TamSaha 235. Sayı / Haziran 2024
yordu. Arjantin’in ikinci tur gruplarındaki ilk maçı Polonya’ylaydı. Tangocular maça baskılı ba ş larken 16’ncı dakikada Mario Kempes’in ş ık kafa golüyle de perdeyi açıyorlardı. Polon- ya’ysa ilk yarının sonlarında bir pen- altı kazansa da Kazimierz Deyna’nın atı ş ında kaleci Ubaldo Fillol gole izin vermiyordu. 1-0 sona eren ilk devre- nin ardındansa Arjantin 72’nci daki- kada Kempes’le bir gol daha buluyor ve maçtan da 2-0’lık galibiyetle ayrılıyordu. 18 Haziran’daysa Arjantin, grubun kaderini belirleyecek nitelikteki maçta, ezeli rakibi Brezilya’nın kar ş ı- sına çıkıyordu. Ancak kaybeden tara- fın ş ansını sonmaça ta ş ıyamayacak olması nedeniyle iki taraf da fazla riske girmeyi tercih etmiyor, bunun sonucunda da 0-0’lık e ş itlik 90 da- kika boyunca bozulmuyordu. Finale çıkacak takımın belirlenmesi, 21 Ha- ziran’daki sonmaçlara kalmı ş tı. Peru galibiyeti, yıllarca tartı ş ma konusu oldu İş in ilginci, gruptaki sonmaçlar aynı saatte de ğ ildi. İ lk olarak Brezilya ile Polonya kar ş ı kar ş ıya gelmi ş ve Bre- zilya, sahadan 3-0’lık galibiyetle ay- rılmı ş tı. Bu durumda yarım saat sonra Peru kar ş ısına çıkacak olan Arjan- tin’in grup lideri olup finale kalabil- mesi için rakibini en az dört farklı yenmesi gerekiyordu. Daha az farklı bir galibiyet hâlindeyse averajı daha iyi durumda olan Brezilya, finalde Hollanda’nın rakibi olacaktı. Ancak o ana kadar be ş maçta altı kez rakip fileleri havalandırabilmi ş olan Arjan- tin’in bu farkı yakalayabilmesi pek de kolay olaca ğ a benzemiyordu. Bol gole ihtiyacı olan Tangocular bu yolda ilk adımı 21’inci dakikada, Mario Kempes’le atıyorlardı. İ lk yarının sonlarına do ğ ru da Alberto Tarantini farkı ikiye çıkartıyor ve devre arasına 2-0’lık Arjantin üstünlü ğ üyle girili- yordu. İ kinci yarının ba ş larıysa sanki bir fırtınayı andırmaktaydı. 49’uncu dakikada Kempes kendisinin ikinci, takımının üçüncü golüne imzasını atarken, sadece bir dakika sonra Leo- poldo Luque topu dördüncü kez Peru fileleriyle bulu ş turacak ve Arjantin, aradı ğ ı dört farklı skora henüz 50’nci dakikada ula ş acaktı. Bundan sonra- sıysa artık i ş in gösteri kısmıydı. 67’nci dakikada Rene Houseman farkı be ş e çıkartıyor, 72’deyse Luque son sözü söylüyor ve mücadeleden 6-0’lık galibiyetle ayrılan Arjantin, finalde Hollanda’nın rakibi oluyordu. Daha önce sadece 1930’daki ilk Dünya Kupası’nda final oynayan Arjantin, 48 yıl aradan sonra tekrar bu noktaya yükselmi ş olmanın sevinci içindeydi. Ancak onlar ne kadar seviniyorsa, finali kaçıran Brezilyalılar da bir o kadar öfkeliydi. Brezilyalılara göre Peru savunmasının ve Arjantin do- ğ umlu kaleci Ramon Quiroga’nınmaç içerisinde yaptıkları hatalar normal de ğ ildi. Arjantin’in a ş ırı sa ğ cı bir cunta tarafından yönetiliyor olması, sol görü ş lü kesimlerin de konuyla il- gili çe ş itli komplo teorileri üretme- sine yol açıyordu. Bunlardan en çok dillendirilenine göre, Arjantin’in ba- ş ındaki diktatör Jorge Rafael Videla ile Peru’nun ba ş ındaki bir di ğ er dar- beci General Francisco Bermudez, maçı Arjantin’in gereken farkla ka- zanması için anla ş mı ş lardı. Bunun kar ş ılı ğ ında da Arjantin, Peru’ya hem gıda hemde silah yardımında bulu- nacak, ayrıca Perulu bazı muhaliflerin yakalanıp i ş kenceyle sorgulanması görevini de Arjantin ordusuna ba ğ lı güçler üstlenecekti. 1973-77 yılları arasında ABD Dı ş i ş leri Bakanlı ğ ı ve Ulusal Güvenlik Danı ş manlı ğ ı görev- lerini yürüten Henry Kissinger’ın da turnuva sırasında birkaç defa Arjan- tin’e gidip gelmesi, hatta söz konusu Arjantin-Perumaçı öncesinde iddia- lara göre Jorge Videla ile birlikte Peru soyunma odasını ziyaret etmesi de bu komplo teorisini güçlendiren ayrıntılardandı. Ancak bütün bunlar bir kenara konu- lup sadece maça bakıldı ğ ında da Pe- ru’nun ilk çeyrek saat içinde iki ciddi gol pozisyonuna girdi ğ i ve bunlardan birinde topun direkten döndü ğ ü de bir gerçekti. Arjantin’in golleri gelmeye ba ş ladı ğ ında Peruluların çabuk havlu atmaları da çok anormal sayılmazdı çünkü zatenmaça herhangi bir iddia- dan yoksun vaziyette çıkmı ş lardı. Tabiî buna ra ğ men günün sonunda, Arjantin’deki cunta yönetiminin göl- gesi, futbolun da üzerine kopkoyu bir ş ekilde dü ş mü ş tü ve aradan yıllar da geçse Perumaçıyla ilgili ş aibeler ortadan kalkmayacaktı. Dünya ş ampiyonlu ğ u için Portakallara kar ş ı Tümbu tartı ş malar bir yana, 25 Hazi- ran’a gelindi ğ inde futbol âlemi, artık yeni bir dünya ş ampiyonuna “mer- haba” demek üzereydi. Çünkü iki finalistin de henüz bir dünya ş ampi- yonlu ğ u bulunmuyordu ve final mü- sabakasının sonunda taraflardan biri, Dünya Kupası’nı havaya kaldıracaktı. Arjantin tek finalini 1930’da Uru- guay’a kar ş ı oynayıp kaybetmi ş , Hollanda da yine tek finalinde dört yıl önce kupayı Federal Almanya’ya kaptırmı ş tı. Arjantin, ola ğ anüstü bir seyirci des- te ğ i ve konfeti ya ğ muru altında maça ba ş lamasına ra ğ men kar ş ıla ş madaki ilk tehlike Hollanda’dan geliyordu. 10’uncu dakikada Portakalların sol kanattan kullandı ğ ı bir serbest atı ş ta içeri yapılan ortaya kale sahası önünde Johnny Rep çok iyi yükselip kafayı vurmu ş ancak top dire ğ i nere- deyse sıyırarak auta çıkmı ş tı. Be ş da- kika sonraysa Ruud Krol, kaleye cepheden 25 metre uzaklıkta Daniel Bertoni’ye yaptı ğ ı faul nedeniyle sarı kart görüyor ancak Mario Kempes’in kullandı ğ ı serbest atı ş ta kaleci Jan Jongbloed gole izin vermiyordu. Mücadele kar ş ılıklı ataklarla, yüksek bir tempoda devam ederken Hollanda maçtaki en önemli fırsatlardan birini yakalayacaktı. Sa ğ danWim Jansen’in içeri ortaladı ğ ı top, Arjantin savun- ması tarafından uzakla ş tırılamayınca Johnny Rep’in önüne dü ş mü ş ve Rep de sert bir ş utla kaleyi yoklamı ş tı. Ancak Ubaldo Fillol muazzambir ref- leksle bu topu kornere çeliyordu. Kar- ş ıla ş mada merakla beklenen ilk gol ise 38’inci dakikada Arjantin’den ge- lecekti. Rakip yarı alanın ortalarında, hafif sol tarafta topla bulu ş an Osvaldo Ardiles, iki Hollandalıyı ekarte ettik- ten sonra topu Leopoldo Luque’ye aktarıyor, Luque fazla beklemeden yarımyuvarlak içindeki Kempes’i görüyor ve Kempes de güzel bir ilk dokunu ş la önündeki iki stoperin arasından sıyrılmasının ardından yerde kayarak son vuru ş u yapıyor, top da Jongbloed’un altından a ğ larla bulu ş uyordu. Golle birlikte Latin Amerika futbolunun bütün hırsı, tutkusu ve çılgınlı ğ ının özeti de tribünlerde tezahür ediyordu. Kulakları sa ğ ır eden ba ğ ırı ş lar, depremhissi yaratacak tepinmeler ve sahayı kaplayan konfetiler… Tribünler yatı ş tıktan sonra oyun tekrar ba ş larken 45’inci dakikada Hollanda golle burun buruna geli- yordu. Willi van de Kerkhof’un sol çaprazdan arka dire ğ e doldurdu ğ u topu ikizi Rene kafayla ön dire ğ e indi- riyor fakat o noktada Rob Rensen- brink’in yakınmesafeden yaptı ğ ı vuru ş ta Fillol bir kez daha kalesinde devle ş iyordu. Velhasıl kar ş ıla ş manın ilk yarısı da 1-0’lık Arjantin üstünlü- ğ üyle sona eriyordu. İ kinci yarıda Arjantin, skor avantajını da göz önünde bulundurarak ister is- temez biraz geriye yaslanıyordu. Hol- landa, devrenin ilk bölümlerinde Arie Haan’ın uzaktan çekti ğ i iki ş utla Ar- jantin kalesini yokladıysa da Fillol yine hata yapmıyordu. Arjantinliler artık geri sayıma hazırlanmaya ba ş - lamı ş tı. Lâkin 82’nci dakikada Monu- mental Stadı’na bir anda ölüm sessizli ğ i çökecekti. Haan, sa ğ dan güzel bir bindirme yapan Rene van de Kerkhof’un önüne çok güzel bir a ş ırtma pas bırakıyor, van de Kerkhof da hiç bekletmeden bu topu ortaya çeviriyor ve oyuna 58’inci dakikada Johnny Rep’in yerine dâhil olmu ş olan Dick Nanninga da kale sahasının kö- ş esinde çok iyi yükseldikten sonra düzgün bir kafa vuru ş uyla fileleri ha- valandırıyordu. Hollanda, skoru 1-1’e getirmi ş ti ve Buenos Aires ş oktaydı. Rensenbrink dire ğ e takıldı, Kempes a ff etmedi Arjantinlilerin ya ş adı ğ ı bu ş ok, çok daha büyük boyutlara ula ş abilirdi. Kar ş ıla ş manın duraklama dakikala- rına geçildi ğ i esnada Arjantin ceza alanına doldurulan bir topa Rensen- brink çok iyi hareketlenmi ş ve kale- sinden çıkan Fillol’dan önce davranarak topu Arjantin file bekçisi- nin yanından kaleye göndermi ş ti. Fakat top gidip kale dire ğ ine çarpıyor ve Hollanda’nın dünya ş ampiyonlu ğ u da tammânâsıyla direkten dönmü ş oluyordu. 90 dakika, tarafların yeni- ş ebilmesi için yeterli olmamı ş tı. Mecburen 30 dakikalık uzatma bölümüne geçilecekti. Arjantin’i içine dü ş tü ğ ü buhrandan kurtaracak isimse yine Kempes ola- caktı. İ lk uzatma devresinin sonuna gelinirken Bertoni’den aldı ğ ı pasla ilk goldekini andıran bir biçimde iki sa- vunmacının arasından süzülerek ceza sahasına giren Kempes vuru ş unu yapıyor, kalesinden iyi bir zamanlamayla çıkan Jongbloed ş utu kar ş ılasa da seken top yine Kempes’in önüne dü ş üyor ve golcü oyuncu bu kez a ğ ları bularak takı- mını 2-1’lik üstünlü ğ e ta ş ıyordu. Bu gol sonrası Hollanda’nın gardı da yava ş yava ş dü ş meye ba ş lamı ş tı. 115’inci dakikada da yine Kempes’in göbekten Hollanda savunmasını delip geçti ğ i bir pozisyonda son vuru ş u Arjantin-Hollanda finalinde Kempes’in gol sevinci... Menotti uzatmaya giden finalde oyuncularına taktik verirken... 189 188
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTc5NTM3Mg==