TamSaha 228. Sayı / Kasım 2023

zonuyla birlikte ba ş lanmı ş tır. Bunları anlatmamızın sebebi, fut- bolun icat edildi ğ i topraklarda ne denli hızlıca geli ş ti ğ ini, dolayısıyla bugünden geçmi ş e bakıldı ğ ında da ne denli köklü bir yapıya sahip ol- du ğ unu göstermek, dolayısıyla da 160 yıllık bu gelenek içerisinde ne kadar çok İ ngiliz futbol efsanesi ol- du ğ unu anımsatmak... 19. yüzyılın sonuyla 20. yüzyılın ba ş larında golün adeta di ğ er adı hâline gelen Steve Bloomer’ın belki de ilk halka- sını te ş kil etti ğ i İ ngiliz yıldızlar zin- cirine daha sonra 1920’ler ve 1930’larda Dixie Dean, Ted Drake ve Tommy Lawton gibi efsaneler ek- lenmi ş , 1940’lar ve 1950’lerdeyse “çalımın büyücüsü” lakaplı Stanley Matthews ve TomFinney savunma oyuncularının ba ş larını döndür- dükçe döndürmü ş ... 1960’larda sa- vunma oyuncularının oyuna kattı ğ ı zekâ pırıltılarının ilk büyük örnek- lerinden birini Bobby Moore verir- ken Jimmy Greaves ceza sahası içinde topla bulu ş tu ğ unda hiç mer- hamet göstermemi ş , Gordon Banks ise üç direk arasına adeta duvar örmü ş ... 1970’lerden 1980’lere uza- nan dönemdeyse Glenn Hoddle pasları, Kevin Keegan ve Gary Line- ker golleri, Peter Shilton da kurta- rı ş larıyla futbolseverlerin gözlerinin pasını silmi ş . Yakın dönemdeki yıl- dızlarıysa futbol meraklıları elbette çok daha yakından tanıyor. Steven Gerrard, Frank Lampard, Paul Scho- les, David Beckham, Alan Shearer, Michael Owen, Rio Ferdinand, Wayne Rooney ve son olarak da Harry Kane bu listeye eklenebile- cek ba ş lıca isimler... Onlarca yıldızdan olu ş an bu dev kümenin içerisinde belki de en çok parlayanıysa Bobby Charlton’dı. Geride kalan Ekim ayının 21’inde hayata gözlerini yuman Charlton, 1966’da tarihinin ilk ve ş u ana ka- darki tek dünya ş ampiyonlu ğ unu ya ş ayan İ ngiltere Millî Takımı’nın en önemli yıldızı oldu ğ u gibi bir orta saha oyuncusu olmasına kar ş ın 45 yıl boyunca üç aslanlı formayı ta ş ıyan en golcü isimunvanının da sahibiydi. 11 Ekim 1937 tarihinde, İ ngiltere’nin kuzeyindeki Northumberland bölgesinde yer alan Ashington kentinde dünyaya gelen Bobby Charlton, özellikle anne tarafından ‘fazlasıyla’ futbolcu bir aileye men- suptu. Charlton’ın dayıları Jack, George ve JimMilburn uzun yıllar Leeds United forması giymi ş isim- lerdi. Bir di ğ er dayı Stan Milburn ise Leicester City’de oynamı ş tı. Ailenin bu alandaki enme ş hur üyesiyse annesinin kuzeni olan Jackie Mil- burn’dü. Newcastle United’ın efsane isimleri arasına girmi ş olan golcü oyuncu, 1940’lar ve 1950’ler süre- since siyah-beyazlı takım adına 200 küsur gole imzasını atmı ş tı. Bobby’nin kendisinden iki buçuk ya ş büyük a ğ abeyi Jack Charlton da dayılarının izinden gidecek ve 15 ya ş ına geldi ğ inde Leeds United alt- yapısına kaydolacaktı. Aynı tarihte Bobby ise okul takımında forma giymekte ve birkaç sene içerisinde a ğ abeyinin yaptı ğ ı gibi önemli bir kulübe girmenin hayallerini kur- maktaydı. Ancak iki karde ş in farklı futbolculuk hikâyelerine sahip ol- ması da kuvvetle muhtemeldi. Zira Jack, uzun boyu ve güçlü fizi ğ i ile dikkat çeken bir gençti, top tekni ğ i ise pek yüksek sayılmazdı ve Leeds altyapısına girdi ğ i andan itibaren de bu özellikleri sayesinde bir sa- vunma oyuncusu olarak yeti ş tiril- meye ba ş lanmı ş tı. Bobby ise Jack’in aksine ufak tefek, çelimsiz bir ço- cuktu. Lâkin futbol topuna kar ş ı da çok daha maharetli sayılırdı. Bu sa- yede o da okul takımlarında hep hücuma yönelik bir oyuncu olarak kullanılmaktaydı ve özellikle de müthi ş ş utları ve paslarıyla ya ş ıtları arasından hemen sıyrılıyordu. Joe Armstrong’un büyük ke ş fi Üç dayısı yıllarca Leeds United’da oynayan, a ğ abeyi de bu kulübün altyapısına giren Bobby’nin de yakın gelecekte kendisi için dü ş ü- nülebilecek enmuhtemel adres, Yorkshire kulübüydü. Ancak o dönemManchester United’ı çalı ş - tırmakta olan Matt Busby’nin ku- lüpte o ana dek kurdu ğ u en güçlü yapı da Birle ş ik Krallık’ın dört bir yanını taramakta olan scout eki- biydi. Ekibin ba ş ında yer alan Joe Armstrong, 1953 yılının ba ş larında Northumberland’a yaptı ğ ı bir gezi sırasında okul takımında oyna- makta olan Bobby’yi gördü ğ ün- deyse kimbilir, belki de hem Manchester United hemde İ ngiliz futbolu tarihi adına çok önemli bir kırılma noktası ya ş anmı ş tı. Bobby’nin yeteneklerinden fazla- sıyla etkilenen Armstrong, durumu vakit kaybetmeden Matt Busby’ye iletecekti. Böylece Manchester United’ın kapıları da genç oyuncu için açılmı ş oluyordu. Matt Busby’nin scout ekibi, o dö- nemde yurt çapında birçok genç yetene ğ i ke ş fetmi ş ti. Yakın za- manda ‘Busby Babes’ olarak anıla- cak takımın da temelleri böylece atılmı ş tı. Yeni in ş â edilmekte olan bu yapının en önemli yapıta ş ları olarak görülmekte olan isimlerse sol haf mevkiinde görev yapan Duncan Edwards ve sol iç mevki- inde oynamakta olan Bobby Charl- ton’dı. 17 ya ş ındaki Edwards ve 16 ya ş ındaki Charlton’ın Kırmızı Ş eytanlara en az 15 sene üst dü- zeyde katkı sa ğ laması beklenmek- teydi. Dört yıla yakın bir süre United’ın altyapı tedrisatından geçen Charlton, nihayet 1956 yılının Ekim ayında, 19 ya ş ını doldurmak üzereyken A takımdaki ilkmaçına, Charlton Athletic kar ş ısında çıka- caktı. Maçta rakip fileleri iki kez ha- valandıran Charlton, büyük bir yıldız olaca ğ ının sinyallerini çok net bir biçimde vermi ş ti. O sezon ligde toplamda 14maça çıkan Charlton, 10 kez de gol sevinci ya ş ayacaktı. Genç oyuncunun bu gollerinin de yardımıyla sezon sonunda Kırmızı Ş eytanlar, Tottenham’ın sekiz puan önünde ligi zirvede tamamlıyor ve üst üste ikinci, tarihlerindeyse be ş inci kez ş ampiyonlu ğ a ula ş ıyor- lardı. İ lk sezon, ilk ş ampiyonluk Profesyonel futbolculuk kariyerinin ilk sezonunda bir lig ş ampiyonlu ğ u gören Bobby Charlton, az kalsın Federasyon Kupası finalinden de zaferle ayrılarak sezonu ‘duble’ ile kapatacaktı. Ancak Aston Villa ile Wembley’de oynanan final maçında United kalecisi Wood’un henüz al- tıncı dakikada rakip takımdan McParland ile çarpı ş ması netice- sinde elmacık kemi ğ i kırılmı ş ve o dönemde yedek oyuncu uygula- ması da olmadı ğ ından United sa- hada 10 ki ş i kaldı ğ ı gibi kaleye de santrhaf Blanchflower geçmi ş ti. Bu ş artlar altında oynananmaçı Aston Villa 2-1 kazanırken Villa’nın golle- rini Wood’un sakatlanmasına yol açan McParland’ın atmasıysa hayli ironikti. 1957-1958 sezonuyla birlikte Charl- ton hemUnited’da ilk 11’de çok daha sık tercih edilerek takımın önemli oyuncularından birisine dönü ş ecek hemde uluslararası dü- zeyde de kendisini gösterme fırsatı bulacaktı. Ş ampiyon Kulüpler Ku- pası’nda İ ngiltere’yi temsil eden United, ilk turda Shamrock Rovers ve ikinci turda da Dukla Prag’ı ele- yerek çeyrek finale kalmı ş ve bu turda da Yugoslav ş ampiyonu Kızılyıldız ile e ş le ş mi ş ti. Old Traf- ford’daki ilkmaçta Yugoslav ekibi oyuna daha etkili ba ş lamı ş ve ilk devreyi de Tasic’in golüyle 1-0 önde kapatmı ş tı. United’ı oyuna döndü- ren isimse Charlton oluyor ve 65’inci dakikada attı ğ ı golle skora dengeyi getiriyordu. Son 10 daki- kaya girilirken Eddie Colman’dan gelen golse skoru belirleyecek ve böylece ilkmaç 2-1 United’ın üs- tünlü ğ üyle son bulacaktı. Yine de iç sahada elde edilen 2-1’lik galibiyet önemli bir avantaj sayıl- mazdı ve Belgrad’daki rövan ş ta Busby’nin ö ğ rencilerini hayli zorlu bir 90 dakika beklemekteydi. Fakat 5 Ş ubat’taki müsabaka beklenen- den çok daha kolay geçecekti. Maçın henüz ikinci dakikasında Dennis Viollet, United’ı öne geçirir- ken 30 ve 31’inci dakikalarda Charl- ton sahneye çıkıyor ve pe ş pe ş e iki gol birden kaydederek bir bakıma takımının yarı finale kaldı ğ ını er- kenden ilân ediyordu. Her ne kadar 3-0 biten ilk yarı sonrası Kızılyıldız ikinci devrede müthi ş bir direnç or- taya koyup skoru 3-3’e getirdiyse de bu ev sahibi ekip için yeterli ol- mayacak ve bu ş ekilde sona eren maçın ardından Manchester United kupadaki son dört takım arasındaki yerini alacaktı. Münih’teki büyük trajedi Ne var ki tarihinin o ana kadarki belki de en önemli ba ş arısının e ş i- ğ inde oldu ğ u dü ş ünülen Manches- ter United, aslen tarihinin en büyük trajedisinden sadece bir gün uzak- taydı. Ertesi gün İ ngiltere’ye dönü ş yolunda Münih’te yapılan aktarma, ‘Busby Babes’ adına acı sonun ba ş - langıcı niteli ğ indeydi. Manchester United’ı ta ş ıyan Airspeed AS-57 Ambassador modeli uçak, kısıtlı bir yakıt kapasitesine sahip oldu ğ un- dan Belgrad’dan havalandıktan bir süre sonra Münih’e, yakıt ikmali için ini ş yapmı ş tı. Ancak uçak yeni- den kalkı ş a hazırlandı ğ ı esnada motorlarında bir sorun ba ş göster- mi ş ti. İ ki denemede de motorun gere ğ inden hızlı çalı ş masıyla ilgili sorun devam edince uçak durdu- rulmu ş ve yolcular da havalimanı- nın içine geri dönmü ş tü. Aynı esnada kar ya ğ ı ş ının da ba ş lama- sıyla birlikte uçu ş ihtimali iyice 128 129

RkJQdWJsaXNoZXIy MTc5NTM3Mg==