TamSaha 228. Sayı / Kasım 2023
Gönülden Kaleme Türk futbolunda ilk yabancı oyuncunun gelmesinden bugüne futbolumuzun uluslar- arasında ba ş arılarının kulüpler düzeyindeki durumuna ve ilk yabancı futbolcudan günümüze yabancı kuralının de ğ i ş im süreçlerine göz atalım. Türk futbolunda ilk yabancı oyuncu, 1951 yı- lında İ stanbul’un Adalet takımına transfer olan Arjantinli Oscar Garo oldu. Bu oyuncu Türkiye’deki ilk profesyonel yabancı fut- bolcu olarak da futbol tarihimizde yerini aldı. İ lk yabancı transferi sonrasında kural 1966 yılına kadar “bir yabancı oyuncu” olarak devam etti. 1966’da ise ilk de ğ i ş iklik yapıldı ve yabancı oyuncu sayısı ikiye çıktı. 1989 yılında yabancı sayısı üçe çıkartılırken 1996 yılına gelindi ğ inde yabancı sayısı dört olmu ş tu. 1999 yılında artık sayı be ş ti. 33 yılda sadece dört kez de ğ i ş en yabancı kuralı 2000’li yıllarla birlikte ise artı formül- lerin kullanıldı ğ ı, sürekli de ğ i ş en bir sürece girdi. Kuralın 2015-16 sezonunda bugünkü hâlini almasıyla en azından ş imdilik de ğ i ş im süreci de durmu ş oldu. 2000’li yıllarda uygulanan artı formülüne akıl sır erdiremedim. Avrupa kupalarında oynayan takımların artı formülünü kullana- bilmelerini anlamlı bulabilirim. Sadece Türkiye liginde mücadele edecek takımların tribünde oturtaca ğ ı oyuncuya para verip transfer etmesini ise hiç ama hiç anlama- dım. Belki o günlerde artı hakkı sadece Avrupa kupalarına katılan takımlara verilebilirdi. 14 yabancı futbolcu kuralından sonra Futbol Federasyonu yabancı oyuncu konusunda bir yol haritası açıkladı. Buna göre her sezon artan sayıda yerli futbolcu ilk on birde yer alacaktı. Yol haritasının açıklanmasıyla da kulüplerimize “Buna göre hazırlı ğ ınızı yapın” denilmi ş olundu. Maalesef kulüplerimiz bu duruma hazırlıklı olmak yerine çe ş itli baha- nelerle bu yol haritasını delme yoluna gitti. Oysa çizilen yol haritasına sadık kalınsaydı bu sezon her takımda dört Türk oyuncuyu ilk on birde görecektik. Bu duruma en ba ş ta hazırlanması gereken hocaların, “Üç yerli kuralı bizi matematik profesörü yaptı” ş ek- lindeki haksız itirazları sonucu yabancı sa- yısı geçmi ş sezonla aynı kaldı. Oysa hocalar sezon planlamasını bu kurala göre yapmalı ve sezon içindeki de ğ i ş kenlere hazırlıklı olmalıydı. Ş ayet hocalar bu hazırlı ğ ı yapmı ş olsaydı o zamanmatematikçi olmalarına gerek kalmayacaktı! 28 ki ş ilik kadroda 14 yabancı oyuncu bulun- durma kuralından sonra dönemin Süper Lig’de çalı ş an hocalarının tamamına yakını altyapıdan oyuncu yeti ş tirmede sorunlar ol- du ğ u, A takıma alınan futbolcuların da yete- rince fizik kondisyona sahip bulunmadıkları konusunda hemfikirlerdi. Altyapılarda pek çok sorun oldu ğ u do ğ rudur. Ama sorunlu hâliyle bile birçok oyuncu, teknik direktörle- rin ilk etapta dü ş ünmedi ğ i, mecbur kalarak oynattı ğ ı ortamda piyasaya çıkabilmi ş tir. Sevgili hocalarım, ş ayet altyapıdan çıkan oyuncuyu A takımla 6 ay antrenman yaptı ğ ı halde fiziksel ve ruhsal olarak A takım sevi- yesindeki futbolcuların seviyesine yükselte- miyorsanız o zaman genç oyuncuya uyguladı ğ ınız antrenman programını gözden geçirmeniz gerekiyor. Ya da genç oyuncuya gereken önemi vermiyorsunuz demektir. 2000 yılından bugüne ülkemiz futbolunun Avrupa’da kulüpler düzeyinde sadece iki ba ş arısı var. O da Galatasaray’ın kazandı ğ ı UEFA Kupası ve Süper Kupa. Soru ş u… Gala- tasaray UEFA Kupası’nı ilk defa ülkemize ge- tirirken kaç yabancı oyuncuyla sahadaydı? Cevabı ben vereyim; dört yabancı futbolcu sahada, biri de kulübedeydi. Yani bugünkü gibi 14 yabancı kuralı yoktu. Ülke olarak tek ba ş arılı oldu ğ umuz organizasyonda yerli oyuncularla da ba ş arılı olunabiliyormu ş . Önemli olan kendi insanımıza güvenerek ş ans vermek. Ş ayet bugünkü yabancı kuralı o günlerde olsaydı, iddia ediyorumbirçok yerli oyuncu ilk on birdeki yerini yabancı oyunculara kaptırırdı. Ş üphesiz ki, kaliteli, verimli, uygunmâliyetli, oynadı ğ ı kulübe mâliyetinden daha fazla fayda sa ğ layan ya- bancı oyuncuların Türk futboluna geçmi ş te oldu ğ u gibi ş imdi de katkıları oluyor. Ama yüzdeye vurdu ğ umuzda bunların oranı çok dü ş üktür. 2000 yılından bu güne yabancı kuralı çe ş itli ş ekillerde de ğ i ş iklik gösterdi. 2015 yılından beri 14 yabancı kuralı de ğ i ş meden devam ediyor. Süper Lig takımlarımızın yabancı futbolcularla avro ile yaptı ğ ı kontratlar sonucunda 23 yılda borçlarının sürdürülebilir olmaktan çıktı ğ ını görüyoruz. Süper Lig kulüplerimiz bu borçlanmanın 1 milyar dolarını son üç senede transfer ücreti olarak harcamı ş . Kulüplerimizin ekonomik gösterge- lerine bakıldı ğ ında bugünkü transfer politikalarının sürdürülebilir bir yanı maalesef yok. Kulüplerimizin borçla- rının büyük ço ğ unlu ğ u yabancı oyuncularla yapılan kontratlar yüzünden katlanarak büyümü ş durumda. Bu borçlar yüzünden kaç tane köklü kulüp yok olup gitti. Bu borçlardan kurtulmak isteni- yorsa derhal öz kaynaklara dönül- meli. Yabancı kuralı veya yerli kuralı, adına ne dersek diyelimkesinlikle tavizsiz uygulanabilmeliydi. Bir ürünü alırken faydasını ölçmek için fiyat-performans kar ş ıla ş tır- ması yaparız. Tabiî futbolcuyla herhangi bir ürünü bir tutamayız ama faydalarını ölçebiliriz. 14 yabancı kuralı futbolumuza ne getirmi ş ne götürmü ş tür? Gelinen noktadamaalesef yabancı transfe- rinde ligimiz sınıfta kalmı ş görünü- yor. Yapılan transferlerin büyük bir bölümü verimli olmamakla birlikte, katlanılanmâliyet, sa ğ lanan fayda- nın çok üzerine çıkmı ş durumda. Yabancı oyuncu transferinin son 23 yılda Türk futboluna sürdürülebilir bir sportif ba ş arı ve rekabet kalitesi getirmedi ğ ini Avrupa kupalarında takımlarımızın aldı ğ ı sonuçlardan görüyoruz. Avrupa liglerini örnek veriyoruz… Peki, yabancı oyuncu ko- nusunda ne yapıyor Avrupalı? Avrupa’nın be ş büyük ligine bakıldı- ğ ında yabancı oyuncu kuralının çe ş itlilik gösterdi ğ i görülür. Onlarda yabancı oyuncu transferle- rinin takımın ve liginmarka de ğ erine etkisi katlanılanmâliyetin çok üze- rinde oldu ğ u için kulüpler ekonomik ve sportif performanslarını sürdürü- lebilir hâle getirebiliyor. 14 yabancı kuralıyla futbolumuz uluslararası arenada ba ş arılı olarak söz sahibi mi olmu ş tur yoksa esa- misi okunmayıp küme mi dü ş mü ş - tür? Maalesef küme dü ş mü ş tür. Ülke puanımızın dü ş mesi sebebiyle ş ampiyonumuz Ş ampiyonlar Ligi’ne katılabilmek için ön eleme oynamak zorunda kalmı ş tır. Ş ampiyonumuz dı ş ında Avrupa kupalarına katılan takımlarımız UEFA Avrupa Ligi yerine Konferans Ligi’ne hemde ön eleme oynayarak katılmak zorunda kalmı ş tır. Örneklere devam edecek olursak, futbolumuzunmarka de ğ eri 600milyon dolardan yakla ş ık 1 00milyon dolar civarına dü ş mü ş tür. Bu dü ş ü ş ü sadece yabancı oyuncu- lara yüklemek haksızlık olur; ba ş ka ana unsurlar damarka de ğ erinin dü ş mesine yol açmı ş tır. Yabancı futbolcular örne ğ ini, sahada oynanan futbolun kalitesini yete- rince artıramadı ğ ının, bu kalitenin sadece ülkemiz sınırlarında i ş e yara- dı ğ ının ve Edirne’den öteye i ş levsel olmadı ğ ının kanıtı olarak verdim. Yabancı kuralının ne götürdü ğ üne gelince… Ülkemiz vasat yabancı fut- bolcu cenneti oldu. Kulüplerimizin borçları katlanarak büyüdü. Öz kay- nakların göz ardı edilmesine yol açtı. Gerçi geçmi ş te de altyapıya gereken önemverilmiyordu ama yabancı kuralı, bu umursamazlı ğ ı tetikledi. Ke ş ke takımlarımızın Avrupa kupa- larında yarı final ve finallere abone oldukları günleri gösterseydi 14 ya- bancı kuralı. O zaman “Transferlere harcanan paralar yerini buldu, ülke- mizin futbolu basamak atladı, ku- lüplerimiz ekonomik olarak güçlü hâle geldi, ülkemizin reklamı yapıldı” derdik. Fiyat-performans kar ş ıla ş - tırmasında ülkemiz futbolunun kârlı çıktı ğ ını söyleyebilirdik. Ama daha önce de ifade etti ğ im gibi yabancı futbolcu transferlerinde her yönüyle sınıfta kaldık. Mademyabancı fut- bolcuların transferleri Avrupa’da ba- ş arı sa ğ layacak kaliteyi futbolumuza getirmeyecekti, ülkemiz sınırları içindeki rekabeti 14 yabancı oyuncu yerine futbolumuza katkı sa ğ laya- cak 3-5 yabancıyla veya tamamen yerli oyuncuların olu ş turdu ğ u ta- kımlarla da yapardık. Emin olun Av- rupa kupalarında en kötü bugünkü aldı ğ ımız sonuçlara paralel sonuçlar alırdık. Yerli futbolcuların üzerinde durma- mın sebebi hemMillî Takımımıza geni ş yelpazede kaynak sa ğ lamak hemde kulüplerimizin bugünkü ekonomik zorluklardan kurtulmala- rının yegâne yolu olarak görmemdir. Mademhocalarımız matematikçi oldular, onları hesap kitaptan kurtaracak bir önerimvar: Yerli oyuncular sahaya ilk on birde çıksın. Hocamaçın herhangi bir bölümünde ilk olarak yerli oyuncuyu çıkarmak ve yerine yabancı oyuncuyu almak isterse be ş oyuncu yerine iki futbolcuyu iki seferde de ğ i ş tirme hakkı olsun. Ş ayet ilk de ğ i ş ikli ğ i yabancı oyun- cuyla yaparsa o zaman bugünkü kural aynen devam etsin. Oyuncu de ğ i ş iklik sayısı iki yerine üç de olabilir. Böylece Millî Takım oyuncu havuzu da sahaya çıkan yerli oyuncu fazlalı ğ ından geni ş ler. Müsabakada de ğ i ş iklik yapacak hocaya da yerli futbolcuyu oyundan alacak olursa de ğ i ş iklik sayısı kısıtlanarak yaptırımda bulunulmu ş olunur. Ya ş am sevinciniz hiç bitmesin. Sa ğ lıkla kalın… İ smail Gökçek Futbol tarihimizde yabancı kuralı 155 154
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTc5NTM3Mg==