TamSaha 216. Sayı / Kasım 2022

talyan futboluna 1940’lı yıllarda Torino takımı damgasını vurmu ş tu. 1942’den 1949’a kadar oyna- nan be ş sezonun be ş inde de ş ampiyonlu ğ a ula ş an vi ş neçürü ğ ü formalılar, 1947-48 sezonundaysa 40maçta rakip filelere 125 gol göndererek eri ş il- mesi güç bir rekorun da sahibi olmu ş lardı. Torino’nun bu ba ş arıları elde etti ğ i dönemde İ talya Millî Takımı’nın son iki Dünya Kupası’ndan zaferle çıktı ğ ının da altını çizmek lâzım. Yani Torino bir anlamda dünyanın en güçlü futbol ülkesinin en iyi takımı konumundaydı. O Torino takımının futbol tarihi içinde kendisine çok daha belirgin bir yer edinebilmesinin önün- deyse birtakım engeller vardı. Öncelikle takımın en istimüzerinde oldu ğ u dönem, II. Dünya Sava ş ı’nın sonlarına denk geliyordu ve sava ş nedeniyle de Serie A’da futbola iki sezon ara verilmi ş ti. E ğ er lig sekteye u ğ ramamı ş olsaydı takımın yakaladı ğ ı ş ampiyonluk serisinin be ş sezondan yedi sezona çıkması kuvvetle muhtemeldi. Dahası, sava ş nedeniyle 1942 ve 1946 yıllarında oynanması ge- reken Dünya Kupalarının iptâl edilmesi de Torino’nun çok daha görkemli bir mertebeye çıkmasına engel te ş kil etmi ş ti. Zira o dönemde İ talya Millî Ta- kımı’nın ilk on birinin 7-8 oyuncusu Torinolulardan olu ş maktaydı. 1934 ve 1938’de dünya ş ampi- yonlu ğ unu elde etmi ş İ tal- yanların 1940’larda bu ba ş arılarını sürdürmeleri hâlinde de kazanılacak bu yeni dünya ş ampiyonluklarında aslan payı Torino kulübünün olacaktı. Torino’nun dönemsel olarak kar ş ıla ş tı ğ ı bir ba ş ka talihsiz- likse o yıllarda henüz Avrupa kupalarının organizasyonunun ba ş lamamı ş olmasıydı. Dolayı- sıyla Torino’nun uluslararası düzeyde de kudretini somut ba- ş arılarla ispatlayabilece ğ i bir alanmevcut de ğ ildi. Kimbilir, II. Dünya Sava ş ı ya ş anmasa ve Avrupa kupalarının organizas- yonu da 15 sene erken ba ş lasa belki bugün Real Madrid’in 1950’lerin ikinci yarısında ger- çekle ş tirdi ğ i o me ş hur domi- nasyonun bir benzerini 1940’larda Torino’nun yaptı ğ ını bile anlatıyor olabilirdik. Böylesine güçlü bir takımın en büyük yıldızı da do ğ al olarak 1940’larda dünya üzerindeki en iyi birkaç futbolcudan biri sayılırdı. Bu isimde takı- mın sol iç mevki- inde görev yapan ve hücumda saha içi liderli ğ ini üstlenen Va- lentino Mazzola’ydı. 1940’lar- daki futbol ortamının biraz önce de de ğ indi ğ imiz o noksan- lıkları olmasaydı Mazzola’nın adı da kendisinden bir önceki ku ş aktaki vatanda ş ı Giuseppe Meazza veya bir sonraki ku ş a ğ a ait futbol efsaneleri Alfredo Di Stefano ve Ferenc Pu ş ka ş ’la yan yana anılabilirdi. Babasını Superga Faciası’nda kaybetmi ş ti Torino’nun ve Valentino Mazzola’nın hikâyeleriyse ola- bilecek en acı, en trajik biçimde son bulmu ş ve 4 Mayıs 1949 tarihinde Torino takımını ta ş ıyan uçak, ş ehrin yakınla- rındaki Superga Da ğ ı’na çakılmı ş tı. Elimkazadan kurtulan olmazken bu kazanın gerçekle ş memesi hâlinde İ tal- yan futbolunun çehresinin ne Inter efsanesinin saha içindeki lideri 1960’lı yılların ortalarında Avrupa futbolunda Inter fırtınası eserken o takımı sürükleyen yıldızların ba ş ında Sandro Mazzola geliyordu. Superga Faciası’nda hayatını kaybeden efsanevi Torino takımının yıldızı Valentino Mazzola’nın o ğ lu olan Sandro, babasının anısını da ye ş il sahalarda en güzel biçimde ya ş atmı ş tı. SandroMazzola 150 İ Onur Erdem 151 Valentino Mazzola

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==