TamSaha 235. Sayı / Haziran 2024
Futbolda oyunu aklıyla oynayan, en geride oynamasına ra ğ men takımının oyununu kurup ş ekillendiren ve sertli ğ inmütem- mim cüz oldu ğ u bir mevkide tekni ğ i ve za- rafetiyle parlayan bir defans oyuncusu dü ş ünüldü ğ ünde akıllara gelen ilk isim, futbolu bırakmasının üzerinden neredeyse 40 sene geçmesine ra ğ men Franz Becken- bauer’dır. Beckenbauer, futbola orta saha olarak ba ş lamı ş , hatta Federal Alman- ya’nın İ ngiltere’ye kaybetti ğ i 1966 Dünya Kupası finalinde de bu pozisyonda görev almı ş tı. Ancak tecrübelendikçe savunma- nın en gerisinde oynamayı tercih eden Beckenbauer, bu sayede libero kavramının da futbolda popülerle ş mesini sa ğ lamı ş ve libero akımının da futbol dünyasındaki en önemli temsilcisi olmu ş tu. Federal Almanya, 1972’de tarihinin ilk Av- rupa ş ampiyonlu ğ unu elde ederken takı- mın saha içindeki patronu da Beckenbauer’dan ba ş kası de ğ ildi. Alman- lar, yarı finalde Belçika’yı 2-1, finalde de SSCB’yi 3-0 yenip ş ampiyonlu ğ a uzanır- ken kalelerindeki tek golü, 2-0 önde olduk- ları maçın sonlarında görmü ş ler ve bu iki maçın neredeyse tamamına yakınında hiç korku dolu an ya ş amamı ş lardı. Bunda Beckenbauer’ın savunmayı organize et- mesindeki rolü, adeta Almanmühendisli- ğ inin kusursuz hesaplamalarının futbol sahasındaki yansıması niteli ğ indeydi. MERKEZ DEFANS Beckenbauer’dan sonra Alman fut- boluna gelen en önemli liberolardan biri Stielike’ydi. O da tıpkı Beckenba- uer gibi bir orta saha oyuncusuyken olgunla ş tıkça liberoya evrilmi ş ve özellikle 1980’lerin ilk yarısında dün- yanın en önemli liberolarından biri olmu ş tu. Stielike, oyun içerisinde Beckenbauer kadar güçlü bir lider de ğ ildi belki ama hemAlman savun- masının organize olmasında hemde atakların ba ş la- tılmasında selefini anımsatacak bir oyun yapısına da sahipti. 1980’deki Avrupa ş ampiyonlu ğ unda da katkısı büyüktü. Her ne kadar finalde bir penaltı yaptırdıysa da bu, biraz da o devirde VAR sisteminin olmamasının bir cilvesiydi zira müdahalesi ceza alanının dı ş ındaydı. Di ğ er Adaylar Uli Stielike Bir futbolcu, kariyerinde 250 civarında gol atmı ş sa onun bir savunmacı oldu ğ una nere- deyse kimseyi ikna edemez- siniz herhalde. Ancak Ronald Koeman savunmacı nitelikle- rinden çok golcülü ğ üyle ön plana çıkan bir defanstı. Gol- leri arasındaysa frikiklerinin ve penaltılarının da ayrı bir yeri vardı. Zaten EURO 88 yarı finalinde Federal Al- manya’ya kar ş ı oynadıkları maçta attı ğ ı penaltıyla geri dönü ş ün fitilini de ate ş lemi ş ti. SSCB ile oynadıkları finalin ilk dakikalarındaysa az kalsın frikikten de bir gol atacaktı ama sert ş utu az farkla auta gitmi ş ti. Ronald Koeman İ talyanlar, 1960’larda parlattıkları de- fansif futbol anlayı ş ı katenaçyonun da etkisiyle, o günlerden beri hep futbol dünyasının en önde gelen savunmacıla- rını yeti ş tirmi ş lerdir. 21. yüzyılda da en çok sivrilen İ talyan defans oyuncuların- dan biri Leonardo Bonucci’ydi. Tecrübeli oyuncu, kulüpler düzeyinde sayısız ba ş arılar elde etti ğ i Juventus günlerinin üzerine millî takımlar seviyesinde de EURO 2020’de ş ampiyonlu ğ a ula ş arak kariyerini taçlandıracaktı. Bonucci, İ talya’nın Avrupa Ş ampiyonalarındaki 53 yıllık hasretinin noktalanmasında da en kritik anlarda sahneye çıkmasıyla sivrilecekti. Üstelik bunu yaparken sadece savunmadaki futboluyla de ğ il, hücumda da kendini göstermesiyle hafızalarda yer edecekti. Yarı finalde penaltılara giden İ spanya mücadele- sinde takımı adına üçüncü atı ş ı gole çe- viren yıldız stoper, İ ngiltere ile oynanan finaldeyse 67’nci dakikada attı ğ ı golle, maçın ba ş larından beri yenik oynayan Gök Mavililerin skoru 1-1’e getirmesini sa ğ lamı ş , normal sürenin ve uzatmala- rın da bu ş ekilde tamamlanması sonra- sında penaltılarda da yine üzerine dü ş eni yaparak fileleri havalandırmı ş ve takım arkada ş ı Gianluigi Donnarumma ile birlikte ş ampiyonlukta adı en çok ön plana çıkan iki ki ş iden biri olmayı ba ş armı ş tı. MERKEZ DEFANS Leonardo Bonucci İ spanya, EURO 2008’de ş ampiyonlu ğ a ula ş ırken oynadı ğ ı altı maçta kale- sinde sadece üç gol görmü ş tü. Bunda elbette topun hâkimiyetini mümkün mertebe ellerinde tutmayı amaçlayan oyun anlayı ş ları da fazlasıyla etkili olmu ş tu ama topun rakip forvetlere geçti ğ i anlarda İ spanyolların en büyük sigortası da Puyol’un savunmada rakiplere hiç göz açtırmayan oyunuydu. Stoper niteliklerinin yanı sıra hırsı, pes etmeyen yapısı ve mücadele gücüyle aynı zamanda saha içinde fevkalâde bir lider de olan Puyol, ortaya koydu ğ u karakterle takımının bir an olsun konsantrasyon kaybı ya ş amamasında ve oyundan dü ş memesinde de kilit rol oynamaktaydı. Di ğ er Adaylar Carles Puyol Yunanistan’ın EURO 2004’te elde etti ğ i Avrupa ş ampiyonlu ğ u, belki de sadece Avrupa Ş ampiyonala- rında de ğ il, futbol dünyasının tüm büyük turnuvalarında ya ş anmı ş en sürpriz ş ampiyonluktu. Yunanların bu rüya gibi ba ş arısının sırrıysa ku- sursuza yakın bir savunma perfor- mansı ortaya koymalarıydı. Öyle ki grup a ş aması sonrasında oynadık- ları üç maçta hiç gol yememi ş lerdi. O savunmanın temel dire ğ i ise Traianos Dellas’tı. Üstelik kendisi sırf gol savu ş turmakla da yetinmemi ş , yarı finalde Çek Cumhuriyeti önünde gümü ş golü atarak takı- mını bizzat finale de ta ş ımı ş tı. Traianos Dellas 88 89 Franz Beckenbauer
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTc5NTM3Mg==