TamSaha 215. Sayı / Ekim 2022

Gönülden Kaleme Farkındalı ğ ın anlamı için özetle “far- kında olma durumu” diyebiliriz. Bunu açarsak bir canlının çevre- sinde geli ş en olayları bilme, algı- lama ve duyumsama becerisi veya bir ş eyin bilincinde olma, dikkat çekme anlamlarına da geldi ğ ini söyleyebiliriz. A ğ ustos ve Eylül aylarında iki ayrı olay ya ş andı. Bunlardan biri iyili ğ i, di ğ eri ise kötülü ğ ün geldi ğ i noktayı olabildi- ğ ince göstermesi açısından önem- liydi. Önce farkındalı ğ ın iyili ğ e vesile oldu ğ u organizasyondan bahsetmek istiyorum. Dünyanın iki büyük kulübü, biri Manchester City, di ğ eri ise Barcelona kulüpleri, İ spanya’da 24 A ğ ustos’ta ALS’li ço- cuklar için bir müsabakada kar ş ı kar ş ıya geldi. Amaçları hastalı ğ a dikkat çekmek ve müsabakanın gelirini ALS’li çocuklar için kurulan dernek veya vakıflara vermekti. Bu iki takımınmaçı dünyada ol- dukça ses getirdi yani maksat hâsıl oldu. Spor camiası ba ş ta olmak üzere dünyanın bu konuya dikkati çekildi. Tabiî böyle büyük organi- zasyonlar kulüp ba ş kanları ve fe- derasyonların öncülü ğ ünde oluyor. Daha önceki bir yazımda bilimsel bir çalı ş madan bahsetmi ş tim. Bu çalı ş mada, futbolcuların nörodeja- neratif hastalıklara yakalanma oranının normal insanlara göre dört kat daha fazla oldu ğ u belirtili- yordu. Özetle futbolcuların aktif futbol hayatları devam ederken veya aktif spor hayatlarını sonlan- dırdıktan sonra ALS hastalı ğ ına yakalanma ihtimali oldukça yük- sek. Bu durumu örneklendirmek gerekirse ALS hastalı ğ ını ülkemiz Fenerbahçeli Sedat Balkanlı’yla ta- nıdı. Daha sonra bu kö ş enin yazarı ben hastalı ğ a yakalandım. Daha sonra da İ lyas Tüfekçi Hoca hasta- lı ğ a yakalandı. Bizimdı ş ımızda da pek çok futbolcu hastalı ğ ın pençe- sine dü ş tü. Rahmetli Sedat’ın has- talı ğ ı ülkemizde çok ses getirdi. O günlerde ALS veyamotor nöron hastalı ğ ı nedir diye soruldu ğ unda kimsenin bir fikri yoktu ama Se- dat’ın hastalı ğ ı dendi ğ inde hemen herkesin “futbolcu hastalı ğ ı” oldu ğ u konusunda bir fikri olu ş u- yordu. Benimhastalı ğ ımın ortaya çıkmasından sonra ALS-MNH Der- ne ğ i’ni kurma çalı ş malarına öncü- lük ettim. Kurulan dernekle birlikte de hastalı ğ ın ne oldu ğ una dair ka- muoyunda bir bilinç olu ş maya ba ş - ladı. Bu dönemde her daimba ş ta federasyonumuz olmak üzere fut- bol camiasının deste ğ ini hep gör- düm. Ş imdi yapılan organizasyonu görünce, mayıs ayının da dünyada “ALS Farkındalık Ayı” oldu ğ u göz önüne alındı ğ ında federasyonu- muzun öncülü ğ ünde ülkemizde de buna benzer bir organizasyonun Federasyon Ba ş kanımız Sayın Mehmet Büyükek ş i önderli ğ inde yapılmasını çok istiyorum. Dün- yada ses getirecek organizasyon denilince aklıma ilk gelen öneri, ül- kemizde oynanacak Ş ampiyonlar Ligi finalinin UEFA ile konu ş ularak UEFA’nın sosyal sorumluluk proje- leri göz önüne alınarak ve futbol- cularla ilgili bilimsel çalı ş ma hatırlatılarak ALS hastaları yararına yapılması için giri ş imde bulunulması. Ş ayet böyle bir organizasyonun yapılmasını sa ğ la- yabilirsek yüzlerce hastamızın dertlerine derman olunabilecek ve farkındalık yaratılarak hastalı ğ a dikkat çekilecektir. Gelelim 1 Eylül günü spora sıkılan kur ş unlara… Öncelikle Sayın Ba ş kan ba ş ta olmak üzere o gün binada olan yönetimkurulu üyele- rine, binada çalı ş anlara geçmi ş olsun diyorum. Bu kötü olayın tek sevindirici yönü, kimsenin bu olay- dan fizikî zarar görmemesidir. Olay sonrası oynanan tümmüsabaka- lar hadisenin vahametine dikkat çekmek için bir dakika geç ba ş ladı. Ayrıca kur ş unlama olayının duyul- du ğ u andan itibaren bütün spor kulüplerimiz geçmi ş olsun ve kınamamesajları yayınladı. Biz sadece sonuca göre tepki veri- yoruz. Bu olayda da aynı ş ekilde tepki verdik. Peki, bu iklimi yara- tanları konu ş mazsak kınamalar, geçmi ş olsunmesajları havada as- kıda kalmayacakmı? Sorun tam gaz devam etmeyecekmi? Bugün kimsenin burnu kanamadı ama bu iklimi yaratanları durdurmazsak yarınlarda ölümlerin ardından ne diyece ğ iz? Antrenörlük kursunda ilk ö ğ retilenlerden biri de “Üç T Prensibi”ydi. Yani tespit, te ş his ve tedavi… Ben de bu olayı “Üç T Pren- sibi” ile anlatmaya çalı ş aca ğ ım. Önce hata ve kasıt kelimelerinin sözlük anlamlarına bakalım, sonra tespitte bulunalım. Bilmeyerek ya da istemeksizin ya- pılan yanlı ş lık, yanılma, ki ş inin ta- sarrufunda olmayan, istemeden ya da ko ş ullar gere ğ i yaptı ğ ı yan- lı ş lıklara hata denir. Kasıt kelime- sinin sözlükteki anlamları ise ş öyle: Bilerek, isteyerek güdülen erek, amaç, istek, zarar verme, öl- dürme ya da yaralama iste ğ i, kötü niyet. Hata ve kasıt kelimelerinin anlamlarını açıkladıktan sonra ge- lelim tespitimize. Hakemhataları ve hatalara gösterilen tepkiler bu iklimin olu ş umuna atılan ilk adım- lar olarak görülebilir. Ne yazık ki hakemhatalarını kasıt unsuruna sokan, federasyonda organize bir ekibin varlı ğ ından tutun da kendi takımlarının ş ampiyonlu ğ unu en- gellemek isteyenlerin oldu ğ undan demvuran, çetele ş meye varan söylemlerde bulunan bir kulüp yöneticisi bollu ğ u var ülkemizde. Bu yöneticiler söylemlerinin ate ş e körükle gitmek oldu ğ unu göremi- yor, görse bile günü kurtarmak adına sorumsuz demeçlerini sür- dürüyor. İş bu isnatlarını ispat et- meye gelince veya sezon sonunda ş ampiyon olunmu ş sa a ğ ızları bıçak açmıyor. Bu tip yöneticilerin varlı ğ ı, sözünü etti ğ imiz iklimin te ş his kısmının ana omurgasını olu ş turmaktadır. Omurgayı tamamlayan di ğ er unsur da taraf- tarlar. Yöneticilerin her türlü te- melden yoksun demeçleri sonrası haksızlı ğ a u ğ rama duygusunun yo ğ un bir ş ekilde ya ş anması sonucu her geçen gün kurumve ki ş ileri dü ş man gören taraftarların tamamladı ğ ı iklimin ne yaratma- sını bekliyorsunuz ki? Gelelimbu iklimi sonlandırmak için yapılması gerekenlere yani teda- viye. Bu iklimi sonlandırmanın yolu kulüp yöneticilerinin bu tür söy- lemlerinin önüne geçmek. Bunun da tek çaresi var; caydırıcı cezalara çarptırılmalarını sa ğ lamak. Hakem hatalarına verilen tepkiler yenilir yutulur sözler de ğ il. Cumhuriyet savcıları bu söylemleri suç duyu- rusu olarak kabul etmeli ve soru ş - turma açmalı. Ş ayet yöneticileri- mizin söylediklerinde do ğ ruluk payı varsa o kurumda suça karı- ş an çalı ş anlar en a ğ ır cezaya çarp- tırılsınlar. Ama tersi durumda bu söylemlerin sahipleri hakkında, TCK’nin 216. maddesi kapsamında “Halkı kin ve dü ş manlı ğ a tahrik veya a ş a ğ ılama” suçlamasıyla dava açılmalı ve gereken cezaya çarptırılmaları sa ğ lanmalı. Ayrıca en az 10 yıl yöneticiliktenmen edilmeli ve her türlü spor müsaba- kasına girmeleri de yasaklanmalı. Bumesnetsiz açıklamaların önüne ba ş ka türlü geçmekmümkün de ğ il. Hakemhataları için “Hakemkötü maç yönetti, çok hata yaptı” demek bu kadar mı zor geliyor sayın yöneticilerimiz? Evet, ha- kemlerimiz zaman zamanmaçla- rın sonucuna do ğ rudan etki eden hatalar yapıyorlar ama sezon so- nunda hata toplamının, söylemle- riyle sert suçlamalarda bulunan kulüplerimizin lehine oldu ğ u görü- lebilir. Yöneticilerimizi anlamakta gerçekten güçlük çekiyorum. Bu söylemlerle futbolunmarka de ğ erine zarar verdiklerini fark etmeleri için futbolun de ğ erinin sıfırlanması mı gerekiyor? Bundan daha da önemlisi söylemleri fut- bola sıkılan kur ş unlarınmüsebbibi oluyor. Ya birinin hayatına son ver- seydi kur ş unlar, o zaman ne diye- cektiniz. Marka de ğ erine verdi ğ iniz zarar bir ş ekilde giderilebilir de insan hayatı geri gelebilir mi? Ezcümle, atalarımızın söyledi ğ i çok güzel bir söz var, rüzgâr eken fır- tına biçer. Lütfen rüzgâr ekti ğ inizin farkına varın ki, zamanla ekti ğ iniz rüzgârın fırtınaya dönü ş üp insan- lara zarar verdi ğ ini bugünden görüp bu söylemlerden vazgeçin. Ya ş am sevinciniz hiç bitmesin. Sa ğ lı ğ ınız içinmaske, mesafe ve hijyene dikkat edin… İ smail Gökçek Farkındalık 122 123

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==