TamSaha 206. Sayı / Ocak 2022
69 olmu ş tum. Ö ğ retmenlik tayininde de millî oyuncu olman i ş ine yaradı ve 22 ya ş ında hemen atandın? Evet. Ne lisede ne üniversitede ne de ö ğ retmenlikte bir senembile bo ş a geçmedi çok ş ükür. Futbol hayatımda öyle oldu. Ata ş ehir’de 3 sene oynadım. Sonra 1.5 sene Konak Belediyespor… Per ş embe- den İ zmir’e uçup idmana çıkıyor, cuma, cumartesi, pazar maç oynu- yor ve ak ş amında da İ stanbul’a dö- nüyordum. 1.5 sene böyle oynadım ve iki kez ş ampiyon olduk. Takıma per ş embeden katılmama ra ğ men ilk on birde oynuyordum. Konak’tan sonra İ stanbul’da bir sezon Kireç- burnu’nda oynayıp sonra Ata ş ehir’e döndüm. İ ki sezon Ata ş ehir, yarım sezon ALG derken, 2019’dan bu yana Be ş ikta ş ’tayım. Geçti ğ imiz sezon da burada ş ampiyonluk ya ş adım. Kadın futbolunun emeklemekten aya ğ a kalkma sürecini bire bir ya ş adın. Bu süreci nasıl anlatırsın? Her zaman ş unu söylüyorum; biz en kötü kısmını gördük ve ya ş adık. Ş u an inanılmaz geli ş mekte olan kısmını da görüyor ve ya ş ıyoruz. Bizden küçük karde ş lerimize sürekli, “De ğ erini bilin, fırsatları de ğ erlendirin, kendinize bakın, profesyonelce ya ş ayın” diyoruz. Kadın futbolunun daha da iyi nok- talara gelece ğ ini dü ş ünüyorum. Ama bunun yanında takım oyunu oldu ğ u için her oyuncunun kendi- sine iyi bakması gerekiyor. Bu im- kânları iyi kullanmamız lâzım. Gerçekten çok profesyonelce ya ş a- yan bir oyuncusun. Kendine çok iyi bakıyor, her ş eye dikkat ediyorsun. Bunu nasıl ba ş arıyorsun? Bu konuyu takım arkada ş larımla da konu ş uyorum. Bana sürekli, “Men- tal kısımda kendini nasıl zinde tutu- yorsun?” diye soruyorlar. Mental kısma çok takılan bir sporcuyum. Önce mental anlamda hazır olmak gerek… Herkes fizi ğ ini çok güçlü tutabilir, çok iyi idmanlar yapabilir ama mental olarak bir ş eye hazır de ğ ilsen, fizik gücün bunu tamam- lamaz. Küçüklükten beri annemve babamın kulaklarımdan hiç çıkma- yan bir sözleri var, “Bir i ş i ya iyi yap ya da hiç yapma…” İş in özü bu as- lında… Ya yapmayız ya da iyi yapa- rız. Bu disiplini küçük ya ş tan beri iyi aldı ğ ım için bir alı ş kanlı ğ ımvar. Hem e ğ itimhayatımda hemde spor hayatımda… Farkındalı ğ ım çok geli ş ti. Bir yandan Ni ş anta ş ı Üniver- sitesi’nde hareket ve antrenman bilimi üzerine yüksek lisans yapı- yorum. Spor hayatımbitince daha farklı hedeflerimvar. Fazla bo ş zaman bulamıyorum ama e ğ itim anlamında kendimi geli ş tirecek bir ş eyler yapmak istiyorum. Bumen- tal kısmın alı ş kanlı ğ ı küçük ya ş tan geldi ğ i için sonra da kar ş ılı ğ ını alı- yorsunuz. Sahada defans oyuncusu ile forvetinmaç sonrası aldı ğ ı haz aynı de ğ ildir. Çünkü sen gol atıyor- sun, attırıyorsun ya da gol pozis- yonlarına giriyorsun… Bazen defans oyuncuları bile öne çıkmak istiyor. Neden? Çünkü oranın tadı farklı… Belki bunun da etkileri olabilir. Daha fazla sorumluluk hissediyor- sun. Gol atman, attırman lâzım. Otele gidiyorsun, du ş unu alıyorsun, dinleniyorsun; gözünün önüne geli- yor o sahne… Portekiz maçında me- sela… Bulgaristanmaçında mesela (Her iki maçta da gollerimizi Ya ğ - mur Uraz attı)… İ n ş allah önümüz- deki maçlarda da kısmet olur… Bunların hepsi birikti ğ inde yapmak istiyorsun abi… O yüzden zinde ka- lıyorsun, mental yanın güçlü oluyor. Maçta pozisyon aldı ğ ında rakip defans seni tutmaya çalı ş ıyor ama buna ra ğ men sa ğ ını ve solunu da çok iyi besliyorsun. Bu konuda kendini çok geli ş tirmi ş sin. Bu durumu nasıl açıklarsın? Görev yaptı ğ ımokulda antrenör arkada ş larımvar. Ş u an doktora yapıyorlar. Sohbetlerimizde, “Ya ğ - mur mental kısmını zinde tut. Mev- kileri izle, maç izle” diye beni sürekli uyardılar. Ben de bunu beynime kazıdım. Bir farkındalık olu ş tu. İ n- sanın görü ş açısı daha farklı oluyor. Pratik zekânı devreye soktu- ğ unda bunlar birle ş iyor. Çok maç izlemek, çokmaç oyna- mak, oynarken yüzde 100 ken- dini vermek… Bunlar beni iyi bir duruma ta ş ıyor. Teknik direk- tör bazen der ya, “Yüzde 100’ünle burada mısın?” Bunu ben hiçbir zaman duymadım. Mesela iki senedir çalı ş tı ğ ımız Necla Hocaya sorsak… Bana bir antrenman için dahi, “Ya ğ mur sen bu idmanda beyin olarak yoktun burada” demez. Çünkü ben her antrenmanda ya da her maçta yüzde 100’ümle varım. Mental olarak hazırım. Saha içine girdi ğ in zaman dı ş dünyayı yüzde 100 kapatmak ve yüzde 100 sahanın içinde olmak çokmu zor? Bunu yapa- mayan birçok oyuncu var. Kesinlikle çok zor… Bazılarının fiziksel yorgunlu ğ u var, kendi- sini veremiyor. Bazılarının mental yorgunlu ğ u var, kendi- sini veremiyor. Özel hayatında bir sürü problemi var, kendisini veremiyor. Benimde genetik midir nedir tambilemiyorum, sahaya çıktı ğ ım zaman aklıma hiçbir ş ey gelmiyor. Ben tama- men oradayım. Ş u sesleniyor- mu ş , bu ba ğ ırıyormu ş görmüyorum. Bazen sesleni- yorlar bana duymuyorum. Kendimi yüzde 100 sahaya ve- riyorum. Bu yönden ş anslıyım. Takım arkada ş larını ne kadar etkiliyorsun? El verip onları da yukarı çekti ğ ini hissediyor musun? Genelde takımda arkada ş larım bana, “Ya ğ mur abla hadi bizi motive et, bizi heyecanlandır” diyorlar. Mental anlamda birbi- rimizi yukarı çekmek için sohbetlerimiz oluyor. Bakıldı ğ ı zaman robot gibi de ya ş amıyo- rum. Öyle de anla ş ılmasın. Dinlenme kısmında da varım, e ğ lence kısmında da… Ama bakı ş açımbiraz daha farklı. Arkada ş larımı etkiledi ğ imi kesinlikle dü ş ünüyorum. Ko- nu ş madı ğ ım zaman, “Konu ş ” diyenler oluyor. “Sesin çıksın” diyenler oluyor. Sesimi duy- duklarında olumsuz etkilendi- ğ ini söyleyen olmadı. Millî Takım’daki antrenmanlarda zor ko ş ularımız var. Bir takım arkada ş ım, “Abla seni en önde gördü ğ üm zaman benimde ko ş asımgeliyor” diyor. Çünkü aramızda 10 ya ş var… Ben önde gidiyorum, geliyorum. 31 ya ş ın- dayım… Dünyada futbol ya ş ı ileri gitti. Senin de emekli olmana daha çok var. Bu konuya ş öyle de ğ inmek isti- yorum. Necla Hocambeni Millî Takım’a ça ğ ırmadan önce hem takımlarda yıpranmı ş tımhem de Millî Takım’a ça ğ rılmama sürecimden dolayı elimi aya- ğ ımı çekip futbolu bırakma noktasına gelmi ş tim. Çok zorlu dönemler ya ş adım. Necla Hocambeni sorgusuz sualsiz ça ğ ırdı ve bana tekrardan ş ans verince kendimi fark ettim. Futbol oynama tutkusu, ar- zusu, iste ğ i içimde saklıymı ş benim… Bir ş eyleri sahaya yan- 68 w Necla Hocambeni Millî Takım’a ça ğ ırmadan önce futbolu bırakma noktasına gelmi ş tim. Çok zorlu dönemler ya ş adım. Necla Hocambeni sorgusuz sualsiz ça ğ ırdı ve bana tekrardan ş ans verince kendimi fark ettim. Futbol oynama tutkusu, arzusu, iste ğ i içimde saklıymı ş benim… “
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==