TamSaha 214. Sayı / Eylül 2022
tamamı görünmekteydi. Preben de bu sahayı seyrede seyrede bizzat gidip orada oynamayı isteyecekti. Babası Erling de onun bu iste ğ ine kayıtsız kalmayınca Preben, Fred- riksberg’in altyapısına kaydolarak futbolculuk yolundaki ilk ciddi adımını atacaktı. Preben 13 ya ş ına geldi ğ indeyse ş öhreti Fredriksberg altyapısının sınırlarını bile a ş acaktı. Bulunduk- ları bölgede okullararası bir turnu- vaya katılmı ş tı. Kendinden bir-iki sınıf büyük çocukların arasında oynamasına ra ğ men de turnuvada yıldızı en çok parlayan isimol- mu ş tu. Dört yıl sonraysa Preben’in adından ulusal basında bile söz edilmeye ba ş lanacaktı. Genç oyuncu, Fredriksberg’in 17 ya ş altı takımıyla katıldı ğ ı Kopenhag bölge ş ampiyonasında gol krallı ğ ını elde etmi ş ti ve bazı gazeteciler tarafın- dan gelece ğ in yıldızlarından biri olarak gösterilmekteydi. Yıldız adayı mı, kötü çocukmu? Ancak Vejle’ye kar ş ı oynadıkları bölge ş ampiyonası finalinde Pre- ben’in delidolu yüzü de kendisini gösterecekti. Fredriksberg’in hiç de gününde olmadı ğ ı maçta Vejle 3-0 galipti ve maçın büyük bölümünde de Preben, hakemPeer Frick- mann’a yo ğ un itirazlarda bulun- mu ş tu. Kar ş ıla ş manın sonlarına do ğ ru Frickmann’ın buna daha fazla müsamaha göstermeyip sarı kartına ba ş vurması üzerineyse Preben hakemi alkı ş lamaya ba ş lamı ş , bunun neticesinde de Frickmann bu kez kırmızı kartını çıkarmak zorunda kalmı ş tı. Preben ise bu kart sonrası hepten kendini kaybetmi ş ve sahadan çıkmayı reddederek hakemle sert bir diya- loga girmi ş ti. Ardından takımkap- tanı tarafından güç bela saha dı ş ına çıkarılırken de öfkesinden saha kenarında park hâlinde olan bir minibüsü tekmelemi ş ve aracın tamponunu kırmı ş tı. Tümbu ya ş a- nanlar da ertesi günkü gazetelerin spor sayfalarında “skandal” ba ş lık- ları altında haberle ş tirilmi ş ti. Bu olay sonrasında Preben’in o ana kadar arkasından esmekte olan “Danimarka futbolunun gelecek- teki yıldızı” rüzgârıysa bir anda tersine dönmü ş , kar ş ıdan bu kez “Danimarka futbolunun kötü ço- cu ğ u” olarak sertçe üfürmeye ba ş - lamı ş tı. Yine de bu talihsiz hâdiseye ra ğ men genç oyuncu kendisini kısa sürede toparlayacak ve altı ay sonra da o dönemDanimarka’nın en üst liginde mücadele eden Vanlöse kulübüne transfer olup alt ya ş gruplarından kendisini kurtararak A takımlar düzeyindeki kariyeri için kollarını sıvayacaktı. Preben Elkjaer Larsen’in Vanlöse macerasıysa bir seneyle sınırlı kalacaktı. 18 ya ş ında olmasına ra ğ men 11 ligmaçında forma ş ansı bulmu ş ve dört kez fileleri havalan- dırmasını da bilmi ş ti. Vanlöse’nin sezon sonunda puan cetvelinin son sırasında kalıp küme dü ş mesiyse ligin en çok dikkat çeken genç oyuncularından birine dönü ş en Elkjaer’in artık farklı bir adrese yö- nelmesini kaçınılmaz kılmaktaydı. Ba ş langıçta da belirtildi ğ i üzere Da- nimarka’da kulüplerin profesyonel- le ş mesi 1978’de mümkün olacaktı ama 1971’den itibaren de yurt dı- ş ında oynayan Danimarkalı futbol- cularınmillî takımda forma giymelerinin önündeki engel kalk- mı ş tı. Bu da özellikle Danimarka’nın yakınındaki Federal Almanya, Hol- landa ve Belçika gibi ülkelerin ku- lüplerinin gözlerini Danimarka’daki futbolculara çevirmesine yol aç- mı ş tı çünkü amatör statüdeki ku- lüplerden bu oyuncuları neredeyse yok pahasına alabiliyorlardı. Yurt dı ş ında ilk adres Köln Elkjaer’e o esnada yurt dı ş ından en ciddi teklifse Köln’den gelmi ş ti. Köln’ün ba ş ındaysa Alman futbolu- nun en önemli teknik direktörlerin- den HennesWeisweiler bulunmak- taydı. Weisweiler, daha önce Borus- sia Mönchengladbach’ı çalı ş tırırken Danimarkalı ünlü futbolcular Ulrik le Fevre ve Allan Simonsen’in de hocalı ğ ını yapmı ş tı. Elkjaer de Köln’den teklif alır almaz Simon- sen’i arayacak ve ona özellikle Weisweiler hakkındaki görü ş lerini soracaktı. Simonsen’in verdi ğ i cevapsa biraz ürkütücüydü: “Weisweiler pek ho ş birisi sayılmaz, özellikle de yıllarca onun altında çalı ş an birçok genç oyuncuya kar ş ı… AncakWeisweiler’in insan- lık dı ş ı tedrisatından sa ğ salim çı- kabilenler için futbol dünyasının kapıları da ardına kadar açılmakta- dır. Artık kendilerini en üst düzeyde gösterebilecek yeti ş kin oyunculara dönü ş mü ş lerdir.” Elkjaer bu zorlu ğ u göze alarak Köln’ün teklifini kabul etmi ş ti et- mesine ama sonrasındaWeisweiler ile yaptı ğ ı ilk görü ş mede tecrübeli teknik adamın söyledikleri çok daha göz korkutacak cinstendi. Weisweiler ona, altı aydan evvel Bundesliga’da ilkmaçına çıkmayı beklememesi gerekti ğ ini, Simon- sen’in Mönchengladbach’ta tam mânâsıyla hazır olana kadar bir yıl geçirdi ğ ini, kendisinin de bir yıl sonra bir Bundesliga maçına çık- ması hâlinde hayal kırıklı ğ ı ya ş a- maması gerekti ğ ini anlatacaktı. Yine de Elkjaer ilk ba ş larda bu du- rumu kabullenmi ş ti veWeisweiler ile arasındaki hoca-talebe ili ş kisi de hiç fena gitmiyordu. Hatta hocasının söyledi ğ inden erken oynamaya da ba ş layacaktı. Köln formasıyla ilk maçına 6 Kasım 1976’da Mönchen- gladbach kar ş ısında çıkmı ş , bir hafta sonra Duisburg’a kar ş ı oyna- nan ve 1-1 sona erenmüsabakada da takımının tek golüne imzasını atmı ş tı. Elkjaer bundan sonraki sekiz maçın altısında da takımdaki yerini alacaktı. Fakat genç oyuncu bir yandan da kulüp yönetiminin ilgisizli ğ i nede- niyle kendisini gitgide huzursuz hissetmekteydi. Ailesinin yanından yeni ayrılmı ş ve yabancı bir ülkeye gitmi ş ti. Buna kar ş ılık kendisine sosyal ya ş antısında hiçbir konuda destek verilmiyor, bilakis bir talepte bulunacak oldu ğ unda da artık ye- ti ş kin bir birey oldu ğ u söylenerek ondan ba ş ının çaresine bakması isteniyordu. Elkjaer’in zaten biraz öfkeli, isyankâr bir yapısı da vardı ve üstüne böyle bir sorun da ekle- nince genç Danimarkalının Köln günleri hayli sıkıntılı geçecekti. Weisweiler ile ipler kopuyor Bir süre sonraWeisweiler’in katı di- siplini de kendisini sıkmaya ba ş la- dı ğ ındaysa ipler hepten kopacaktı. Rivayete göre bir gece ö ğ rencisinin e ğ lencenin dozunu biraz fazla ka- çırdı ğ ını duyanWeisweiler ertesi gün onu yanına ça ğ ırmı ş ve bir gece kulübünde bir ş i ş e viski açıp bir kadınla birlikte e ğ lendi ğ inin do ğ ru olup olmadı ğ ını sormu ş tu. Elkjaer ise önce bunun do ğ ru olmadı ğ ını söylemi ş , i ş in aslınıysa ş u sözlerle ifade etmi ş ti: “ Ş i ş edeki viski de ğ il votkaydı, yanımda da bir de ğ il iki kadın vardı.” Elbette bu asi tavır, Weisweiler ta- rafından ho ş görülmeyecekti. Elk- jaer ligde sezonun son 13 haftasında sadece bir maçta, 26 dakikalı ğ ına ş ans bulabilecekti. Bir de Hertha Berlin’e kar ş ı oynadıkları Federal Almanya Kupası finalinin ilkma- çında son dakikalarda sahaya sürülmü ş tü. Öte yandan Elkjaer, Köln’de bu ş ekilde dı ş lanmaya ba ş - lamı ş sa da Danimarka Millî Takımı Teknik Direktörü Kurt Nielsen, onu 22 Haziran 1977’de Finlandiya ile oynayacakları hazırlıkmaçı için kadroya ça ğ ıracak ve Elkjaer de ilk millî maçında sahaya ilk on birde çıktı ğ ı gibi iki de gol atarak 2-1’lik galibiyetinmimarı olacaktı. Ancak Elkjaer, Amillî takımkariye- rine hızlı bir ba ş langıç yapmasına kar ş ın Köln’de ertesi sezonun ilk yarısında da kadroya giremeye- cekti. Bunun ardından da devre arasında Lokeren kulübünden gelen transfer teklifini kabul edecek ve kendisini ciddi anlamda ispatlayaca ğ ı yer olan Belçika eki- binin yolunu tutacaktı. Aslında Lo- keren yetkilileri Elkjaer’i ilk olarak yakla ş ık bir yıl önce, genç millî takım formasıyla Polonya’ya kar ş ı hat-trick yaptı ğ ı bir maçta be ğ en- mi ş ve Köln’den istemi ş ti ancak o dönemde Danimarkalı oyuncuyla Köln arasındaki ba ğ lar henüz kopma noktasına gelmedi ğ i için bu transferin gerçekle ş mesi 1978 yılı- nın ba ş larında mümkün olabilmi ş ti. Belçika’da yeniden do ğ du Lokeren, Elkjaer’i transfer etti ğ inde adını henüz yeni yeni duyuran bir takımdı. Belçika’da en üst lige 1974’te ilk kez yükselmi ş ler, ilk üç sezonlarında da ligi sırasıyla seki- zinci, dördüncü ve be ş inci olarak tamamlamı ş lardı. Lokeren’in du- rumu bir yana, Belçika kulüpleri 1970’lerin ikinci yarısında Avru- pa’da fırtına gibi esmekteydi. Anderlecht 1976’da Kupa Galipleri Kupası’nı ve UEFA Süper Kupa’yı Elkjaer Larsen Köln günlerinde 1980’lerde Danimarka’yı aya ğ a kaldıran Larsen ve arkada ş ları Larsen Lokeren’de kendi buldu... 70 71
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==