TamSaha 195. Sayı / Şubat 2021

krallığını, Rusya’nın golcüsü Oleg Salenko ile paylaşacaktı. Sene sonuna gelindiğinde de özellikle bu turnuvadaki performansının da etkisiyle kendisi France Football dergisi tarafından Avrupa’da yılın futbolcusu seçilerek Ballon d’Or ödülüne lâyık görülecekti. 1994-95 sezonuysa Barcelona ve Stoichkov adına bir dönemin so- nunu işaret edecekti. Katalan ekibi hayli inişli çıkışlı bir sezon geçirince ligi dördüncü sırada tamamlıyor ve dört yıllık şampiyonluk serisi de sona eriyordu. Ayrıca Şampiyon- lar Ligi’ne de çeyrek finalde Paris St. Germain karşısında veda edil- mişti. Sezon sonundaysa yedi yıl- dır takımı çalıştırmakta olan teknik direktör Cruyff görevden ayrılacaktı. Onunla birlikte ta- kımdan ayrılan isimlerin içinde Stoichkov da vardı. Bulgar yıldız, Parma’nın yolunu tutmaya karar vermişti. Parma ve ikinci Barça dönemi Ne var ki Stoichkov, İtalya’da aradı- ğını pek bulamayacaktı. Parma’da takımın hücumdaki beyni Gian- franco Zola’ydı ve Stoichkov um- duğu kadar ön plana çıkamıyordu. Bir sezon boyunca oynadığı 30maçta yedi gol atabildi, takımıyla kayda değer bir başarı da kazana- madı ve bunun neticesinde sezon sonu geldiğinde İtalya’dan ayrılma kararı aldı. Yeni adresiyse aynı zamanda eski adresiydi, bir kez daha Barcelona forması giyecekti. Bunun öncesindeyse Stoichkov’u Bulgaristan Millî Takımı’yla önemli bir sınav daha bekliyordu. Bu sefer 1996 Avrupa Şampiyonası’nda boy göstereceklerdi. İlk tur grupların- daki rakipleriyse Fransa, İspanya ve Romanya’ydı. İspanya ile oynanan ilkmaçta Bulgaristan, ikinci yarının ortalarında Stoichkov’un penaltı golüyle 1-0 öne geçse de yaklaşık 10 dakika sonra Alfonso’dan gelen gole engel olamayacak ve mücadele 1-1’lik eşitlikle neticelenecekti. Bir sonraki maçsa Balkanların iki solak yıldızı Sto- ichkov ile Hagi’yi karşı karşıya geti- recek olan Bulga- ristan-Romanya mücadelesiydi. Merakla beklenen düellodan galip ayrılan Stoichkov oluyor ve onun attığı golle Bulgaris- tanmaçı 1-0 kazanıyordu. Stoich- kov, Fransa ile oynanan sonmaçta da fileleri havalandıracaktı hava- landırmasına ama bu kez attığı gol takımına yetmeyecekti. Fransa maçı 3-1 kazanıyor ve bu sonuçla Bulgaristan grupta üçüncü sırada kalarak turnuvaya veda ediyordu. Turnuva sonrasında başlayan Stoichkov’un ikinci Barcelona macerasıysa ilkine göre hayli sönük geçecekti. Takımın en önemli yıldızı genç Brezilyalı Ronaldo’ydu ve teknik direktör Bobby Robson Ro- naldo’nun yanında daha çok vatan- daşı Giovanni’yi tercih etmekteydi. Hâl böyle olunca Stoichkov ligde 22 maçta forma şansı bulabilmiş ve yedi gol kaydetmişti. Barcelona ligde ikinci sırada kalsa da Kupa Galipleri Kupası’nı, finalde Paris St. Germain’i tek golle devirerek ka- zanmayı başarmıştı. Ancak Stoich- kov final maçında sadece son beş dakikada forma şansı bulabilmişti. Bir sonraki sezonun başlarında da Barça on birinde kendisine yer ol- madığını görmesi üzerine de Bulgar yıldız, ilerlemiş yaşını da hesaba katarak ülkesine dönüp CSKA Sofya ile yeniden anlaşacaktı. Son demlerinde bir futbol gezgini Fakat burada da çok kısa süre kala- cak ve aynı yıl Suudi Arabistan’ın El Nasr takımına imza atacaktı. Bu kısa süreli bir sözleşmeydi ve Suudi ekibi, Stoichkov’u Asya Kupa Galip- leri Kupası’nın yarı final ve final maçlarında kullanmak için renkle- rine bağlamıştı. Stoichkov da bunun karşılığını verecek ve El Nasr’ın Su- won’a karşı oynadığı finalde maçın tek golünü kaydederek takımının kupayı kazanmasını sağlayacaktı. Sonrasındaysa kendisi Asya’da kalmayı tercih edecek ve bu kez de Japonya Ligi takımlarından Kashiwa Reysol ile anlaşacaktı. 1994 Dünya Kupası’nın en büyük sürprizini gerçekleştirerek dünya dördüncüsü olan Bulgaristan, 1998 Dünya Kupası’na gelindiğindeyse eski havasından uzaktı. İlk turda İspanya, Nijerya ve Paraguay ile aynı gruba düşen Balkan temsilcisi, bir puanla grubunu son sırada tamamlıyordu. Dört yıl öncesinin gol kralı Stoichkov da bu kez tek bir gol bile kaydedememişti. Bu kupanın ardındansa Stoich- kov’un kalan futbolculuk günleri, emeklilik ikramiyesi biriktirmeye yönelikti. Japonya’da bir yıl daha geçirmesinin ardından ABD’nin yolunu tutan Stoichkov, MLS’te de dört sezon boyunca top koşturdu ve bu süre zarfında Chicago Fire ile DC United formalarını giydi. 2003’te aktif futbolculuk yaşantısını nokta- lamasının ardındansa önce bir yıl Barcelona’da forvet antrenörlüğü yapan Stoichkov, sonrasında şan- sını teknik direktörlükte denemeye karar verecek, lâkin bu alanda pek de aradığını bulamayacaktı. 124