TamSaha 232. Sayı / Mart 2024

eru” denildi ğ inde herhalde birçok ki ş inin aklına ilk olarak İ nkalar tarafından And Da ğ la- rı’nda yakla ş ık 2 bin 500metre yükseklikte in ş a edilmi ş olan Machu Picchu antik ş ehrinin harabeleri gelmektedir. Bunun yanı sıra edebiyatla ilgili olanlar için Nobel ödüllü yazar Mario Vargas Llosa, siyaset dünyasını yakından takip edenler içinse 1980’lerde Birle ş mi ş Milletler Genel Sekreterli ğ i görevini yürüten Javier Perez de Cuellar Peru’nun di ğ er önemli simgele- ridir. Ancak “Peru” adını duyan ki ş i futbol meraklısıysa hele hele 1970’lerin futboluna bizzat tanık olmu ş sa bu isimlerden çok daha önce aklına getirece ğ i tek bir ki ş i vardır, o da söz ko- nusu döneme damgasını vur- mu ş olan ve Peru futbolunun bir numaralı kahramanı olarak da gösterebilece ğ imiz Teofilo Cu- billas’tır. Peru Millî Takımı’yla iki kez Dünya Kupalarında son se- kize yükselen, bir defa da Güney Amerika Ş ampiyonlu ğ u ya ş a- yan büyük oyuncu bu ay 75 ya- ş ını geride bırakacak. Teofilo Juan Cubillas Arizaga’nın hayat hikâyesi, 8 Mart 1949’da, Peru’nun ba ş kenti Lima’nın kuzeyindeki banliyölerinden biri olan Puente Piedra’da ba ş lamı ş tı. Teofilo’nun anne ve babası, ş ehrin kıyısındaki bir çiftlikte çalı ş maktalardı. Anne Juana a ş çılık yapıyor, baba Isaac ise traktör ve biçerdöver gibi motorlu araçları kullanıyordu. Teofilo’nun altı da karde ş i ol- du ğ u dü ş ünüldü ğ ünde Cubillas ailesinin kıt kanaat geçinebildi- ğ ini söylemek abartı sayılmazdı. Babaları Isaac da bu yüzden çocuklarının öncelikle iyi bir ş ekilde okumaları gerekti ğ ine inanmaktaydı. Lâkin 1950’lerin ba ş ları, birçok Latin Amerika ülkesinde oldu ğ u gibi Peru’da da hayli çalkantılı geçmekteydi. 27 Ekim 1948’de General Manuel Odria, düzenle- di ğ i askeri darbeyle ülkede yö- netimi ele geçirmi ş , demokrasi de bir süreli ğ ine rafa kaldırıl- mı ş tı. Bu ş artlar altındaki bir ülkede do ğ mu ş olan Teofilo’nun, babasının istedi ğ i gibi okuması hâlinde bile kendisine iyi bir ge- lecek in ş â edip edemeyece ğ i meçhuldü. Her ne kadar 1956’da Odria demokrasiye geçme ka- rarı alıp ba ş kanlık için yeniden aday olmadıysa da bu bahar havası da uzun sürmeyecek ve 1960’larda Peru’da iki askeri darbe daha ya ş anacaktı. Babası, iyi bir e ğ itim almasından yanaydı Böylesine karma ş ık bir dö- nemde küçük Teofilo ise iki amaç do ğ rultusunda çabala- maktaydı. Birincisi, babasının i ş aret etti ğ i gibi iyi bir e ğ itimdi ve Teofilo da okulunda iyi bir ö ğ - renciydi. İ kincisi ve asıl tutkulu oldu ğ u hedefiyse futboldu. Teo- filo, henüz ilkokul ça ğ ındayken fevkalâde bir top tekni ğ ine sahip oldu ğ unu açıkça göster- mekteydi ve Puente Piedra’nın yerel kulübü olan Huracan Boys’un da minikler takımında futbola ba ş lamı ş , hatta ba ş la- makla da kalmayıp bu takımın en çok parlayan oyuncusu ol- mu ş tu. Babası Isaac ise o ğ lunun ola ğ anüstü yetene ğ ine ra ğ men onun futbolculuk hayallerine dudak bükerek tepki vermek- teydi. Peru gibi yoksullu ğ un ve karga ş anın hüküm sürdü ğ ü bir İ nkaların futbol ikonu Peru’nun yeti ş tirdi ğ i en büyük futbolcu olarak kabul edilen Teofilo Cubillas, 1970 ve 1978 Dünya Kupaları’nda attı ğ ı gollerle futbolseverlerin gözlerinin pasını silmi ş ti. Döneminin en iyi 10 numaraları arasında yer alan Cubillas, Peru’nun 1975’teki Güney Amerika ş ampiyonlu ğ unda da ba ş roldeydi. “P Teofilo Cubillas Onur Erdem 115 114

RkJQdWJsaXNoZXIy MTc5NTM3Mg==