TamSaha 212. Sayı / Temmuz 2022
Gönülden Kaleme Marka olmanın olmazsa olmazları ürününü piyasadaki di ğ er markalardan öne çıkaracak kalite, kalitede devamlılık, markaya duyulan güven ve ürünün insanları cezbetmesidir. Ülkemiz futbolu bir markamıdır? Ş üphe- siz markadır. Potansiyeli göz önüne alın- dı ğ ında de ğ erinin, biraz iddialı bir yargı olacak ama bugünkü ko ş ullarda onda biri fiyatına i ş lem görmektedir. Bu durum sebepsiz de ğ ildir ku ş kusuz. Bir ürünün de ğ erini yakla ş ık 600milyon dolardan yakla ş ık 150milyon dolar seviyesine dü ş ürmek sadece bizimülkemize has bir özellik olsa gerek. Futbol markamızın benimnezdimde onda bir fiyatına alıcı bulmasında, Sezen Aksu’nun bir ş arkı- sında dedi ğ i gibi “masumde ğ iliz hiçbiri- miz.” Neden futbolumuzunmarka de ğ erinin yerlerde sürünmesinde hepimi- zin az ya da çok tuzu var, açmaya çalı ş a- yım. Öncelikle kulüplerimizin sahibi taraftarlardan ba ş layalım; taraftarları da gruplara ayıralım. Birinci grup, kulübüne canı gönülden destek veren, alınan sonuçlara bakmaksızın her maçına bilet veya sezon ba ş ı kombine alıp gidenler. İ kinci grup, maç sonuçlarına göre hareket eden, takımları ba ş arılıysamaçlara giden, yani sadece ba ş arıyı sahiplenen, takımını kötü gününde yalnız bırakanlar. Üçüncü grup ise her durumda kızgın, öfkeli, sahaya yabancı madde atmaya, kavga çıkarmayameyilli olanlar. Bunların sayısı az olsa da bu azınlı ğ ın sessiz ço ğ unlu ğ u her daim etkisi altına aldı ğ ı ortadadır. Birinci grupta saydı ğ ım taraftarlar, bu çorbada en az tuzu olanlardır. İ kinci gru- bun çorbada tuzu birinci gruba göre daha fazladır. Üçüncü grup ise taraftarlar ara- sında çorbada en çok tuzu olandır. Bir ve ikinci grubun kötü tezahürat yapan, sa- haya yabancı madde atanları uyarmadık- larından dolayı, üçüncü grubun ise bizzat olay çıkararak, küfürlü tezahüratı ba ş la- tarakmaçlara gelecekmuhtemel seyirci- lerin kavga ve küfürlü ortama girmek istememesi nedeniyle tribünlerin bo ş kal- masına yol açtıkları için çorbada tuzları oluyor. Burada, gerçekten takımını seven, so- rumlu taraftar örne ğ i olarak bir hâtıramı anlatmak istiyorum. Avrupa kupalarında deplasmanda oynadı ğ ımız Kopenhag- Trabzonspor maçında bizimkalenin arka- sındaki bir taraftar, kalecimizin yakınına çatapat atarak elinden hafif yaralanma- sına sebep oldu. Bu eylemkar ş ısında di ğ er taraftarlar ne yaptı dersiniz? Bizdeki gibi sahaya yabancı madde atan taraftarı polis veya güvenliklerden kaçırmak ve ona kahramanmuamelesi yapmak yerine maddeyi atan taraftarın etrafı bir anda açarak ve parmaklarıyla i ş aret ederek güvenlik güçlerinin o taraftarı almasını sa ğ ladılar. Bu durumbeni çok ş a ş ırt- mı ş tı… Darısı bizim taraftarlarımızın ba ş ına. Marka de ğ erinin dü ş mesinde bir ba ş ka etken ise eski hakemlerin yaptıkları programlarında kıyasıya ele ş tirmeleri hatta ele ş tiri sınırını a ş an çe ş itli itham- larda bulunmaları. Sanki kendileri maç yönettikleri dönemde hiç hata yapma- mı ş lar gibi... Sadece kendini otorite sayan anlayı ş ın ele ş tiri sınırını a ş an yorumları neye mi sebep oluyor? Sosyal medya kul- lanıcılarının ve yöneticilerin referansı olu- yor! Bu referansla sosyal medyada akıl almaz suçlamalar ülke futbolunun imajını zedeliyor. Bu durumda çorbanın tuzunu artırıyor. Spor basınında bazı yazarların ülkemiz futbolu yerine tuttu ğ u takımın lehine amigoyu aratmayacak ş ekilde zorlama yorumlar yapması da çorbanın tuzunun biraz daha artmasına yol açıyor. Geçen sezon kaliteli müsabaka sayısı iki elin parmaklarını geçmedi. Futbolumuzun kalitesi kendini Avrupa kupalarında da gösterdi ve takımlarımızın aldı ğ ı sonuçlar, ülke puanımızın dü ş mesine yol açtı. Bu durumda çorbanın tuzunun biraz daha artmasını sa ğ ladı. Gelelimbir bardak suda fırtına kopartılan suçlamaların öznesi hâline getiri- len ve en çok tartı ş ılan hakem- lere… Hata yapıyorlar mı? Evet… Bazenmaçların sonucuna do ğ ru- dan etki eden hatalar da dâhil hata yapıyorlar. Hatta hatalarında ve do ğ rularında bir standart da tut- turamıyorlar. Ama yöneticilerimi- zin söylediklerinin aksine bunları kasıtlı yapmıyorlar, sadece hata yapıyorlar. En ufak temasa düdük çalarak zaten yava ş ve temposuz oynanan oyunun hızının dü ş mesi- nin sebeplerinden biri oluyorlar ve bu yönetimleriyle futbolun kalite- sinin dü ş mesine katkı veriyorlar. İş in teknoloji yönünde ise VAR sis- teminde de bir standart tutturula- mamasından dolayı, saha içinde ve VAR sisteminde yapılan hatalar ile ödül-ceza sisteminin yeterince kullanılmaması da hem çorbanın tuzunun biraz daha artmasına sebep oluyor hemde futbol kamuoyunun tepkisini çekiyor. Teknik direktörlerin, de “önce ra- kibi durdurayım, bir puanı cebime koyayım” mantı ğ ıyla orta sahada oyunun kilitlenmesine sebep olan, ceza sahası pozisyon zenginli ğ i içermeyen taktik sava ş larının seyircileri artık cezbetmedi ğ ini görmeleri gerekiyor. Vasat ve he- yecan dozu dü ş ük oyun, seyircile- rin tribünleri bo ş bırakmasıyla hocaların da çorbada tuzunun olmasına yol açıyor. Kulüp ba ş kanları ve yönetim kurulları hakemhatalarına kar ş ı verdikleri demeçlerde kasıt unsu- runu öne çıkarmak suretiyle ligi- mizin ş aibeli oldu ğ undan tutun da ş ampiyonluklarının engellenmek istenildi ğ inden, çete, organize eki- bine varan suçlamalarla avuçlarca tuzu çorbaya boca ediyor. Tuz çora ğ ına dönen çorbanın da maalesef yeterince alıcısı çıkmı- yor. Kulüp ba ş kanları mevcut ha- kemlerin bir kısmını belli ki yeterli görmüyor. Mevcutların hatala- rında kasıt arayacaklarına daha az hata yapacak hakemlerin üst klasmanlara gelmelerini sa ğ laya- cak sistemde ğ i ş ikli ğ i içinmesai harcasalar bu konuda ş ikâyetleri hepten bitmez amaminimuma inerdi. Allah a ş kına tribünleri bo ş , oynanan futbolun kalitesi vasat, Avrupa kupalarında esamisi okunmayan ve en önemlisi de kulüp yöneticilerinin demeçleri ile ş aibeli ilân ettikleri ürünün birden çokmü ş terisi çıkar mı? Elbette çıkmaz, çıkmıyor da… Yatırımcı olsam, verilen demeçleri gördü- ğ ümde her ş eyin danı ş ıklı dövü ş oldu ğ u, birilerinin istedikleri ta- kımı ş ampiyon yaptıkları izlemini veren lige yatırımyapmam. Futbol kamuoyunun büyük kısmı verilen demeçlerin günü kurtarmak amaçlı oldu ğ unu biliyor çünkü fe- derasyon seçimlerinde özgül a ğ ır- lı ğ ı fazla olan camiaların etkisi oldukça yüksek. Bu camiaların istemedi ğ i Federasyon Ba ş kanı ve yönetimkurulları kolay kolay seçilemez. Ayrıca güçlü camiaların federasyon kurullarına kendi camialarının insanlarını yerle ş tir- mek için kıyasıya rekabet etmele- rinin de bir sebebi olmalı. Futbol kamuoyunun genel kabulü dı ş ında bu konuları bizzat 1996-2000 yıl- ları arasında Profesyonel Futbol- cular Derne ğ i’nden Futbol Federasyonu Genel Kurul delege- li ğ i yaptı ğ ımdan biliyorum. Ayrıca ş öyle de test edebilir isteyenler… Bu camialarınmaçlarında hata yapan hakemlerin ba ş larına neler geldi ğ ini, uzun süre maç alama- maktan düdük bıraktırmaya varan yaptırımlarla kar ş ı kar ş ıya kaldıklarını göreceklerdir. Fede- rasyon seçimlerinde etkili, canları yandı ğ ında canlarını yakanın ca- nını yakabilecek güçte camiaları kar ş ısına alacak ne federasyon ne de bilerek kasıtlı bu takımların aleyhine maç yönetecek hakem olabilir. Bilhassa bugünkü delege yapısıyla Kulüpler Birli ğ i, seçilen Federasyon Ba ş kanları ve yöne- timkurullarının ba ş larında giyotin gibi duruyorken... Son on yılın ş ampiyonlarına bakıldı ğ ında, ligi ş aibeli ilân eden demeçler veren camiaların ba ş kan ve yöneticileri- nin takımları oldukları görülebilir. E ğ er ş ampiyon olunmu ş sa söy- lemler unutulur. Sezon içinde bu söylemlerde bulunan, sezon so- nunda ise ş ampiyonlu ğ a ula ş an takımların varlı ğ ı, verilen demeç- lerin günü kurtarmak adına oldu- ğ unun kanıtıdır. Dünyanın en çok izlenilen ligi konumundaki Pre- mier Lig’le ligimizi hakemhataları açısından kıyasladı ğ ımızda, ora- daki hataların bizim ligimizdeki maçların sonucuna do ğ rudan etki eden hatalardan katbekat fazla ol- du ğ u görülebilir. Peki, yapılan fahi ş hataları kasıt unsuruna sokan bir tek Premier Lig takımba ş kanı veya yöneticisi gördünüz mü? Gö- remezsiniz! Niye biliyor musunuz? Birincisi, marka de ğ erini korumak için, ikincisi de bu konuda bir kültür olu ş turdukları için. Ezcümle yöneticilerimizin bindikleri dalı kestiklerini fark etmeleri, futbolu- muzunmarka de ğ erine zarar verdiklerini görmeleri için daha ne olması gerekiyor? Zaten borç bata ğ ındaki kulüplerimizin pan- demi nedeniyle dü ş en gelirlerinin üzerine, bir de farkında olmadan yayın gelirinin dü ş mesinin ana sebeplerinden biri olduklarını görmüyorlar mı? Behemehâl bu söylemlerden vazgeçilmezse bu günleri de arayaca ğ ımız gün gibi a ş ikâr. Kurban Bayramınız mübarek, sa ğ lı ğ ınız daim olsun. Ya ş am sevinciniz hiç bitmesin. İ smail Gökçek Masumde ğ iliz hiçbirimiz 160 161
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==