TamSaha 208. Sayı / Mart 2022

Uli Hoeness ile iki gol daha bularak mücadelen 4-2’lik galibiyetle ayrılı- yordu. Böylece Almanlar sonmaç- lar öncesinde grup liderli ğ ini de averajla ele geçirmi ş lerdi. Grup li- derleri finale çıkaca ğ ı için bu grupta Federal Almanya’nın, kendisiyle aynı puandaki Polonya ile oynaya- ca ğ ı sonmaç, adeta do ğ al bir yarı final hâlini almı ş tı. Ancak Polon- ya’nın averajının daha kötü olması, onları galibiyete mecbur bir duruma itmi ş ti. Federal Almanya’nınsa finale kalabilmesi için beraberlik yeterli olacaktı. Bu yüzdenmaçın ilk yarısında Polonya daha atak bir görüntü içindeydi. Lâkin kar ş ıla ş ma öncesinde ya ğ an yo ğ un ya ğ mur nedeniyle stadın zemini küçük bir gölete dönmü ş gibiydi ve bu da hücumyapmaya çalı ş an tarafın i ş ini hayli zorla ş tırmaktaydı. Golsüz sona eren ilk yarının ardından ikinci yarıda Federal Almanya oyunu da dengelerken 60’ıncı dakikada bir de penaltı kazanmı ş fakat Hoeness’in vuru ş unu Polonya kalecisi Tomas- zewski kurtarmı ş tı. Kilidin açılma- sıysa 76’ncı dakikada mümkün olacaktı. Bu dakikada Bonhof sol çaprazdan ceza sahasına girmeye çalı ş ırken Polonya savunmasında Antoni Szymanowski’ninmüdaha- lesiyle önündeki top sa ğ a do ğ ru açılmı ş ve Gerd Müller o noktada sahne alarak topu a ğ lara yuvarla- mayı ba ş armı ş tı. Zaten fiziksel olarak hayli yıpranmı ş olan Polon- yalılar ise bu golle birlikte, kalan 14 dakika içinde iki gol birden bul- malarının zorlu ğ unu da göz önüne alınca, teslimbayra ğ ını çekmi ş lerdi. Neticede kar ş ıla ş ma 1-0 Federal Almanya lehine sona ermi ş ve ev sahibi ekip finale adını yazdıran taraf olmu ş tu. Kupa yolunda kar ş ı- larındaki son engelse, turnuvanın fla ş ekibi Hollanda’ydı. Ş ampiyonlu ğ u getiren golün hazırlayıcısı Münih Olimpiyat Stadı, 7 Tem- muz’da tarihinin en önemli günle- rinden birini ya ş ıyordu. Tribünlerde ço ğ u Alman 75 bin futbolsever top- lanmı ş tı ve do ğ al olarak bu ço ğ un- lu ğ un beklentisi de maç sonunda kupanın, Federal Almanya kaptanı Franz Beckenbauer’ın ellerinde yükselmesi yönündeydi. Fakat kar- ş ıla ş ma hiç de bu beklentilerle ör- tü ş ecek bir biçimde ba ş lamıyordu. Santrayla birlikte kendi aralarında pasla ş maya ba ş layan Hollandalılar evvela topu yarı sahalarında gez- dirmi ş , ardından yava ş ça rakip yarı sahaya geçmi ş ve 17’nci pasta da topu Johan Cruy ff ile bulu ş tur- mu ş tu. Cruy ff bir anda hızlanarak Federal Almanya ceza sahasına yö- nelirken üç oyuncunun arasından süzülecek fakat Hoeness’in çelmesi neticesinde daha fazla devam ede- meyerek kendisini yerde bulacaktı. Bunun üzerine İ ngiliz hakem Jack Taylor düdü ğ ünü üflüyor ve penaltı noktasını gösteriyordu. Hollanda adına atı ş ı kullanan Johan Nees- kens’in sert bir ş utla a ğ ları hava- landırmasıyla da Portakallar, bir Dünya Kupası finali maçında atılan en erken golle (75. saniye) 1-0 öne geçiyordu. Golle ilgili bir ba ş ka ilginç ayrıntıysa henüz hiçbir Alman oyuncu topa de ğ meden atılmı ş olmasıydı. Golden sonra Federal Almanya bir müddet daha bocalasa da 24’üncü dakikaya gelindi ğ inde sol kanattan Hollanda ceza sahasına do ğ ru sokulan Bernd Hölzenbein’ınWim Jansen ile girdi ğ i mücadele sonra- sında yerde kalması üzerine hakem Taylor ikinci kez penaltı noktasını i ş aret ediyordu. Paul Breitner’in atı ş ı gole çevirmesiyle de skora 1-1’lik denge gelmi ş ti. İ lk yarının bundan sonraki kısmıysa kar ş ılıklı ataklara sahne olacaktı. Dakikalar 43’ü gös- terdi ğ indeyse Bonhof sa ğ çapraz- dan Hollanda ceza sahasına yakla ş acak, kar ş ısındaki Arie Haan’ı ekarte ettikten sonra da topu yerden, kale sahası önündeki Müller’e do ğ ru çıkartacaktı. Ruud Krol’unmarkajında olan Müller ise akıl dolu bir ilk dokunu ş la adeta kendi kendine, kendisini bo ş a çıkartacak bir pas atıp Krol’un markajından kurtuluyor ve sonra da dönerek vuru ş unu yaparak topu alt kö ş eden filelerle bulu ş turu- yordu. Bu golle birlikte mücadelenin ilk yarısı da 2-1 Batı Almanya üstünlü ğ üyle sona erecekti. Hollan- da’nın ikinci yarıdaki çabaları so- nucu de ğ i ş tirmeyince 90 dakika da bu skorla tamamlanıyor ve böylece Federal Almanya 1954’ten sonra 1974’te de futbol dünyasının en bü- yü ğ ü olmayı ba ş arıyordu. Bonhof da önce İ sveç maçında attı ğ ı gol, ardından da Polonya ve Hollanda maçlarında yaptı ğ ı asistlerle bu ba ş arıda önemli bir paya sahip olmu ş tu. Dünya Kupası’nın ardından Bon- hof’un kariyerindeki ba ş arılar, 1974-75 sezonunda M’Gladbach’ın hemUEFA Kupası’nı hemde Bun- desliga’yı kazanmasıyla devam edecekti. UEFA Kupası’ndaWacker Innsbruck, Lyon, Real Zaragoza, Banik Ostrava ve Köln engellerini a ş arak finale kalan Gladbach’ta Bonhof ise ikinci turda Lyon’u 5-2 yendikleri maçta iki, üçüncü turda da Zaragoza’yı 5-0ma ğ lup ettikleri kar ş ıla ş mada bir gol kaydetmi ş ti. Gladbach, finaldeyse Hollanda’nın Twente ekibinin kar ş ısına favori olarak çıkmı ş tı. Buna ra ğ men Al- manya’da oynanan ilkmaç golsüz e ş itlikle sona ermi ş ti belki ama Hollanda’daki rövan ş ta Heynckes hat-trick yapıyor, ona iki golle de Allan Simonsen e ş lik ediyor ve böylece 5-1’lik fevkalâde bir so- nuçla kazanan Gladbach, kupayı müzesine götüren taraf oluyordu. Gladbach, bir sonraki sezondaysa Bundesliga’da üst üste ikinci kez ş ampiyonlu ğ a ula ş acak, Ş ampiyon Kulüpler Kupası’ndaysa çeyrek finalde Real Madrid’e 2-2 ve 1-1’lik skorlarla elenecekti. Öte yandan Bonhof, Federal Almanya Millî Takımı’nda da düzenli olarak forma bulmaya devam ediyordu ve Yugoslavya’da oynanacak 1976 Avrupa Ş ampiyonası’nda da sahadaki yerini alacaktı. Panenka’nın penaltısı seriyi bozdu Federal Almanya, turnuvanın yarı finalinde ev sahibi Yugoslavya kar- ş ısına çıktı ğ ında maçın ba ş larında büyük bir ş ok ya ş ıyordu. 70 bin seyircisinin deste ğ ini de arkasına alan Yugoslavlar ilk dakikalarda müthi ş bir tempo ortaya koyarken 19’uncu dakikada Danilo Popivoda ve 32’nci dakikada da Dragan Dzajic ile golleri bulup 2-0’lık üstünlü ğ ü yakalamı ş lardı. Maçın ilk yarısı da bu skorla sona ermi ş ti. İ kinci yarıya gelindi ğ indeyse Almanlar, Yugos- lavya kalesi önünde daha çok görünmeye ba ş lamı ş lardı. Heinz Flohe’nin 65’inci dakikada çekti ğ i ş ut, Bernd Hölzenbein’ın da gö ğ sünden sekerek Yugoslavya a ğ larıyla bulu ş tu ğ unda fark bire inerken, 80’inci dakikaya gelindi- ğ indeyse Bonhof’un kullandı ğ ı kö ş e atı ş ında altıpas üzerindeki Dieter Müller kafayla topu filelere gönderi- yor ve skora denge geliyordu. 90 dakikanın 2-2 tamamlanma- sıyla geçilen uzatmalardaysa Dieter Müller iki kez daha sahneye çıka- cak ve hat-trick yaparak Federal Almanya’nın 4-2’likmüthi ş bir geri dönü ş gerçekle ş tirmesini sa ğ layacaktı. Federal Almanya finaldeyse Çekoslovakya ile kar ş ı kar ş ıya gelecekti. 20 Haziran’daki müca- dele, Yugoslavya maçındaki benzer bir senaryoyla ba ş lamı ş tı. Öyle ki Çekoslovakya 8’inci dakikada Jan Svehlik, 25’inci dakikada da Karol Dobias ile iki gol bulup 2-0’lık üstünlü ğ ü yakalamı ş tı. Skorun 66 67