TamSaha 225. Sayı / Ağustos 2023

bir gün sonra da Fortuna Düssel- dorf’un ba ş ına geçerek Bundes- liga’ya geri dönecekti. Fortuna Düsseldorf, aynı zamanda Rehhagel’in ilk ciddi ba ş arısını ya ş adı ğ ı kulüp olacaktı. Federal Almanya Kupası finalinde Köln ile kar ş ı kar ş ıya gelen Düsseldorf, mü- cadelenin ilk yarısını 1-0 yenik ka- pamasına ra ğ men ikinci yarıda 60. dakikada Rüdiger Wenzel ve 65. dakikada da Th omas Allofs ile iki gol bularak sahadan 2-1’lik galibi- yetle ayrılıyordu. Bir önceki sezon da bu kupayı kazanmı ş olan Düsseldorf böylece üst üste ikinci kupa zaferini elde etmi ş ti. Rehhagel, 1980-1981 sezonunda Düsseldorf ile kariyerinin ilk Av- rupa kupası maçlarına da çıkacaktı. Kupa Galipleri Kupası ilk turunda Salzburg’u 5-0 ve 3-0’lık skorlarla saf dı ş ı bırakan Düsseldorf, ikinci turdaysa Belçika’nınWaterschei Th or ekibine 0-0 ve 1-0’lık skorlar neticesinde üstünlük kurmu ş tu. Ancak ligde alınan kötü sonuçların ardından devre arasına do ğ ru kulüp yönetimi kendisini görevden ala- caktı. Bu, belki de Rehhagel açısın- dan hayırlı bir ayrılıktı. Zira bundan yakla ş ık dört ay sonra, teknik di- rektörlük kariyerinde adını tüm dünyaya duyurmasını sa ğ layacak olan ikinci Werder Bremen dönemi ba ş layacaktı. Zirveye Bremen ile çıktı Bremen, Rehhagel 29 Mart 1981’de yeniden takımın ba ş ına geçti ğ inde ikinci ligde mücadele etmekteydi ve Bundesliga’ya dönme adına da avantajlı bir konumdaydı. Rehhagel de takımın ba ş ında çıktı ğ ı ilk 11 maçta dokuz galibiyet ve iki de beraberlik alarak bu avantajı muhafaza etmesini bilecek ve Bremen’in bir yıllık aranın ardından Bundesliga’ya dönmesine katkı sa ğ layacaktı. Bremen, tarihindeki ilk Bundesliga ş ampiyonlu ğ unu 1965’te kazanmı ş , 1968’deyse ligi ikinci sırada tamam- lamı ş tı. Ancak bundan sonra, küme dü ş ecekleri 1980 yılına kadar geçir- dikleri 12 sezonda dokuzuncu sıra- dan yukarısını görememi ş lerdi ve bu kötü sicil sonrasında Bundes- liga’ya nasıl bir dönü ş yapacakları da muammaydı. Bu olumsuz sicile ra ğ men Rehhagel’in takımı 1981-1982 sezonunda gayet iyi bir performans ortaya koyuyor ve ligi, ş ampiyon Hamburg’un altı puan gerisinde (iki puanlı sistemde) be- ş inci olarak bitiriyordu. 1982-1983 sezonundaysa takıma yeni katılan genç santrfor Rudi Völler’in de büyük katkısıyla Bremen ş ampi- yonluk yarı ş ında sonuna kadar var oluyor fakat Hamburg’un averajla gerisinde kalarak lig ikincili ğ iyle yetiniyordu. Bir sonraki sezonsa ye ş il-beyazlılar bir lig be ş incili ğ i daha elde edeceklerdi. Bundan sonraki iki sezondaysa Werder Bremen, Bayern Münih ile ş ampiyonluk yarı ş ı içerisinde ola- caktı. Söz konusu sezonların ilkinde güçlü rakibinin dört puan gerisinde ikinci sırada kalan Rehhagel’in ö ğ - rencileri, 1985-1986 sezonundaysa Bayern’e bu kez averajla geçilecek ve yine ikinci sıraya razı olacaklardı. 1986-1987 sezonundaysa Bremen, belki de pe ş pe ş e ş ampiyonlu ğ u avucunun içine kadar almı ş ken kaçırmanın da etkisiyle biraz dü ş ü ş ya ş ıyor ve be ş inci sırada kalıyordu. Sezonun bitiminde takımın yıldızı Völler’in Roma’ya transfer olma- sıysa Bremen’in son yıllarda hep üst sıralarda yer alan görüntüsünü daha fazla devam ettiremeyece ğ i yönünde büyük endi ş e yaratmı ş tı. Lig ve Kupa Galipleri Kupası ş ampiyonlukları Fakat Rehhagel, Völler’in yerine Blau-Weiss Berlin’den 21 ya ş ındaki Karl-Heinz Riedle’yi transfer ederek bu sorunu beklenenden çok daha kolay bir biçimde a ş a- caktı. Takımın geri kalan bölgele- rinde zaten ta ş lar iyice yerine oturmu ş tu. Bu sayede de ye ş il-be- yazlı ekip 1987-1988 sezonuna çok iyi ba ş lıyor ve üst düzey formunu sezon boyunca koruyarak Bayern Münih’in dört puan önünde nihayet ş ampiyonlu ğ a ula ş ıyordu. Bu, Bre- men’in tarihindeki ikinci, Rehha- gel’inse kariyerinde ilk Bundesliga ş ampiyonlu ğ uydu. Bremen, aynı sezonda UEFA Kupası’nda da yarı finale kadar gelmi ş fakat bu turda, daha sonradan kupayı da kazana- cak olan Bayer Leverkusen’e 0-0 ve 0-1’lik skorlarla teslim olmu ş tu. Werder Bremen, 1988-1989 sezo- nundaysa Federal Almanya’yı Ş am- piyon Kulüpler Kupası’nda temsil edecekti. İ lk turda Do ğ u Alman- ya’dan Dynamo Dresden’i 5-0 ve 0-3’lük skorlarla kupanın dı ş ına iten ye ş il-beyazlılar, ikinci turda da Celtic’e 1-0 ve 0-0’lık skorlarla üs- tünlük sa ğ lamı ş lardı. Çeyrek final- deyse Bremen, o günkü ko ş ullara göre çekebilece ğ i en kötü kurayı çekmi ş ve müstakbel ş ampiyon Milan’la e ş le ş mi ş ti. Bremen’deki ilk maç golsüz sona ererken İ talya’daki rövan ş taysa Marco van Basten’in tek golü Milan’a turu getiriyor ve Bremen, kupaya veda ediyordu. Ye ş il-beyazlı ekip ligdeyse Bayern ve Köln’ün ardından üçüncü olmu ş tu. 1989-1990 sezonunda Bremen, Av- rupa’da ciddi anlamda ses getirecek bir ba ş arıya imza atacak ve UEFA Kupası üçüncü turunda, son ş ampi- yon Maradonalı Napoli’yi içeride 5-1, dı ş arıda da 3-2 ma ğ lup ederek saf dı ş ı bırakacaktı. Sonrasında yarı finale kadar giden ye ş il-beyazlılar, bu turdaysa Fiorentina’ya 0-0 ve 1-1’lik skorlar neticesinde kıl pa- yıyla elenecekti. Bremen, Bundesli- ga’daysa yo ğ un Avrupa trafi ğ inin de etkisiyle aradı ğ ını bulamamı ş ve yedinci sırada kalmı ş tı. Ertesi sezonsa Bremen önemli bir ba ş arıya daha imza atacak ve Federal Almanya Kupası’nı, finalde Köln’ü penaltılar neticesinde devi- rerekmüzesine götürecekti. Bu sa- yede 1991-1992 sezonunda Kupa Galipleri Kupası’nda da mücadele etme hakkını elde eden ye ş il-be- yazlılar, buradaysa tarihlerinin en büyük ba ş arısını yakalayacaklardı. İ lk iki turda Romanya’dan Bacau ve Macaristan’dan Ferencvaros’u ele- yen Bremen, çeyrek finaldeyse Ga- latasaray’la e ş le ş mi ş ti. Almanya’da 2-1 kazanılan ilkmaçın ardındansa İ stanbul’daki rövan ş a yo ğ un kar ya ğ ı ş ı damga vurmu ş ve Bremen, son dakikalarda Iosif Rotariu’nun ş utunda topun a ğ ır zemine saplanıp çizgiyi geçmemesi sayesinde maç- tan golsüz beraberlikle ayrılarak adını yarı finale yazdıran taraf olmu ş tu. Yarı finalde de Club Brug- ge’ye 2-0 ve 0-1’lik skorlarla üstün- lük kuran Bremen, böylece finale yükselmi ş ti. 6 Mayıs 1992’de Lizbon’da oynanan finaldeyse Monaco ile kar ş ı kar ş ıya gelen ye ş il-beyazlılar, ilk yarının sonlarında Klaus Allofs, ikinci yarı- nın ba ş larında daWynton Rufer ile buldu ğ u gollerle mücadeleden 2-0’lık galibiyetle ayrılıyor ve bu kupayı Dortmund, Bayern ve Hamburg’un ardından kazanan dördüncü Alman takımı oluyordu. Rehhagel de bu ba ş arıyla birlikte artık sadece Almanya’nın de ğ il, Av- rupa’nın en seçkin teknik adamları arasında gösterilmeye ba ş lamı ş tı. 1992-1993 sezonundaysa Bremen, Rehhagel yönetimindeki ikinci Bundesliga ş ampiyonlu ğ una ula ş a- caktı. Bir yıl sonraysa ye ş il-beyazlı- lar bu kez Almanya Kupası’nı, finalde Rehhagel’inmemleketinin takımı olan Rot-Weiss Essen’i 3-1 yenerek bir kez daha kazanacak- lardı. Rehhagel’in kulüpteki 15 yıllık bu ikinci döneminin son sezonu olan 1994-1995 sezonundaysa Bremen, Bundesliga’yı Dort- mund’un bir puan gerisinde, ikinci sırada noktalıyordu. Bayern’de kimseyle geçinemedi Bayern Münih ise söz konusu se- zonu altıncı sırada tamamlamı ş tı ve bu, Bayvera ekibi adına kabul edile- mez bir dereceydi. Kulübün o za- manki ba ş kanı Franz Beckenbauer da bu durumkar ş ısında çareyi, yıllardır kendilerine en çok zorluk çıkaran takımlardan biri olan Bremen’i yaratan adamkonumun- 86 87 Otto Rehhagel ilk ş ampiyonlu ğ unuWerder Bremen’le ya ş amı ş , Bundesliga ş ampiyonlu ğ unun ardından Kupa Galipleri Kupası’nı da kazanmı ş tı.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTc5NTM3Mg==