TamSaha 218. Sayı / Ocak 2023

102 103 mi ş ti. Ş ili’nin sonrasında bir gol daha bulmasıyla da mücadele 4-2 Yugoslavya lehine sona erecekti. Yugoslavya, bir sonraki maçında da Avustralya engelini 4-0’lık skorla a ş arken gollerin ikisinde yine Suker’in imzası vardı ve genç golcü kısa süre içinde turnuvanın en çok dikkat çeken yıldız adaylarından biri hâline gelmi ş ti. Togo’yu 4-1 ma ğ lup ettikleri sonmaçta da pe- naltıdan takımının son golünü atan Suker böylece üç maçta be ş gole ula ş mı ş oluyordu. Grup a ş amasının ardından Yugos- lavya’nın çeyrek finaldeki rakibiyse turnuvanın favorisi konumundaki Brezilya’ydı. Brezilya, mücadelenin ilk yarısının sonlarında buldu ğ u golle devre arasına 1-0’lık üstün- lükle girdiyse de Yugoslavya ikinci yarı ba ş ladıktan yedi dakika sonra Mijatovic ile skora dengeyi getirmi ş ve son dakikaya girilirken de Prosi- necki’nin hârika frikik golüyle güçlü rakibini 2-1 ma ğ lup etmeyi ba ş ar- mı ş tı. Yarı finaldeyse Yugoslavya’nın kar- ş ısında Demokratik Almanya vardı. Yugoslavlar, 30’uncu dakikada Sti- mac ile 1-0 öne geçerken 49’uncu dakikaya gelindi ğ indeyse Matthias Sammer, Demokratik Almanya’nın beraberlik sayısını kaydetmi ş ti. Ancak dakikalar 70’i gösterirken Branko Brnovic’in sa ğ kanattan yaptı ğ ı ortaya ön direkte Suker çok iyi yükseliyor ve mermi gibi giden bir kafa vuru ş uyla fileleri havalan- dırarak skorun yeniden takımı le- hine dönmesini sa ğ lıyordu. Sadece birkaç yıl önce altyapıdayken kafa vuru ş larında ürkek ve çekingen ol- makla ele ş tiren Suker’in kısa süre içinde bu özelli ğ ini de üst seviyeye çıkardı ğ ını göstermesi, gelecekte ne denli tehlikeli bir santrfor olaca ğ ını da net bir ş ekilde belli etmekteydi. Yugoslavya, maçı da Suker’in golüyle 2-1 kazanarak adını finale yazdırıyordu. 25 Ekim 1987’de Santiago’da oyna- nacak olan finaldeyse Yugoslavya, ş ampiyonluk için Federal Almanya ile mücadele edecekti. Uzun süre golsüz devam eden kar ş ıla ş mada kilidi açan 85’inci dakikada Bo- ban’ın attı ğ ı gol olsa da bundan iki dakika sonra Federal Almanya bir penaltı kazanıyor ve Marcel Witec- zek’in atı ş ı gole çevirmesiyle de skor 1-1’e geliyordu. 90 ve 120 daki- kalık sürenin de bu ş ekilde sona ermesinin ardındansa seri penaltı atı ş larına geçilecekti. Federal Al- manya’da maçı uzatmalara ta ş ıyan penaltıyı kaydetmi ş olanWiteczek bu kez kaleci Dragoje Lekovic’e ta- kılırken Yugoslavya’da aralarında Suker’in de bulundu ğ u be ş oyuncu da atı ş larını gole çevirmeyi bilince Yugoslavlar ş ampiyonlu ğ a ula ş an taraf oluyorlardı. Bu aynı zamanda Yugoslavya’nın herhangi bir millî takımkategorisinde, 1960 Roma Olimpiyatları’nda aldıkları altın madalyanın ardından kazandıkları ikinci dünya çapındaki turnuvaydı. Suker ise turnuvada attı ğ ı altı golle, yedi gollüWiteczek’in ardından gol krallı ğ ı yarı ş ında ikinci sırayı almı ş tı. Yugoslavya gol krallı ğ ı ve Dinamo Zagreb transferi 1987-88 sezonundaysa Osijek for- masıyla Yugoslav Birinci Ligi’nde 10 gol kaydeden Suker, 1988’in Eylül ayına gelindi ğ indeyse bu kez Y ugoslavya Olimpik Millî Takımı’na seçilecek ve Seul Olimpiyatları için Güney Kore’nin yolunu tutacaktı. Fakat ilk turda Brezilya, Nijerya ve Avustralya ile mücadele eden Yu- goslavya bu kez beklentileri kar ş ı- layamayarak sadece Nijerya’yı 3-1 yenecek ve di ğ er iki maçını da kay- bedince Olimpiyat defterini erken- den kapatmak zorunda kalacaktı. Üç maçta golle tanı ş amayan Suker ise katmerli bir hayal kırıklı ğ ı ya ş ıyordu. 1988-89 sezonu, Olimpiyatlardaki Çocukluk hayali Real Madrid forması giymekti Davor çocuklu ğ unda gün içerisin- deki bo ş zamanının bir kısmını babasının iste ğ i üzerine atletizm antrenmanları yaparak geçirirken bir kısmında da evlerinin yakının- daki Drava nehrinin kıyısında arkada ş larıyla çe ş itli oyunlar oynu- yordu. Bunun hâricindeyse onun için varsa yoksa futboldu. Hava ka- rarana kadar sokakta top pe ş inde ko ş uyor, ak ş amoldu ğ undaysa te- levizyonun kar ş ısına geçip futbolla ilgili bir programveya maç yayını varsa onu seyretmeye çalı ş ıyordu. Her ne kadar Real Madrid 1970’li yıl- larda Avrupa kupalarında ba ş arıya hasret kalmı ş olsa da hâlen daha 1950’ler ve 1960’larda ba ş ardıkları sayesinde Avrupa’nın en gözde kulübü konumundaydı ve Yugos- lavya’da da maçları televizyondan en çok yayınlanan yabancı takım- ların ba ş ında geliyordu. Davor’un da ta o günlerde Real Madrid’e kanı kaynamı ş tı ve en büyük hayali de günün birinde o görkemli beyaz formayı sırtına geçirebilmekti. Davor futbol e ğ itimini almaya da ya ş adıkları ş ehrin ba ş lıca kulübü olan NK Osijek’te ba ş layacaktı. 16 ya ş ına geldi ğ inde de Osijek Tek- nik Direktörü Milan Djuricic onu A takımkadrosuna dâhil edecekti. Aslında Davor hakkında altyapıda hazırlanan raporlarda birçok olum- suz yorumbulunmaktaydı. Sa ğ aya ğ ını neredeyse sadece yürümek için kullanıyordu. Hızı bir forvet oyuncusu için yeterli bulun- mamı ş tı. Hava toplarında da genel- likle ürkek, çekingen bir görüntüsü vardı. Ancak öylesine müthi ş bir sol aya ğ ı vardı ki bu, geri kalan bütün eksikliklerin adeta görmezden gelinmesini sa ğ lamı ş ve kendisine henüz çocuk ya ş ta profesyonel fut- bolun kapılarını aralamı ş tı. Top sol aya ğ ındayken tekni ğ inin ne denli üst düzeyde oldu ğ unu da her fır- satta sergileyen Davor, ayrıca ceza sahası içinde son derece kurnaz bir oyuncuydu. Nereye hareketlenmesi gerekti ğ ini ve rakip kaleciyi nasıl çaresiz bırakabilece ğ ini çok iyi sezmekteydi. Bu hesaplamaları yaptıktan sonra da top sol aya ğ ına geldi mi fileleri bulmakta hiç zorlan- mıyordu. Davor Suker’in futbolculuk kariye- rinin ilk sezonuysa 1985-86 sezonu olacaktı. 17 ya ş ındayken Osijek for- masıyla Yugoslav Birinci Ligi’nde 10maça çıkıp üç de gol kaydeden Suker, yakın gelecekte önemli bir golcü olaca ğ ının da sinyallerini fazlasıyla vermi ş ti. Nitekimkendisi bir sonraki sezon bu kez 26maçta görev alacak ve rakip filelere de dokuz gol gönderecekti. Suker bu sayede 1987 yılının Ekim ayında Ş ili’de düzenlenecek olan Dünya Gençler Ş ampiyonası için Yugos- lavya Genç Millî Takımı’nın kadro- suna da ça ğ rılmı ş tı. O kadrodaki di ğ er önemli isimler arasındaysa Zvonimir Boban, Robert Prosinecki, Predrag Mijatovic, Igor Stimac ve Robert Jarni yer almaktaydı. Dünya Gençler Ş ampiyonası’nda gelen zafer Yugoslavya, turnuvanın ilk tur gruplarında ev sahibi Ş ili’nin yanı sıra Avustralya ve Togo’ya rakip ol- mu ş tu. Açılı ş maçında da Ş ili kar ş ı- sına çıkan Yugoslavya, ilk yarıyı 2-1 önde kapatırken ikinci yarıdaysa sahneye Suker çıkmı ş ve 61 ile 63’üncü dakikalarda pe ş pe ş e iki gol kaydederek skoru 4-1’e getir- 1987’nin Dünya Gençler Ş ampiyonu olan Yugoslavya’nın kupası Suker’in ellerinde yükseliyor...

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==