TamSaha 229. Sayı / Aralık 2023
futbolun öncülü ğ ünü üstlenen isim, İ ngiliz kökenli bir aileye mensup olan Oscar Cox’tu. Cox da e ğ itimini İ s- viçre’nin Lozan ş ehrinde görmü ş ve futbolla buraday- ken tanı ş mı ş tı. O da Rio’ya dönmesinin ardından 22 Eylül 1901’de, bölgedeki ilk futbol maçının organizas- yonunu üstlenmi ş ti. Cox, bunun devamında Sao Paulo’daki kader orta ğ ı Charles Miller ile de temas kur- mu ş ve bunun neticesinde Sao Paulo ile Rio karmaları arasındaki ilk futbol maçları da oynanmı ş tı. Cox, 21 Temmuz 1902’de de kendi kulübünü kurmaya karar verecek ve bu yeni kulübe “Fluminense” adını koya- caktı. “Flumen” Latincede “nehir” anlamına gelmek- teydi ve bu bakımdan “Rio” sözcü ğ üyle e ş anlamlıydı. Fluminense de “Rio’nun yerlileri” mânâsını ta ş ımak- taydı. Fluminense, 1906 yılında oynanmaya ba ş layan Rio de Janeiro Eyalet Ş ampiyonası’nın (Campeonato Carioca) ilk ş ampiyonu oldu ğ u gibi bundan sonraki üç sezonda da zafere ula ş acaktı. Kulüp, içinde bulundu ğ u eyaletin en büyüklerinden biri olaca ğ ını daha erkenden belli et- mi ş ti. 1911’de Fluminense’den ayırılan bir grup futbol- cunun Flamengo kulübünün futbol ş ubesini kurmaları ve 1914 ve 1915 sezonlarında Flamengo’nun eyalet ş ampiyonasındaki ilk iki ş ampiyonlu ğ unu ya ş amasıyla birlikteyse gelecekte ülkenin en büyük rekabeti niteli- ğ ine bürünecek Fla-Flu derbisinin temelleri atılıyordu. Günümüzde Flamengo’nun 37, Fluminense’nin de 33 eyalet ş ampiyonlu ğ u bulunması, iki kulübün Rio de Ja- nerio sınırları içerisinde ne denli büyük bir a ğ ırlıkları oldu ğ unun da en büyük göstergesi (Eyaletin di ğ er iki büyü ğ ünden Vasco’nun 24, Botafogo’nunsa 21 ş ampi- yonlu ğ umevcut). Öte yandan Brezilya’da futbolun oynanmaya ve popü- larite kazanmaya ba ş ladı ğ ı 19. yüzyıl sonlarıyla 20. yüzyıl ba ş ları, ülkede toplumsal açıdan da hayli çal- kantılı bir dönemdir ve bunun futbol üzerinde yansı- maları da kaçınılmaz olmu ş tur. Ş öyle ki Brezilya, Amerika kıtasında köleli ğ in resmen yasaklandı ğ ı son ülke konumundaydı ve bu yasak 1888 yılında yürür- lü ğ e girebilmi ş ti. Yani ABD’de köleli ğ in yasaklanma- sından tam 23 yıl sonra... Üstelik ABD’de kölelik 1865 yılında kaldırıldı ğ ında 30milyon nüfuslu ülkedeki köle sayısı 600 bin civarındaydı. 1872’deyse 10milyon 500 bini bulan Brezilya nüfusunun 1 milyon 500 binini köle- ler te ş kil etmekteydi. Bu sayı, köleli ğ i yasaklayan ka- nunun çıktı ğ ı 1888’e gelindi ğ indeyse 720 bine gerilemi ş ti. Ancak köleli ğ in kaldırılması elbette bir günde e ş it bir toplumyaratacak de ğ ildi ve 1888 sonra- sında daha uzunca bir süre Brezilya ırk ayrımcılı ğ ından mustarip bir ülke olmayı sürdürecekti. NitekimCharles Miller ve Oscar Cox futbol kulüpleri kurupmaçlar düzenlemeye ba ş ladı ğ ında da bu organi- zasyonların kapıları sadece beyazlara açıktı. Hatta fut- bol oynamayı bırakın, tribüne çıkıpmaçları seyretmek bile sadece beyazlara özeldi. Ancak bu durum, siyahla- rın futbola ilgi duymalarına yine de engel te ş kil etme- mi ş ti. Siyahlar, Fluminense’nin ön kapısından içeri giremeyince ilk olarak çareyi çevredeki binaların çatı- larına tırmanıpmaçları oradan seyretmekte bulmu ş - lardı. Bu seyirler sırasında siyahların futboldan biraz daha uzun bir süredir yine beyazlar tarafından oynan- makta olan krikete kıyasla futbolun daha ilginç bir spor oldu ğ unu dü ş ünmeleri sonucunda da siyahlar kendi aralarında maçlar düzenlemeye ba ş lamı ş lardı. 1910’lara gelindi ğ inde futbol Brezilya’da toplumun her kesimi için en popüler spor hâline gelmi ş ti ve Rio de Ja- neiro’nun da Güney Amerika’da en fazla futbol saha- sına sahip ş ehir oldu ğ u dü ş ünülmekteydi. Rio’da siyahlara kapısını açan ilk kulüpse, 1904 yılında faaliyete geçen Bangu Athletic Club olmu ş tu. Fakat bu küçük bir kulüp oldu ğ undan sergiledikleri insancıl tavrın kamuoyunda etki yaratması pekmümkün ol- mamı ş tı. 1914 yılındaysa Fluminense, Carlos Alberto adlı melez bir oyuncuyu kadrosuna katarak bu dön- güyü kırma yolundaki ilk adımını atmı ş tı. Ancak çok geçmeden Carlos Alberto, ülke futbolundaki ırkçılı ğ ın odak noktası hâline gelecekti. Carlos Alberto, Fluminense’ye America kulübünden transfer edilmi ş ti. Dolayısıyla America taraftarları ona zaten bir tepki duymaktalardı. 13 Mayıs 1914’teki Flu- minense-America maçındaysa Carlos Alberto eski ta- kımına kar ş ı ilk kez sahaya çıkıyordu. Carlos Alberto, maçlardan evvel sakal tıra ş ı olmayı alı ş kanlık hâline getirmi ş ti ve tıra ş olduktan sonra da o devirde losyon kullanımı yaygın olmadı ğ ı için yüzüne, pirinç tozu ol- du ğ u dü ş ünülen beyaz bir toz sürmekteydi. Bunu America’da oynadı ğ ı dönemde de yapmaktaydı. Ama America taraftarları o gün, Carlos Alberto’yu sanki melez oldu ğ unu gizlemek için yüzüne pirinç tozu sür- mü ş gibi göstermek istemi ş ve maç boyunca top ken- disine geldi ğ inde tribünlerden “Po de Arroz” (pirinç tozu) diye sloganlar atmı ş lardı. Bu slogan, daha sonraki maçlarda da sadece beyaz oyuncu oynatan kulüp ta- raftarları tarafından Fluminense’yi a ş a ğ ılama amacıyla atılan bir slogan hâline gelecekti. Ancak yıllar içeri- sinde siyahlar Brezilya futbolunda haklı bir biçimde a ğ ırlıklarını ortaya koyduklarında ve Fluminense kulü- bünün de siyah oyunculara kar ş ı herhangi bir negatif ayrımcılı ğ ı kalmadı ğ ında “Po de Arroz” tâbirini bu kez Fluminense taraftarları kendi kulüplerinin bir lakabı olarak sahiplenecekti. Irkçılı ğ ın gölgesindeki yıllarda Brezilya futbolu ve Fluminense Aynı dönemde saha içerisindeki sonuçlara bakıldı ğ ın- daysa Fluminense, Rio de Janeiro’nun bir numaralı fut- bol gücü olmayı sürdürmekteydi. 1910’ların sonunda üst üste üç eyalet ş ampiyonlu ğ u daha kazanan bordo- ye ş il-beyazlı ekip, böylece toplam ş ampiyonluk sayı- sını sekize çıkarmı ş tı. 1920’lerde durgun bir dönemden geçen Fluminense, 1930’ların ikinci yarısından 1940’ların ba ş ına dek olan dönemdeyse altın ça ğ ını ya- ş amı ş ve altı sezonda be ş ş ampiyonluk elde etmi ş ti. Brezilya’da ilk ulusal turnuvanın düzenlenece ğ i 1959 Rio’dan sonra ülke çapında da en büyüklerden biri 96 97
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTc5NTM3Mg==