TamSaha 218. Sayı / Ocak 2023
bir futbolcuydu. Lakabı da Dondinho’ydu. Bir futbolcu olarak o ğ luna bir mucidin ismini vermesiyse muhteme- len kendisinin ye ş il sahalarda aradı ğ ını pek bulama- masıyla alâkalıydı. Zira Edson do ğ du ğ u esnada Joao henüz yerel kulüplerde oynamaktan pek öteye gideme- mi ş ti. Bunda birtakım a ğ ır sakatlıkların da etkisi olmu ş tu. Sonraki yıllarda da kendisi Atletico Mineiro ve Fluminense gibi büyük kulüplerde kısa süreli ğ ine forma giyecek ve buralarda herhangi bir iz bırakama- yacaktı. Ancak baba Joao’nun o ğ lu Edson’la ilgili kurdu ğ u omuhtemel hayallerin aksine meslek seçiminde armut adeta dibine dü ş ecekti. Nitekimküçük Edson da nere- deyse yürümeye ba ş ladı ğ ı andan itibaren babasının izinden gitmeye niyetlenecek ve buldu ğ u her fırsatta futbol topuyla ha ş ir ne ş ir olacaktı. Tabiî futbol topu dediysek, fakirlik içinde yeti ş en Edson’un normal bir topu olmadı ğ ını ve bunun yerine eski çorapların içine gazete kâ ğ ıtları tıkı ş tırarak futbol oynamaya çalı ş tı ğ ını da belirt- meden geçmemek lâzım. Esrarengiz bir lakap Edson’a küçük bir çocukken ailesinin yakı ş tırdı ğ ı lakap Dico’ydu. Okul ça ğ ına geldi ğ inde çe ş itli amatör kulüple- rinminik takımlarında da futbol oynamaya ba ş layan Edson’a ileride tümdünyanın ezberleyece ğ i o me ş hur lakabınıysa bu dönemde okul arkada ş ları kendisine ya- kı ş tıracaktı. Rivayete göre o yıllarda Vasco da Gama’nın file bekçisi olan Bile, Edson’un en sevdi ğ i futbolcuların ba ş ında geliyordu. Ancak Edson, bu en sevdi ğ i futbol- cunun ismini do ğ ru tela ff uz edemiyor, onun yerine “Pile, Pili, Pele” gibi ş eyler söylüyordu. Arkada ş ları da bu durumu tiye almak için onu “Pele” olarak ça ğ ırmaya ba ş lamı ş lardı. Pele ba ş langıçta bu durum- danmemnun de ğ ildi ama o memnuniyetsizli ğ ini belli ettikçe, arkada ş larının ısrarı da artıyordu. Sonunda kendisi de bu lakaba alı ş acak ve birkaç sene sonra ş öhret basamaklarını da “Pele” adıyla tırmanmaya ba ş - layacaktı. Tabiî bu, dedi ğ imiz gibi bir rivayetten ibaret. İş in garibi, Pele çok uzun yıllar sonra verdi ğ i röportaj- larda, lakabının tamolarak nereden çıktı ğ ını hatırla- madı ğ ını söyleyecekti. Dahası, Pele’ye bu adı taktıkları iddia edilen okul arkada ş larıyla da sonraki yıllarda ko- nu ş uldu ğ unda onlar da konuyla ilgili pek bir fikir belir- tememi ş lerdi. Sonuçta öyle ya da böyle, okul yıllarında Edson Arantes do Nascimento’ya artık kısaca “Pele” de- nilmeye ba ş lanmı ş tı. O da sahalarda artık bu isimle boy gösteriyordu ve futbolda olsun, futsalda olsun yetenek- lerini öylesine konu ş turuyordu ki Pele adı onu izleyen- ler tarafından kısa süre içerisinde ezberlenmekteydi. Pele’nin sıra dı ş ı yeteneklerinin babası da farkındaydı ve artık o da o ğ lunun bilim adamı olmasından ziyade futbolcu olabilmesi için elin- den geleni yapmaktaydı. Öncelikle o ğ luna bireysel olarak nasıl futbol oynaması gerekti ğ i yönünde bildik- lerini olabildi ğ ince anlatmaya, göstermeye çalı ş an babası, o ğ lu ilkokulu bitirdi ğ indeyse onu, kendi- sinin de futbol oynamakta oldu ğ u Bauru kulübünün altyapısına kaydettirecekti. Pele’nin etkisiyse Bauru’da kendisini göstermekte gecikmeyecek ve kulübünminikler takımı, Pele’nin oynadı ğ ı üç yıl boyunca üst üste Sao Paulo eyaleti ş ampiyonlu ğ una ula ş acaktı. Tabiî bu ş ampiyonalarda Pele’nin gol rekorları kırarak takımının en skorer ismi oldu ğ unu özel olarak belirtmeye sanırız gerek yoktur. Ş öhret yolunda ilk büyük adım Pele için önemli bir ş ans ise o sıralar Bauru’nun altyapısının ba ş ında, 1930’lu yıllarda Brezilya’nın önemli futbolcuları arasında yer alan ve futbolu bıraktıktan sonra da iyi bir yeti ş tirici olarak Brezilya futboluna hizmetlerini sürdürenWaldemar de Brito’nun yer almasıydı. Pele’yi gör- dü ğ ü andan itibaren onun gelecekte dünyanın en iyi futbolcusu olabile- ce ğ i hissine kapılan Brito, genç yetene ğ in potansiyelinin iyice açı ğ a çıkabilmesi için ülkenin önde gelen kulüplerinden birinde oynaması gerekti ğ inin farkındaydı ve bunun gerçekle ş ebilmesi adına da büyük kulüplere sürekli tavsiyelerde bu- lunmaktaydı. Nihayet 1956 yılının Haziran ayına gelindi ğ inde Santos kulübü yöneticileri, Brito’nun tavsi- yelerine uyma kararı aldı ve Pele o sene içinde, kendisini ş öhrete ula ş tıracak olan yeni kulübüne imzayı attı. Pele, üç ay içerisinde de Santos for- masıyla ilk resmî maçına çıkacaktı. Takvimler 7 Eylül 1956’yı göster- mekteydi, yani Pele henüz 16 ya ş ına bile gelmemi ş ti. Buna ra ğ men takı- mının, Corinthians Santo Andre’yi 7-1 yendi ğ i maçta ilk golüne de imzasını atacaktı. Yetenekleri, özellikle de golcülü ğ ü ya ş ıtlarının fersah fersah ötesinde oldu ğ undan çok geçmeden takımının de ğ i ş mez oyuncusu olan Pele, 1957 sezonunda Santos’un banko isimlerinden birisi haline gelirkenmillî takıma da ça ğ rılmaya ba ş layacaktı. 7 Temmuz 1957’de Brezilya’nın Maracana’da Arjantin’i konuk etti ğ i maç, Pele’nin de millî takımkariye- rinin ilkmücadelesi olma özelli ğ ini ta ş ıyordu. Her ne kadar Brezilya maçı 2-1 kaybetse de Pele takımının tek golüne imzasını atmı ş ve uzun yıllar boyunca Sambacılara gol yol- larında ne denli büyük katkılar sa ğ - layaca ğ ının sinyallerini de vermi ş ti. Bu gol aynı zamanda Pele’nin o gün itibarıyla dünyada millî maçlarda gol atan en genç oyuncu unvanını ele geçirmesini de sa ğ lamı ş tı. 1957 sezonunda Santos forması ile Sao Paulo Eyalet Ş ampiyonası’nda 29maçta 36 gol atarak herkesi hayretler içerisinde bırakan genç 120 121
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==