TamSaha 194. Sayı / Ocak 2021

kaleye yaklaşık 25 metre mesafe- den, hafif sol çaprazdan kazandığı frikik sonrasında işler bir kez daha değişecekti. Atışı kullanan Branco sol ayağının dışıyla çok sert bir şut çekiyor ve top uzak direk dibinden ağlarla buluşunca da Brezilya 3-2’lik üstünlüğü yakalıyordu. Golde, penaltı noktası civarında yaptığı perdelemeyle De Goey’un şutu geç görmesini sağlayan Roma- rio’nun katkısı da yadsınamazdı. Böylece Brezilya maçı 3-2 kazan- mayı başaracak ve yarı finale yükselecekti. Golsüz finalde gelen zafer Yarı finalde, ilk tur gruplarında oy- nadığı ve yenişemediği İsveç’le bir kez daha karşı karşıya gelen Bre- zilya, rakibini bu kez Romario’nun 81. dakikada attığı kafa golüyle zor da olsa 1-0 devirmeyi başardığın- daysa finalde İtalya’nın rakibi olmaya hak kazanıyordu. 17 Temmuz’da Pasa- dena’da oynanacak finalse, belki de tüm zamanların en keyifsiz Dünya Kupası finali olarak kayıtlara geçecekti. İki ta- rafın da öncelikle gol yememeyi dü- şünmesi üzerine 90 dakika haliyle 0-0 sona ererken uzatmalara geçiliyordu. Brezilya, ikinci uzatma devresinde belki de tümmaç içeri- sindeki en net fırsatı yakaladıysa da sağ kanattan Cafu’nun getirip yer- den içeri çevirdiği topa arka direk- teki Romario dengesini kaybedince istediği gibi dokunamıyor ve beş metreden neredeyse boş kaleye golü kaçırı- yordu. Neticede 120 dakika- dan da ‘gol’ sesi çık- mamış ve Dünya Kupaları tarihinde ilk kez bir finalin kazananını belirlemek penaltı atışlarına kalmıştı. Bu bölümdeyse şans Brezilya’dan yanaydı. Sambacılar, Marcio Santos ile bir atışı kaçırsalar da Romario, Branco ve Dunga ile golü buluyor- lardı. Buna karşılık İtalya’da Franco Baresi, Daniele Massaro ve son penaltıda da o ana kadar turnuva- nın kahramanı olan Roberto Baggio atışlarını kaçırınca Brezilya, 24 yıllık hasrete son vererek dördüncü kez dünyanın en büyüğü oluyordu. Romario ise beş golle turnuvada Hristo Stoichkov ve Oleg Salen- ko’nun ardından gol krallığında üçüncü sırayı almış, aynı zamanda turnuvanın en iyi oyuncusu seçil- mişti. Yıldız oyuncu, sene sonunda da FIFA tarafından “dünyada yılın futbolcusu” ödülüne lâyık görüle- cekti. Bu başarılar sonrası Romario doğal olarak dünya futbolunun en değerli ismi haline gelmişti. Fakat kariyeri- nin belki de en iyi dönemini yaşamaktayken, Barcelona’nın çalkantılı bir döneme girmesiyle birlikte onun kariyerinin gidişatı da büyük ölçüde değişecekti. 1994-95 sezonunun ilk yarısında Real Mad- rid’in, Barcelona’yı 5-0mağlup etmesi Barça’da büyük bir deprem yaratmış, maçtan sonra teknik di- rektör Cruyff’un Romario ve Stoich- kov’u suçlayan açıklamalar yapması üzerine iki yıldızla da ipler kopma noktasına gelmişti. Bunun üzerine Romario, sezon arasında futbol dünyasının büyük kısmını şaşkına çeviren bir karara imza atarak Flamengo’ya transfer oluyordu. Yeniden Brezilya’da Flamengo’da yaklaşık bir buçuk yıl geçirecek olan Romario, bu süre zarfında bir Rio Eyalet Ligi şampi- yonluğu da kazandıktan sonra Av- rupa’ya, bu kez Valencia formasıyla geri dönecekti. Ancak teknik direk- tör Luis Aragones ile yaşadığı anlaşmazlık sonrasında çok geçmeden yeniden Flamengo’ya kiralanacaktı. Ertesi sezonsa Ara- gones’in yerine Jorge Valdano’nun gelmesiyle Romario yeniden Valen- cia’ya çağrılıyordu. Fakat Valdano da kısa sürede görevden alınacak, onun yerine gelen Claudio Ranieri de disiplini ön plana almayı tercih edince Romario’ya bir kez daha Flamengo yolu gözükecekti. Romario, 1997 yılı içerisinde Bre- zilya ile iki kupa daha kazanacaktı. Bunların ilki, Haziran ayında Boliv- ya’da düzenlenen Copa Ameri- ca’ydı. Brezilya, finalde ev sahibi ekibi 3-1’le geçerek kupaya uzanır- ken Romario da turnuvada üç kez gol sevinci yaşamış ve Brezilya fut- bolunun yeni yıldızı Ronaldo ile de çok iyi bir ikili oluşturmuştu. Nite- kimAralık ayına gelindiğinde de bu iki yıldızın sürüklediği Brezilya, Konfederasyonlar Kupası’nı finalde Avustralya’yı 6-0 yenerek kazanı- yor ve bumaçta hemRomario hem de Ronaldo hat-trick yapıyorlardı. Romario bu turnuvayı da yedi golle gol kralı olarak bitirmişti. Brezilyalı futbolseverlerin “RoRo” olarak adlandırmaya başladıkları Romario-Ronaldo ikilisinden 1998 Dünya Kupası’nda da büyük bek- lentileri vardı. Fakat turnuvadan kısa süre önce Romario’nun yaşa- dığı bir adale sakatlığı buna engel olacaktı. Yıldız golcü bu yüzdenmillî takımkadrosuna alınmıyor ve Pele ile Garrincha gibi efsanelerin ardından üst üste iki dünya şampi- yonluğu yaşama fırsatını da kaçırıyordu. Romario’dan yoksun Brezilya ise turnuvada finale kadar gittiyse de bu noktada ev sahibi Fransa karşısında tutunamayacak ve rakibine 3-0mağlup olarak ikincilikle yetinecekti. Romario’nun kariyeri bu noktadan sonraysa bir tür gezginlikle geçti. 2000 yılında Flamengo’dan ayrılıp yetiştiği kulüp olan Vasco’ya gider- ken, iki yıl sonrasındaysa Rio’nun bir başka büyük kulübü Fluminen- se’ye transfer oldu. Arada kısa sü- reliğine Katar’ın El Sad ekibine de kiralık olarak gitti. 2005’te Vasco’ya geri dönmesinin ardındansa önün- deki artık tek hedefi, resmi ve özel maçlarda toplam 1000 gol barajını aşmak olarak belirlemişti. Bu yüz- den 2006’da MLS’in bir alt kategori- sinde yer alan Miami FC’ye gitmekte de bir sorun görmedi. Zaten sonrasında oradan Avustral- ya’ya, Adelaide United’a da geçe- cekti. 2007’de son kez Vasco’ya dönmesinin ardındansa nihayet son amacına da ulaştı ve 20 Mayıs 2007’de Vasco’nun Sport Recife’yi, 3-1 yendiği maçta da kariyerinin 1000. golünü kaydetti. Bu esnada 41 yaşını çoktan geride bırakmıştı. 5 Şubat 2008’de futbola veda etti- ğini açıklayan Romario, daha sonra fikrini değiştirdiğini de söyleyecek, 2009 yılı sonunda da America Rio formasıyla bir maçlığına sahalara dönecekti. Tabiî ki bunun gerisi gelmedi ve o maçın ardından resmen futbola noktayı koydu. Romario, futbolu bırakması sonra- sındaysa Oleg Blokhin, Gianni Ri- vera ve GeorgeWeah gibi isimlerin yolundan giderek siyasete atılmayı tercih etti. 2011’de Rio’danmilletve- kili seçilerek Brezilya Temsilciler Meclisi’nde görev alan Romario, 2015’teyse yine Rio bölgesinden senatörlüğe seçildi ve halen de bu görevi sürdürüyor. 128 129 1000’inci golünü Vasco da Gama’da attı Romario ve Ronaldo birlikte oynama fırsatını çok az bulabildi...