TamSaha 216. Sayı / Kasım 2022

denli farklılıklar gösterebilece ğ iyse Çizme’de neredeyse üç çeyrek asır- dır en revaçtaki futbol münazarası konularından biri olmayı sürdürü- yor. Valentino Mazzola’dan geriyeyse futbol dünyasına çok önemli bir miras kalmı ş tı. O da büyük o ğ lu Sandro’ydu. Nasıl ki Torino, İ talyan futbolunda 1940’lı yıllara damgasını vurduysa 1960’lara gelindi ğ inde de bu kez Inter fırtınası esmeye ba ş la- mı ş tı. 1963’ten 1966’ya kadar geçen dört sezonda sadece Serie A’da üç ş ampiyonluk kazanmakla kalmayıp üst üste iki ş er Ş ampiyon Kulüpler Kupası ve Kıtalararası Kupa zaferi de ya ş ayanmavi-siyahlılar, döne- min belki de dünya üzerindeki bir numaralı takımı hâline gelmi ş lerdi. O Inter takımının saha içerisinde hücumdaki beyni olan ki ş i de San- dro Mazzola’dan ba ş kası de ğ ildi. Üstelik Sandro Mazzola, kulüpler düzeyindeki ba ş arılarını millî ta- kımlar düzeyine ta ş ıma fırsatını da bulmu ş ve 1968’de İ talya’nın tari- hindeki ilk Avrupa ş ampiyonlu ğ un- daki aktörlerden biri olurken 1970’e gelindi ğ inde de GökMavili forma ile bir dünya ikincili ğ i de ya ş amı ş tı. Futbol dünyasında ikisi birden böylesine ba ş arılı olabilmi ş ba ş ka bir baba-o ğ ul ikilisinin oldu ğ unu söylemek de bir hayli güç. Bu ay 80 ya ş ını geride bırakacak olan Sandro Mazzola’nın hayat hi- kâyesi 8 Kasım 1942’de, Torino’da ba ş lamı ş tı. Ülkenin en ünlü futbol- cusunun o ğ lu olmak belki ço ğ u çocu ğ un hayalidir. Sandro da bir bakıma böyle bir hayalin içine do ğ - mu ş tu. Fakat do ğ du ğ u zaman dilimi pembe bir hayalden çok kapkara bir kâbus niteli ğ indeydi. II. Dünya Sava ş ı’nın tam ortasıydı ve San- dro’nun çocuklu ğ unun ilk yılları da sava ş ın o korkunç gölgesinin altında geçmi ş ti. 1 Ş ubat 1945’te küçük karde ş i Ferrucio’nun dün- yaya gelmesi, bundan yakla ş ık üç ay sonra da sava ş ın bitmesiyse Mazzola ailesinin aydınlık günlere kavu ş tu ğ unun göstergesi gibiydi. En azından o an için… Ülkede hayat normale dönmeye ba ş larken fut- bola verilen ara da son bulmu ş ve ye ş il sahalarda Torino fırtınası es- meye ba ş lamı ş tı. Sava ş arasına son ş ampiyon olarak giren Valentino Mazzola ve arkada ş ları, sava ş son- rasında Çizme’de iyice rakipsiz bir takıma dönü ş ürken pe ş pe ş e dört sezon daha ligi zirvede tamamlıyor- lardı. Ne var ki Mazzola ailesi için bu mutlu günler çok uzun sürmeye- cekti. 1949’un Nisan ayında, Porte- kiz’in en önemli takımlarından Benfica, kaptanları Francisco Fer- reira adına bir jübile maçı düzenle- mek istiyor ve bu özel maçı da o dönemlerde dünyanın bir numa- ralı futbol takımı olarak görülen Torino’nun onurlandırmasını rica ediyordu. Teklifi kabul eden Torino, 3 Mayıs’ta oynanacakmaç için, neredeyse tamkadro hâlinde uça ğ a binip Lizbon’a hareket ediverdi. İ ki ekip, Francisco Ferreira’yı u ğ ur- larken tribünleri dolduran futbolse- verlere de bir gol ziyafeti çekmi ş ve kar ş ıla ş ma 4-3 Benfica’nın üstün- lü ğ üyle sonuçlanmı ş tı. Önce dünyanın en büyük takımı olarak addedilen bir ekibi konuk etmek, sonrasında da onları yenmek, gerçekten de Benfica adına o güne kadar ya ş anmı ş en büyük onurlardı. Ertesi gün Torinolular evlerine dön- mek için tekrar uça ğ a binmi ş lerdi. Lâkin gayet güzel ba ş layan yolcu- luk, Torino’ya yakla ş ılırken bastıran yo ğ un sis nedeniyle endi ş e verici bir hâl almı ş tı. Hatta pilotun yönünü de ğ i ş tirip Milano’ya gitmesi gerek- ti ğ i de daha sonraları konunun uzmanları tarafından çokça dillendirilmi ş , yazılıp-çizilmi ş tir. Gelgelelimuça ğ ın pilotu Torino’ya inmek için ısrarcı olmu ş , sonrasın- daysa ne yazık ki olanlar olmu ş tu. 4 Mayıs 1949 günü, saat 17.00 sula- rında Torino kafilesini ta ş ıyan Fiat g-212 model uçak, kentin yakınla- rındaki Superga Da ğ ı’nın eteklerine çakılıvermi ş ve kazada, aralarında Valentino Mazzola’nın da bulun- du ğ u 31 yolcunun tamamı ne yazık ki ya ş amlarını yitirmi ş ti. Böylelikle İ talyan futbolunda bir dönem, olabilecek en acı verici biçimde son buluyordu. Tabiî kazanın kurbanla- rının aileleri için de hayat o nokta- dan sonra hiç eskisi gibi olmayacaktı. Yetimkaldıklarında Sandro altı buçuk, karde ş i Ferrucio ise dört ya- ş ındaydı. Karde ş lerin babasız büyü- mek zorunda kalmaları elbette üstesinden pek gelinebilecek bir güçlük sayılmazdı. Bu noktadaysa imdatlarına yine babalarının da en büyük tutkusu olan futbol yeti ş e- cekti. Valentino, neredeyse ko ş tur- maya ba ş ladı ğ ı günden itibaren Sandro’yu ara sıra Torino antren- manlarına götürmekte ve antren- man bitiminde onunla sahada top oynamaktaydı. Dahası zaman zaman onlara di ğ er Torinolu futbol- cular da e ş lik etmekteydi. Hatta bir keresinde Torino’nun kalecisi Vale- rio Bacigalupo, Sandro’dan kendi- sine penaltı atmasını istemi ş , o da kullandı ğ ı bütün atı ş ları gole çevir- mi ş ti. Elbette tecrübeli kaleci golleri Sandro’yu sevindirmek için bilerek yemi ş ti. Fakat küçük çocuk bunun farkında de ğ ildi. Futbola dair hatır- ladı ğ ı ilk anılardan olan bu olay sayesinde de Sandro, kendisinin futbola çok yatkın oldu ğ una ve büyüdü ğ ünde babası gibi yıldız bir futbolcu olabilece ğ ine inanmı ş tı. Valentino’nun ölümünün ardın- dansa belki babasına duydu ğ u özle- min de etkisiyle Sandro’nun futbola olan ba ğ lılı ğ ı ve futbolcu olma iste ğ i iyice artmı ş tı. Aslında genel olarak spora yatkın bir yapısı vardı. Futbolla birlikte basketbolu da çok seviyor ve ikisini de gayet iyi oynuyordu. Minnet borcu için uzanan yardım eli Sandro’nun Inter kulübünün altya- pısına kaydolma hikâyesiyse hayli ilginçti. Inter’in 1950’li yıllarda for- masını giymekte olan Benito Lo- renzi, 1949 yılının ba ş larında millî takımkadrosuna davet edilmi ş ti. O dönemde millî takım on biri bir komisyon tarafından seçilip sahaya sürülmekteydi. Komisyondaki üye- ler ise ba ş langıçta 22 ya ş ındaki Lo- renzi’yi sahaya sürme fikrine pek sıcak bakmıyorlardı. Ancak antren- manlarda Lorenzi ile birlikte oyna- yan Valentino Mazzola, genç oyuncunun gayet yetenekli oldu- ğ unu görmü ş ve komisyondakileri onu oynatmaları için iknâ etmi ş ti. Böylece 27 Mart 1949’da İ talya’nın İ spanya’yla oynadı ğ ı dostluk maçında Lorenzi de ilk kez millî formayı sırtına geçirerek kaptan Valentino Mazzola’nın arkasından sahaya çıkmı ş ve henüz dokuzuncu dakikada da takımını 1-0 öne geçiren golü kaydetmi ş ti. Maç da İ talya’nın 3-1’lik galibiyetiyle sona erecekti. Millî takımda oynamaya ba ş lama- sına vesile olması nedeniyle Lo- renzi, Valentino Mazzola’ya büyük minnet duymaya ba ş lamı ş tı. Bu maçtan sadece 38 gün sonra Maz- zola’nın hayatını kaybetmesine en çok üzülenlerden biri de Lorenzi’ydi. Kaptanına olanminnet borcunu ödeyebilmek için de fırsatını bul- du ğ u anda yetimleri Sandro ve Ferrucio’ya yardım edece ğ ine dair kendi kendine bir söz vermi ş ti. San- dro’nun futbolculu ğ a hayli hevesli oldu ğ unu ö ğ rendi ğ inde de onun ve Ferrucio’nun Inter’in altyapı seçme- lerine girebilmeleri için elinden ge- leni yapmı ş tı. Neticede iki karde ş seçmelerde ba ş arılı oluyor ve Inter Valentino Mazzola sonmaçına Benfica önünde çıkmı ş tı. Küçük Sandro ve babası Valentino... Sandro ve Ferruccio Mazzola karde ş ler, 1954-55 sezonunda Inter’inmaskotu olarak kaleci Giorgio Ghezzi ile birlikte... Mazzola karde ş ler Inter formasıyla birlikte top ko ş turdukları bir maçın öncesinde.... 152 153

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==