TamSaha 231. Sayı / Şubat 2024

yordu. Bu sefer penaltı için topun ba ş ına geçen isimRonald Koe- man’dı ve Koeman bu vuru ş lardaki ustalı ğ ını, kaleci Eike Immel ile topu ayrı ayrı kö ş elere göndererek bir kez daha kanıtladı. Hollandalılar, herhalde rakiplerinin dillere destan fizik kondisyonunun ve oyun disiplinininmaçın uzaması durumunda ba ş larına çok fazla i ş açabilece ğ ini dü ş ünmü ş lerdi ki 1-1’den sonra da bir an önce ikinci golü bulabilmek için Federal Almanya kalesine yüklenmeye devam ettiler. Kar ş ıla ş manın uzat- maya gitmesine yalnızca üç dakika kalmı ş ken JanWouters’ın Federal Almanya savunmasını gâfil avlayan ara pasına Marco van Basten çok iyi hareketlendi ve yerde kayarak yap- tı ğ ı vuru ş la topu uzak kö ş eden a ğ - larla bulu ş turdu. Bu gol, Hollanda’yı sadece Federal Almanya kâbusun- dan uyandırmakla kalmıyor, aynı zamanda tarihinde ilk kez Avrupa Ş ampiyonası’nda finale ta ş ıyordu. Bumaçtan bir gün sonraysa SSCB ile İ talya ikinci finalist olabilmek için Stuttgart’ta kar ş ı kar ş ıya geldiler. Golsüz geçen ilk yarının ardından ikinci yarıda SSCB’nin inisiyatifi biraz daha eline alması skora da yansıyacaktı. Dakikalar 58’i göste- rirken İ talya ceza sahası önünde topla bulu ş an Gennadiy Litovçenko, kaleci Walter Zenga’nın soluna do ğ ru bitirici vuru ş u yaparak SSCB’yi 1-0’lık üstünlü ğ e ta ş ıyordu. Bu golün üstünden henüz iki dakika geçmi ş ti ki sol kanatta topla bulu- ş an Aleksandr Zavarovmüthi ş bir süratle İ talya ceza sahasına do ğ ru sokuluyor ve bu esnada yaptı ğ ı or- taya Oleg Protasov’un geli ş ine çok düzgün vurmasıyla da skor 2-0’a geliyordu. Maç da bu skorla sonuç- lanınca finalin adı “Hollanda-SSCB” ş eklinde konmu ş olacaktı. 25 Haziran’da Münih’te oynanan finalde SSCB’nin liberosu Oleg Kuz- netsov sarı kart cezalısıydı ve onun yerine aslen bir orta saha oyuncusu olan Sergei Aleinikov’un çekilmesi, takımın adeta makine düzeninde i ş leyen sisteminde aksaklıklara neden olmu ş tu. Maçtaki ilk yarım saat içerisindeyse taraflar birbirle- rine ne skor ne de oyun açısından üstünlük sa ğ layabiliyordu. Ancak 32’nci dakikaya gelindi ğ inde Hol- landa’nın sa ğ kanattan kazandı ğ ı bir kö ş e vuru ş unda Erwin Koe- man’ın ön dire ğ e kesti ğ i topu SSCB savunması uzakla ş tırmaya çalı ş - tıysa da on sekizin kö ş esinde topla yeniden bulu ş an Koeman bu kez ortasını arka dire ğ e do ğ ru yapıyor, o noktada iyi yükselen Marco van Basten topu ön dire ğ e çeviriyor ve en nihayetinde de Ruud Gullit’e altı- pas üzerinden kafayla dokunmak kalıyordu. Portakallar 1-0 öndeydi. İ lk yarının bu skorla tamamlanma- sının ardından ikinci yarının ba ş la- rında futbolseverler, ş ampiyona tarihinin en unutulmaz anlarından birine tanıklık edeceklerdi. Dakika- lar 54’ü gösterirken Adri van Tigge- len’in orta sahada kaptı ğ ı bir top, Hollanda’nın ani bir ata ğ a kalkma- sını sa ğ lıyor ve dörde dört geli ş en atakta Van Tiggelen topu sol açık- taki Arnold Mühren’e aktarıyordu. Mühren ise hiç bekletmeden topu arka dire ğ e do ğ ru ortalayacaktı. Aslında bu çok da iyi bir orta sayıl- mazdı ve top hayli yüksekten geli- yordu. Ancak Van Basten, açısı da dar olmasına kar ş ın bu ortaya geli- ş ine öyle bir vole vuruyordu ki top acayip bir kavisle SSCB kalecisi Rinat Dasayev’in üzerinden a ş arak uzak doksana takılıyordu. Hollanda ş ampiyonluk yolunda dev bir adım atmı ş ken tribünlerdeki 60 bini a ş kın futbolsever de Avrupa Ş am- piyonası tarihinin belki de en güzel golüne tanıklık etmi ş lerdi. Bu unutulmaz golün üzerinden altı dakika geçmemi ş ti ki kaleci Hans van Breukelen’ın yaptırdı ğ ı penaltı az kalsın Hollanda’nın avantajının çabucak heba olmasına yol aça- caktı. Gelgelelimpenaltıyı kullanan İ gor Belanov’un çok kötü bir vuru ş yapması, Van Breukelen’ın topu çelmesini ve hatasını telâfi etmesini sa ğ lıyordu. Bu büyük fırsatın de ğ er- lendirilememesi, Sovyet futbolcu- ların bir anda oyundan dü ş melerine ve kalan yarım saat içinde maça es- kisi gibi asılamamalarına da neden olacaktı. Portakalların i ş i artık çok daha kolaydı ve tadı tamamen kaçan rakipleri kar ş ısında yarım saat daha skoru korumak onlar için hiç de zor olmuyordu. Son düdü ğ ün çalmasıyla birlikte de Hollanda, tarihindeki ilk Avrupa ş ampiyonlu- ğ unu elde ediyordu. SSCB ise bu turnuvada oynadı ğ ı dördüncü finalde üçüncü kez kaybetmenin üzüntüsünü ya ş ıyor ve bumaçla Avrupa Ş ampiyonası defterini de kapatıyordu. Zira bir sonraki Avrupa Ş ampiyonası gelene kadar Sovyet- ler Birli ğ i çoktan parçalanmı ş olacaktı. EURO 88’in gol kralı ve yıldızı Marco van Basten 991, siyasî açıdan fazlasıyla çal- kantılı bir yıl olmu ş tu. A ğ ustos ayında Sovyetler Birli ğ i’nde Mi- hail Gorbaçov’a kar ş ı yapılan ba- ş arısız darbe giri ş iminin ardından birlik hızla bir çözülmeye do ğ ru gitmi ş ve Aralık’a gelindi ğ inde de resmen da ğ ılmı ş tı. Birli ğ in 12 eski üyesiyse aralarında SSCB kadar ba ğ layıcı olmayan, Ba ğ ımsız Dev- letler Toplulu ğ u adını verdikleri yeni bir birlik olu ş turmu ş lardı. EURO 92 elemelerinde İ talya’yı geride bırakarak grubunu lider tamamlayan Sovyet takımının durumunun ne olaca ğ ı da futbol kamuoyunda merakla beklen- mekteydi. İ talyanlar, SSCB yerine turnuvaya kendilerinin alınması gerekti ğ ini iddia ederken Ba ğ ım- sız Devletler Toplulu ğ u Futbol Federasyonu’ysa sadece takımın adının de ğ i ş ti ğ ini ve ş ampiyo- nada da yeni isimleriyle mücadele etmeleri gerekti ğ ini savunuyordu. Sonuçta UEFA, BDT’yi haklı buldu ve takımın Avrupa Ş ampiyona- sı’na katılmasına izin verdi. Ancak soru i ş aretleri bununla sı- nırlı kalmadı. Zira Yugoslavya’da da kazan kaynamaktaydı. İ lk ola- rak 1991 Temmuz’unda Slovenya, Yugoslavya’dan ayrıldı ğ ını ilân ederken aynı yıl Hırvatistan da ba ğ ımsızlık sava ş ına giri ş ecekti. Ate ş in 1992 yılının ba ş larında Bosna-Hersek’e sıçramasının ar- dındansa Avrupa’nın 20. yüzyılın sonlarında gördü ğ ü en kanlı iç sava ş cereyan edecekti. Birle ş mi ş Milletler Güvenlik Konseyi, bunun üzerine 15 Mayıs 1992’de yayınla- dı ğ ı 752 sayılı kararında tarafların 12 Nisan 1992 tarihinde imzalanan ate ş kes antla ş masına uymaları gerekti ğ ini, aksi takdirde Yugoslavya’ya kar ş ı uluslararası yaptırımların devreye girece ğ ini duyuruyordu. Ancak yine de ate ş - kes fiilen sa ğ lanamıyor ve 30 Mayıs’a gelindi ğ inde de 1992: Katılamadı ğ ı Turnuvayı Kazanabilen Tek Takım 1 60 61

RkJQdWJsaXNoZXIy MTc5NTM3Mg==