yakla ş acaklardı. Bunlardan il- kinde Hölzenbein, ilk yarıdaki pen- altı pozisyonuna benzer bir biçimde sol kanattan ceza sahasına girmeye çalı ş ırken Jansen’le kar ş ı kar ş ıya gelmi ş ti ve bu kez Jansen gerçek- ten de Hölzenbein’ı yere indirmi ş ti. Ancak ilk yarıda hatalı bir penaltı kararı veren hakemTaylor, bu sefer de hatalı bir ‘devam’ kararı vererek iki yanlı ş tan bir do ğ ru çıkarmaya çalı ş mı ş tı. İ kinci pozisyondaysa Jürgen Grabowski sa ğ dan getirdi ğ i topu ortadaki Müller’e aktarmı ş ve Müller de alı ş ılageldi ğ i üzere fileleri havalandırmı ş tı. Fakat bu pozis- yonda da yan hakem ‘ofsayt’ kararı vermi ş ti ki bu kararın do ğ rulu ğ u da ş üphe götürür cinstendi. Hollanda adına maçın geri kalan kısmında bir önemli fırsat daha gelecekti. Fakat ilk yarıda Maier ile kar ş ı kar ş ıya kalmasına ra ğ men bir gol kaçıran Rep, bu kez de sa ğ kanattan gelen ortaya altıpas üze- rinde dokunsa da top yandan auta gidecekti. Son dakikalara do ğ ru Neeskens’in ceza sahası dı ş ından çekti ğ i ş ut da hedefini bulmayınca mücadele, 2-1 Federal Almanya’nın üstünlü ğ üyle sona eriyordu. 1954’te tarihin o ana kadar gördü ğ ü en iyi takımolarak kabul edilen Macaris- tan kar ş ısında sürpriz bir galibiyet alarak ilk dünya ş ampiyonluklarına ula ş an Almanlar, 20 yıl sonra, yine tarihin en iyi takımlarından biri olarak görülen Hollanda önünde de kazanarak ikinci dünya ş ampiyon- luklarını elde etmi ş lerdi. Alman futbol tarihinin en görkemli takımı Fakat haklarını yememek lâzım, bu Federal Almanya kadrosu, 1954’tekine göre çok daha ileri bir seviyedeydi ve finalde devirdikleri Hollanda’ya da denk kaliteydi. Kalede Maier, Dino Zoff’la birlikte 1970’lerin en iyi iki file bekçisinden biri olarak anılacaktı. Aslen sa ğ ayaklı olmasına ra ğ men sol bekte oynayan fakat ço ğ u zaman orta sahaya da kayan Paul Breitner, takımın oyunu yönlendirmesinde ekstra bir opsiyon ve uzaktan attı ğ ı ş utlarla da sürpriz bir golcüydü. Orta sahadaWolfgang Overath çok iyi bir organizatördü. Onun yanında oynayan Rainer Bonhof da gerek savunmada gerekse hücumda dört dörtlük i ş ler yapabilen komple bir isimdi; Bonhof’unmesafe tanımak- sızın çekti ğ i sert ş utlar da dillere destandı. Sa ğ bek Berti Vogst ve stoper Hans-Jörg Schwarzenbeck de özellikle söz konusu rakibi marke etmek oldu ğ unda alanla- rında en iyiler arasındalardı. Gerd Müller ise ceza sahası içeri- sinde futbol dünyasının gördü ğ ü belki de gelmi ş geçmi ş en büyük son vuru ş ustasıydı. Tek tek bakıl- dı ğ ında aslında Müller’in neredeyse hiçbir özelli ğ i, büyük bir santrforu ortaya çıkarmaya yetecek gibi görünmüyordu. Çok süratli sayıl- mazdı, bire birde fazla adamgeç- mezdi, hava toplarında rakiplerine müthi ş bir üstünlü ğ ü yoktu, çok sert ş utlar atmazdı, hatta ceza sa- hası dı ş ından ş ansını neredeyse hiç denemezdi. Fakat söz konusu ceza sahası içi oldumu nerede duraca- ğ ını, nereye hareketlenmesi gerek- ti ğ ini onun kadar iyi bilen bir ba ş kası da yoktu. Sanki gelece ğ i görüyor ve saniyeler öncesinden topun nereye gidece ğ ini ve kendisi- nin ne yaparsa golü atabilece ğ ini fark ederek hareketlerini ona göre ayarlıyordu. Son vuru ş ları da gayet basit ve sadeydi ama bunları yaparken hep rakip kalecilerin uzanamayaca ğ ı noktayı hesap etmesini biliyordu. Elbette son olarak Franz Beckenba- uer için de bir paragraf açmak ş art… Federal Almanya’nın sahadaki lideri oydu. Orta saha olarak ba ş ladı ğ ı kariyerinde olgunla ş tıkça liberoya evrilmi ş ti ve bu sayede hem takımı savunmada yöneten hemde geriden oyunu kurarak atakları ba ş latan ilk isimhâline gelmi ş ti. O ne kadar oyun zekâsı ortaya koyarsa, takımının oyun kalitesi de aynı oranda artıyordu. Tabiî söz konusu liderlik oldu ğ unda da Beckenbauer kusursuz bir karakterdi. Neticede yenilenen Dünya Kupası, ilk kez onun ellerinde havaya yükselmi ş ti ve kendisi hiç ş üphesiz bu kupanın ellerine en çok yakı ş tı ğ ı birkaç ki ş i- den biri olarak tarih sayfalarındaki yerini almı ş tı. 118