TamSaha 232. Sayı / Mart 2024

rında da takımı adına bo ş geçmemi ş ti. Ve en önemlisi son ş ampiyon Arjan- tin’e kar ş ı oynanan finalde de skoru belirleyen tek gol, onun kullandı ğ ı penaltı neticesinde gelmi ş ti. Takımı- nın eleme usulü oynadı ğ ı dört maçın üçünde bir defans oyuncusu olma- sına ra ğ men skora böylesine büyük katkı sa ğ layan Brehme’nin, aslî vazi- fesi olan savunmayı asla ihmâl etme- di ğ ini de ayrıca vurgulamak lâzım. Bu ola ğ anüstü ba ş arısına ek olarak Bayern Münih, Inter ve Kaiserslautern formaları altında lig ş ampiyonlukları kazanan, Inter’le ayrıca bir UEFA Ku- pası zaferi de ya ş ayan Brehme’nin bu açıdan bakıldı ğ ında sadece futbol oynadı ğ ı 1980’li ve 1990’lı yılların de ğ il, tüm zamanların en önemli sol beklerinden biri oldu ğ u da rahatlıkla söylenebilir. 20 Ş ubat 2024’teki ani vefatıyla futbol dünyasını büyük hüzne bo ğ an Brehme’nin hatırası önünde saygıyla e ğ iliyor ve onun futbol ya ş antısını okurlarımıza kısaca hatırlatmak istiyoruz. Futbolcu babanın futbolcu o ğ lu Andreas Brehme, 9 Kasım 1960’ta Hamburg’da do ğ mu ş tu. Babası Bernd, Hamburg’un ş ehir liginde mücadele etmekte olan Urania Hamburg ve Barmbek-Uhlenhorst kulüplerinde forma giyen bir futbolcuydu ve Andi’nin kaderinde de babasının izinden gitmek vardı. Zaten henüz be ş ya ş ına geldi ğ inde babası tarafından Barmbek-Uhlenhorst’un altyapısına kaydettirilecekti. Andi, birkaç sene içerisinde altyapıda da yetene ğ i sayesinde sivrilmeye ba ş layacaktı. Hatta Barmbek-Uhlen- horst’un iç saha maçlarında devre arası oldu ğ unda onu tribünlere top cambazlı ğ ındaki hünerlerini gös- termesi için sahaya da çıkarıyorlardı. Biraz daha büyüyüp fiziksel geli ş imini tamamlamaya yakla ş tı ğ ındaysa kendisi için A takımkapıları da ardına kadar açılacaktı. Andi’nin babası Bernd, futbolu bırak- masından kısa bir süre sonra teknik direktörlü ğ e de ba ş lamı ş ve Barm- bek-Uhlenhorst’un ba ş ına geçmi ş ti. Andi’ye ilk kez A takımda ş ans ver- mek de 1978-79 sezonuyla birlikte ona nasip olacaktı. Henüz 17 ya ş ın- daki Andi’nin Barmbek-Uhlenhorst takımında görev aldı ğ ı ilkmevki ise liberoydu. Andreas Brehme çok yönlü bir oyun- cuydu. Defansif açıdan kusursuz bir kesici olmasının yanı sıra üst düzey bir oyun görü ş üne sahipti. Buna ek olarak pasları, ortaları ve ş utları da fevkalâdeydi. En dikkat çekici özellik- lerinden biriyse iki aya ğ ını da aynı seviyede kullanabilmesiydi. Bunu söyledi ğ imizde sa ğ aya ğ ını da çok iyi kullanan solaklar veya sol aya ğ ını da gayet iyi kullanan sa ğ lak futbolcular aklınıza gelmesin sakın! Brehme’ninki gerçekten farklı bir du- rumdu. İ ki aya ğ ını da iyi kullanabilen hemen hemen her futbolcu en azın- dan i ş penaltı atı ş larına geldi ğ inde daha iyi olan aya ğ ını tercih ederken Brehme penaltıları bile yeri geldi ğ inde sol, yeri geldi ğ inde sa ğ aya ğ ıyla atmaktaydı. Zaten kendisine millî takımda da hocalık yapan Alman futbolunun efsane ismi Franz Bec- kenbauer da yıllar sonra onun bu özelli ğ ine ithafen “Andi’yi 20 yıldır tanıyorumama solakmı yoksa sa ğ lakmı oldu ğ unu hâlâ ö ğ reneme- dim” diyecekti. Velhasıl Brehme, sahip oldu ğ u oyuncu özellikleri sayesinde defansın ve orta sahanın her yerinde de ğ erlendirilebilecek nitelikte bir isimdi. İ lk transferini Magath’ın tavsiyesiyle yaptı Böylesine çok yönlü ve yetenekli bir oyuncunun Barmbek-Uhlenhorst gibi mahallî bir takımda uzun süre kalması beklenemezdi. Nitekim Brehme de iki sene sonra ş ehirlerinin en büyük takımı olan Hamburg ile deneme antrenmanlarına çıkacaktı. İ lginç bir ş ekilde kendisinin yetenek- leri o dönemki Hamburg antrenörleri- nin dikkatini pek çekmediyse de aynı esnada Hamburg forması giymekte olanmillî futbolcu FelixMagath, Brehme’deki cevheri görmü ş tü. Magath, Hamburg’un Brehme’yi almaya pek niyetli olmadı ğ ını fark etti ğ inde de eski kulübü Saarbrücken ile ileti ş ime geçmi ş ve onlara çok yetenekli bir genç oyuncuyu transfer etme fırsatının ayaklarına kadar geldi ğ ini söylemi ş ti. Böylece Brehme, o günlerde Federal Almanya’nın ikinci liginin güney grubunda mücadele eden Saarbrücken’e imzayı atacaktı. Saarbrücken, liginin iddialı takımla- rından biri sayılmazdı. Zaten Brehme’nin forma giydi ğ i 1980-1981 sezonunda da ertesi sezon tek bir lig çatısı altında yenilenecek olan ikinci ligde yer alabilecek dereceyi elde edemeyecekti. Buna ra ğ men Brehme ligin sivrilen genç oyuncuları arasında anılmayı ba ş armı ş tı. Bu sayede de 1981 yazında Bundesliga’nın gediklilerinden olan Kaiserslautern onu transfer edecekti. Kaiserslautern’de kâh sol bekte, kâh sol kanatta, zaman zaman liberoda, zaman zaman da orta sahanın ortasında görev yapan Brehme, ilk sezonundan itibaren yeni takımı- nın vazgeçilmezi olmu ş tu. Söz konusu 1981-1982 sezonu, Kaiserslautern adına da hayli ba ş arılı bir sezondu. UEFA Kupası’nın ilk tu- runda Bulgar temsilcisi Akademik Sofya’yı 1-0 ve 2-1’lik skorlarla saf dı ş ı bırakırlarken iç sahadaki ilkmaç- taki tek gol de Brehme’nin penaltısın- dan gelmi ş ve genç oyuncu böylece kariyerinin ilk uluslararası golünü de kaydetmi ş ti. Kaiserslautern daha sonrasındaysa SpartakMoskova ve Lokeren’i de eleyerek çeyrek finale yükselecekti. Bu turdaysa kar ş ıla- rında kupanın favorisi Real Madrid vardı. Santiago Bernabeu Stadı’nda oyna- nan ilkmaç, beklendi ğ i üzere Real Madrid üstünlü ğ ü altında geçiyordu. İ spanyol devi, ikinci yarının ortala- rında skoru 3-0’a getirmi ş , son daki- kalarda Norbert Eilenfeldt’in attı ğ ı penaltı golüyse maçın neticesini 3-1 olarak tayin etmi ş ve Federal Almanya temsilcisi evine az da olsa umutlu bir ş ekilde dönmü ş tü. Real Madrid önündeki destansı zafer 17 Mart 1982 tarihinde oynanan rö- van ş maçıysa Kaiserslautern tarihi- nin en önemli destanlarından birine sahne olacaktı. Ev sahibi ekipmaça fırtına gibi ba ş lıyor ve henüz yedinci dakikada FriedhelmFunkel’in golüyle 1-0 öne geçiyordu. 14’üncü dakika- daysa sa ğ kanattan geli ş en Kaisers- lautern ata ğ ı esnasında Brehme ceza sahasına sızmı ş ve gelen ortayı altı- pas üzerinde kontrol ettikten sonra kaleye göndermi ş ti. Brehme’nin ş utu direkten dönse de Funkel o noktada bitiveriyor ve son dokunu ş u yaparak farkı ikiye çıkartıyordu. Avantaj ş imdi Kaiserslautern’deydi. Bu durum kar ş ısında Real Madridlilerin öfke kontrolünü yitirmeleri ve ilk yarının son 15 dakikası içinde önce Isidoro San Jose’nin, sonra da LiamCunning- ham’ın yaptıkları sert fauller nede- niyle kırmızı kartla oyun dı ş ında kalmaları neticesinde de ibre tamamen Kaiserslautern’den yana dönüyordu. Kaiserslautern, dokuz ki ş i kalan rakibi kar ş ısında ikinci yarıda da hız kesmiyor ve 50’nci dakikada Hans Bogatetz, 56’da da Eilenfeldt ile iki gol daha bularak farkı dörde çıkartıyordu. 60’ıncı dakikadaysa ş ans Real Mad- rid’in kapısını son bir kez çalıyordu belki ama İ spanyol ekibinin kazandı ğ ı penaltıda Rafael Garcia Cortes’in ş u- tunu kaleci Ronnie Hellström çıkarı- yor ve Real Madrid adına bu fırsat da heba oluyordu. Be ş dakika sonra ha- keme a ş ırı tepki gösteren Francisco Pineda’nın da oyundan atılmasıyla birlikte Real Madrid tamamen havlu atacaktı. Maça noktayı koyansa 72’nci dakikada Reiner Geye oluyor ve 5-0’lık tarihî bir galibiyet elde eden Kaiserslautern, adını yarı finale yazdıran taraf oluyordu. Ne var ki yarı finalde Kaiserslautern için i ş ler bu defa pek iyi gitmeyecekti. Kupanınmüstakbel ş ampiyonu Göte- borg’a kar ş ı evlerindeki ilkmaçta 1-1 berabere kalan Brehme ve arkada ş - ları, İ sveç’teki rövan ş taysa uzatma- larda 2-1 ma ğ lup olarak sahadan ayrılınca finali kıl payıyla kaçırıyor- lardı. Kaiserslautern, Bundesli- ga’daysa önceki iki sezonda oldu ğ u gibi yine dördüncülü ğ ü elde ederek istikrarını sürdürecekti. Brehme, bu parlak ba ş langıç sonra- sında dört sezon daha Kaiserslautern forması giyecekti. Federal Almanya AMillî Takımı’na da ilk kez bu dö- 76 77 Brehme, Kaiserslautern günlerinde... 5-0’lık destansı Real Madridmaçında Brehme ve Funkel’in sevinci...