TamSaha 194. Sayı / Ocak 2021

“İlk devre bitmiştir. Diğer futbolcu- larla birlikte ‘Başbakan’ lakaplı Lemi Çelik de yorgun argın soyunma odasına girmiştir. Özkan Hoca, ‘Lemi, ısın, oğlum’ der, ‘İkinci devre oyuna giriyorsun...’ - Ama hocamben oynuyorum zaten! - Öyle mi, hiç fark etmemişim...” Özkan Hocayı tanıyanlar böyle yüzlerce hatırayı naklederler her biri birer fıkra kıvamında. Antrenmanda beğenmediği yedek kalecisini kenara alıp yerine kürek dikmesi, sürekli ofsayta düşen Soner Boz’u eğitmek için antren- manda beline ip bağlayıp kenardan kontrol etmesi meşhurdur. Bilenler bilir, hitabetindeki kibarlık bir yana saha içinde ağzı da biraz bozuktur rahmetlinin. Bir maçta uzak köşedeki sağ bekine sürekli saydırmaktadır… “İsmaiiil …” Hâlbuki İsmail Gökçek o gün yedek kulübesinde oturmaktadır. Bir-iki derken dayanamaz İsmail ve yanına gidip, “Hocamben bugün oynamıyor ki” der… Hocanın cevabı hazırdır: “Eh… Sanki oynasan daha iyisi yapacaktın…” Bir maçta yine oyuncularına sitemli sözlerle saydıran hoca, bir ara ha- keme de yüklenir. Hakem saha ke- narına kadar gelip hocayı uyarmak isteyince, yanına yaklaşan Trab- zonsporlu oyuncu bombayı patlatır: “At hocam, sen de kurtul, biz de kurtulalım.” Özkan Sümer’in Trabzonspor’da son teknik direktörlük yaptığı dönemde Hasan Üçüncü bir sabah yanına gelir ve “Günaydın hocam!” der. Cevap şahanedir: “Hasancığım, bana günaydın deme; futbolu bıraktımde!” Hocanın unutulmaz hikâyelerinin çoğunda özne, yetişmesinde büyük emeği bulunan Lemi Çelik’tir. Bir maçta kenarda oturttuğu Lemi’yi oyuna sokmadan önce ikaz eder: “Oğlum şu reklampanolarının hepsini oku. Birazdan oyuna soka- cağım seni, maçtayken gözün dalmasın!” Bir maçta Lemi taç atışı yapmak üzere kenara gelir. Tamda Trab- zonspor kulübesinin önünde kullanacaktır tacı. Topu elinden çıkarmakta gecikince tribünlerde uğultu yükselir. Özkan Sümer kenara kadar gelir ve Lemi’ye ayarı verir: “Bu kadar düşünmene gerek yok. Maviler bizimkiler, topu onlara atacaksın.” Hoca yeni kelimelerle konuşmayı sever. Kendisine ait bir jargonu var- dır. 1980’lerde “partner” kelimesinin henüz dilimize yeni yeni girdiği dönemlerde Boztepe’de bir antren- man sırasında oyuncularına “Her- kes partnerini bulsun” talimatını verir. Bir süre sonra bakar ki Lemi bir o yana bir bu yana koşmakta… “Sen ne arıyorsun oğlum?” diye çıkışır. Aldığı cevap harikadır: “Park yerini hocam!” Trabzonspor’un Genel Sekreteri Ömer Sağıroğlu, Sümer’i şu cümle- lerle anlatır: “Altyapıda hocalığımı, 2001-2002 döneminde başkanlığımı yaptı, ar- kadaşımoldu, ağabeylik yaptı. Son olarak yeni yönetimde kulübümü- zün genel koordinatörlüğünü yaptı. Trabzonspor’un en zor günlerinde hep kulübün yanında oldu. Dokun- duğu her insanda iz bırakmıştır. Onunla oturup bir yemek yemek için inanın gün beklerdik, saat bek- lerdik ki onun bilge kişiliğinden istifade edebilelim.” Son röportajlarından birisini 20 Ocak 2020’de Anadolu Ajansı’na veren Özkan Hocanın sözlerinin satır aralarında felsefesi de yatar: “Küresel olan, ulusalı yok eder... Başka ülkelerin uygulamalarından kopya çekmek, müthiş bir yanılgı- dır… Arşimet noktası üretimdir. ‘Yabancıya hayran, kendi insanına düşman’ anlayışını yıkmalıyız. Kitleyi canlı ve dinamik tutmak gerekir… Sistemkurmak, planlar yapmak, öncelikleri belirlemek esastır… Futbol, kültür değeri üzerinde bir şenliktir… Taraftarlık sadakat üzerinedir. Şimdi müşteri haline getirildi… Kültür, kimlik, devamlılıkta, yol gösterici cumhuri- yettir… Zorlanmadan gelişme olmaz!” Mekânın cennet olsun Özkan Hocam… Allah rahmet eylesin! ----------------------------- (Not: Fotoğraflar Trabzonspor Kulü- bü’nün arşiv sorumlusu Ahmet Ka- raosmanoğlu’ndan alınmış, yazı için ise Trabzonspor Kulübü resmi in- ternet sitesi ve Toprak Saha’dan faydalanılmıştır.) Trabzonspor’un altyapı ordusundan çıkıp A takıma yükselen Uğurcan Çakır, Abdulkadir Parmak, Hüseyin Türkmen, Serkan Asan, Safa Kınalı, Arda Akbulut, KeremBaykuş, Faruk Can Genç, Ahmet Can Kaplan ile Süleyman Cebeci, teknik direktör Abdullah Avcı ile birlikte Özkan Sümer’in kabrini ziyaret eti. 50