TamSaha 225. Sayı / Ağustos 2023
ba ş larında pek rastlanmamaktaydı. Takımların de ğ i ş ik birtakım taktik- sel tercihleriyse daha ufak detay- larda yatıyordu ve bunlar da 2-3-5’in farklı varyasyonlarının ge- li ş mesine yol açmı ş tı. Söz konusu varyasyonlar içerisinde en çok ön plana çıkansa İ talya’yı 1934 ve 1938’de pe ş pe ş e iki dünya ş ampi- yonlu ğ una ta ş ıyan efsane teknik adamVittorio Pozzo tarafından geli ş tirilen Metodo idi. Pozzo’nun geli ş tirdi ğ i bu 2-3-5 varyasyonu, orijinal dizili ş e göre daha defansif bir ş ablona sahipti. İş in ilginci, söz konusu de ğ i ş ikli ğ in gerçekle ş me- sine önayak olan dü ş ünce, ofansif bir hamleye yönelikti. Pozzo’yu gençli ğ inde en çok etkile- yen isimlerden birisi, Manchester United’ın santrhafı Charlie Ro- berts’tı. 1910’lu yıllarda Ada’daki en popüler futbolculardan biri olan Ro- berts, Pozzo’nun kafasında ofansif görevleri fazlala ş tırılmı ş bir santr- haf dü ş üncesinin olu ş masını da sa ğ lamı ş tı. Ancak Pozzo, böyle bir hamlede bulunurken takımdaki dengeleri sarsmama konusunda da gayet ihtiyatlı davranmı ş ve böylece forvet hattının sa ğ ve sol iç mevki- lerinde oynayan oyuncuları da biraz daha geri çekerek orta sahaya yakla ş tırmı ş tır. Bu hareketlerin neticesinde de or- taya 2-3-2-3 biçiminde bir dizili ş çıkmı ş tır. Pozzo’nun İ talya’sı 1934 ve 1938 Dünya Kupalarında zafere ula ş ırken de bu sistemi kullanmı ş - tır. Tabiî bu noktada bir parantez açıp 1938’deki sistemde ufak bir de ğ i ş iklik oldu ğ unu da vurgulamak lâzım... O turnuvada Pozzo orta sahanın ortasına bu sefer oyunun defansif yönüne daha fazla a ğ ırlık verecek bir isimkoymu ş ve rakip- lerini kontrataklarla avlamayı tercih etmi ş ti. İ talya’da bu oyun anlayı ş ı “sistema” diye adlandırılmı ş tı ve 1940’lı yıllar boyunca sistema, İ tal- ya’da en çok kullanılan futbol stra- tejisi olmu ş tu. Aslında bu yerle ş im, 1920’lerin ortasında temelleri atılan ve yakın gelecekte 2-3-5’i tüm dünyada tahtından edecek olan WM sistemine de bir hayli yakındı ki İ talya’da bu nüansa da fazla dik- kat edilmeyecek veWM dizili ş i de sistema olarak adlandırılacaktı. Tamda bu noktada artık sözü de geçti ğ ine göre, me ş hur WM dizili ş i- nin do ğ u ş una odaklanabiliriz. WM’inmucidi olarak kabul edilen futbol adamı, 1920’lerin ilk yarısında Huddersfield Town ile üst üste iki İ ngiltere ş ampiyonlu ğ u kazanan Herbert Chapman’dı. Chapman, Huddersfield’daki bumüthi ş ba ş a- rıları sonrasındaysa 1925 yılında Arsenal’ın ba ş ına geçmi ş ti. ChapmanWM’i ö ğ rencisinin ısrarıyla icat etti Yazının ba ş larında futboldaki tak- tiksel evrimin ofsayt kuralına para- lel gitti ğ ini belirtmi ş tik. Chapman’ın Arsenal’a imza attı ğ ı günlerde bu alanda önemli bir geli ş me daha ya ş anmı ş ve ofsayt kuralında bir revizyona daha gidilmi ş ti. Buna göre artık hücumyapan takım topu ileriye do ğ ru oynadı ğ ı anda takımın en ilerdeki oyuncusunun önünde bulunması gereken asgari defans oyuncusu sayısı üçten ikiye indiril- mi ş ti. Genel yapısı itibariyle defansif bir güvence olan ofsayt kuralının bir nevi hafifletilmesiyle birlikte, i ş teknik adamların ba ş ına dü ş m- ü ş tü ve mevcut taktikler üzerinde, savunma önlemlerini artıracak birtakımde ğ i ş iklikler yapmak gerekliydi. Herbert Chapman’ın bu konuda ilk ciddi tedbiri alan isim olmasıysa aslında ilginç bir tesadüfün sonucuydu. Ş öyle ki, Chapman’ın Arsenal Teknik Direktörlü ğ üne geçtikten sonra transfer etti ğ i ilk futbolcu olan Charlie Buchnan, ofsayt kuralındaki de ğ i ş ikli ğ in hemen ardından hocasına, santrhaf oynayan John Butler’ı defansın tamortasına çekmesini söylemi ş ti. Chapman ise ba ş langıçta futbolcu- sunun önerilerini pek dikkate al- mamı ş tı. Fakat Newcastle United’a 7-0 kaybettikleri bir maçın ardın- dan takımın savunmasını toparla- yabilme hususunda kendisini büyük bir çaresizlik içinde hisset- mi ş ve en nihayetinde de ö ğ rencisi- nin aklına uymaya karar vermi ş ti. Santrhafın tambir defans oyun- cusu görevi üstlenmesiyle birlikte, aralarına girdi ğ i iki orijinal defans oyuncusu da biraz daha sa ğ a ve sola kayacaklardı. Böylece sa ğ bek ve sol bekmevkileri de günümüz futbolundakine yakın bir hâl al- maya ba ş layacaktı. Defanstaki en- lemesine yayılmayı dengelenmesi için de orta sahada önceden sa ğ haf ve sol haf olarak oynayan oyuncu- lar çizgiden uzakla ş ıpmerkeze yakınla ş acaklardı. Hücumhattın- daysa bir de ğ i ş ikli ğ e gidilmemi ş ti. Sonuçta ortaya 3-2-2-3 diye ifade edebilece ğ imiz bir saha yerle ş imi çıkmı ş tı. Oyuncuların saha içindeki yerle ş imlerinin ku ş bakı ş ı görü- nümüWve M harflerini andırdı ğ ı için de bu dizili ş eWM adı verile- cekti. Çok geçmeden görülecekti ki Her- bert Chapman, ö ğ rencisi Charlie Buchnan’ın ısrarlı önerilerini dinle- mekle do ğ ru olanı yapmı ş tı. Zira Arsenal, 1931 ve 1933’te tarihinin ilk iki İ ngiltere ş ampiyonlu ğ unuWM dizili ş iyle oynayarak kazanacaktı. Chapman’ın 1934 yılının ba ş ındaki ani vefatı sonrasında da sezonu tamamlaması için takımın ba ş ına geçici teknik direktör olarak gelen Joe Shaw ve ertesi sezon tam za- manlı teknik direktör olarak göreve ba ş layan George Allison da Chap- man’ın kurdu ğ u bu düzeni bozma- mı ş ve böylece Arsenal 1934 ve 1935 yıllarında da ş ampiyon olmayı ba ş armı ş tı. Arsenal’ın bu ş ampi- yonluklarının yarattı ğ ı etki saye- sinde deWM sistemi, birkaç yıl içerisinde İ ngiltere’de en çok kulla- nılan oyun sistemi hâline gelecek ve 1960’ların ba ş ına kadar da bu özelli ğ ini koruyacaktı. Tabiî bu po- pülerlik sadece İ ngiltere ile sınırlı da kalmayacak veWM, II. Dünya Sa- va ş ı sonrasında futbol dünyasının en genel geçer sistemi hâline gele- cekti. Ancak artık futbolun içinde bulundu ğ u devinim, yüzyıl ba ş la- rına kıyasla çok daha fazlaydı ve WM bu popülariteyi kazandı ğ ı andan itibaren ona alternatif, hatta daha do ğ ru bir tâbirle panzehir olabilecek bir dizili ş için de fikir jimnastikleri ba ş lamı ş tı. WM’in panzehirini Macarlar buldu Bu do ğ rultudaki en kayda de ğ er de- ğ i ş ikliklerden birine de 1940’lı yılla- rın sonunda Macaristan’ın MTK takımını çalı ş tırmakta olan Marton Bukovi imza atacaktı. Bukovi, elinde WM dizili ş i için ideal bir santrfor olmamasının neticesinde farklı bir dizili ş arayı ş ına girmi ş ve oyun kurucu vasıfları daha ön planda olan santrforunu da orta sahayla forvet hattının arasına çekmi ş ti. Ardından bu hamleyi dengeleyebil- mek adına sa ğ ve sol açıkları da onunla aynı hizaya çekerken, sa ğ ve sol iç mevkilerindeki oyuncula- rını da en ileri sürmü ş tü. Yani kı- saca söylemek gerekirse, WM dizili ş inde M harfini olu ş turan kısmı tersine çevirmi ş ti ve 3-2-2-3 ş eklindeki rakamsal ifade de 3-2-3-2’ye dönmü ş tü. Bu yeni dizili ş de hâliyle futbol çevrelerinde WWolarak anılmaya ba ş layacaktı. Bukovi’nin tümbu de ğ i ş ikli ğ e git- mesine sebep olanmâlûm futbol- cuysa Macarların ‘Altın Takım’ının efsanevi 9 numarası Nandor Hideg- kuti’den ba ş kası de ğ ildi. Zaten Hi- degkuti’nin MTK formasıylaWW dizili ş inde gösterdi ğ i ola ğ anüstü performans, Macaristan Millî Takımı Teknik Direktörü Gusztav Sebes’in de dikkatini kısa sürede çekecekti. Dolayısıyla Sebes de millî takımda Hidegkuti’nin 9 numara olarak görev yapaca ğ ı WWsiste- mini benimseyecekti. Üstelik Sebes, Bukovi’ye kıyasla çok daha fazla oyuncu seçme ş ansına da sa- hipti ve bu, onunWWsistemini geli ş tirmesine de yardımcı olacaktı. Sebes en ilerdeki ikiliye biri hava toplarındaki muazzamüstünlü ğ ü, bir di ğ eri de yerden oynamadaki maharetiyle sivrilen, birbirlerini ta- mamlayıcı iki ismi monte edecekti. Böylece geleneksel “sa ğ iç” ve “sol iç” kalıpları da de ğ i ş iyor ve günü- müzde bile sıkça kullanılan forvet ikililerinin zihniyet açısından te- melleri atılmı ş oluyordu. Sebes’in WW’yu geli ş tirmesine yarayan ikili de tahmin edilebilece ğ i üzere Sandor Kocsis ve Ferenc Pu ş ka ş ikilisiydi. Takvimler 25 Kasım 1953’ü göster- di ğ indeyseWM’in dü ş ü ş ünü ve WW’nun zaferini ye ş il sahalarda tescilleyen ve bu bakımdan futbo- lun taktiksel geli ş im tarihinin en önemli maçlarından biri olarak kabul edilen bir kar ş ıla ş ma oyna- nacaktı. Söz konusumaçta İ ngiltere, Wembley Stadı’nda Macaristan’ı a ğ ırlıyordu. Macaristan, 1952 Hel- sinki Olimpiyatları’nda altınma- dalya kazanırken yarı finalde son ş ampiyon İ sveç önünde 6-0’lık muazzambir galibiyet elde etmi ş ti. Maçı izleyenler arasında bulunan İ ngiltere Futbol Federasyonu Sek- reteri Sir Stanley Rous, Macarların futbolundan öylesine etkilenmi ş ti ki kar ş ıla ş manın ardından hemen solu ğ u Gusztav Sebes’in yanında almı ş ve Macar futbol adamına, İ n- giltere ile bir özel maç yapma tekli- WM’inmucidi, Arsenal’a 1930’larda ilk lig ş ampiyonlu ğ unu kazandıran Herbert Champan’dı. 54 55
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTc5NTM3Mg==