TamSaha 232. Sayı / Mart 2024

Millî Takımımız, 1960’taki ilk turnuvadan itibaren elemelerine katıldı ğ ı Avrupa Ş ampiyonası’nda, 36 yıllık bir bekleyi ş ten sonra nihayet 10’uncu denemesinde, 1996’da finallere katılma hakkını elde ediyordu. İ ngiltere’deki turnuvadaysa alınan sonuçlar kötü olsa da edinilen tecrübenin de ğ eri çok büyüktü. Avrupa Ş ampiyonalarında Türkiye (2) Onur Erdem ürkiye Futbol Federasyonu, 1990 yılının Mayıs ayında radikal bir karara imzasını atmı ş ve takımın ba ş ına, Alman teknik adamSepp Piontek’i getirmi ş ti. 1980’lerde çalı ş tırdı ğ ı Danimarka’yı Av- rupa’nın en korkulan ekiplerin- den biri hâline getiren Piontek, Vikinglerle 1984 Avrupa Ş ampi- yonası’nda finali penaltılar sonu- cunda kaçırmı ş , 1986 Dünya Kupası’ndaysa ikinci tura kalma ba ş arısını göstermi ş ti. Tecrübeli teknik adamın Millî Takımımızın ba ş ında da önemli i ş lere imza atması bekleniyordu. Ancak Piontek ile Türkiye beraberli ğ i iyi ba ş lamamı ş ve EURO 92 eleme- lerinde Millî Takımımız oynadı ğ ı altı maçtan da boynu bükük ayrılırken sadece sonmaçında bir gol atabilmi ş ti. O dönemde hâliyle Türk spor basını Piontek’e kar ş ı çok sert bir cephe almı ş tı. Sükûnetini koru- yabilen birkaç spor yazarı hâri- cinde hemen herkes Alman çalı ş tırıcıyı yaylım ate ş ine tut- maktaydı. Federasyon Ba ş kanı Ş enes Erzik ise futbolda sabrın ve uzun vadeli çalı ş manın öne- mine inanıyordu ve böylece kesin bir ş ekilde Piontek’in arkasında durmu ş , takımın 1994 Dünya Kupası elemelerine de onun yönetiminde girmesine karar vermi ş ti. Ne var ki iyi sonuçlar bir türlü gelmiyordu. Türkiye, ABD yolundaki elemelerde İ ngiltere, Hollanda, Po- lonya, Norveç ve San Mari- no’dan olu ş an zorlu bir gruba dü ş mü ş tü ve etkisiz eleman San Marino hâri- cinde kimseye di ş geçire- miyordu. “Etkisiz eleman” dediysek de aslında lâfın geli ş i… Zira San Marino, Ankara’da 4-1 kazandı ğ ı- mız maçta elemelerdeki ilk kornerini Millî Takımımıza kar ş ı kullanmı ş , o ilk kor- ner sonrasında ilk golünü de bulmu ş , hatta bu golle bir ara maçtaki skoru 1-1’e de getirmi ş ti. O gün o maçı kazandıysak da birkaç ay sonra deplasmanda zayıf rakibimizle de golsüz be- rabere kalmı ş tık. Bu es- nada di ğ er rakiplerimizle oynadı ğ ımız dört maç- taysa puan yüzü göreme- mi ş tik. Bunun sonucunda artık Piontek ile federas- yon arasındaki ipler de kopma noktasına gelmi ş ti. Ş enes Erzik bile Alman teknik adamın arkasında durmakta zorlanıyordu. Futbol kamuoyu ise Pion- tek’le yolların bir an önce ayrılması gerekti ğ ini büyük bir hararetle savunmaktaydı. Birinci Fatih Terim dönemi ba ş lıyor Millî Takım’ın elemelerdeki sonraki iki maçında da sırasıyla İ ngiltere ve Nor- veç’e kaybetmesinin ar- dından Piontek dönemi sona erecekti. Öte yandan o yaz düzenlenen Akdeniz Oyunları’nda Ümit Millî Takımımız altınmadalyayı kazanmı ş tı ve takımın teknik adamlı ğ ını da AMillî Takım’da Piontek’in yardımcılı ğ ını da yürüt- mekte olan Fatih Terim yapmaktaydı. Terim, Ak- deniz Oyunları’nın ardın- dan bir anda Piontek sonrasında Millî Takım Teknik Direktörlü ğ ü için en çok ön plana çıkan isim hâline de gelmi ş ti. Hırslı, ba ş arıya aç, genç bir tek- nik adamdı ve üç yıldan uzun bir süredir de Millî Takımlardaki yapıya hayli â ş ina olmu ş tu. Türkiye’nin üzerindeki ölü topra ğ ını silkeleyebilmesi adına Fatih Terim ço ğ u ki ş i tara- fından ideal isimolarak i ş aret ediliyordu. Neticede Ş enes Erzik fede- rasyonu da bu beklentiler do ğ rultusunda hareket edecek ve Fatih Terim, 1994 Dünya Kupası eleme- lerinde geriye kalan iki maçta, Millî Takım’ın ba ş ında olacaktı. Bu kar ş ıla ş maların ilkinde Polonya’yı 2-1’le geçen millîlerimiz, sonmaçtaysa ABD vizesini çoktan alan grubun nama ğ lup lideri Norveç’i a ğ ırladı ve İ skan- dinav temsilcisine 2-1’le gruptaki tek yenilgisini tattırdı. Bu iki maçta ay-yıldızlıların beklenen- den de iyi bir performans göstermesi sonucunda da EURO 96 elemelerinde yola Fatih Terim’le devam edil- İ lk büyük heyecan T 55 54