TamSaha 210. Sayı / Mayıs 2022

‘Boyun E ğ mez Aslanlar’ın do ğ u ş u 23 Haziran’da, Vigo’da oynanan bu “ya tamam, ya devam” maçının ilk yarısında da Kamerun’un önceki maçlarındaki gibi “gol” sesi çıkma- mı ş tı. 0-0 biten ilk devrenin ardın- dansa 60’ıncı dakikaya gelindi ğ inde nihayet sessizlik son buluyor ve İ talya, Francesco Graziani’nin golüyle 1-0 öne geçiyordu. Ne var ki İ talyanların bu avantajı neredeyse saniyelerle sınırlı kalacaktı. Kame- run’un santra sonrasında geli ş tir- di ğ i ilk atakta IbrahimAodou topu orta sahadan rakip ceza sahasına do ğ ru ta ş ırken yarımyuvarlak üzerindeki Gregoire M’Bida’yla oy- nuyor, M’Bida tek topta on sekizin sol kö ş esindeki Roger Milla’yı görü- yor ve Milla’nın gö ğ süyle kontrol ettikten sonra altıpas üzerine do ğ ru doldurdu ğ u topa yeti ş ip güzel bir vole vurarak a ğ ları sarsıyordu. Lâkin neredeyse bir dakika içeri- sinde gelen bu gollerin ardından maçın son yarım saatlik süresinde ba ş ka bir gol olmayacak ve böylece İ talyanlar, averajla bile de ğ il, sadece gol fazlasıyla Kamerun’u geride bı- rakarak grupta Polonya’nın ardın- dan ikinci sırayı alarak bir üst tura yükselecekti. Aynı İ talya’nın sonra- sında Arjantin, Brezilya ve Federal Almanya’yı devirerek dünya ş ampi- yonlu ğ una ula ş masıysa Kamerun adına futbolun biraz zalimce bir cilvesi niteli ğ inde olacaktı. Öte yandan Kamerun, İ talya bera- berli ğ inin ardından turnuvaya veda ederken bir ilki de gerçekle ş tir- mi ş ti. Dünya Kupalarında ilk kez bir takım, tek bir yenilgi dahi almadan ilk tur sonunda ülkesine dönmek zorunda kalıyordu. Kamerun’un ilk defa bir Dünya Kupası’nda yer aldı ğ ı da dü ş ünüldü ğ ünde bu aslında alkı ş lanılası bir ba ş arı hikâyesiydi ve bu nama ğ lup elenmeyle birlikte ortaya çıkan sempatinin sonucunda da Kamerun Millî Takımı’na, bugün bile kullanmakta oldukları lakapları ilk kez yakı ş tırılacaktı: ‘Les Lions Indomptables’ yani ‘Boyun E ğ mez Aslanlar’. Sırada Afrika ş ampiyonlukları var Önce yurt içinde, ardından da Af- rika çapında önemli ba ş arılar elde etmesi, bunların sonucunda Fransa’ya transfer olması ve burada da kupa ş ampiyonlukları ya ş aması, en sonunda da bir Dünya Kupa- sı’nda oynaması ve artık 30 ya ş ına geldi ğ i de göz önüne alındı ğ ında Milla’nın kariyerinin güzel bir ş e- kilde nihayete ermek üzere oldu ğ u söylenebilirdi. Hakikatteyse bu kısım sadece bir fragman niteli ğ in- deydi. Kamerun Millî Takımı, 1980’li yıllarda önemli bir yükseli ş içeri- sinde olacaktı ve Milla da o takımın en olgun futbolcularından biri olarak daha birçok önemli ba ş arıya katkı sa ğ layacaktı. Söz konusu ba ş arıların ilki, 1984’te Fildi ş i Sahili’nde düzenlenen Afrika Uluslar Kupası’nda gelecekti. Ka- merun, turnuvanın finalinde Nijer- ya’yı 3-1 ma ğ lup ederek tarihinin ilk Afrika ş ampiyonlu ğ una ula ş ıyordu. Milla da final maçında bir asistle skora katkıda bulunmu ş tu. İ ki yıl sonra bu kez Mısır’da düzenlenen Afrika Uluslar Kupası’ndaysa Milla be ş maçta dört gol atarak hem tur- nuvanın gol kralı oluyor hemde en de ğ erli oyuncusu seçiliyordu. Fakat Kamerun, finalde Mısır’a golsüz sona eren 120 dakikanın ardından penaltılarla teslimolunca “ ş ampi- yon” unvanını koruyamamı ş tı. 1988 yılına gelindi ğ indeyse Kame- run, Afrika Uluslar Kupası’nda ikinci kez mutlu sona ula ş acaktı. Milla, 36 ya ş ında olmasına kar ş ın takımının oynadı ğ ı be ş maçta da 90’ar dakika süre almı ş , grup maçlarında da iki gol atmasının ardından Nijerya’ya kar ş ı 1-0 kazandıkları finalde de golün gelmesine sebep olan penaltıyı yaptırmı ş tı. Aynı dönemde kulüpler düzeyin- deyse Milla, 1984’te Bastia’da dör- düncü sezonunu tamamlamasının ardından, o esnada Ligue 2’de mü- cadele etmekte olan St. Etienne’e transfer olmu ş , burada da iki sezon oynadıktan sonra bir di ğ er Ligue 2 kulübü Montpellier’ye gelmi ş ve 1986-87 sezonunda da Montpellier adına 18 gol kaydederek turuncu- mavili ekibin Ligue 2’de ş ampiyon olmasını ve Ligue 1’e yükselmesini sa ğ lamı ş tı. Montpellier ile iki sezon da Ligue 1’de top ko ş turmasının ardındansa artık bizzat kendisi de futbol hayatının sonlarına geldi ğ ini kabullenmeye ba ş layacaktı. Aslında Milla, aktif futbolculuk ya ş antısını noktalamaya yönelik ilk hazırlı ğ ını, 1988 yılının Ocak ayında, millî takımlarının Douala ve Ya- ounde ş ehirlerinde birer gün arayla düzenledi ğ i gösteri niteli ğ indeki j übile maçlarına çıkarak yapmı ş tı. İ ki ş ehirde toplamda 150 bini a ş kın Kamerunlu futbolseverin huzuruna çıkan Milla, iki ay sonraki Afrika Uluslar Kupası’nda Kamerun adına son kez sahaya çıkmayı planlıyordu ve bunun öncesinde de vatanda ş ları önünde o formayla son bir defa arz-ı endam etmek istemi ş ti. Montpellier ile kontratının sona er- di ğ i 1988-89 sezonunun bitiminde de Hint Okyanusu’nun güneyinde yer alan ve Fransa’nın deniza ş ırı topra ğ ı statüsündeki Reunion adasının yolunu tutacak ve bura- daki St. Pierroise kulübüne transfer olacaktı. Gözlerden uzak bir tatil adasında, yarı-amatör statüdeki bir kulüpte oynayacak olmak da zaten futbolu bırakmak üzere oldu ğ unun bir i ş aretiydi. Hayatını de ğ i ş tiren telefon konu ş ması Ancak 1990 yılının ba ş larında aldı ğ ı bir telefonla hemkendisinin bitmek üzere olan futbol kariyeri, hemde Kamerun’un futbol tarihi ba ş tan a ş a ğ ı de ğ i ş ecekti. Kendisini tele- fonla arayan ki ş i, Kamerun Cum- hurba ş kanı Paul Biya’ydı. Biya, Mil- la’danmillî takımlarının İ talya ’90 Dünya Kupası kadrosunda yer al- masını rica ediyordu. Anla ş ılaca ğ ı üzere bu, geri çevrilebilecek türden bir rica de ğ ildi. Dolayısıyla Milla, Kamerun’un İ talya ’90 kadrosunda kendisine yer buluyordu. Fakat Sovyet teknik direktör Valeri Ne- pomniachi kadroyu açıkladı ğ ında kimse Milla’nın turnuvada bırakın bir etki yaratabilece ğ ini, do ğ ru dürüst süre alabilece ğ ini dahi dü ş ünmemi ş ti. Kamerun turnuvada, belki de 1982’den de zor bir gruba dü ş - mü ş tü. Son dünya ş ampiyonu Ar- jantin, son Avrupa ikincisi SSCB ve kadrosunun iskeletini bir yıl önce Ş ampiyon Kulüpler Kupası’nda final oynamı ş olan Steaua Bükre ş takımı oyuncularının olu ş turdu ğ u Ro- manya, Kamerun’un rakipleriydi. Hâliyle kimse Kamerun’un bu grup- tan çıkabilece ğ ini dü ş ünmüyordu. Afrika temsilcisi sekiz sene evvel de zor bir grubu yenilgi almadan ta- mamlamı ş tı belki ama bu bile ço ğ u ki ş i için yeterli bir referans de ğ ildi. Buna kar ş ın Dünya Kupası’ndan sadece üç ay önce oynanan 1990 Afrika Uluslar Kupası’na ilk turda veda etmi ş olması, Kamerun’un eski gücünden uzakta oldu ğ u fikrinin futbol kamuoyunda yayılmasına yol açmı ş tı. Kamerun, turnuvanın 8 Hazi- ran’daki açılı ş maçında, Milano’da son ş ampiyon Arjantin kar ş ısına çı- karken de genel kanı elbette Arjan- tin’in farklı kazanaca ğ ı yönündeydi. Ancak 1982’deki gibi katı savunma anlayı ş ını sürdüren Kamerun, raki- binin beklenen fırsatları yakalama- sına müsaade etmiyordu. Afrika temsilcisinin i ş i her ne kadar 61’inci dakikada Andre Kana-Biyik’in kırmızı kart görmesi nedeniyle iyice zorla ş sa da bundan altı dakika sonra sol kanattan kazanılan bir serbest atı ş ın ardından Arjantin ceza alanı içinde olu ş an karam- bolde François Omam-Biyik adeta gö ğ e yükselircesine yerinden sıçra- 90 91 1982 Dünya Kupası’ndamaç kaybetmeden elenen ve ‘Boyun E ğ mez Aslanlar’ unvanını alan Kamerun Millî Takımı kadrosu. Soldan sa ğ a ayaktakiler: Jacques N’Guea, Th éophile Abega M’Bida, René N’Djeya, Michel Kaham, Elie Onana, Th omas N’Kono. Oturanlar: Emmanuel Kundé, EphremM’Bom, Roger Milla, Grégoire M’Bida, IbrahimAoudou. Milla’nın Fransa’da formasını giydi ğ i kulüplerden birisi de St. Etienne’di...

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==