TamSaha 235. Sayı / Haziran 2024

tinli her futbolseverin hayali, milli ta- kımlarının kendi topraklarında tarih- lerinin ilk dünya ş ampiyonlu ğ una ula ş tı ğ ını görmekti. Ancak bundan bir önceki Dünya Kupası’nda ortaya konan performansın zayıflı ğ ı, dört yılda mevcut sorunların çözülmesi- nin çok zor oldu ğ u kanısını da olu ş - turmu ş tu ve bu kanı da bir pani ğ e yol açmaktaydı. Söz konusu pani ğ in ne- ticesinde de ilk olarak Arjantin Futbol Federasyonu’nda bir görev de ğ i ş i- mine gidilmi ş ve yeni ba ş kan da Hu- racan kulübünün ba ş kanı David Bracuto olmu ş tu. Bracuto’nun yeni teknik direktör için aklına gelen ilk isimse ona Huracan’da tarihî bir ş am- piyonluk ya ş atmı ş olan Menotti’den ba ş kası de ğ ildi. Böylece Menotti, tek- nik direktörlü ğ e ba ş ladıktan sadece üç buçuk yıl sonra, henüz 36 ya ş ın- daykenmillî takımın ba ş ına geçmi ş oluyordu. Ne var ki Arjantinlilerin dört gözle bekledi ğ i 1978 Dünya Kupası ba ş la- madan yakla ş ık iki yıl önce ülkede ya ş anacak olan askeri darbe, bir anda ortaya büyük bir belirsizli ğ in de çıkmasına yol açacaktı. Arjantin’de ilk olarak 1946-1955 aralı ğ ında devlet ba ş kanlı ğ ı yapan ve bu dönemin so- nunda bir askerî darbe ile iktidardan indirilen Juan Peron, 18 yılı sürgünde geçirdikten sonra 1973’te ülkesine dönmü ş ve kısa bir süre sonra da yeniden devlet ba ş kanı seçilmi ş ti. Ancak Peron, 1 Temmuz 1974’te kalp krizi sonucu hayatını kaybedince ülke kendisini yeni bir bo ş lu ğ un içinde bulmu ş tu. Peron’un e ş i Isabel, zaten söz konusu son ba ş kanlık dö- neminde resmî olarak ba ş kan yar- dımcısı konumundaydı ve kocasının vefatının ardından ba ş kanlık görevini de devralmı ş tı. Lâkin Isabel Peron’un siyaset alanında fazla tecrübeli bir isim olmaması, onun kolaymanipüle edilmesini de sa ğ layacaktı. Bu du- rumdan ilk istifade eden isimde Sos- yal Refah Bakanı José López Rega olmu ş tu. Rega’nın kurdu ğ u ve yönet- ti ğ i dü ş ünülen a ş ırı sa ğ cı paramiliter bir güç olan Arjantin Antikomünist İ t- tifakı (Alianza Anticomunista Argen- tina - kısaca AAA olarak anılıyordu) bu dönemde yüzlerce sol görü ş lü ki ş inin cinayetlere kurban gitmesin- den, binlercesinin de ‘kaybolmasın- dan’ sorumlu olacaktı. Rega, Isabel Peron’u perde arkasından idare eden ki ş iydi ve onun ülke yönetiminde de böylesine etkili hâle gelmesi, AAA’nın estirdi ğ i terörün de artmasına yol açacaktı. A ş ırı sol gruplar arasında da ya ş an- makta olan bu kıyıma kar ş ı bir reak- siyon gösterilmesi kaçınılmazdı. Nite- kimbu dönemde sol gerilla örgütleri de güç kazanmaya ba ş lamı ş ve bu gruplar da özellikle ülkenin kuzeydo- ğ usundaki Tucuman vilayetinin kır- salında yuvalanmı ş tı. Buna kar ş ı da 5 Ş ubat 1975’te Arjantin ordusu bu bölgedeki gerilla yapısını temizleme amacıyla iki buçuk yıl sürecek bir operasyon ba ş latacaktı. Ordu, bu ola ğ anüstü vaziyette tümkontrolün elinde olması için de 24 Mart 1976’da ülkedeki yönetime el koyarak Isabel Peron’u ba ş kanlıktan indirecekti. Sonrasındaysa ülkedeki solculu ğ un- dan ş üphe duyulan ki ş ilere dahi hayatı zindan edecek bir rejim tahsis edilecekti. “Guerra Sucia” yani “Kirli Sava ş ” adıyla da anılan ve cuntanın iktidardan inece ğ i 1983 yılına kadar sürecek bu dönemde, ülkede sol görü ş lü oldu ğ u için öldürülen veya kaybolan ki ş ilerin sayısı on binlerle ifade edilir hâle gelecekti. Ülkeye böylesine bir ş iddet ortamı hâkimken, Dünya Kupası’nın Arjan- tin’de düzenlenip düzenlenmeyece ğ i, özellikle Avrupa’da fazlasıyla sorgu- lanır hâle gelmi ş ti. Hatta Dünya Kupası organizasyon komitesinin ba ş ındaki General Omar Actis’in gerillalar tarafından düzenlenen bir suikast sonucu hayatını kaybetmesi- nin ardından bu tartı ş malar iyice alevlenmi ş ti. Fakat cunta yönetimi, FIFA’ya turnuva sırasında herhangi bir güvenlik sorunu ya ş anmayaca ğ ı- nın garantisini verince FIFA, organi- zasyonun Arjantin’de yapılmasına ikna olmu ş tu. Tabiî solculara kar ş ı böylesine katı bir tutum içine girilen ülkede, siyasî gö- rü ş ünü hiç saklamayan, hatta Arjan- tin Komünist Partisi’ne de üye olan Menotti’ninmillî takım teknik direk- törlü ğ ünün devam edip etmeyece ğ i de cuntanın yönetimi ele geçirmesin- den sonra hayli sorgulanır hâle gel- mi ş ti. Ancak ne olursa olsun Dünya Kupası’nın kazanılmasını amaçlayan cunta, kısa süre içinde ülke futbo- lunda en parlak teknik adama dönü- ş en Menotti’ye dokunmaya cesaret edemeyecekti. Dünya Kupası öncesinde büyük risk altındaydı Dünya Kupası arifesinde, Arjantin futbolunda yeni bir yıldızın do ğ u ş una da ş ahitlik edilmekteydi. Diego Ar- mando Maradona, 1976 sonlarında, henüz 16 ya ş ındayken forma giymeye ba ş lamı ş , 1977 sezonundaysa ligde ve ulusal ş ampiyonada 19 gol atma ba- ş arısını göstermi ş ti ve Maradona’nın ülke futbolunun o güne kadar gör- dü ğ ü en heyecan verici yetenek ol- du ğ u dü ş ünülüyordu. 1978’in Mart ayında ba ş layan Metropolitano Li- gi’ne de müthi ş bir giri ş yapmı ş tı ve Arjantin’de futbolla ilgilenen herkes, Pele’nin 1958 Dünya Kupası’nda yap- tı ğ ının bir benzerini Maradona’nın yapabilece ğ ine inanır hâle gelmi ş ti. Fakat Menotti, genç yıldızın ola ğ an- üstü yeteneklerinin en çok farkında olan ki ş i olmasına ra ğ men henüz 18’ini doldurmamı ş bir genci böyle- sine a ğ ır bir yükün altına sokmanın yanlı ş olaca ğ ını dü ş ünüyordu. Neti- cede, Maradona’yı Dünya Kupası kad- rosuna almamaya karar verecekti. Açıkçası siyasi görü ş ü nedeniyle zaten kelle koltukta görev yapma du- rumunda olan Menotti, bir de ülkenin en önemli genç yıldızını turnuva kad- rosuna almayarak kendisini iyiden iyiye riskli bir pozisyona sokmu ş tu. Ş ampiyon olamadı ğ ı anda siyasi gö- rü ş ünden kadro tercihine varana kadar dört koldan saldırıya u ğ raması kaçınılmazdı. Takvimler 2 Haziran 1978’i gösterdi- ğ indeyse Arjantin Millî Takımı, uzun süredir iple çekilen turnuvadaki ilk maçına, Macaristan kar ş ısında çıkı- yordu. Arjantin, henüz dokuzuncu dakikada Karoly Csapo’dan gelen ş ok golle 1-0 yenik duruma dü ş se de sa- dece be ş dakika içinde buna Leopoldo Luque ile cevap vererek skoru 1-1’e getiriyordu. Sonrasındaysa uzun süre bu denge bozulmayacaktı. Ancak 83’üncü dakikaya gelindi ğ inde Nor- berto Alonso’nun pasında ceza saha- sına giren Luque’nin topa vurmasını engellemek isteyen Zoltan Kereki yaptı ğ ı müdahalede topun Daniel Bertoni’nin önüne dü ş mesine yol açı- yor ve Bertoni de bu hatayı a ff etme- yerek takımını 2-1’lik üstünlü ğ e ta ş ıyordu. Kar ş ıla ş manın da bu skorla bitmesiyle Arjantin, zor da olsa geri- den gelip iki puanı almayı ba ş arı- yordu. Arjantin, Fransa kar ş ısındaki ikinci maçındaysa ilk yarıyı kaptan Daniel Passarella’nın penaltı golüyle 1-0 önde kapatıyor fakat Fransa, 60’ıncı dakikada Michel Platini ile skoru e ş it- liyordu. 73’üncü dakikadaysa Leo- poldo Luque kaleyi cepheden gören yakla ş ık 25 metre mesafedeki bir noktadan hârika bir voleyle Fransa a ğ larını havalandıracak ve maça noktayı koyacaktı. Arjantin 2-1 ka- zanmı ş ve İ talya ile birlikte bir üst tura yükselmeyi garantilemi ş ti. Hâl böyle olunca Arjantin’in İ talya’yla oynayaca ğ ı sonmaç, grup liderini belirleyece ğ i için prestij açısından bir öneme sahipti ama ikinci turdaki muhtemel e ş le ş meler de göz önüne alındı ğ ında bunun ne denli tercih edi- lebilir bir ş ey oldu ğ u da tartı ş maya açıktı. NitekimArjantin, mücadeleden Roberto Bettega’nın 67’nci dakikada attı ğ ı gol neticesinde 1-0ma ğ lup ay- rılıyordu belki ama bu sayede ikinci turda, son Dünya Kupası’nın finalist- leri Federal Almanya ve Hollanda’nın yanı sıra Avusturya’nın da bulundu ğ u gruba dü ş mektense Brezilya, Polonya ve Peru’nun oldu ğ u gruba yerle ş i- 1978’de kendi evinde ilk Dünya Kupası’nı kazanan Menotti’nin Arjantin Millî Takımı. Soldan sa ğ a ayaktakiler: Daniel Passarella, Rene Houseman, Jorge Olguin, Alberto Torantini, Mario Kempes, Ubaldo Fillol. Oturanlar: Ruben Gallego, Ossie Ardiles, Leopoldo Luque, Daniel Valencia, Luis Galvan. 187 186

RkJQdWJsaXNoZXIy MTc5NTM3Mg==