TamSaha 214. Sayı / Eylül 2022

1980’lerde Avrupa futbolunda fırtınalar estiren Danimarka Millî Takımı’nın bir numaralı gol aya ğ ı konumundaki Preben Elkjaer Larsen, Serie A’da da Verona forması altındamucizevî bir ş ampiyonlu ğ un ba ş kahramanlarından olmu ş , bu sayede de adını dönemin en önemli santrforları arasına yazdırmı ş tı. Preben Elkjaer Larsen utbol, 19. yüzyıl ortalarında Britanya’da icat edilip oynanmaya ba ş ladıktan sonra yakla- ş ık çeyrek asır içinde Kıta Avrupası’na da ayak basmı ş tı. Eski Kıta’da futbolun ilk oynanmaya ba ş ladı ğ ı yerlerden biriyse Danimarka’ydı. Hatta 18 Mayıs 1889’da kurulan Danimarka Futbol Federasyonu, Britanya dı ş ında kurulan ilk futbol federas- yonu olma özelli ğ ine de sahipti. Fakat bu erken geli ş ime ra ğ men Danimarka gerekmillî takımlar, gerekse kulüpler düze- yinde neredeyse 1980’lere kadar genelde arka planda kalan bir futbol ülkesi olacaktı. Bundaki ba ş lıca sebep de ülkede profesyo- nelli ğ in 1978’e kadar yasak olmasıydı. Hatta 1971’e de ğ in, yurt dı ş ında profesyonel bir takıma transfer olmu ş Danimarkalı futbolculara millî takımkapıları da kapanı- yordu. 1960’larda ülke futbolunun en önemli ismi olan, hatta Bologna’dan Inter’e geçti ğ i 1967 yılında dünya transfer rekorunu da kıran Harald Nielsen sırf bu sebepten ötürü kariyerinde millî formayı sadece 14maçta giyebilmi ş ti. 1971’de söz konusu yasa ğ ın kalkmasıyla bir- likte Danimarka Millî Takımı da uluslararası arenada kendisini yava ş yava ş göstermeye ba ş layacaktı (Küçük bir not: Danimarka daha evvel 1964 Avrupa Ş ampiyonası’na ka- tılan dört takımdan biri olmu ş tu belki ama oraya da biraz kura ş ansı neticesinde Malta, Arnavutluk ve Lüksemburg gibi di ğ er ama- tör seviyedeki millî takımları geçerek gel- mi ş ti). Danimarka, 1980’lerdeyse döneminin belki de en dinamik, en tempolu takımına 68 dönü ş mü ş ve bu sayede uluslar- arası futbol kamuoyunda “Danish Dynamite” olarak anılmaya da ba ş lamı ş tı. Takımın ön plana çıkan isimleri savunmada Mörten Olsen ve Ivan Nielsen, orta sahada Sören Lerby, Frank Arnesen, genç bir Mic- hael Laudrup ve hücumda da Allan Simonsen ile birlikte santrforları Preben Elkjaer Larsen’di. Preben Elkjaer Larsen, sadece Da- nimarka Millî Takımı’nın o büyük çıkı ş ıyla hâfızalara kazınmakla da kalmayacaktı. 1980’lerin ortasında, Serie A’da Michel Platini, Diego Maradona, Zico, Socrates ve Karl-Heinz Rum- menigge gibi yıldızların cirit attı ğ ı bir dönemde, üstelik Verona gibi hayli mütevazı bir kulüple ş ampiyonluk ya ş amayı ba ş arması da onu döneminin en unutulmaz oyuncularından biri kılacaktı. Elkjaer’in en önemli özellikleri- nin ba ş ında gücü ve sürati geli- yordu. Boyu çok uzun sayılmazdı (1.82 m) belki ama bire birde ken- disini omuz atıp yıkabilecek bir savunmacı neredeyse yoktu. Bu sayede ço ğ u zaman topu kazan- dı ğ ında markajcısını da adeta sır- tına alarak kaleye kadar gidebili- yordu. Oyunun temposunu artırıp rakip savunmayı baskı altında tut- mak isteyen takımlar için bu özel- likteki bir santrfor büyük bir silah oldu ğ undan, Danimarka Millî Takı- mı’nın 1980’lerin ilk yarısındaki müthi ş parlamasında da en büyük katkılardan biri Elkjaer’e aitti. Antrenman sahası manzaralı daire kaderini de ğ i ş tirdi Bu ay 65 ya ş ını geride bırakacak olan Preben Elkjaer Larsen’in hayat hikâyesiyse 11 Eylül 1957’de, Danimarka’nın ba ş kenti Kopenhag’ın batı yakasında yer alan Fred- riksberg kentinde ba ş la- mı ş tı. Tove-Erling çiftinin ikinci çocu ğ u olarak dünyaya gelen Preben’in Flemming adında bir de a ğ abeyi vardı. Preben yedi ya ş ına gelmek üze- reyken Larsen ailesi daha geni ş bir apartman dairesine çıkmak için bir- kaç cadde öteye ta ş ınmı ş tı. Küçük Preben’in hayatında bu çok önemli bir dönümnok- tası te ş kil edecekti zira yeni dai- releri binanın yedinci katındaydı ve balkonlarından da Fredriksberg kulübünün antrenman sahasının F 69 Dinamit gibi bir santrfor Onur Erdem

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==