TamSaha 197. Sayı / Nisan 2021

dört maçın ise ilk ikisinden bera- berlikle ayrılırken, son ikisini de kazanmışlardı. Hollanda’nın ayrıca Millî Takımımızla oynadığı maçlarda da bir üstünlüğü bulunuyordu. İlki 1958, sonuncusu ise 2015’te oyna- nan 12 maçın sadece üçünü biz kazanırken, Hollanda beş galibiyet elde etmişti. Ancak son olarak EURO 2016 elemelerinde eşleştiği- miz Hollanda’ya bu defa şans tanı- mamış, deplasmanda 1-1 berabere kalırken içeride elde ettiğimiz 3-0’lık galibiyetle Portakalları arkamızda bırakarak finallerin yolunu tutmuştuk. Güneş: “Dünya Kupası’nda olmak istiyoruz” Devmaçın bir gün öncesinde, Covid-19 pandemisi tedbirleri kap- samında çevrim içi bir basın toplan- tısı gerçekleştirilen teknik direktör Şenol Güneş, 2022 Dünya Kupası fi- nallerine katılma konusunda son derecede kararlı görünüyordu. Millî Takımımızın 2002’de ikinci ve son defa katılıp üçüncü olarak tarihinin en büyük başarısını elde ettiği Dünya Kupası döneminin de teknik patronu olan Güneş, “Futbolda en üst düzey organizasyon olan Dünya Kupası için bir yola çıkacağız. İyi başlamak istiyoruz. İlkmaçımızı sonmaçımız gibi oynayacağız. İlk iki takım, gruptaki en güçlü ra- kiplerimiz. Onlara karşı alacağımız sonuçlar yolumuzu avantajlı hale getirebilir” diyordu. Geçmişten tec- rübeleri ve geleceğe ait beklentileri olduğunu vurgulayan Şenol Hoca, Dünya Kupası ve Avrupa Şampiyo- nası’na katılmanın önemine deği- nerek, “Bunu sürekli hâle getirmek için daha fazla yetenekli oyuncu üretmek durumundayız. Sadece yarışmayı düşünen, hazırı kullanan bir yapımız olduğu için sıkıntıları- mız var. Bunu aşacak güce sahibiz. Yeni bir vizyon çizmek istiyoruz. Şu anda sportif başarıya ihtiyaç var. Odaklandığımız nokta önümüzdeki üç maç, özellikle ilkmaç. Şu andan itibaren Hollanda maçını yaşamak istiyoruz. 2022’ye katılmak çok önemli. Sahada ezik olmayan ama havaya da girmeyen, futbolun ge- reklerini doğru yapan, hücumda ve savunmada olan, savaşan, vazgeç- meyen, oyun güzelliğini keyif ala- rak ortaya koyan, bunu da rakibe kabul ettiren, taraftara da geçirebi- len bir takımolmak istiyoruz. Dünya çapında bir takımolmak, dünya çapında oyuncular ortaya çıkarmak, Türk futbolunu göstere- bilmek yarışmalarda oluyor. Birbiri- mize güvenle sportif başarıyı sürdürülebilir hale getirdiğimizde, bunun yansımalarının ülkeye katkı olarak döneceğini düşünüyoruz. 2002’de bu başarıyı yatırıma ve üretime tam olarak dönüştüreme- dik. İki yıldır buradayım ama bazı şeyleri hayata geçirmekte zorlanı- yoruz. Sistemdeki mazeretleri ken- dimize bir silah edinirsek, bu doğru olmaz. Onları da kabul edeceğiz, çözüm odaklı iş yapacağız. Omaze- retleri yaptıklarımızla düzeltebiliriz” ifadelerini kullanıyordu. İlk on birde 9 Avrupalı! Millî Takımımız 24 Mart akşamı Atatürk Olimpiyat Stadı’na 8 yıllık bir aradan sonra ayak bastı. Ay-yıldızlılar bu statta ilkmaçlarını 8 Ekim 2005’te Almanya ile oyna- mış ve bu özel müsabakada güçlü rakibini Halil Altıntop ile Nuri Şahin’in golleriyle 2-1 yenmişti. Millîlerimiz, Olimpiyat’taki ikinci maçlarını ise 14 Ağustos 2013’te Gana ile oynamış, Burak Yılmaz ve Umut Bulut’la iki farklı skoru yaka- lamasını rağmen Asamoah Gyan’ın iki golüne genel olamayınca saha- dan 2-2’lik beraberlikle ayrılmıştı. Hollanda maçı, Atatürk Olimpiyat Stadyumu’ndaki ilk resmi müsaba- kamız olacaktı. Millîlerimiz Hollanda karşısına kalede Uğurcan Çakır, savunma dörtlüsünde Zeki Çelik, Ozan Kabak, Çağlar Söyüncü, Umut Meraş, orta alanda Okay Yokuşlu, Ozan Tufan, Hakan Çalhanoğlu ve forvette de Yusuf Yazıcı, Burak Yılmaz, Kenan Karaman on biriyle çıktı. Orta alan- daki Okay Yokuşlu savunmanın önünde tek ön libero olarak oynu- yor, Hakan Çalhanoğlu santrforu- muz Burak Yılmaz’ın arkasında yer alıyor, Ozan Tufan ise bu ikilinin arasındaki boşluğu dolduruyordu. Ancak oyun başladıktan kısa bir süre sonra Kenan Karaman sağ ka- nada, Hakan Çalhanoğlu sol kanada geçecek, Yusuf Yazıcı da Burak Yılmaz’ın arkasında 10 numara pozisyonunda yer alacaktı. Millî Takımımızın on birindeki en dikkat çekici nokta, dokuz oyuncu- nun Avrupa’nın büyük liglerinde forma giyiyor olmasıydı. Kaleci Uğurcan Çakır ve orta sahada Ozan Tufan dışındaki oyuncuların tamamı beş büyük futbol ülkesinde oynuyordu. Üstelik geçmişte olduğu gibi Almanya altyapısından gelenler de çoğunlukta değildi. Hakan Çalhanoğlu ile Kenan Karaman’ın dışındaki yedi oyuncumuz, Süper Lig’de yetişerek Avrupa’nın yolunu tutmuştu. Hollanda Millî Takımı ise kalede Tim Kurul, savunma dörtlüsünde Kenny Tete, Matthijs de Ligt, Daley Blind, OwenWijndal, orta saha ikilisinde Marten de Roon ve Frenkie de Jong, santrfor Memphis Depay’ın arka- sında da Steven Berghuis, Georginio Wijnaldum, Donyell Malen üçlüsüyle karşımızda dizilmişti. Portakalların on birindeki yedi oyuncu ülke top- raklarının dışında top koştururken, Daley Blind, OwenWijnal, Steven Berghuis ve Donyell Malen, Hollanda Ligi’nde oynamaktaydı. Hollanda’yı şoka uğrattık Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet MuharremKasapoğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir ve TFF YönetimKurulu üyelerinin tribünden takip ettiği maçın ilk 15 dakikası iki takım açı- sından da oldukça temkinli geçti. Millî Takımımızda görülen en önemli özellik tambir taktik disiplin içinde sergilenen full konsantre oyun tarzıydı. “BizimÇocuklar” on bir kişiyle sürekli topun arkasında Burak Yılmaz ilk golde bu şutu çekmiş, de Ligt’e çarpan top Hollanda ağlarıyla buluşmuştu... 10 11

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==