TamSaha 212. Sayı / Temmuz 2022
yonluk yolunda dev bir adımdaha atacaktı. Hector Enrique, orta yu- varla ğ ın kendi yarı alanına bakan dilimi içinde Maradona’dan aldı ğ ı top sonrasında takımını ata ğ a kal- dırıyor ve biraz ilerlemesinin ardın- dan topu solunda bo ş durumda olan Jorge Valdano’nun önüne bırakıyordu. Alman oyuncular savunmaya geri ko ş makta geç kalmı ş lardı ve Valdano topu aldık- tan sonra rahatça rakip kaleye yakla ş acak, sol içten on sekize girmesinin ardındansa yerden uzak kö ş eye plasesini yaparak farkı ikiye çıkartacaktı: 2-0. Ancak Almanlar da futbol dünya- sında belki de en zor pes eden ulus olma özelli ğ ine sahipti. Bunu da bir kez daha ispatlayacaklardı. 74’üncü dakikada Brehme’nin sol kanattan kullandı ğ ı kö ş e atı ş ında Völler ön direkte iyi yükselip topu arka dire ğ e do ğ ru çeviriyor ve o noktada da takipçili ğ ini konu ş turan Rumme- nigge yakınmesafeden son doku- nu ş u yaparak skoru 2-1’e getiriyordu. Rummenigge’nin golü Federal Almanya’yı daha çok kamçılarken Arjantin cephesinde de tedirginlik yaratmı ş tı. Güney Amerikalılar ister istemez daha çok çekiliyor ve Almanlar da son kozlarını oynarca- sına bastırıyordu. Dakikalar 81’i i ş a- ret ederken de Federal Almanya yine sol kanattan bir korner kaza- nıyor ve akıllara da ‘acaba?’ sorusu geliyordu. Sahiden de bir kez daha Brehme’nin kullandı ğ ı atı ş ta bu sefer Berthold topu kafayla kale sa- hası içine indiriyor ve Völler de yine kafasıyla son hamleyi yaparak topu filelere gönderiyordu: 2-2. Fakat son sözü söyleyecek bir isim vardı ki o da Maradona’dan ba ş kası de ğ ildi. Federal Almanya’nın bera- berlik golünden sadece üç dakika sonra orta sahada etrafını saran Almanmuhafız alayı arasından bo ş a, Burruchaga’nın ko ş u yoluna öylesine sihirli bir pas çıkardı ki, Burruchaga’nın tek yapması gereken topu birkaç adım sürüp Schumacher’in yanından filelere yollamaktı. O da aynen bu beklentiyi kar ş ıladı ve Arjantin, bu golle maçtan 3-2’lik galibiyetle ayrılarak son üç turnuvadaki ikinci dünya ş ampiyonlu- ğ una uzandı. Bu ş ampiyonlu ğ un hikâye- siyse elbette Maradona öze- linde anlatılmayı gerektiriyor. Daha do ğ rusu Maradona’nın ne kadar sıra dı ş ı bir oyuncu oldu ğ u, bu ş ampiyonluk özelinde anlatılabilir. Ş öyle ki, Arjantin’in Meksika 1986 kadrosu, aslında Maradona hari- cinde dünya ş ampiyonlu ğ una oynayabilecek çapta bir kadro sayılmazdı. O kadroda Maradona dı ş ında tek uluslararası yıldız vardı, o da futbolu bırakmak üzere olan Jorge Valdano’ydu (evet, Valdano daha 31 ya ş ındaydı belki ama bir sonraki sezon gerçekten de kariye- rinin son sezonu olacaktı). Hatta bir adımdaha ileri gidelim; Maradona hâricindeki o kadro, Arjantin tarihi- nin belki de en renksiz, en vasat kadrosu bile olabilirdi. Fakat buna ra ğ men Maradona’nın İ ngiltere ve Belçika kar ş ısında adeta tek ba ş ına maçları alması, iki-üç oyuncunun yakınmarkajı altında oldu ğ u finalde de ş apkadan tav ş an çıkartırcasına bir asistle galibiyet golünü hazırla- ması sayesinde o Arjantin kadrosu, dünya ş ampiyonu olmu ş tu. İş te bu yüzden Maradona’nın bu turnuva- daki ba ş arısı, o güne dek Dünya Kupası’nda zafere ula ş mı ş di ğ er yıldızlarınkine kıyasla, gücenme- sinler ama çok daha farklı, eri ş ilmesi neredeyse imkânsız bir seviyedeydi. 96
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==