TamSaha 198. Sayı / Mayıs 2021
isterim. Çünkü çok güzel bir çocukluk geçirdim. Çok güzel arkada ş - lıklar edindim. Bizim orada bir varolu ş mücadele- miz vardı. Bizi Alman- larla aynı kategoriye koymadılar. Ne okulda bir tuttular ne de futbol altyapı takımlarında. Bize hep ya- bancı muamelesi yaptılar. Onun için küçük ya ş ta çok daha güçlü büyümeyi ö ğ ren- dik. Mücadele ile geçti ço- cuklu ğ umuz. Hep kendimizi kabul ettirmeye çalı ş tık. Ama bu durum size yaramı ş … Evet kesinlikle… Üç o ğ lum var, en büyü ğ ü 15 ya ş ında… Ben 15 ya ş ında çok daha ol- gundum. Kendi ayaklarımın üzerinde duruyordum. Okula, antrenmana kendi ba ş ıma gidiyordum. Bugün insanlar çocuklarını tek ba ş ına servissiz göndermiyor. Futbolla tanı ş manız nasıl oldu? Babam spora ve futbola çok meraklıydı. 7-8 ya ş ındayken babambeni ke ş federek bir altyapı takımına kaydetti. 1984’te ilk kez lisanslı sporcu oldum. Babam o ya ş ta belki benim futbolcu olaca ğ ımı öngöremezdi ama kendisinin de sevdi ğ i bir sporu benim yapmam onumutlu ediyordu. Bununla da kalmadı, altyapı dönemimden itibaren her hafta sonu hiçbir maçımı kaçırmadı. Futbola FSC Lohfelden’de ba ş ladı ğ ınızı ve sonra St. Pauli’ye transfer oldu ğ unuzu biliyorum. Almanya’da nasıl bir altyapı e ğ itimi aldınız? Almanya’da o dönemde bile çok iyi imkânlar vardı. O ya ş taki gençlere e ğ itimve- rebilecek çok sayıda amatör kulüp vardı. Benimdo ğ up büyüdü ğ ümKassel ş ehrinin nüfusu belki 120-130 bindi ama kendi tesislerine sahip olan abartısız 120 amatör kulüp vardı. Bahsetti ğ im Türkmahallesine 2-3 kilo- metre mesafede dört farklı kulüp vardı. O ya ş ta ligler bile ba ş lıyordu. “Çocuk Bezi Ligi” diyorlar. 5-6 ya ş ında çocuk- lara maç yaptırıyorlar. O ya ş - lardaki e ğ itimde çocuklara serbestlik tanıyorlar, futbolun temel hareketlerini ö ğ retiyorlar. Ama o maç heyecanını ya ş amak bile çocu ğ u yarı ş macı hale getiriyor. St. Pauli sosyal konularla da çok ilgilenen ilginç bir takım. Oradaki günlerinizi nasıl anlatırsınız? Kassel’de profesyonel takım yoktu. O dönem takımın gözde oyuncularından biri- siydim. St. Pauli ise Bundesli- ga’da mücadele ediyordu. Beni ke ş fedip idmana davet ettiler. Bir hafta Hamburg’a St. Pauli’deki ş ut idmanında kaleyi devirdim. O kadar sert vurmu ş umki kale devrildi. Bild gazetesinde, “Denenmeye gelen Ömer Erdo ğ an, ş ut idmanında kaleyi devirdi” diye haber çıktı. O gazeteyi hâlâ saklıyorum. “ gittim. Allah da yardımcımoldu. Hatta bir güzel anımvar. Ş ut idma- nında kaleyi devirdim. O kadar sert vurmu ş umki kale devrildi. Bild ga- zetesinde, “Denenmeye gelen Ömer Erdo ğ an, ş ut idmanında kaleyi de- virdi” diye haber çıktı. O gazeteyi hâlâ saklıyorum. Ş ubat ayıydı ve St. Pauli ligde kalma mücadelesi ve- riyordu. Buna ra ğ men teknik direk- törümüz dördüncü gün, “Biz senden eminiz. Seninle sözle ş me yapmak istiyoruz” dedi. İ lk adımı bu ş ekilde attık. St. Pauli benim için çok önemli oldu. Çünkü ilk defa bu kulüpte pro- fesyonel imkânlarda oynama fırsatı buldum. O bir senede belki çok fazla forma ş ansı bulamadım ama o or- tamı görmek benim için inanılmaz bir avantaj oldu. 1998-99 sezonunda Erzurumspor’a transfer oldunuz ve bir daha da Türkiye’den kopmadınız. Üç sezon Erzurumspor’da, ardından iki sezon da Diyarbakırspor’da oynadınız. O yılları nasıl hatırlıyorsunuz? Sa ğ olsun beni Türkiye’ye getiren ilk hocamHikmet Karaman. Onunla güzel bir ili ş kimiz var. O beni ke ş fe- diyor, onun döneminde Süper Lig kariyerime ba ş lıyorumve 2013’te Bursaspor’da futbolu bırakırken de hocamyine Hikmet Karaman. 15 senede bir ba ş langıçta beraber- dik Hikmet Hocamla, bir de sonda. Erzurum’da o dönembenim için hiç kolay olmadı. İ lk defa evimden uzakla ş mı ş tım. O sırada e ş imle yeni tanı ş mı ş tık. Onu da Almanya’da bırakıp gelmi ş tim. Sa ğ olsun Türki- ye’ye uyum sa ğ lamamda i ş lerimi kolayla ş tıran ki ş i de yine Hikmet Hocamoldu. O da gurbetçi oldu ğ u ve sıkıntıları bildi ğ i için bana sürekli yardımcı oldu. Erzurum’u çok sevdim. Kendimi geli ş tirme ve bir sonraki adımımı daha sa ğ lıklı atma açısından çok güzel yıllarımgeçti orada. Diyarbakır’da da iki sezonluk bir tecrübe ya ş adım. Oradaki insanlarınmisafirperverli ğ i ve deste ğ i beni çokmutlu etti. Hemben oraları sevdimhem oralardaki insanlar beni sevdi. İ stikrarınız sizi 2003-2004 sezo- nunda Galatasaray’a ta ş ıdı. Ancak sarı-kırmızılı takımda bir sezon kalabildiniz… Benimgitti ğ imdönem sıkıntılı bir dönemdi. Ali Sami Yen kapanmı ş , maçlar Olimpiyat Stadı’na veril- mi ş ti. EminimAli Sami Yen’de oy- namı ş olsaydık daha iyi bir sezon geçirebilirdik. Oynadı ğ ımmevkide kaptan Bülent Korkmaz ve Barcelo- na’dan gelen Frank de Boer vardı. Onların önüne geçmek kolay de ğ ildi. Bir dönem sonra Fatih Hocamız revizyona gidip gençlere yöneldi ve ben de pe ş pe ş e maç oynama fırsatı buldum. Fenerbahçe maçında attı ğ ımgol sonrası taraf- tarların bana olan sevgisi arttı. Ancak orada faydalı olabilece ğ ime inancımkalmamı ş tı ve Aykut Ko- caman için Malatyaspor’u tercih ettim. İ yi ki de tercih etmi ş im. Çalı ş tı ğ ımhocalar arasında en iyile- rinden birisiydi. Kendisinden çok ş ey ö ğ rendim. İ ki sezon sonra da Bursaspor’a transfer oldum. Bursaspor’da ş ampiyonluk ya ş ayarak tarihe geçtiniz. Bursa benim için çok ş ey ifade edi- yor. Zaten ailece de oraya yerle ş tik. Ş ampiyonlu ğ a gelince bizim için bir mucizeydi. O sene gerçekten takımda ş lık, aidiyet duygusu ve aile ortamının ne kadar önemli oldu ğ unu bir kez daha gördüm. Bir camianın, bir takımın arkasında duru ş u, kulübün do ğ ru yönetilmesi bizi ş ampiyonlu ğ a ta ş ıdı. Sezona ş ampiyonluk hedefiyle girmemi ş ama Ertu ğ rul Hocamla bir çıkı ş ya- kalamı ş tık. Fakat sezon içinde öyle bir ortam olu ş tu ki, takım içindeki saygı-sevgi, kenetlenme, özgüven, taraftarın ve camianın takıma inanması, halkın deste ğ i bize haklı bir ş ampiyonluk getirdi. Teknik direktör olmaya futbolculu- ğ unuzun hangi a ş amasında karar verdiniz ve futbol oynadı ğ ınız dönemde bugünkü kariyerinizi in ş a 66 67
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==