TamSaha 210. Sayı / Mayıs 2022

letico Tetuan ile kar ş ıla ş an Barce- lona, rakibini 3-1 ve 4-1’lik skorlarla kupanın dı ş ına iterken Kubala da bumaçların ilkinde iki gol atmı ş , ikincisindeyse hat-trick yapmı ş tı. Barcelona daha sonrasında da yarı finalde Athletic Bilbao’yu eleyecek, finalde de Real Sociedad’a 3-0’lık üstünlük sa ğ layarak kupayı müze- sine götürecekti. Bu, Kubala’nın bir efsaneye dönü ş ece ğ i yeni kulübünde kazandı ğ ı ilk kupaydı. Kubala, Barcelona ile ilk tam sezo- nundaysa adeta o dönem “dünyanın en iyi oyuncusu ödülü” olsaydı onu alacak bir futbol sergiliyordu. Ligde 26 golle takımının en golcü oyun- cusu olmu ş tu ve onun attı ğ ı gollerin de büyük katkısıyla Barcelona ş ampiyonlu ğ a uzanmı ş tı. 12 Ş ubat 1952 tarihinde, ligin 22’nci hafta- sında Sporting Gijon’a kar ş ı oyna- dıkları maçtaysa Kubala, LaLiga tarihinde kolay kolay kırılamayacak bir rekora ortak oluyordu. Barça ra- kibini 9-0ma ğ lup ederken gollerin yedisi Kubala’dan gelmi ş ti. Geçmi ş te LaLiga’da bir maçta yedi gol atabilen tek isim, Athletic Bil- bao’nun 1930’lardaki golcülerinden Agustin ‘Bata’ Sauto’ydu. Bata’nın 8 Ş ubat 1931 tarihinde yedi gol attı ğ ı maçta Bilbao’nun rakibiyse Barce- lona’dan ba ş kası de ğ ildi ve Bask ekibi omücadeleyi 12-1 gibi akıl almaz bir skorla kazanmı ş tı. Bu iki örne ğ in hâricindeyse LaLiga’da bir daha günümüze kadar bir maçta yedi gol atan bir oyuncu olmadı. Bütün kupaları topladıkları sezon 1951-52 sezonunda Barcelona’nın ba ş arıları lig ş ampiyonlu ğ uyla da sınırlı kalmayacaktı. Bordo-mavili ekip, General Kupası’nı da finalde Valencia’yı uzatmalarda 4-2 ma ğ - lup ederek bir kez daha kazanırken Kubala da maçta takımını 3-2 öne geçiren gole imzasını atmı ş tı. İ spanya’da ayrıca bugünkü Süper Kupa niteli ğ inde, LaLiga ve General Kupası ş ampiyonlarını kar ş ı kar ş ıya getiren bir kupa da oynanmaktaydı ve bu kupa 1950’lerde, Arjantin’in first lady’si Eva Peron Duarte’ye ithafen Copa Eva Duarte adı altında düzenlenmekteydi. Bu kupa, 1952’de hem ligi hemde General Kupası’nı kazandı ğ ı için Barcelo- na’ya otomatikman verilmi ş ti. Katalan ekibi ayrıca Ş ampiyon Kulüpler Kupası’ndan evvel Avrupa’daki önemli uluslararası turnuvalardan biri olan ve İ spanya, İ talya, Portekiz ve Fransa’dan ta- kımların yarı ş tı ğ ı Latin Kupası’nın da 1952 yılındaki finalinde Nice’i 1-0 ma ğ lup ederek o yıl mücadele etti ğ i dört kupanın dördünü de müzesine götürme ba ş arısını göstermi ş ti. 1952-53 sezonunda da Barcelo- na’nın çizgisinde pek bir de ğ i ş iklik olmuyordu. Ligde pe ş pe ş e ikinci ş ampiyonluklarına ula ş mı ş lar, Ge- neral Kupası’nı da finalde Athletic Bilbao’yu 2-1 ma ğ lup ederek üst üste üçüncü kez kucaklamı ş lardı. Kubala bu finalde de takımının ilk golünü kaydetmi ş ti. Barça, Eva Du- arte Kupası’nı da bir önceki sezon oldu ğ u gibi yine otomatikman kazanmı ş tı. Kubala ise sezonun ilk yarısında veremhastalı ğ ına ya- kalanmasından ötürü takımından uzak kalsa da sonrasında toparlan- mı ş ve ya ş anan zaferlerde pay sahibi olmasını bilmi ş ti. Ayrıca 1953 yazında İ spanyol vatan- da ş lı ğ ı i ş lemleri de tamamlanan Kubala, İ spanya Millî Takımı’nda da oynamaya ba ş layacaktı. Kubala, üçüncümillî takımıyla ilkmaçına 5 Temmuz 1953’te Buenos Aires’te Arjantin kar ş ısında çıkarken bu maçı Arjantin tek golle kazanmı ş tı. Be ş gün sonra Santiago’da oynanan Ş ili- İ spanya maçındaysa Kubala, yeni millî forması altındaki ilk golünü kaydediyor ve İ spanya da sahadan 2-1’lik bir galibiyetle ayrılıyordu. Barcelona ve Kubala’nın hızı, Real Madrid’in 22 Eylül 1953 tarihinde Alfredo Di Stefano’yu kadrosuna katmasının ardındansa biraz kesil- meye ba ş layacaktı. Zira LaLiga’da bundan sonraki be ş sezonun dör- dünde Di Stefanolu Real Madrid ş ampiyon olacak, arada bir ş ampi- yonlu ğ u da Athletic Bilbao elde ede- cekti. Real Madrid ayrıca 1955-56 sezonuyla birlikte düzenlenmeye ba ş layan Ş ampiyon Kulüpler Kupa- sı’nı da be ş sezon üst üste kazanma ba ş arısını göstererek sadece İ span- ya’da de ğ il, Avrupa genelinde de tüm spot ı ş ıklarını üzerine çevire- cekti. Popülerli ğ i Camp Nou’nun in ş âsına vesile oldu Buna ra ğ men Barcelona taraftarı- nın takımlarına ve o takımın bir numaralı yıldızı konumundaki Kubala’ya ilgisi de gün geçtikçe art- maktaydı. Öyle ki maçlarını 60 bin seyirci kapasiteli Camp de Les Corts Stadı’nda oynamakta olan Barcelo- na’ya burası yetmez hâle gelmi ş ti ve bunun üzerine 1954 yılında 90 bin seyirci alması planlanan Camp Nou’nun in ş asına ba ş lan- mı ş tı. Aynı yıl ya ş anan bir di ğ er önemli geli ş meyse Real Madrid’e kaptırılan ş ampiyonluk sonrası Fer- dinand Daucik’in teknik direktörlük görevinden alınmasıydı. Kubala elbette kayınbiraderinin ayrılma- sından hiç de ho ş nut kalmamı ş tı ama taraftarın kendisine gösterdi ğ i yo ğ un sevgiden ötürü Barcelo- na’dan ayrılmayı da aklının ucun- dan geçirmemi ş ti. Bu duraklama döneminde Barcelo- na’nın teselli buldu ğ u ansa 1957 yılındaki General Kupası finaliydi. Maçta Barselona ş ehrinin di ğ er takımı Espanyol ile kar ş ı kar ş ıya gelen Kubala ve arkada ş ları, rakip- lerini 1-0ma ğ lup ederek bu kupayı kulüp tarihinde 13’üncü kez kazan- manın sevincini ya ş amı ş lardı. 24 Eylül 1957 günü geldi ğ indeyse günümüzde futbol dünyasının en önemli mabetlerinden biri konumundaki Camp Nou, kapılarını futbolseverlere açıyordu. Fakat Bar- celona, maçlarını artık 60 bin yerine 90 bin taraftarı önünde oynamasına kar ş ın 1957-58 sezonunda da ligde Real Madrid ile Atletico Madrid’in gerisinde, üçüncü sırada kalmı ş tı. Barcelona’nın ya ş adı ğ ı bu durakla- mayı yeniden yükseli ş e çevirebil- mek adına kulüp yönetimi 25 Nisan 1958’de, Arjantinli teknik direktör Helenio Herrera’yı takımın ba ş ına getirecekti. Herrera, daha evvel LaLiga’da be ş farklı takımı çalı ş tır- mı ş tı ve bunlardan Atletico Madrid ile 1950 ve 1951 yıllarında üst üste iki ş ampiyonluk da ya ş amı ş tı. Her- rera’nın göreve geldi ğ i esnadaysa Barcelona, Fuar Ş ehirleri Kupası finali ikinci maçının arifesindeydi. Avrupa futbolunda, Ş ampiyon Kulüpler Kupası ile birlikte 1955’te düzenlenmeye ba ş layan bu kupa, adından da anla ş ılaca ğ ı üzere kıta- nın önemli fuar ş ehirlerinin karma takımlarını yarı ş tırmayı amaçlı- yordu. Lâkin ilk organizasyonun takvime yerle ş tirilmesi biraz so- runlu olmu ş ve ilk tur gruplarının maçları 1955’te ba ş larken final maçları 1958’in ilkbaharına sarkmı ş tı. Barcelona, kupanın yarı finalinde BirminghamCity ile e ş le ş irken deplasmandaki ilkmaçta rakibine 4-3 ma ğ lup olmu ş , Camp Nou’daki rövan ş taysa Kubala’nın 82’nci daki- kadaki golüyle 1-0 galip gelmi ş ti. Bunun üzerine tarafsız saha olarak seçilen Basel’de bir baraj maçı oy- nanması kararla ş tırılıyor ve uzun süre 1-1 devam eden bu kar ş ıla ş - mada da kilidi açan, bitime yedi dakika kala attı ğ ı golle yine Kubala oluyordu. Böylece Barcelona finale yükselmeyi ba ş armı ş tı. Barça’nın finaldeki rakibiyse Tottenham, Chelsea, Arsenal ve Fulhamgibi takımların oyuncularından kurulu olan Londra Karması’ydı. İ lkmaç, 5 Mart 1958’de Londra’nın Stamford Bridge Stadı’nda oynandı ğ ında da taraflar sahadan 2-2’lik beraber- likle ayrılmı ş tı. Kubala’ysa bumaçta sakatlı ğ ı nedeniyle oynayamamı ş tı. Finalin ikinci maçıysa, Helenio Herrera göreve geldikten sadece altı gün sonra, Camp Nou’daydı. Kubala bumaça da yeti ş ememi ş ti. Buna ra ğ men Barcelona, bir sonraki sezon Herrera ile nasıl müthi ş bir çıkı ş a geçece ğ inin adeta bir frag- manını yayınlıyor ve rakibini 6-0 ma ğ lup ederek Fuar Ş ehirleri Kupası’nın sahibi oluyordu. Helenio Herrera ile yıldızı barı ş madı Gelelim 1958-59 sezonundaki o büyük çıkı ş a… Katalan ekibi, ligde Real Madrid’in hâkimiyetine nihayet son veriyordu ve bunu yaparken çıktı ğ ı 30maçın 24’ünü kazanmayı ba ş armı ş , rakip filelere de 96 gol göndermi ş ti. Barça aynı sezon General Kupası’nda da yarı finalde Real Madrid’i 4-2 ve 3-1’lik skorlarla devirmesinin ardından fi- nalde de Granada’yı 4-1 yenerek za- fere ula ş mı ş tı. Ancak buna ra ğ men önemli bir sorun vardı, o da son derece disiplinli bir teknik direktör Kubala’nın lokomotifli ğ ini üstlendi ğ i Barcelona, 1951-52 sezonunu dört kupayla kapatacak ve ertesi sezonu da benzer bir ba ş arıyla tamamlayacaktı... 120 121