TamSaha 196. Sayı / Mart 2021
Son yıllarda keşfedip par- lattığı genç yıldızlarla dik- kat çeken, üç sezon önce de Avrupa Ligi’nde yarı finale gelen Salzburg ile Sevilla’nın başında olduğu dönemde bu kupayı üç sene üst üste kazanma başarısını gösteren Unai Emery tarafından çalıştı- rılan Villarreal arasındaki eşleşme, ilk bakışta büyük çekişme vadediyordu. Ne var ki iki ekibin Avus- turya’da karşı karşıya gel- dikleri ilkmaçla birlikte bu beklentiler boşa çıkacaktı. Zira Salzburg, kâğıt üzerinde daha fazla gol girişiminde bulunmasına rağmen bir türlü çerçeveyi tuttura- mıyor, Villarreal ise Paco Alcacer ile başlangıçta bir penaltı kaçırmasına rağmen 41’inci dakikada aynı oyun- cunun bir karambolde topu ağlara göndermesiyle 1-0 öne geçiyordu. 71’inci dakikada bir gol de Nino ile bulan Villarreal böylece evine 2-0’lık galibiyetle dönecek ve turu da büyük ölçüde garanti- leyecekti. Rövanş ma- çındaysa ilk golü bulan taraf konuk Salzburg oldu ve 17’nci dakikada MergimBerisha, Avus- turya temsilcisini 1-0 öne geçirdi. Ancak Vil- larreal bu noktada da rakibinin fazla umut- lanmasına fırsat tanı- madı. 40’ta Gerard Moreno ile skoru 1-1’e getiren Villarreal, sonrasında da oyunun kontrolünü elinde tutarken son da- kikada yine Moreno vasıtasıyla bir de penaltı golü buluyor ve böylece bumücadeleyi de 2-1 kazanarak turu atlamayı biliyordu. Villarreal - Salzburg: 2-0, 2-1 10 yıl evvel büyük bir sürprize imza atarak UEFA Avrupa Ligi’nde finale kadar giden Braga, o gün- den sonraysa bu kupada sadece 2016’da çeyrek final görebilmiş, onun haricindeyse son 16’ya bile kalamamıştı. Portekiz temsilcisi bu yazgısını bu sezon da boza- madı ve bu sefer de ikinci turda Roma engeline takıldı. Roma açı- sından bakıldığında bu eşleşme- nin beklenenden çok daha kolay geçtiği söylenebilir. Zira Roma, Portekiz’deki ilkmaçın henüz be- şinci dakikasında Edin Dzeko’nun golüyle 1-0 öne geçerken, ikinci yarının başlarında Ricardo Es- gaio’nun çift sarı kartla oyundan atılması üzerine Braga’nın sün- güsü hepten düşüyordu. Son daki- kalarda Borja Mayoral’ın golüyle de İtalyan ekibi 2-0 kazanıyor ve turu büyük ölçüde garantiliyordu. Roma, bir hafta sonra evinde oynanan rövanşta da sahadan net bir galibiyetle ayrıldı. Gol perdesi 24’üncü dakikada yine Dzeko tarafından açılırken 75’te Carles Perez farkı ikiye çıkartıyor, 88’de Bryan Cristante kendi ağlarını ha- valandırsa da 90+1’de Mayoral’dan gelen golle Roma sahadan 3-1 galip ayrılarak son 16’daki yerini alıyordu. Roma - Braga: 2-0, 3-1 108 109 Bu sezon Fransa Ligi’nde Paris St. Ger- main gibi kaynakları adeta sınırsız sayıla- bilecek bir ekibin önünde zirvede yer almasıyla Avrupa’nın en dikkat çeken ekiplerinden biri olan Lille ile iki sezon ön- cesinde Şampiyonlar Ligi finalinin kıyısına kadar gelen Ajax arasındaki eşleş- mede gülen taraf, Hollanda temsilcisi oldu. Aslında Lille kendi evindeki ilk maçta istediği skoru alacağa benziyordu. Uzun süre golsüz devam eden mücadelede 72’nci dakikaya gelindiğine Ajax savunmasında Nicolas Tagliafico’nun hatalı pa- sında topu kapan TimothyWeah, Fransız temsilcisini 1-0 öne geçi- riyordu. Fakat bitime üç dakika kala Ajax biraz da tartışmalı bir penaltı kazanıyor ve Dusan Ta- dic’in atışı gole çevirmesiyle de skor 1-1’e geliyordu. Üstelikmaçın artık böyle biteceği düşünülse de Ajax bununla da ye- tinmedi ve iki dakika sonra 19 yaşındaki Brian Brobbey ile bir gol daha bularak 2-1 galip geldi. Amster- dam’daki rövanş da tıpkı ilkmaçtaki gibi uzun süre çekişme- nin ve heyecanın üst seviyede olduğu bir karşılaşmaydı. Ajax, 15’inci dakikada Davy Klaassen’le 1-0’ı bulsa da Lille bu gole 78’de Yusuf Yazıcı’nın penaltı golüyle cevap vererek skoru eşit- ledi. Kalan sürede Lille’in bir gol daha bulması halinde maç uzatmalara gidecekti. Fakat Fransız ekibinin umutlarını 88’de David Neres’in attığı gol yıktı ve Ajax, bumaçı da 2-1 kazanarak tur vizesini alan taraf oldu. Ajax - Lille: 2-1, 2-1 Eğer bu eşleşme 30 sene önce gerçekleşmiş ol- saydı herhalde sezonun en büyük eşleşmelerin- den biri olarak görü- lürdü. Bir tarafta Ruud Gullit, Marco van Basten, Frank Rijkaard, Franco Baresi ve Paolo Maldini, diğer tarafta Robert Prosinecki, Dejan Savicevic, Sinisa Mihajlovic, Vladimir Jugovic ve Darko Pancev’in yer aldığı muazzambir futbol şöleni bekliyor olurdu futbolseverleri. Ne yazık ki iki ekip de o zamanki konumlarının şu sıralar çok gerisindeler. Her ne kadar Milan bu sezon ciddi toparlanma emare- leri içinde olsa da Kızılyıldız’ın günümüz futbol dünyasının dinamikleri dâhilinde bir daha 1991’deki gibi bir görünümde ol- ması mümkün bile değil. Bu nos- taljik eşleşmede Milan favori olan taraftı. Ancak Kızılyıldız da raki- bine karşı tahmin edilenden çok daha fazla direnç gösterdi. Belg- rad’daki ilkmaçta Milan, Radovan Pankov’un kendi kalesine attığı golle ilk yarıyı 1-0 önde kapatsa da 52’nci dakikada Guelor Kanga’nın penaltı golüyle Kızılyıl- dız beraberliği yakalıyordu. Milan, 61’deTheo Hernandez’in penaltı- sıyla bir kez daha öne geçerken, 77’de Milan Rodic’in atıl- masıyla 10 kişi kalan Kızılyıldız buna rağmen duraklama dakikalarında kul- landığı köşe atışı sonrası Pankov’un kaydettiği güzel kafa golüyle maçın 2-2 bitmesini sağlı- yordu. Milano’daki ikinci maçta da başa baş mücadele süre- cekti. Milan, bu kez 9’uncu dakikada Franck Kessie’nin penaltısıyla 1-0’lık üstünlüğü yakalıyor ama pes etmeyen Kızılyıldız 24’te Ben Nabouhane ile 1-1’lik eşitliği sağlıyordu. Sırp temsilcisi, 70’te Marko Gobeljic’in çift sarı kartla oyun dışı kalması nede- niyle bumaçı da 11 kişiyle tamam- layamazken, mücadelede başka gol olmuyor ve Milan, zor da olsa deplasman golü kuralıyla son 16’ya kalıyordu. Milan - Kızılyıldız: 2-2, 1-1
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==