TamSaha 230. Sayı / Ocak 2024
118 119 Matthias Sindelar Onur Erdem FutbolunMozart’ı 863 yılında İ ngiltere’de The Foot- ball Association’ın kurulması, futbolun günümüzdeki ş eklini alması adına tarihteki en önemli dönümnoktalarından biriydi. Bu tarihten önce bir topa tekme atmak amacıyla oynanan fakat günümüzdeki futbolla hemen hemen hiçbir alâkası bulunma- yan birçok çe ş itli oyunun hepsine futbol denmekteydi ama The Fo- otball Association’ın ortaya çıkı ş ı, oyun kurallarının ş ekillenmesini ve futbolun kimli ğ inin netle ş me- sini sa ğ lamı ş tı. Söz konusu kimli ğ in oturmasıyla birlikte futbol İ ngiltere sınırları dı ş ına da ivedilikle yayılmaya ba ş lıyordu. Önce Ada’nın di ğ er bölgeleri olan İ skoçya ve Galler, ardından İ rlanda, derken Ameri- ka’nın güneyinde Arjantin ve Uruguay ile kıtanın kuzeyinde de ABD’de oynanmaya ba ş layan futbolun Kıta Avrupası’na giri ş iyse Hollanda ve Danimarka üzerinden olmu ş tu. Tabiî o andan itibaren futbolun yayılması çok daha büyük bir ivme de kazanıyordu. 20. yüzyılın ba ş ına gelindi ğ inde futbolun Av- rupa’da ula ş madı ğ ı nokta kalma- mı ş tı. Ancak sonrasında futbolun kıtadaki geli ş imine bakıldı ğ ında, bölgeler arasında kısa sürede büyük farklılıklar olu ş maya ba ş ladı ğ ı da görülmekteydi. O yıllarda futbolun Avrupa’da en çabuk geli ş me gösterdi ğ i bölgelerin ba ş ında kıtanın orta kesimi geliyordu. Son yıllarını ya- ş amakta olan Avusturya-Maca- ristan İ mparatorlu ğ u ise kıtanın bu bölümünün büyük bir kısmına yayılmı ş durumdaydı. İ mparatorlu ğ un Avusturya kesi- minde futbolun yayılmasında öncü görevini, o yıllarda di ğ er bir- çok ülkede oldu ğ u gibi, İ ngilizler görmü ş tü. Ba ş kent Viyana’da hatırı sayılır bir İ ngiliz nüfus ika- met etmekteydi. Bu cemiyete ait çe ş itli takımlar Avusturyalılara futbolu tanıtıp sevdirirken günü- müze kadar varlı ğ ını sürdürmeyi ba ş arabilmi ş en eski Avusturya futbol kulübü olan First Vienna da adından da anla ş ılaca ğ ı üzere İ ngilizlerden esinlenilerek 1894 yılında kurulmu ş bir kulüptü. Bunun sonrasındaysa Avusturya Futbol Federasyonu 1905’te faali- yete geçecek, 1912’de de ülkedeki ilk ulusal lig düzenlenecekti. 1920’lerde Orta Avrupa futbolu- nun çehresini en çok de ğ i ş tiren geli ş melerden biriyse Avusturya, Macaristan ve Çekoslovakya’nın, daha sonraları “Tuna Ekolü” ola- rak da adlandırılacak bir oyun anlayı ş ını benimsemesi olacaktı. Söz konusu oyun anlayı ş ı, aya ğ a seri ve kısa paslarla oynamayı, bireysel beceriyi de ön plana çı- karmayı hedefliyordu. II. Dünya Sava ş ı sonrasında Brezilyalıların yeniden cilalayıp parlatarak futbol dünyasına sunacakları bu anlayı ş aslında ilk defa Orta Avrupa’da filizleniyordu. 1910’ların ba ş larında, aya ğ a pas yapmaya dayalı oyun anlayı ş ını ülkesindeki futbol çevrelerine bir türlü benimsetemeyece ğ ine Avusturya 1930’larda Avrupa’nın en önde gelen futbol güçlerinden birine dönü ş ürken takımın yıldızı oydu. E ş ine ender rastlanan oyun zekâsı, yaratıcılı ğ ı ve top tekni ğ i sayesinde Avusturyalı ünlü besteci Wolfgang Amadeus Mozart’ın ye ş il sahalardaki yansıması olarak görülmekteydi. Sır dolu ölümüyse onu futbol dünyasının enmitik figürlerinden birine dönü ş türmü ş tü. 1
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTc5NTM3Mg==