TamSaha 214. Sayı / Eylül 2022

futbolcuda görülen vasıflardandır. Zekâsını kullanarak top oynar. Aydın’ınmarkajı zordur. Top almak için ölü sahanın enmüsait bo ş luk- larına kayar. Hücum esnasında rakipmüdafaa arasında sıkı ş ıp kal- maz. Yan deplasmanlarla daima kendine markajsız saha bulur. Sa ğ aya ğ ını icap etti ğ i zaman ve nadir olarak kullanır. Vücut yapısı orta boylu, bacakları kavi, büstü biraz incedir. Ş utları gayet isabetlidir. Komple bir futbolcudur. Futbolu sâkin oynar.” Kaçan krallık Fenerbahçe’ye geri döndü ğ ü sezon 17 gol atar Aydın Yelken ancak gol krallı ğ ını iki golle Be ş ikta ş lı Güven Önüt’e kaptırır. 17 golün arasında tek bir penaltı golü bile yoktur. Oysa o sezon Fenerbahçe tam 12 kez penaltı atı ş ı kazanmı ş tır ve Aydın Yelken bunların üçünü kullanıp gole çevirse gol kralı olması i ş ten bile de ğ ildir. Ancak bu defa da bir kaçan penaltı hâdisesi yakasını bırakmaz. Fenerbahçe’deki üçüncümaçında rakip Be ş ik- ta ş ’tır. Maçtan önce, penaltı olursa kimin ataca ğ ı tartı ş ılır. Çünkü takımın penaltıcısı Lef- ter bumaçta oynamayacaktır. Özer Kanra “Ben atarım” de- yince Aydın Yelken güler. Halit Deringör ile Ahmet Erol “Niye güldün?” diye sorunca da “Onun kadar ben de atarım” kar ş ılı ğ ını verir. Maçın 5’inci dakikasında Fenerbahçe pe- naltı kazanınca topun ba ş ına Aydın Yelken geçer ve bu kez sol aya ğ ıyla vurur me ş in yu- varla ğ a. Ancak Necmi Mutlu gole izin vermez. Aydın Yelken de bir daha penaltı kullanma- mak üzere yemin eder. Sonrasında kaptan Ş eref Has, kazanılan her penaltıda “Yahu gol kralı olacaksın, atsana pen- altıları” dedikçe yeminini boz- maz. Fenerbahçe’de üç sezon geçiren Aydın Yelken, bunların ilk ikisinde ş ampiyonlukmut- lulu ğ unu ya ş ar. Ev borcu için Altay’ta Bu kadar ş a ş aalı geçen Fener- bahçe günlerine ra ğ men 1966-67 sezonundan itibaren Altay’da oynamaya ba ş lar. Henüz 27 ya ş ında, futbolda en verimli döneminde İ zmir’e gidi ş ini ş öyle açıklamı ş tır: “O zamanlar bu- günkü gibi paralar yoktu. Ben de Caddebostan’da bir ev almı ş tım. Müteahhide borcumvardı. Daha do ğ rusu kulüp almı ş tı evi ama maalesef ödeyemediler. Ben de ‘O zaman bırakın gideyim, borcumu ödeyip ev sahibi olayım’ dedim. Onlar da peki dediler. 128 maçın hepsinde oynamı ş tımve en fazla gol atan adamdım. Ama ev sahibi olayımdiye bana izin verdiler ve Altay’a gittim. Sırf o parayı ödeye- bilmek amacıyla gittim. Altay’dan o zamanın parasıyla 80 bin küsur lira almı ş tım. Ba ş kan Mazhar Zorlu’ydu o zaman.” Aydın Yelken’in Altay’daki ilk se- zonu da bereketli geçer zira siyah- beyazlı takımo sene Türkiye Kupası’nı kazanır. Finalde Göztepe ile oynanan ve 2-2 bitenmaçta takımının bir golünü o atar. O dönemde beraberli ğ in ardından penaltı atı ş ı yoktur. Kura atı ş ına da Aydın Yelken girer ve para daha ha- vadayken “Kazandık” diye takla at- maya ba ş lar. İ çine do ğ mu ş tur sanki ve içine do ğ du ğ u gibi de olur. Lefter’den sonra AMillî Takım günleri Ordu Millî Takımı ile dünya ş ampi- yonlu ğ u, Karagümrük’le İ kinci Lig ş ampiyonlu ğ u, Fenerbahçe ile de iki ş ampiyonluk ya ş amasına ra ğ - men AMillî Takım’da uzun yıllar yedekte kalır Aydın Yelken. Bunun sebebi ise oynadı ğ ı mevkidir. Çünkü Millî Takım’ın sol açı ğ ı “Or- dünaryüs” unvanlı Lefter Küçü- kandonyadis’e tapuludur adeta. Ay-yıldızlılarda yedek kaldı ğ ı günleri esprili bir dille, “Ama Millî Takım’da da çok faydalı oldum. Haftaymda çay servisi yapıyordum, topları ta ş ıyordum! O zaman oyuncu de ğ i ş tirme yoktu, sakat- lansan bile takım 10 ki ş i devam ediyordu. Oyuncu de ğ i ş tirme ol- saydı zaten biraz daha millî olma ş ansımolurdu” sözleriyle anlatı- yordu Aydın Yelken. Fenerbahçe’ye transfer olması ve Lefter’in de futbolu bırakması üze- rine ise ay-yıldızlı formayı daha fazla giyme imkânı bulur. Aslında ilkmaçına 1961 yılının 14 Ma- yıs’ında Ankara’da Romanya ile oynananmüsabakada çıkmı ş , o kadroda Turgay Ş eren, Ahmet Berman, İ smail Kurt, Naci Erdem, Ş eref Has, Suat Mamat, Mustafa Yürür, Zeynel Soyuer, Tarık Kutver ve Hilmi Kiremitçi ile birlikte forma giymi ş tir. Aynı yıl Güney Kore ve Norveç’le oynanan kar ş ıla ş malarda da ilk on birde yer alır Aydın Yelken. 2-1 kazanılan Norveç maçında ta- kımımızın gollerinden birisini de o kaydeder. 1962’de İ srail’e kar ş ı son 25 dakikada Recep Adanır’ın yerine sahaya girer. 1963, 1964 ve 1965’te Fenerbahçe’de oynadı ğ ı dönemde dört kez daha ay-yıldızlı formayla sahaya çıkar ve Polonya ile Tunus’a kar ş ı iki gol daha atar. Aydın Yelken, Dinyakos’a verdi ğ i röportajda Millî Takım’la ilgili üç unutulmaz hatırasını ise ş öyle an- latmı ş tır: “Birincisi Fenerbahçe’de oynarken Polonya maçı için Millî Takım se- çimi oldu. O zamanlar Taksim’de Sular İ daresi’nin üstünde ı ş ıklı panolarla haberler geçerdi. Millî Takım’a seçilenler orada verilmi ş ti. Arkada ş lara ‘Yahu nasıl olsa seçil- mi ş imdir’ dedim. 38 ki ş inin içinde ben yoktumki Fenerbahçe’den 11 ki ş i seçilmi ş ti. Ben devamlı oynadı ğ ımhalde yoktum. Fakat ‘Ben bumaçta oynayaca ğ ım’ dedim. ‘Nasıl olur, seçilmedin ki oynayasın?’ diye sordular. Takımda yaptı ğ ım idman yetmiyordu, bir sabah ya ğ murlu bir havada ko ş u- yordum. O zaman Millî Takım’ı seçen üçlü bir komite vardı: Do ğ an Kolo ğ lu, SaimKaur, Bülent Eken. Önümde bir araba durdu, onlar. ‘Ne yapıyorsun?’ diye sordular. ‘Millî maça hazırlanıyorum’ dedim. ‘Sen kadroda yoksun’ dedikleri zaman da ‘Alacaksınız’ diye kar ş ılık verdim. Gerçekten alındımkad- roya. 2-1 yendik ve golleri Metin Oktay’la birlikte ben attım.” “ İ kincisi; bir Millî Takım antrenman maçında Naci abi sakatlandı. Antrenörümüz Sandro Puppo santrhafa geçmemi istedi. Ben sol açıktan 5 numaraya geçtim. Sa ğ bek Büyük Ali, sol bek Basri, sa ğ haf Mustafa Ertan, sol haf Büyük Ahmet, ileride Metin, Can filan oy- nuyor. O zamanlar takım akın yap- tı ğ ı zaman santrhaflar ‘ İ leri git’ der ya, ‘Yahu çıksana Basri abi’ diyo- rum, ‘Git i ş ine, sen nereden geldin?’ diye kızıyor. ‘Ahmet abi çık’ diyo- rum, ‘Git yahu ş uradan!’ diyor. Maç bitti, ben hemen BMillî Takım an- trenörü Ş eref Görkey’in yanına gittim, ‘Beni BMillî Takım’a alın hocam’ dedim. Türkiye’de bunu ilk defa ben yaptım, yani A’dan B’ye geçtim. Hepsi büyü ğ ümdü, ayak- kabı getiriyordum, çay veriyordum. Ama BMillî Takım’da herkes bana vermeye ba ş ladı, daha rahat ettim! Üçüncü olay da ş u: İ zmirspor’da oy- narken Gegiç tarafından bir Millî Takım seçildi. Ben yine o seçilenler içindeydim. Ama bir mektupla ge- lemeyece ğ imi bildirip a ff ımı iste- dim çünkü o zaman Ender Konca oynuyordu ve iyi oynuyordu. Nasıl olsa oraya gitti ğ imde elenecektim.” Karagümrük’te veda Aydın Yelken, Altay’da üç sezon oynadıktan sonra futbol hayatına yine İ zmir’de devam eder ve 1969- 70 sezonunda Türkiye İ kinci Ligi’ne dü ş en İ zmirspor’a transfer olur. İ z- mir’in lacivert-beyazlı ekibinde de üç sezon forma giydikten sonra İ s- tanbul’a döner ve eski takım arka- da ş ı Tarık Kutver’le Karagümrük’te bulu ş ur. En son 1973-74 sezonunda Üçüncü Lig’de sahalarda mücadele ettikten sonra futbolu bırakır. Futboldan paranın fazla konu ş ul- madı ğ ı, oyunun ise oldukça sert oynandı ğ ı dönemlerde hiç sarı ve kırmızı kart görmeden kariyerini tamamlayan Aydın Yelken’i rahmet ve minnetle anıyoruz. 90 91 24 Ocak 1965’te Dünya Kupası elemelerinde Portekiz’le kar ş ıla ş an Millî Takım. Soldan sa ğ a ayaktakiler: Varol Ürkmez (Altay), Fevzi Zemzem (Göztepe), Ş eref Has (Fenerbahçe), Ercan Aktuna ( İ stanbulspor), Sebahattin Kuruo ğ lu (Göztepe), Metin Oktay (Galatasaray). Oturanlar: Yılmaz Gökdel (Galatasaray), İ smail Kurt (Fenerbahçe), Aydın Yelken (Fenerbahçe), Ş ükrü Birand (Fenerbahçe), Yavuz Çoker (Be ş ikta ş ).

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==