TamSaha 199. Sayı / Haziran 2021
Danimarka, aslında EURO 92’ye ka- tılma hakkını dahi elde edememi ş ti. Ancak eleme grubunu Danimar- ka’nın önünde lider bitirip turnuva vizesini alan Yugoslavya, ülkede çıkan iç sava ş sonrasında UEFA tarafından son anda turnuvadan men edilince, Danimarka ilkmaç- tan 10 gün önce Yugoslavya’nın yerine apar topar EURO 92’ye geti- rilmi ş ti. Bu ş artlar altında Danimar- ka’nın figüranlıktan öteye gidebilece ğ i de dü ş ünülmüyordu. Nitekimgrup a ş amasında da ilk maçlarında İ ngiltere ile golsüz berabere kalmı ş , sonrasında da İ sveç’e tek golle yenilmi ş ler ve ço ğ u ki ş iye göre yetersizliklerini tescille- mi ş lerdi. Ne var ki Danimarka’nın Fransa ile oynadı ğ ı son grupmaçı, hiç akla gelmedik bir senaryoya sahne ola- caktı. İ skandinav temsilcisi, turnu- vadaki ilk gollerini atıp 2-1’lik bir galibiyet elde ederek bir anda grup ikincili ğ ine yükselmi ş ve adını yarı finale yazdırmı ş tı. Yarı finaldeyse daha da büyük bir sürprize imza atarak son ş ampiyon Hollanda’yı 2-2 bitenmücadelenin sonunda penaltılarla devirmeyi ba ş aran Danimarka, futbol kamuoyunun ş a ş kın bakı ş ları arasında finaldeki yerini almı ş tı. Yine de bu ba ş dön- dürücü yükseli ş e kar ş ın çekirgenin artık yeterince sıçradı ğ ı dü ş ünülü- yor ve Danimarka’nın finalde son dünya ş ampiyonu Almanya’ya çelme takabilece ğ ine neredeyse kimse ihtimâl vermiyordu. 26 Haziran’da Göteborg’da oynanan finale baskılı ba ş layan taraf Alman- lardı. Ancak Almanya’nın ilk daki- kalardaki bu baskısını gol yemeden atlatan Danimarka, ilk çeyrek saat- ten sonra kendisini rakip yarı sa- hada göstermeye ba ş lıyor ve 18’inci dakikada da John Jensen’in onseki- zin hemen içinden çekti ğ i sert ş utun filelere takılmasıyla 1-0 öne geçiyordu. Almanya, ilk yarının kalan kısmında Jürgen Klinsmann ve Stefan Effenberg’in ş utlarıyla Danimarka kalesini yokladıysa da Peter Schmeichel kalesinde devle- ş erek gole izin vermiyordu. Böylece Danimarka, 15 dakikalık ara için so- yunma odasına 1-0 önde gidiyordu. İ kinci yarıda da oyuna atak ba ş la- yan taraf Almanya’ydı. Bu atakların birinde Klinsmann ile az kalsın beraberlik golüne de ula ş ıyorlardı fakat golcü futbolcunun Schmeic- hel’ın üzerinden a ş ırttı ğ ı topu Kent Nielsen çizgi üzerinden çıkartarak Danimarka adına günün kahra- manlarından biri oluyordu. Klinsmann’ın birkaç dakika sonra uçarak yaptı ğ ı kafa vuru ş unda da Schmeichel yine ola ğ anüstü bir kurtarı ş a imza atacaktı. Almanların pe ş pe ş e gelen fırsatları bir türlü de ğ erlendirememesi üze- rine de “atamayana atarlar” kuralı bir kez daha kendini gösterecekti. 78’inci dakikada Almanya yarı sahasının ortasında topu önünde bulan KimVilfort, evvela me ş in yuvarla ğ ı düzeltip ardından da Matthias Sammer ile Andreas Brehme’yi ekarte ederek yarımyu- varla ğ ın kenarından yakın kö ş eye do ğ ru sert bir ş ut çıkartıyor, önce dire ğ e çarpan top sonra da ikinci kez Almanya a ğ larıyla bulu ş uyordu. Bu gol, maçın skorunu ilân etmekle kalmıyor, aynı zamanda bir rüyayı da gerçe ğ e dönü ş türüyordu. Yeni Avrupa ş ampiyonu Danimarka’ydı. Üstelik bu ba ş arıya, elemelerde ka- tılma hakkını elde edemedikleri bir turnuvada ula ş mı ş lardı. Ve bu açı- dan bakıldı ğ ında futbol tarihinde belki de ilk ve son kez yapılabilecek bir ş eyi gerçekle ş tirmi ş lerdi. Danimarka - Almanya: 2-0 (EURO 92 / Final) 86 87 2 Daha evvel sadece bir kez 1980’de Avrupa Ş ampiyonası’na katılabilen, onda da tek bir beraberlikle gru- bunu son sırada tamamlayan Yuna- nistan’ın EURO 2004’e katılması bile yeterince büyük bir ba ş arı ola- rak görülmü ş tü. Bundan sonrasıysa Yunanların pe ş pe ş e gerçekle ş tir- dikleri sürprizlerle futbol kamuo- yunu ş a ş kınlıktan ş a ş kınlı ğ a sürükledi ğ i bir dört haftaya sahne olacaktı (Aslında bu yazıda yaptı ğ ı- mız listeye Yunanistan’ın o turnu- vadaki dört galibiyetinin hepsi birden girebilirdi ama tümo perfor- mansı, nihaî mucizeyi gerçekle ş tir- dikleri final maçı altında ele almanın daha do ğ ru olaca ğ ını dü- ş ündük). Turnuvanın açılı ş maçında ev sahibi Portekiz’i 2-1 ma ğ lup eden, sonrasında İ spanya ile de 1-1 berabere kalan ve grup ikincisi ola- rak çeyrek finale yükselen Yuna- nistan, bu turdaysa son ş ampiyon Fransa’yı tek golle devirmi ş ti. Yarı finaldeyse turnuvanın o ana kadar belki de göze en ho ş gelen futbo- lunu oynayan Çek Cumhuriyeti’ni gümü ş golle 1-0ma ğ lup eden Yu- nanistan, finalde aynı zamanda açı- lı ş maçında da kar ş ıla ş tı ğ ı ev sahibi Portekiz’e yeniden rakip olmu ş tu. Lizbon’da, 4 Temmuz 2004 tari- hinde oynanan kar ş ıla ş manın ilk dakikalarında Portekiz oyunun kontrolünü ele almak istese de artık özellikle oyunun defansif kısmını oynamakta iyice havaya girmi ş olan Yunanlar buna pekmü- saade edecek gibi görünmüyordu. Zaten Portekiz’in bu turnuvadaki belki de tek sorunu, etkili bir santr- forunun olmamasıydı. 21’inci daki- kada Cristiano Ronaldo’nun yaptı ğ ı gollük ortaya takımın bumaçtaki santrforu Pedro Pauleta’nın ceza sahası içinde sa ğ kanattan kopup gelen Miguel ile çarpı ş tı ğ ı için do- kunamaması, aslında Portekiz’in turnuva boyunca ya ş adı ğ ı sıkıntı- nın bir özeti niteli ğ indeydi. Bunun üstüne Yunanların savunmadaki ba ş arılı oyunları da eklenince, maçın ilk yarısının 0-0 sona ermesi anormal sayılmazdı. Dakikalar 57’yi gösterdi ğ indeyse Yunanistan, turnuvadaki son ve en büyükmucizesini de gerçekle ş tire- cekti. Sa ğ kanattan kazanılan kö ş e atı ş ını kullanan Angelos Basinas topu ön dire ğ e kesiyor ve o noktada Angelos Charisteas rakip savun- macıların arasından iyi yükselerek kafayı vuruyor, topu da a ğ larla bulu ş turuyordu. Luz Stadı’nın tri- bünlerindeki 10 binlerce Portekizli adeta donup kalmı ş tı. Ş ampiyon olarak tamamlamayı hayal ettikleri kendi evlerindeki bu turnuvanın daha ilkmaçında Yunanistan’a yenilmi ş lerdi, sonradan toparlanıp finale kadar gelseler de kar ş ılarına yine Yunanistan çıkmı ş tı ve yine yeniliyorlardı. Yunanistan’ın tur- nuva ba ş lamadan önce 16 takım içerisinde ş ampiyonluk için Leton- ya’nın ardından en az ş ans tanınan takımolmasıysa Portekizlilerin içinde bulundu ğ u durumu çok daha dramatik bir hale getiriyordu. Portekiz çalı ş tırıcısı Luiz Felipe Scolari, bu golün üzerine vakit kay- betmeden Costinha-Rui Costa de- ğ i ş ikli ğ ine gitti. Ancak dakikalar azaldıkça Yunanların savunmadaki direnci de artıyordu ve Portekizliler bir türlü kendilerine beraberli ğ i getirecek golü bulamıyordu. Maç duraklamalarla birlikte 95’inci dakikaya kadar devam etti ama bu süre içinde Portekizliler katı Yunan savunması kar ş ısında topu eveleyip gevelemekten ba ş ka bir ş ey yapamayınca kar ş ıla ş ma Yunanistan’ın 1-0’lık galibiyetiyle sonuçlandı. Elemelerin sonunda belki de turnuvaya katılması bile sürpriz olarak nitelendirilen Yuna- nistan, her turda yeni bir mucizeyi gerçekle ş tirmi ş ve sonunda ş ampi- yonlu ğ a da ula ş mı ş tı. Yunanistan - Portekiz: 1-0 (EURO 2004 / Final) 1
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==