TamSaha 198. Sayı / Mayıs 2021

sine sebep olmu ş tu: “Kangren olma ihtimali var, baca ğ ı kesmemiz gerekebilir.” Annesi ve babası kara kara ne ya- pacaklarını dü ş ünürken Didi’yi kurtaracak ki ş iyse, anneannesi Creusolina olacaktı. Hani “kocakarı ilacı” diye bir tâbir vardır ya, inan- ması güç belki ama anneannesi Didi’yi, kuzu böbre ğ i ya ğ ından yaptı ğ ı i ş te böyle bir tür merhemle iyile ş tirmeyi ba ş aracaktı. Tedavi yakla ş ık bir yıl sürmü ş tü ve Didi, 15 ya ş ında yeniden o çok sevdi ğ i futbol topuyla bulu ş acak zindeli ğ e eri ş mi ş ti. Didi’nin Dodo adında bir de karde ş i vardı ve genelde sokakmaçlarında aynı takımda oynamayı tercih ediyorlardı. Dodo, a ğ abeyinin aksine solaktı ve daha çevik bir oyuncuydu. Bu yüzden a ğ abeyi oyun kurucu olarak oynamayı tercih ederken o sol kanatta görev yapmaktaydı. İ ki karde ş , 1944 yı- lında Sao Cristovao adındaki bir ku- lübün altyapısına kaydolmu ş lardı. Daha sonra da birkaç farklı kulübün altyapısına yine beraber gitmi ş lerdi. 1947’de, Rio Branco kulübünün genç takımında oynadıkları esnadaysa Rio de Janeiro’nun Madureira kulü- bünden Benedito Rosa adlı bir yö- netici, onlarınmaçına denk gelmi ş ve özellikle de sol kanatta oynayan Dodo’yu çok be ğ enmi ş ti. Rosa, bunun üzerine Pereira ailesinin evine bir ziyarette bulunuyor ve baba Arthur’dan Dodo’nun transferi için izin istiyordu. Arthur ise asıl büyük o ğ lunun çok daha yetenekli oldu ğ unu ve iki karde ş i birden transfer edeceklerse gerekli izni verece ğ ini söyleyecekti. Böylece Didi, kısa bir süre sonra baba oca- ğ ından ayrılacak ve futbolculuk macerasının ciddi anlamda ba ş la- yaca ğ ı Madureira’ya gitmek için Rio de Janeiro’nun yolunu tutacaktı. Didi’nin ş ansına tamda o sıralarda Madureira’nın sa ğ hafı ve en önemli oyuncusu olarak görülen Jair da Rosa Pinto, Vasco da Gama’ya transfer olacaktı. Antrenmanlarda yetenek olarak o rolü üstlenebile- ce ğ ini fazlasıyla gösteren Didi de çok geçmeden Rio Eyalet Ş ampiyo- nası’nda Madureira formasıyla boy göstermeye ba ş layacak, hatta kısa süre içinde ş ampiyonanın en çok konu ş ulan genç oyuncularından biri haline gelecekti. Oyunu aklıyla oynuyordu Didi çok süratli ve güçlü bir oyuncu de ğ ildi. Ama topu, mesafeyi önem- semeksizin sahasının her nokta- sına milimetrik bir biçimde gönderebilecek bir oyun görü ş üne ve pas becerisine sahipti. Bu yüz- den rakip kale önünde rakip savun- macılarla çok fazla yakın temasa girmektense sahanınmerkezinde yer alıp oyunu yönlendiren ki ş i olmayı tercih ediyordu. Tabiî zaman zaman ceza sahası dı ş ından çok etkili ş utlar çekerek bizzat skoru de ğ i ş tirmesini de biliyordu. Didi ile karde ş i Dodo’nun yollarıysa bu noktadan sonra ayrılacaktı. Zira Dodo, a ğ abeyinin aksine bek- lentileri kar ş ılayamıyor ve ailesinin yanına dönerek futbol hayatını Campos dos Goytacazes’in yerel kulüplerinde sürdürmek zorunda kalıyordu. Öte yandan kısa süre sonra Didi’ye Madureira forması da dar gelmeye ba ş layacaktı. Nitekim 1949 yılına gelindi ğ inde de ülkenin en önemli kulüplerinden Flumi- nense, 20 ya ş ındaki genç yıldızı renklerine ba ğ layacaktı. Didi, kendisini Fluminense forması altında da ispatlamakta gecikme- yecekti. Brezilya’nın ev sahipli ğ ini üstlenece ğ i 1950 Dünya Kupası için in ş a edilmi ş olan ünlü Maracana Stadı, 16 Haziran 1950 tarihinde hiz- mete açılacaktı. Stadın açılı ş maçı içinse ülkenin futboldaki en büyük iki eyaletinin, Sao Paulo ve Rio de Janeiro’nun karmalarının kar ş ı kar ş ıya gelmesi kararla ş tırılmı ş tı. Söz konusumaçta Didi de Flumi- nense’deki performansı sayesinde Rio karmasına seçilmi ş ti. Hatta kendisi bu tarihi maçta sahaya çıkmakla da kalmıyor, kar ş ıla ş ma- nın ba ş larında ceza sahasının kö ş esinden uzak direk dibine gön- derdi ğ i ş utla fileleri havalandırarak bu büyük futbol mabedindeki ilk gole imzasını atan isim olarak da tarihe geçiyordu. Ülkedeki en çok parlayan genç oyunculardan biri olmasına kar ş ın Didi, 1950 Dünya Kupası için Bre- zilya Millî Takımı kadrosunda dü ş ünülmemi ş ti. Zaten kadronun neredeyse tamamı 24-29 ya ş arası isimlerden olu ş turulmu ş tu. Fakat Brezilya, avucunun içine kadar gelen ş ampiyonlu ğ u Uruguay’a kaptırınca millî takımkadrosunun bir yeniden yapılanmaya gitmesi de kaçınılmazdı. 1951 yılındaki Rio Eyalet Ş ampiyonası’nda Fluminen- se’nin ş ampiyon olması ve Didi’nin bu ba ş arıda iyice ön plana çıkma- sıyla birlikte de millî takımın aradı ğ ı yeni maestroyu buldu ğ u dü ş ünüle- cekti. Nihayet Didi, 1952 yılındaki Panamerikan Ş ampiyonası içinmillî takımkadrosuna alınacaktı. Millî formayla ilk olarak 6 Nisan’da Brezilya’nın Meksika’yı 2-0 yendi ğ i kar ş ıla ş mada sahaya çıkan Didi, 10 gün sonra Uruguay’ı 4-2 yendik- leri maçtaysa Sambacılar adına ilk golünü kaydedecekti. Brezilya, turnuvada oynadı ğ ı be ş maçta dört galibiyet, bir beraberlik alarak ş ampiyon olacaktı. ‘Ölü Yaprak Vuru ş u’nun mucidi Brezilya adına bundan sonra he- defte 1954 Dünya Kupası vardı. Didi artık kadronun en önemli isimlerin- den biriydi. Brezilya turnuvanın ilk turundaysa Fransa, Yugoslavya ve Meksika ile aynı gruba dü ş mü ş tü. Ancak o günkü statü gere ğ i sadece Yugoslavya ve Meksika ile kar ş ıla- ş acaktı. Didi, en önemli özelliklerin- den biri olan frikiklerdeki becerisini, Dünya Kupalarında çık- tı ğ ı ilkmaç niteli ğ indeki Meksika kar ş ıla ş masında da gösterecekti. Brezilya’nın 5-0 kazandı ğ ı maçta Sambacıların ikinci golü, Didi’nin yarımyuvarlak içinden kullandı ğ ı frikikten gelmi ş ti. Didi, bu goldeki gibi yakınmesafe- den kullandı ğ ı frikiklerde yumu ş ak plaseleri tercih ederken uzakme- safedense yüksekten giderken kaleye yakla ş tı ğ ında birden alçalıp filelere takılan sert bir ş ut stili geli ş - tirmi ş ti. Brezilyalıların “Folha Seca” (ölü yaprak) olarak tanımladı ğ ı bu vuru ş stilini çok uzun yıllar sonra Juninho Pernambucano ve Cris- tiano Ronaldo gibi frikik ustaları da yeniden popüler hâle getirecekti. Yeniden turnuvaya dönecek olur- sak, Brezilya, ikinci maçındaysa Yugoslavya kar ş ısındaydı ve bu mücadeleyi de 1-0 yenik duruma dü ş mesine ra ğ men Didi’nin attı ğ ı golle 1-1 berabere bitiriyor, böylece grubunu da lider tamamlayarak çeyrek finale yükseliyordu. Samba- cıların çeyrek finaldeki rakibiyse, turnuvaya açık ara favori olarak gelen Macaristan’dı. Fakat turnu- vada Macaristan’a kafa tutabilme potansiyeline sahip bir-iki takım var idiyse, bunlardan biri de Brezil- ya’ydı. Ayrıca Macarlar, Federal Almanya maçında sakatlanan en önemli yıldızları Ferenc Pu ş ka ş ’tan da yoksunlardı. Maç, ilk dakikalardan itibaren ger- gin bir havada oynanıyordu. Macar- ların erkenden 2-0 öne geçmesi, Brezilyalıların sinirini bozmu ş tu. İ kinci yarının ortalarında, skorun 1958 ve 1962’de üst üste iki kez Dünya Kupası’nın sahibi olan Brezilya Millî Takımı’nın yıldızları, Garrincha, Didi, Pele, Vava Zagallo 80 81

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==