TamSaha 194. Sayı / Ocak 2021

Gönülden Kaleme Dünyanın en çok izlenen İngiltere Ligi’ni seyrediyorum. Genellikle sahada oyna- nan oyun beni ziyadesiyle memnun edi- yor. Bu aradamaçları yöneten hakemler bazen yaptıkları bariz hatalarla bizim hakemlerimizi aratmıyor. İki ülke hakemlerinin arasındaki tek fark İngilizlerin kararlarında bir standart oluşturmaları. Öyle skandal hatalar yapıyorlar ki, maçın sonucunu değişti- recek nitelikte olabiliyor. Düşünüyorum da aynı hatalar bizim ligimizin lokomotifi sayılan takımlarınınmaçlarında, aleyh- lerinde olsa, ortalık toz duman olur, ligin şaibeli olduğundan tutun da hakemin meslek hayatının bitirilmesine kadar süren söylemler hızla devreye sokulur. Nitekim çok daha hafif hatalarla kaybe- dilenmaçlarda bu söylemleri gördük. Maalesef yöneticilerimiz hakemhatala- rını hata olarak görmüyor, bunlarda kasıt arıyor. İngiltere’de futbol kamuoyu hakemleri eleştiriyor ama bunu hata olarak değerlendiriyor, hiç kimsenin aklına kasıt unsuru gelmiyor. Çünkü bu gibi söylemlerde bulunurlarsa ülke futboluna zarar vereceklerini biliyorlar. Asıl önemlisi de çok büyük disiplin ve para cezalarıyla karşılaşacaklarının farkındalar. Verilen cezaların bizdeki gibi göstermelik olmadığını da belirtme- liyim. Konuşmama nedenlerinden biri de futbola bakış açılarının dışında futbolun marka değerini ve kalitesini korumak, böylece dünyanın en çok seyredilen liglerinden biri olmak. Nitekimbunu başarıyorlar da… Şimdi başlığımızda kullandığımız 5N 1K’nın açılımını yapalım. “Ne?” sorusu konuyu sorar… Cevabımız futbol. “Neden?” sorusu amacı verir… Cevabı şampiyon yaptırmamaktır. “Nasıl?” sorusu yöntemi belirler… Cevabı organize halde bir takımın hakemler marifetiyle yolunu kesmektir. “Nerede?” sorusumekânı belirler… Cevabı kapalı kapılar ardında ve yeşil sahalardadır. “Ne zaman?” sorusu süre ve süreci sor- gular… Cevabı 90 dakikalık süre içinde, süreç de şampiyonluk iddiasından uzaklaşıncaya kadar olan zaman dilimi diyerek 5 N’nin açılımını özetleyebiliriz. “Kim?” sorusu ise ilgili ve sorumlu kişi veya kişileri belirler. Kim sorusunun ce- vabı da şampiyonluklarının engellendi- ğini söyleyenlerde yok. Israrla 5 N’yi söylüyorlar 1K’da ise çıt yok! Ser verip sır vermiyor yöneticilerimiz. Oysa futbol kamuoyunun en çokmerak ettiği, “kim?” sorusunun cevabı. Şu kimaçığa çıksa tüm tartışmalar son bulacak. Kim sorusunun cevabı verilmeden geçen her dakika futbol iklimi zehirlenmeye devam edecek. Zehir sadece kimyasal- larla yayılmaz. Dildeki zehir çok daha bulaşıcıdır. Futbolumuzda kullanılan dil, eleştiri sınırlarını çoktan geçti, hızla kim olduklarını açıklamadıkları kişileri suç- lamaya kadar gitti. Kulüp baş- kanları ve yöneticilerin hakem hatalarını eleştirmeleri gayet doğal. Doğal olmayan bu hataları kasıtlı, birilerinin kendilerini hedef alarak yaptırdığını söyle- meleri. İşte bu söylemde bulu- nanlar futbol ortamını bilerek veya bilmeyerek zehirliyor. Bu ve buna benzer sözler söyleyenler, olası başarısızlıklarına camiala- rını hazırlamak için böyle davranıyorlar diye düşünüyorum çünkü bu söylemleri her sezon duyarız. Şayet başarılı olun- muşsa, şampiyonluk kazanılmış ya da kümede kalınmışsa söyle- nen sözler unutulur, yeni sezonda kullanılmak üzere rafa kaldırılır. Başarı, hocasından başkanına ve yönetimkurullarına kadar doya- sıya sahiplenilir. Bu söylemlerle başarısızlıklarına kılıf hazırla- yanların unuttuğu şu, adalet duygusu zedelenen insan, bunun birileri tarafından kasıtlı yapıldı- ğına inandırılıyorsa o kişi, kurum veya camiaya karşı kin ve nefret dolu olacaktır. En uygun zaman- da da içinde çoğaltarak beslediği kini, nefreti karşı tarafa yönelte- cektir. Bu öfke zarar vermekten öldürmeye kadar giden korkunç yolu açacaktır. Şunu belirtmeliyim, şayet doğru transferler yapmışsanız ve hoca- nız da formdaysa, bu çalıştığı oyunculara sirayet edeceği için takımperformansı üst seviyede olacaktır. Formda bir takımın hakemhatalarını yenmesi çok kolaydır. Art niyetli bir hakemi yenebilecek herhangi bir takımın dünya üzerinde olduğunu ise sanmıyorum. Anlamlandırmakta zorlandığımkonu da şu; kendile- rini şampiyon yaptırmayacakla- rını söyledikleri kişi veya organi- zasyonlar başkan ve yöneticilerin demeçleri sonunda mı fikir değiştiriyorlar da ligin sonunda bu söylemlerin sahibi kulüpler şampiyon olabiliyorlar. Başlı başına bu gerçek bile bu tip söylemlerin temelsiz olduğunun göstergesidir. Benim önerim, yapay gündem- lerle uğraşmak yerine sorunun temeline inmektir. Öncelikle ha- kemlerin hata yaptıklarını kabul edecek yöneticilerimiz ve futbol camiası… Sonra neden FIFA ko- kartlı hakemlerin Avrupa kupa- larındamükemmele yakınmaç yönetirken ligimizde maçların sonuçlarına etki eden hatalar yaptıkları araştırılacak. Genel olarak hakemlerin büyük hatalar yapmaları akıllara şu soruyu getiriyor, “Acaba üst klasmana seçilen hakemlerin seçilme sis- temlerinde bir sıkıntı mı mevcut ki üst klasmana bu kadar hata yapan, etki altında kalan hakem- ler gelebiliyor?” Gerçekten futbolumuzunmarka değerini ve ülkemiz futbolunun gelişmesini istiyorsa yöneticileri- miz bu sorunun çözümü için demeçler vererek kamuoyu oluşturmalı. Sayın başkanlar, yöneticiler ve hocalar, günlük kazanımlarınız için bu söylemlere tevessül etmeyin. Bir insanın etkilenmesi bile sporun birleştirici özelliğine darbe vuracaktır. Bu anlamda söylenen her söz holiganların ya- pacaklarının dayanağı olacaktır. Lütfen rüzgâr ekmeyin, biçeceği- nizin fırtına olacağını unutmayın. Biçilecek fırtınanın futbolumuza zarar vereceğinin bilinciyle hareket edilmesi dileğiyle. Yaşam sevinciniz hiç bitmesin. Sağlığınız için “temizlik, maske ve mesafe”ye dikkat edin… İsmail Gökçek 5N 1K 154 155