TamSaha 193. Sayı / Aralık 2020

4 Nisan 1998 Bursa, Osmangazi doğumlusun. Aileni tanıyabilir miyiz? Baban, annen, varsa kardeşlerin ne işle meşguller? AilemBursa’da yaşıyor. Annem de babamda emekli. İkisi de daha önce Almanya’da çalışmışlardı. Babam serbest meslek sahibi, annem ise anaokulu öğretme- niydi. Üç kardeşiz. Ben üç numa- rayım. Bir ablamve bir abimvar. Abim aşırı araba meraklısı bir insan. Antika araba alır, toplar… Kendisine ait bir dükkânı var. Orada arabalarla uğraşıyor. Ablamda belediyede memurluk yapıyor. Evli ve bir yeğenimvar. Osmangazi’de futbol öncesinde nasıl bir çocukluk geçirdin? Okul hayatın hakkında da bize bilgi verir misin? Okul hayatımOsmangazi İlkoku- lu’nda başladı… Hatta okula da 1 sene erken gittim. Abimle aramda 22 ay var. O okula başla- yınca ben de onunla birlikte gidiyordum. Hocalar çokmeraklı olduğumu görünce, “Erkenden başlasın” dediler. O açıdan biraz erken başladım. Beş sene Os- mangazi İlköğretimOkulu’nda okudum. Sonra yine futbol için Bursa’nın Setbaşı İlköğretim Okulu’na gittim. Ortaokulu orada okudum. Sonra Osmangazi Lisesi’ne başladım. Daha sonra Ankaragücü’nden teklif geldi ve Ankara’ya geçtim. Eğitimhaya- tımda Ankara’da devam etti. Yaklaşık üç sene orada okudum sonra eğitimhayatım sona erdi. Sendeki futbol yeteneğini ilk keşfeden kimdi? Futbol oynamaya her çocuk gibi mahallede başladım. Abim Yolspor’da oynuyordu, ben de orada başladım. Zaten küçüklü- ğümüzden beri kimse bize bir şey demeden bir merakımız vardı futbola. Bir an önce bir kulübün kapısından içeri girmek istiyor- duk. Malzemelerin, çantaların kokusunu hâlâ daha unutmadım. O kıyafetlerin kokusu insanı farklı bir boyuta sokuyor. İnanılmaz bir heyecan veriyor. Yolspor’a abimle gidiyordum ama küçüktüm tabiî. O yüzden de gerideydimbiraz. Sonra ilgimi görünce beni de aralarına aldılar. Takımınmaskotu gibiydim. En küçük bendim. Oyuncu olarak başladım. Mahalle aralarında, kendi oturduğumyerde asla ka- leye geçmezdim. Kalecilik bana daha uzaktı. Küçüklükte kimse kaleye geçmek istemez malûm. Halı sahada bile böyleydi. Ben de bu bakış açısındaydım. Ama iyi ki de öyle yapmışım. Çünkü sürekli ayak oyunundaydım. Bu bana çok şey kattı. Ama okul takı- mında penaltılara kaldığımız zaman da kaleye geçiyordum. Boyumyaşıtlarıma göre o zaman da biraz daha uzundu. Kaleyi daha iyi kapatabiliyordum. Bir gün Yolspor’da antrenman yaparken, kaleci gelmemişti. Bana, “Altay kaleye geç” dediler. Benimde merakımvardı açık- çası… Geçtimkaleye. İki top kur- tardım, hoşuma gitti. Biraz sardı ama “Hadi hocamyeter” dedim. Tamam, güzel de yeter yani… O zamanlar çok küçüktüm. Ertesi gün idmanda hoca yine kaleye geçmemi istedi. Sonra alışma sürecimoldu. Beğenmeye başladım. O idman sonrası kale- cilere baktım. Van Der Sar’ı, Buf- fon’u izledim. Eldivenleri, kıyafetleri ilgimi çekti. Bakıyorsun sahaya 10 tane oyuncu aynı, bir tanesi farklı. Bir tanesi daha gösterişli. Sonra hemen babama söy- ledim. O da sağ olsun bana eldiven aldı getirdi. Merakım daha çok arttı. Hatta an- nemle şöyle bir diyaloğum olmuştu hiç unutmamonu… Annemmutfakta yemek yapıyordu, yanına gittimve “Anne sana çok önemli bir soru soracağım” dedim. “Buyur oğlum sor” dedi. “Ya ben ne yapayım? Kaleci mi olayım, oyuncumu olayım?” diye sordum. Annem, “Valla oğlum sen kaleci ol. Sen ya- parsın” dedi. Evde de mesela yatağa filan atlıyorum. Oradan alâka kurdu sanırım. Anneler bilir malûm. Hissi- yatları yüksektir. Sonra eldi- ven filan gelince merakım çok arttı. Sonra kaleci idmanlarına başladım. Bur- saspor’a geçtiğimde de alt- yapıda ciddi bir eğitim aldım. 27 Nisan 2007’de, henüz 9 yaşındayken Bursaspor’da filiz lisansın çıkmış. Futbola başlama sürecinde Bursa- spor’da neler yaşadın? Çok güzel şeyler yaşadım. Birçok şeyi orada öğrendim. Çok güzel arkadaşlıklarım oldu. Yaklaşık 6 senem Bursaspor’da geçti. Altyapı tekniklerini ve öğrenilmesi gereken her şeyi orada öğ- rendim. Orada maçlara çık- tım. Sonra o dönemdeki ho- calarla bazı anlaşmazlıklar oldu. Bu konuya fazla girmek istemiyorum. Ufak bir anlaş- mazlıktı aslında. O sırada Yolspor beni çağırdı. Ben de her zaman oynayabileceğim yere gitmek istiyordum. İlk hedefimoynamaktı. Yolspor’u tanıyordum. Oraya gittim. Bir süre sonra Bursa’nın amatör takımla- rından Arabayatağı’na geçtim. Bir sezon orada oynadım. Amatör futbol sana ne kattı? Kendimi amatör kümede geliştirdiğimi söyleyebilirim. Orası bana savaş kattı, reka- bet kattı, mücadele kattı. En önemlisi tecrübe kattı. Yaşıtlarımdan büyüklerle oynamak beni çok geliştirdi. Amatörde kemik sesleri havalarda uçar. Sonra Murat Türksoy Hocamız vardı An- karagücü’nde… O beni davet etti. Tandoğan Tesisleri’nde antrenman yaptık. “Bana 1 hafta kalsın; idman yapsın” demişlerdi. İlk idmandan sonra, “Gerek yok, gidebilir” dediler. Yani “Daha bakmaya gerek yok; direkt takıma ge- lebilir” dediler. Hatta 1 saatlik bir idman sonrasında bu ka- rarı verdiler. Sonra ben tekrar Bursa’ya döndüm. Çok küçük yaştaydım o dönemde. Evet, onu soracaktımben Kendimi amatör kümede geliştirdiğimi söyleyebilirim. Orası bana savaş, rekabet, mücadele ve tecrübe kattı. Yaşıtlarımdan büyüklerle oynamak beni çok geliştirdi. Sonra Murat Türksoy Hocamız beni Ankaragücü’ne davet etti. 1 saatlik idmanın ardından “Direkt takıma gelebilir” dediler. “ Mahalle aralarında oynarken asla kaleye geçmezdim. Küçüklükte kimse kaleye geçmek istemez malûm. Halı sahada bile böyleydi. Ben de bu bakış açısındaydım. Ama iyi ki de öyle yapmışım. Çünkü sürekli ayak oyunundaydım. Bu bana çok şey kattı. “ 1 50 51

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==