TamSaha 216. Sayı / Kasım 2022

pası’nda sırasıyla Lyon, Ipswich Town, Roma, Milan ve Hamburg’u deviren Brugge, Anderlecht’ten sonra Avrupa kupalarında final gören ikinci Belçika ekibi olmu ş tu. Kupanın finaliyse Brugge açısından hayli dramatikti. Liverpool ile kar ş ı- la ş tıkları finalin Anfield’daki ilk aya ğ ında henüz 15’inci dakika dol- mu ş ken Raoul Lambert ve Julien Cools’un golleriyle 2-0’lık üstün- lü ğ ü yakalamı ş lar ve ilk yarıyı da bu skorla önde kapatmı ş lardı. Fakat ikinci yarıda Liverpool geri dönmeyi ba ş armı ş ve mücadeleden 3-2’lik galibiyetle ayrılmı ş tı. Üç hafta sonra Belçika’da oynanan rövan ş maçında da Club Brugge ilk maçtaki gibi öne geçse de yine bu üstünlü ğ ünü koruyamayacaktı. Lambert’in 11’inci dakikada attı ğ ı penaltı golüne yalnız dört dakika sonra Kevin Keegan kar ş ılık ver- mi ş , maçın geri kalan 75 dakikası içerisindeyse Brugge ş ampiyonluk için kendisine yetecek olan o tek golü bir türlü bulamamı ş , böylece kupa Liverpool’un olmu ş tu. Ertesi sezonsa Brugge yurt içinde çifte kupa zaferi ya ş arken Ş ampi- yon Kulüpler Kupası’ndaysa çeyrek finalde Borussia Mönchenglad- bach’a elenmekten kurtulamı- yordu. 1977-78 sezonundaysa Club Brugge tarihinin en önemli ba ş arı- sına ula ş acak, Ernst Happel de kari- yerindeki en büyük derecelerden birini elde edecekti. Kendi liginde üst üste üçüncü ş ampiyonlu ğ una ula ş an Brugge, Ş ampiyon Kulüpler Kupası’nda da Finlandiya’dan KuPS, Panathinaikos, Atletico Madrid ve Juventus’u saf dı ş ı bırakarak bu kupada finale kalan ilk ve bugüne kadarki tek Belçika takımı olmayı ba ş aracaktı. Finaldeyse kar ş ıla- rında, tıpkı iki sene öncesindeki UEFA Kupası finalinde oldu ğ u gibi, yine Liverpool vardı. Fakat kar ş ıla ş - manınWembley Stadı’nda olması nedeniyle bir nevi deplasman fina- line çıkan Happel’in ö ğ rencileri, bu kupayı geçen yıl da kazanmayı ba- ş armı ş rakipleri kar ş ısında anca bir saat kadar direnebiliyor ve 64’üncü dakikada Kenny Dalglish’in attı ğ ı tek golle de Liverpool, Brugge’yi bir kez daha ma ğ lup ediyordu. Direkten dönen dünya ş ampiyonlu ğ u 10 Mayıs’taki bu finalden birkaç gün sonraysa beklenmedik bir geli ş me ya ş anacaktı. İş in ilginci bu son da- kika geli ş mesi, Happel’in futbol ta- rihinin efsaneleri arasındaki yerini biraz daha sa ğ lamla ş tırmasına da neden olacaktı. Buna göre Happel’e Arjantin’de düzenlenecek ve 1 Hazi- ran’da ba ş layacak olan 1978 Dünya Kupası’nda Hollanda Millî Takımı’nı çalı ş tırması teklif edilmi ş ti. Happel teklifi kabul etmi ş ti etmesine ama kar ş ısında iki önemli sorun da vardı. Birincisi, turnuvanın ba ş la- masına sadece iki hafta kalmı ş tı. İ kincisi ve çok daha önemlisiyse, ülkenin en önemli futbol yıldızı ko- numundaki Johan Cruy ff ’un henüz 31 ya ş ında millî takımkariyerini noktalama kararı almı ş olmasıydı. Her ne kadar Cruy ff konu hakkında detaylı bir açıklama yapmasa da kendisinin aykırı mizacından dolayı bu durumun Arjantin’deki cuntaya kar ş ı bir tepki oldu ğ u görü ş ü ortaya atılacak ve bu kısa süre içinde futbol âleminin büyük ş ehir efsa- nelerinden birine dönü ş ecekti. Cruy ff ’un gerçekleri açıklamasıysa anca 30 sene sonrasına denk gele- cekti. Buna göre 1977 sonlarında Barcelona’daki evine giren silahlı bir saldırgan Cruy ff ’u ve ailesini ölümle tehdit etmi ş ti ve o andan iti- baren Cruy ff ailesinden uzun süre ayrı kalmak istemiyordu. Hâliyle, bir ay boyunca dünyanın öbür ucunda bulunaca ğ ı bir organizasyonda olmayı da içine sindirememi ş ve bu yüzdenmillî takımkariyerini noktalama kararı almı ş tı. Happel yönetimindeki ama Cruy ff - suz Hollanda, Dünya Kupası’nın ilk turunda dördüncü grupta Peru, İ skoçya ve İ ran’la e ş le ş mi ş ti. Rob Rensenbrink’in hat-trick yaptı ğ ı ilk maçta İ ran’ı 3-0’la geçen Hollanda, bir sonraki maçtaysa turnuvanın fla ş takımı Peru ile golsüz berabere kalıyordu. Sonmaçlara çıkılırken İ s- koçya kar ş ısında alınacak iki farklı bir ma ğ lubiyet bile Portakalların bir üst tura çıkmasına yetecekti. Hollanda’nın bu ş artlar altında gayet rahat çıktı ğ ı maçtaysa İ skoç- lar ş anslarını sonuna kadar zorlu- yorlardı. Rensenbrink’in attı ğ ı golle yenik duruma dü ş mesine ra ğ men Kenny Dalglish’le ilk yarıyı 1-1 bera- bere bitiren İ skoçya sonrasında da Archie Gemmill’ın iki golüyle 3-1’lik üstünlü ğ ü yakalamı ş tı. İ skoçların bu noktadan sonra turu geçmek için bir gole daha ihtiyaçları vardı ama golü atan Johnny Rep olacak ve Hollanda, maçta 3-2 ma ğ lup olma- sına ra ğ men turu geçecekti. Maçta Rensenbrink’in attı ğ ı ilk golse Dünya Kupaları tarihinin 1000’inci golü olarak kayıtlara girmi ş ti. İ kinci turdaysa Federal Almanya, İ talya ve Avusturya ile aynı grupta yer alan Hollanda ilkmaçında Ernst Happel’in anavatanı olan Avustur- ya’ya acımıyor ve rakibini 5-1 gibi farklı bir skorla ma ğ lup ediyordu. Portakallar daha sonrasındaysa dört sene öncesinin rövan ş ı niteli ğ ine bürünenmaçta Federal Almanya ile yeni ş emediler ve saha- dan 2-2’lik beraberlikle ayrıldılar. Sonmaçtaysa İ talya’yı 1-0 geriye dü ş melerine ra ğ men 2-1’le geçtiler ve grubu lider tamamladılar. Statü gere ğ i ikinci turdaki iki grubu lider bitiren takımlar kupanın finalinde kar ş ı kar ş ıya geliyorlardı ve böylece Hollanda, di ğ er grubun birincisi ev sahibi Arjantin’le finalde oynama hakkını elde etmi ş ti. Final maçında Arjantin kendi seyir- cisi önünde oynamasına ra ğ men üstünlü ğ ünü Hollanda’ya kabul et- tirmekte zorlanıyordu. Dengeyi bo- zansa 38’inci dakikada turnuvanın gol krallı ğ ına ko ş an Mario Kempes olacaktı. Leopoldo Luque’den aldı ğ ı pasla Hollanda ceza sahasına girip iki savunmacının arasından sıyrılan Kempes, en sonunda topu da kaleci Jan Jongbloed’un altından a ğ lara göndermi ş ve Arjantin ilk yarıyı bu golle 1-0 önde tamamlamı ş tı. Buna ra ğ men Portakallar maçı bırakma- yacak ve 82’inci dakikada da sa ğ kanattan Rene van de Kerkhof’un yaptı ğ ı ortaya kale sahasının kö ş e- sinde kafayı vuran Dick Nannin- ga’nın fileleri havalandırmasıyla skora dengeyi getirecekti. Portakallar bunun devamını getir- meyeyse çok ama çok yakla ş mı ş - lardı. Kar ş ıla ş manın duraklama dakikalarına geçildi ğ i esnada Ar- jantin ceza alanına doldurulan bir topa Rensenbrink çok iyi hareket- lenmi ş ve kalesinden çıkan Ubaldo Fillol’dan önce davranarak topu Ar- jantin file bekçisinin yanından kaleye göndermi ş ti. Fakat top gidip kale dire ğ ine çarpıyor ve Hollan- da’nın dünya ş ampiyonlu ğ u da tammânâsıyla direkten dönmü ş oluyordu. 90 dakika, tarafların yeni ş ebilmesi için yeterli olmamı ş tı. Mecburen 30 dakikalık uzatma bölümüne geçilecekti. Ancak uzatma dakikalarında Kempes bir kere daha sahneye çıkıp du- rumu 2-1’e getirince Hollanda’nın direnci büyük ölçüde kırılıyordu. Son sözü söylemekse 116’ncı daki- kada Daniel Bertoni’ye dü ş üyor ve böylece Arjantin 3-1 galip gelerek kupayı kucaklıyordu. Önce nadas, sonra Hamburg’la ikinci Avrupa zaferi 1978 Dünya Kupası’ndan sonraki birkaç yıl içerisinde Ernst Happel’in sanki biraz dinlenmeye çalı ş ıyor- mu ş gibi bir hâli vardı. Önce Bel- çika’nın ikinci lig ekiplerinden Harelbeke’de bir sezon geçirmi ş , daha sonrasındaysa iki sezon ülke- nin en önemli takımlarından Stan- dard Liege’i çalı ş tırmı ş ama bu süre içinde sadece 1981’de Belçika Kupa- sı’nı kazanmı ş tı. 1981-82 sezonundaysa Happel’in yeni rotası Almanya oluyordu. Hamburg ekibinin ba ş ına geçen de- neyimli teknik adam, bu kulübe de tarihinin en ba ş arılı yıllarını ya ş at- mayı ihmâl etmeyecekti. Görevdeki ilk yılında Hamburg’u Bundesli- ga’da ş ampiyonlu ğ a ta ş ıyan Happel, takımını UEFA Kupası’nda da finale çıkarmayı bilmi ş ti. Ancak finalde kupanın sürpriz ekibi Göteborg kar ş ısında tutunamayan Hamburg 0-1 ve 0-3’lük skorların ardından kupayı rakibine kaptırıyordu. Ancak Hamburg’un, dolayısıyla Ernst Happel’in bu kaybın acısını çıkarması çok uzun sürmeyecekti. 1982-83 sezonunda Avrupa mace- rasına Ş ampiyon Kulüpler Kupa- sı’nda giren Alman ekibi sırasıyla Dynamo Berlin, Olympiakos, Di- namo Kiev ve Real Sociedad engel- Happel, 1978 Dünya Kupası’nda finale ta ş ıdı ğ ı Hollanda ile bir antrenmanda... Happel, 1983’te Hamburg’u hem Ş ampiyon Kulüpler Kupası’nda hemde Bundesliga’da ş ampiyonlu ğ a ta ş ımı ş tı... 132 133