TamSaha 213. Sayı / Ağustos 2022

O günden sonra Pavel’in futbola git- gide daha çok heveslenmesiyle bir- likte de Vaclav, o ğ lunu be ş ya ş ına geldi ğ inde kasabalarının futbol ku- lübü olan Tatran Skalna’nın altyapı- sına kaydettirecekti. Sekiz sene boyunca Tatran’da futbol e ğ itimi alan Pavel, 13 ya ş ına geldi ğ indeyse biraz daha büyük ölçekli bir kulüp olan RH Cheb’e geçi ş yapacaktı. Bu- rada bir yıl geçirmesinin ardındansa günümüzde Viktoria Plzen olan, o yıllardaysa Skoda Plzen adını kul- lanan kulübün altyapısına girecekti. Bu, Pavel’in futbolculuk yolunda at- tı ğ ı önemli bir adım sayılabilirdi zira Plzen o dönemde Çekoslovakya’da en üst iki lig arasında gelip giden bir takımdı ve bu kulübün altyapısın- dan A takımına yükselmek, ülkenin gözü önündeki futbolcular arasına girmeyi sa ğ layacak bir fırsat olabi- lirdi. Pavel’in Plzen’e gitmekle yakaladı ğ ı bir di ğ er önemli ş anssa ülkenin önemli altyapı antrenörlerinden biri olan Josef Zaloudek tarafından çalı ş tırılacak olmaktı. Zaloudek’in Pavel’in çok yetenekli bir oyuncu oldu ğ unu görmesiyle birlikte gerek antrenmanlarda gerek antrenman dı ş ındaki ya ş antısında onu adeta el üstünde tutmaya çalı ş ması, ona her türlü deste ğ i vermek için çaba- laması Pavel’i öylesine etkilemi ş ti ki, ikili arasında adeta bir baba-o ğ ul ili ş kisi ba ş lamı ş tı. Zaten Nedved dünyaca ünlü bir futbolcu olduktan sonra da hocasını ikinci babası olarak gördü ğ ünü defalarca dile getirecekti. Pavel birçok önemli niteli ğ i bünye- sinde barındırıyordu. Oyun zekâsı üst düzeydeydi. Yorulmak bilme- yen, sürekli mücadele eden bir ya- pısı da vardı. Pas vermekte ve orta yapmakta da gayet mâhirdi. Ş utla- rıysa kusursuza yakındı. Ceza sahası dı ş ından çok sert ve etkili ş utlar çekerek kalecileri ço ğ u zaman çaresiz bırakabiliyordu. En önemli özelliklerinden biriyse iki aya ğ ını da aynı etkinlikte kullana- bilmesiydi. Aslen solaktı ama oyun içerisinde solak ya da sa ğ lak oldu- ğ unu söyleyebilmek pekmümkün de ğ ildi. Tümbu özellikler bir araya geldi ğ inde de ortaya orta sahanın hemen her bölgesinde oynayabile- cek komple bir oyuncu çıkıyordu. Askerlik vazifesi için Dukla Prag’da 1990 yılına gelindi ğ inde Pavel 18 ya- ş ını doldurmu ş oldu ğ undan dolayı o günkü ko ş ullar gere ğ i kendisinin Çekoslovakya ordusunda zorunlu askerlik görevini yerine getirmesi gerekmekteydi. Do ğ u Bloku’ndaki hemen her ülkede oldu ğ u gibi Çe- koslovakya’da da orduya ait bir fut- bol kulübü vardı. O da Dukla Prag’dı. Dukla, genellikle ülkedeki yetenekli genç futbolcuları askerlik ça ğ ına geldiklerinde bünyesine katan bir kulüptü. Bu gençler de ordu takımı- nın formasını giydikleri için normal futbol ya ş antılarını sürdürürken aynı zamanda askerlik vazifelerini de yapmı ş sayılıyorlardı. Pavel de bu vesileyle Dukla Prag tarafından Plzen’den kiralanacak ve ilk etapta da Dukla’nın genç takımı olan Dukla Tabor’da forma giymeye ba ş - layacaktı. 1991-92 sezonundaysa Dukla Prag’ın A takımına alınan genç oyuncu, Çekoslovakya Ligi’ndeki ilk resmi maçına da 28 Ekim 1991’de çıktı. Nedved’in ilk on birde oynadı ğ ı maçta Dukla Prag, Vitkovice’yi 3-1 ma ğ lup etmi ş ti. 1992 yazına gelindi ğ indeyse Nedved askerlik görevini tamamlamı ş tı. Bu vesileyle Dukla Prag’la da yollarını ayıracaktı. Tabiî bunda tek etken askerli ğ inin sona ermesi de ğ ildi. Dukla, Çekoslovakya Komünist Partisi’nin ülkeyi yönetti ğ i dö- nemde sahip oldu ğ u gücü, 1989 so- nunda gerçekle ş en Kadife Devrim neticesinde komünistlerin yöne- timden dü ş mesinin ardından hızlıca yitirmekteydi. Dolayısıyla Nedved’in kan kaybetmekte olan bir kulüpte devam etmenin yollarını araması da mânâsızdı. Zaten kendisi ülkenin en önde gelen genç yetenekleri ara- sında da anılmaya ba ş lamı ş tı ve bu seviyedeki bir oyuncunun, ş ampi- yonlukmücadelesi verebilecek kulüplerde forma giyme ihtimali de hayli kuvvetliydi. NitekimNedved, Dukla Prag ile kiralık sözle ş mesinin bitmesini müteakip Sparta Prag’la anla ş acaktı. Sparta Prag, Çekoslovakya Ligi’nde son dokuz sezonun yedisinde ş am- piyon olmu ş tu ve ülkenin açık ara en istimüzerindeki takımı konu- mundaydı. Fakat Nedved’in bordo- beyazlı ekipteki ilk günleri hiç de iç açıcı geçmeyecekti. 1992-93 se- zonunda ligin altıncı ve 13. haftaları arasında çıktı ğ ı altı maçta üç kez kırmızı kart görüp oyun dı ş ında kalmı ş tı. Bunun neticesinde de tek- nik direktör Dusan Uhrin sezonun kalan kısmında genç oyuncuyu ge- nellikle maçların ikinci yarılarında sahaya sürmeyi tercih etmi ş ti. Sparta Prag, Kupa Galipleri Kupası’nda son ş ampiyonWerder Bremen’i eleyip çeyrek finale yük- seldi ğ inde ve bu turda müstakbel ş ampiyon Parma’ya elenirken de Nedved bumaçlarda kısıtlı süre sahada yer alabilmi ş ti. Yine de Sparta’nın sezon sonunda ligde ş ampiyonlu ğ a ula ş masıyla birlikte Nedved kariyerinin ilk büyük ba ş a- rısını da ya ş amı ş oluyordu. Üstelik bu ş ampiyonluk, Çekoslovakya Ligi’nin son sezonunda elde edilmi ş olması nedeniyle tarihi bir öneme de sahipti. Çekoslovakya’nın 1 Ocak 1993’te Çek Cumhuriyeti ve Slovakya olmak üzere ikiye ayrılması netice- sinde 1993-94 sezonundan itibaren Çek kulüpleri, Çek Cumhuriyeti Ligi’nde mücadele etmeye ba ş lı- yordu. Eski ülkenin son ş ampiyonu olan Sparta Prag, yeni ülkenin de ilk ş ampiyonu olmayı ba ş aracaktı. Üs- telik bu sezonla birlikte Nedved de kendisine ilk on birde daha fazla yer bulmaya ba ş lamı ş tı. Gitgide artan performansı neticesinde Çek Cum- huriyeti Millî Takımı’na da ça ğ rılan Nedved, 5 Haziran 1994’te İ rlanda Cumhuriyeti’ne kar ş ı oynadıkları hazırlıkmaçının 86’ncı dakikasında Jiri Nemec’in yerine oyuna girerek yıllarca ba ş arıyla ta ş ıyaca ğ ı millî formayla da tanı ş mı ş olacaktı. Türkiye’ye kendisini erken tanıttı Sparta Prag, 1994-95 sezonunda üst üste üçüncü lig ş ampiyonlu- ğ unu elde etti ğ indeyse Nedved artık takımın en önemli oyuncula- rından birine dönü ş mü ş tü. Öte yan- dan, Çek Cumhuriyeti yeni bir ülke oldu ğ u için UEFA ülke puanı sırala- masında henüz yukarılara tırma- namamı ş tı ve 1995-96 sezonuna girilirken uygulanan statü gere ğ i de Çek ş ampiyonu Sparta Prag, Ş am- piyonlar Ligi ön eleme turları yerine UEFA Kupası ön eleme turlarına ka- tılmak zorunda kalmı ş tı. Tesadüfe bakın ki söz konusu turda Sparta Prag, Galatasaray ile e ş le ş ecek ve bu sayede Türk futbolseverler, di ğ er birçok Avrupalı futbolseverden önce Nedved’le tanı ş mı ş olacak- lardı. Sparta Prag ile Galatasaray arasındaki bu e ş le ş mede ilkmaç 8 A ğ ustos 1995’te Prag’da oynanır- ken ev sahibi ekip sahadan 3-1’lik galibiyetle ayrılmı ş , biri frikikten olmak üzere iki gole imzasını atan Nedved ise maçın yıldızı olmu ş tu. İ ki hafta sonra İ stanbul’da oynanan rövan ş ta da Galatasaraymaçın ba ş - larında buldu ğ u golle 1-0 öne geçse de çok geçmeden Nedved 25 met- reden çok sert bir ş utla fileleri havalandırarak skoru e ş itlemi ş ve maç da 1-1’lik beraberlikle sona 46 47

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==