TamSaha 217. Sayı / Aralık 2022
maktaydı. Henüz 20 ya ş ını bile dol- durmamı ş , futbol tecrübesini bıra- kın hayat tecrübesi bile çok fazla olmayan bir genç olmasıysa elbette bir ba ş ka handikaptı. Gladbach Tek- nik DirektörüWeisweiler’in son de- rece katı disiplinli bir futbol adamı olmasıysa tümbu handikapların üstüne adeta tuz-biber ekmek- teydi. Netice itibarıyla Simonsen’in önünde hayli uzun ve sancılı bir adaptasyon süreci uzanmaktaydı. Genç oyuncu, Bundesliga’daki ilk sezonunun ilk yarısında bir dakika bile süre alamazken, sezonun ikinci yarısına gelindi ğ indeyse sekiz maçta sahaya çıkabilmi ş , bunla- rınsa sadece ikisinde kendisine ilk on birde yer bulabilmi ş ti. Simonsen, bu kısıtlı sürede golle de tanı ş amamı ş tı. Mönchengladbach ise o sezon ligi be ş inci sırada tamamlarken UEFA Kupası’nda finale kadar gitmeyi ba- ş armı ş tı. Ancak kulüp tarihinin bu ilk Avrupa finalinde rakipleri Liver- pool olmu ş ve Anfield’daki ilkmaçı 3-0 kaybetmelerinin ardından kendi evlerinde rövan ş ı 2-0 kazan- salar da kupaya uzanamamı ş lardı. Simonsen bu final serisindeyse deplasmanda kaybettikleri ilk maçın son sekiz dakikasında oyuna dâhil edilmi ş ti. Gladbach, Federal Almanya Kupası’nıysa finalde Köln’ü 2-1 ma ğ lup ederek kazan- mayı ba ş armı ş tı fakat genç Dani- markalı bu kar ş ıla ş mada da forma ş ansı bulamamı ş tı. Ertesi sezonda da Simonsen adına ş artlar pek de ğ i ş mezken kendisi bu kez ligde dokuz maçta ş ans bulabi- liyordu. 6 Ekim 1973’te Duisburg’u deplasmanda 2-1 yendikleri müsa- bakada takımı adına ilk lig golünü de kaydeden Simonsen, Bayern Münih’i 5-0ma ğ lup ettikleri sezo- nun sonmaçındaysa bir gole daha imzasını atacaktı. Gladbach, sezo- nuysa Bayern’in gerisinde ikinci olarak noktalamı ş tı. O esnada aslında Simonsen ile Gladbach arasındaki ipler kopma noktasına gelmi ş ti. Genç oyuncu- nun forma ş ansı bulmak için daha fazla bekleyecek sabrı kalmamı ş tı. Teknik direktör Weisweiler ise bilhassa fiziksel açıdan istedi ğ i seviyeye çıkamamı ş oyunculara a ğ ızlarıyla ku ş tutsalar dahi forma vermeye yana ş mamaktaydı. Hâl böyle olunca da ayrılık kaçınılmaz görünmekteydi. Lâkin Simonsen, Gladbach’ta o kadar kısıtlı süreler almı ş tı ki onu be ğ enip transfer et- meyi dü ş ünen ikinci bir Bundesliga kulübü çıkmamı ş tı. Genç oyuncu, do ğ ru düzgün oynama ş ansı bula- madı ğ ı iki yılın ardından ülkesine geri dönmeyi de içine sindireme- mi ş ti. Dolayısıyla da 1974-75 sezo- nuna da Gladbach’ta girmeye razı olmu ş tu. On bire girer girmez yıldızla ş tı Simonsen’in uluslararası bir yıldıza dönü ş mesinin fitili de bu sezonda ate ş lenecekti. Gladbach’ta nihayet Weisweiler’e kendisini kabul ettir- meyi ba ş aran Simonsen, artık dü- zenli olarak ilk on birde forma ş ansı bulacak, Jupp Heynckes ve bir di ğ er Danimarkalı Henning Jensen’le bir- likte de takımının ileri üçlüsünde görev alacaktı. Simonsen, rakip filelere gönderdi ğ i 18 golle, 27 gollü Heynckes’in ardından takımının en golcü ikinci ismi olurken Gladbach da sezon bitiminde en yakın rakibi Hertha Berlin’in altı puan önünde ş ampiyonlu ğ a ula ş mayı ba ş ara- caktı. Kulüp, dört yıllık bir aranın ardından yeniden Bundesliga’nın zirvesine çıkmı ş tı ve bu, onların ta- rihlerindeki üçüncü ş ampiyonluk- ları olarak kayıtlara geçmi ş ti. Simonsen ve Mönchengladbach adına sezonun bir di ğ er büyük ba ş arısıysa UEFA Kupası’nda gele- cekti. Alman ekibi kupada sırasıyla Wacker Innsbruck, Lyon, Real Zara- goza, Banik Ostrava ve Köln’ü ele- yerek iki yıllık bir aranın ardından bir kez daha finale gelirken Simon- sen ise bu rakiplerle yapılan maçlarda takımı adına sekiz gole imzasını atmı ş tı. Gladbach, final- deyse Hollanda’nın Twente ekibine rakip olurken 7 Mayıs 1975’te Düs- seldorf’ta oynanan ilkmaçta pek de aradı ğ ını bulamamı ş ve golsüz e ş it- li ğ e razı olmu ş tu. Bu durumda, iki hafta sonra Enschede’de oynana- cak rövan ş ta Twente’nin saha ve seyirci avantajı sayesinde kupaya daha yakın oldu ğ u dü ş ünülebilirdi. Fakat söz konusumaça Alman ekibi fırtına gibi ba ş lıyor ve henüz ikinci dakikada sol kanattan hareketle- nen Dietmar Danner’in yerden or- taya çevirdi ğ i topu Simonsen’in on sekiz üzerinden sert bir ş utla a ğ lara göndermesi neticesinde de 1-0 öne geçiyordu. Dokuzuncu dakikadaysa Jensen’in rakip savunmanın arka- sına sarkıttı ğ ı pası Heynckes yaka- layıp bitirici vuru ş u yapınca fark ikiye çıkıyor ve Twente’nin direnci erkenden kırılıyordu. Heynckes, maçın ikinci yarısının ba ş larında iki gol daha bulup hat-trick yaparken Gladbach da tarihinde kazanaca ğ ı ilk Avrupa kupası için geri sayıma geçmi ş ti. Twente ise 76’ncı daki- kada Epi Drost’un uzakmesafeden attı ğ ı golle ş eref sayısını bulmu ş tu. Bu görkemli maça son noktayı koyansa bitime üç dakika kala Jensen’in Twente ceza sahası içinde dü ş ürülmesi üzerine kazanılan penaltıyı gole çeviren Simonsen olacaktı. Böylece Gladbachmüca- deleden 5-1’lik zaferle ayrılıyor ve UEFA Kupası’nı kazanan ilk Alman takımı da oluyordu. 1975-76 sezonuna gelindi ğ indeyse Mönchengladbach cephesinde önemli bir de ğ i ş iklik ya ş anıyor ve Barcelona ile anla ş an HennesWeis- weiler’in yerine teknik direktörlü ğ e Udo Lattek geliyordu. Lattek yöneti- mindeki Gladbach, Bundesliga’da hız kesmeyerek üst üste ikinci ş ampiyonlu ğ una ula ş ırken Simo- sen ise attı ğ ı 16 golle bu kez takımı- nın en skorer ismi olmayı da ba ş armı ş tı. Öte yandan Federal Almanya’yı bu kez Ş ampiyon Kulüpler Kupası’nda temsil eden Gladbach, kupanın ilk turunda bir yıl evvel oldu ğ u gibi yine Avusturya temsilcisi Wacker Innsbruck ile e ş le ş irken rakibini 1-1 ve 6-1’lik skorlarla saf dı ş ı bırakmı ş , Simonsen de iki maçta da birer golle oynamı ş tı. Gladbach ikinci tura ge- lindi ğ indeyse İ talyan devi Juventus ile e ş le ş mi ş ti. İ ç sahadaki ilkmaçta rakibini Heynckes ve Simonsen’in golleriyle 2-0ma ğ lup etmesini bilen Gladbach, Torino’daki rövan ş taysa 2-0 yenik duruma dü ş mesine kar- ş ınmaçın sonlarında önce Danner, ardından da Simonsen’le iki gol bularak skoru 2-2’ye getirmi ş ve böylece turu geçen taraf olmu ş tu. Çeyrek finaldeyse Gladbach’ın kar- ş ısında bir ba ş ka dev, Real Madrid vardı. İ lkmaç yine Federal Al- manya’daydı ve Gladbach bu kez 2-0 öne geçmesine ra ğ men bu üs- tünlü ğ ünü koruyamayarak 2-2’lik beraberli ğ e razı oluyordu. Berna- beu’daki rövan ş taysa Gladbach yine ilk yarının ortalarında Heync- kes ile ilk golü bulan taraftı belki ama ikinci yarının ba ş larında San- tillana’nın attı ğ ı gol, mücadelenin 1-1’lik beraberlikle sona ermesine ve Real Madrid’in yarı finale kalmasına neden olacaktı. Avrupa’nın en iyisi seçildi 1976-77 sezonuysa, Simonsen’in kariyerindeki belki de en parlak sezon olarak kayıtlara geçecekti. Mönchengladbach, üst üste üçüncü ş ampiyonlu ğ una ula ş ırken Bun- desliga’da Bayern Münih’ten sonra bunu ba ş arabilen ikinci takımda olmu ş tu. Simonsen de attı ğ ı 12 golle takımın skor yükünü sırtlayan oyuncular arasında 15 gollü Heync- kes’in hemen gerisinde yer almı ş tı. Ş ampiyon Kulüpler Kupası’nda da Gladbach tarihi bir ba ş arının e ş i ğ ine kadar gelecekti. Sırasıyla Austria Wien, Torino, Club Brugge ve Di- namo Kiev’i eleyen Simonsen ve arkada ş ları, finaldeyse tıpkı dört yıl 104 105 1970’lerde Alman futbolunda hegemonya kuran Mönchengladbach’ın büyük yıldızları Bonhof, Heynckes, Simonsen ve Vogts... Simonsen Altın Top ödülüyle
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==