TamSaha 196. Sayı / Mart 2021

Gönülden Kaleme Sezonun ilk yarısını eski hamam eski tas deyiminin ül- kemiz futbolu için söylendiğinin kanıtını taşıyan olayların tek- rarlandığı hareketlerle tamam- ladık. Kulüplerimizin başkan ve yöneticileri her sezon tekrarladıkları söylemleri bu sezon da yinelemekte bir beis görmediler. Yöneticileri konuşan hocalarımız durur mu, onlar da konuşmalara bodoslama daldılar. İtirazlarını yüksek perdeden dile getirdiler. Her iki grubun da ortak söylemi, hatalı hakemkararlarının kendilerine karşı yapılan kasıtlı eylemler olduğu, bunun da kendilerini durdurmaya, “devre dışı bırakmaya” çalışan kişilerin işi olduğu yönündeydi. Bu “kişileri”, kim olduklarını bir türlü söylemedikleri “organize bir ekip” olarak tarif ettiler. Bazı durumlarda itirazlarında haklılar da. Lâkin bu durumun bir “ama”sı var. Başkan ve yöneticiler, bu itirazlarını dile getirirken, resmin bütününe bakmı- yorlar. İşte benimde itirazımburada başlıyor. Söz ko- nusumüsabakalarda resmin bütününe bakmadan, kendi lehlerine yapılan hakemhatalarını es geçip, aleyhte hataları gündeme getirmelerine itirazımvar. Ayrıca yapılan hataları kasıt unsuruna sokarak ileride muhtemel başarısızlıklarının kılıfını hazırlamalarına, hocaların hakemhatalarını öne çıkartarak takımına oynattığı vasatın altındaki kötü futbolun konuşulma- sının önüne geçmesine itirazımvar. Büyük paralar harcanarak kurulan kadroların vasatı geçmeyen oyunlarına, transfere büyük paralar harca- masına rağmen saha bakımına yeterli bütçeyi ayır- mayıp bakımı amatörlere bırakarak saha zeminlerini tarlaya çeviren kulüplere itirazımvar. Kulüplerin zaten döndürülemeyecek noktaya gelen borçlarına rağmen güncel başarı için transfer limitlerinin artırılmasını istemelerine ve borçların yükselmesine, kulüp ekono- milerinin batakta olduğu dönemde öz kaynaklarının göz ardı edilmesine itirazımvar. Gelelimhakemlere… Son zamanlarda hata sayılarının artmasına, hatalarında bir standart olmamasına, VAR sistemi kullanılırken bir standart oluşturulama- masına, maçların sonucuna etki yapacak hataların zaman zaman yapılmasına, hakemlerin etki altında kalmasına, hakemlerde ödül-ceza sisteminin yeterince uygulanmamasına itirazımvar. Sahada oynanan oyunun teknik direktörden sonra gelen aktörleri futbolculara gelecek olursak… En ufak temasta kendilerini yere atarak faul almak isteyen- lere, hemen her kararına şiddetle itiraz ederek hake- min işini zorlaştıranlara, vakit geçirmek amacıyla her fırsatta yere yatanlara, profesyonelliğin gereğini unutup sinirlerine hâkimolamayarak takımını eksik bırakanlara, rakibine kasıtlı tekme atarak sakatlan- masına yol açanlara, oyundan çıkarılınca, kendisini ilk on birde oynatan hocasının oyundan alma tasar- rufu da olduğunu unutup, hoşnutsuzluğunu sahada vücut diliyle belli ederek protestoda bulunanlara itirazımvar. Bazı hocalar ve yorumcular oyuncunun bu davranışını oynamak istemesine bağlayarak hoş görüyorlar. Ben buna katılmıyorum. Oynamak isteyen oyuncu, hocasına eksiğini sorar, antrenmanlarda ek- siğini gidermeye çalışır. Profesyonelliğin gereği budur. Yazılı ve görsel basında ateşe körükle giden, herhangi bir kulübün amigoluğunu aratmayacak şekilde tara- fını belli eden, Türk futbolununmarka değerinin zarar gördüğünü bilmesine rağmen tuttuğu kulübün lehine yorumlar yapan yazar ve yorumculara, sosyal med- yada linç kültürünü hemen her konuda devreye sokanlara itirazımvar. Kulüplerin gerçek sahibi olan taraftarların başkan ve yöneticileri günlük başarı için transfer yapmaya zorlayanlarına, başarıyı sadece şampiyonlukla eşdeğer görenlerine, yeniden yapılanmak için yeni yönetime destek verip zaman tanımayanlarına, kendi altyapısından çıkan gençlere yabancı oyunculara tanıdığı hoşgörüyü göstermeyenlerine itirazımvar. İtirazlarımın tamamı futbolumuzunmarka değerinin artırılması içindir. Her futbol sevdalısı gibi benimde özlemimTürk futbolunun dünyada gerçekmânâda izlenilir bir noktalya gelmesi ve söz sahibi olması, yarı final ve finallere birden çok takımlarımızın istikrarlı şekilde kalması, futbolcu ithal eden ülke konumundan çıkarak futbolcu ihraç eden ülke olmasıdır. Şayet futbolumuzun gelişmesini, dünyada söz sahibi olmasını ve marka değerini artırarak birden fazla yayıncı kuruluştan teklif almasını istiyorsak, futbolun tümpaydaşları futbolun kalitesini artırmak için bir standart oluşturmak zorundadır. Türk futbolunun gelişmesini isteyen futbolseverler, itiraz ve özlemlerini çeşitlendireceklerdir. İtirazlarınızın ve özlemlerinizin son bulduğu futbol ortamının geleceği günler dileğiyle, yaşam sevinciniz hiç bitmesin. Sağlığınız için “Maske, Mesafe, Temizlik” kuralına uyalım… İsmail Gökçek İtirazımvar! 124

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==