TamSaha 192. Sayı / Kasım 2020
deydi. Ancak bu beklentiler tam anlamıyla karşılık bulamayacaktı. Her ne kadar Lineker ligde 41 maçta 20 kez fileleri havalandırarak takı- mının en golcü ismi olsa da Barce- lona, ligi Real Madrid’in üç puan gerisinde ikinci sırada tamamla- mıştı. UEFA Kupası’naysa çeyrek finalde Dundee United’a elenerek veda etmişlerdi ve Lineker Av- rupa’da Barça adına çıktığı sekiz maçta golle tanışamayınca eleştiri oklarının da hedefi haline gelmeye başlamıştı. 1987-88 sezonundaysa Lineker ligde bu kez 16 gol atmıştı. Barcelo- na’nın yine en golcü ismiydi ama Katalan ekibi sezonu altıncı sırada bitirebilmişti. Sezona Terry Venab- les yönetiminde başlayan Barça, başarısız sonuçlar nedeniyle daha sonra Luis Aragones ve Carles Rexach’ı da göreve getirmişti ama yine de aradığını bulamamıştı. UEFA Kupası’naysa bir kez daha çeyrek finalde, bu kez Leverkusen’e elene- rek veda etmişlerdi. Barça adına sezonun tesellisiyse, Kral Kupası’nı finalde Real Sociedad’ı 1-0 yenerek kazanmalarıydı. Kulağa ilginç gele- bilir ama Lineker’ın Everton ile kazandığı Charity Shield’ı bir kenara koyacak olursak bu kupa, yıldız oyuncunun üst seviyede kazandığı ilk büyük kupaydı. Lineker’ın bahtsızlığı, 1988 yazında millî forma altında da devam ede- cekti. Federal Almanya’da düzenle- nen Avrupa Şampiyonası’nda İngiltere, ilk turda Sovyetler Birliği, Hollanda ve İrlanda Cumhuriyeti’yle aynı grupta yer alıyordu. İngilizler ilkmaçlarında grubun zayıf halkası olarak görülen İrlanda’ya 1-0 kay- bedince, turnuvada pek ilerleyeme- yecekleri üç aşağı beş yukarı belli olmuştu. İngiltere, bir sonraki maçında da Hollanda’ya 3-1 mağlup oluyor ve ikinci maçlar sonunda elenmeyi garantiliyordu. İngiltere sonmaçında da SSCB’ye yine 3-1’lik skorla boyun eğecekti. Lineker bu üç maçta da ilk on birde şans bulmasına rağmen gol atamamıştı ve karşılaştığı eleştiriler de gitgide artmaktaydı. Barcelona’nın hayli başarısız olduğu son sezonun ardından Katalan ekibinde büyük bir değişimkaçınıl- mazdı ve 1988-89 sezonuna girilir- ken takımın yeni teknik direktörü, Johan Cruyff olacaktı. Cruyff’un yeni sistemindeyse Lineker’ın önemi bir nebze daha azalmıştı. Çünkü Hollandalı teknik adam, İn- giliz golcüyü ya üçlü forvet hattının sağında görevlendiriyor ya da yedek bırakıyordu. Bunun sonu- cunda Lineker o sezon La Liga’da sadece altı kez gol sevinci yaşaya- bilmişti. Barcelona ise ligi Real Mad- rid’in beş puan gerisinde ikinci olarak noktalamıştı. Barça’ya kupayla veda etti Öte yandan Katalan ekibi Kupa Galipleri Kupası’nda Fram, Lech Poznan, Aaurhus ve CSKA Sofya’yı eleyerek finale gelirken Lineker özellikle yarı finaldeki CSKA Sofya eşleşmesinde kilit rol oynamış, 4-2 ve 2-1 kazandıkları iki maçta takı- mının ilk gollerine imza atmıştı. 10 Mayıs 1989’da Bern’de Sampdo- ria’ya karşı oynanan finaldeyse dördüncü dakikada Lineker’ın sağ kanattan arka direğe kestiği ortayı Roberto kafayla içeri çeviriyor ve o noktada Julio Salinas’ın son doku- nuşu yapmasıyla da Barcelona 1-0 öne geçiyordu. Uzun süre bu skoru koruyan Barça, bitime 11 dakika kala da geliştirdiği ani atakta Luis Lopez Rekarte ile son sözü söyleye- cek ve mücadeleden 2-0 galip ayrı- larak kupayı müzesine götürecekti. Bu sayede Lineker’ın Barcelona kariyeri de güzel bir biçimde nokta- lanmış oluyordu. Cruyff’un yeni oyun anlayışında kendisine daha fazla gerek olmadığını düşünen de- neyimli oyuncu, ülkesine dönmeye karar vermişti. Lineker’ın İngiltere dönüşündeki adresiyse Tottenham olacaktı. Kendisinin bir anlamda İspanya’ya gitmeden önce nerede bıraktıysa, geldiğinde de oradan devam ettiği söylenebilirdi zira Tottenham’daki ilk sezonunda çıktığı 38 ligmaçında 24 kez fileleri havalandırmış ve İngiltere liglerinde üç farklı kulüple gol krallığına ulaşan tek isimolmayı da başarmıştı. Lâkin şampiyonluk yine uzaktaydı. Kuzey Londra ekibi ligi üçüncü sırada tamamlayabil- mişti. Buna rağmen Lineker’ın Barce- lona’da durgun geçirdiği son sezonun ardından İngiltere liglerine böylesine önemli bir gol patlama- sıyla dönmesi çok önemliydi. Hele ki o sezonun sonunda İngiltere’nin, İtalya’da düzenlenecek olan 1990 Dünya Kupası’nda mücadele ede- ceği düşünüldüğünde... İlginç bir şe- kilde, EURO 88’de ilk turda Hollanda ve İrlanda ile aynı gruba düşen İngi- lizler, İtalya 90’da da bu iki takıma rakip olmuştu. Tek fark, bu kez gruplarındaki son takımın SSCB yerine Afrika temsilcisi Mısır olmasıydı. Grupta ilk olarak İngiltere ve İr- landa, 11 Haziran’da sahaya çıkıyor- lardı. Dokuzuncu dakikada rakip yarı alanın ortasında, sağ taç çizgisi kenarında topu alan ChrisWadd- le’ın sol ayağıyla yarımyuvarlağa doğru yaptığı içe kavisli ortaya ha- reketlenen Lineker topu göğsüyle yere indirirken İrlanda kalecisi Pat Bonner’ı da ekarte ediyor, sonra- sında da boş kaleye golü atmakta zorlanmıyordu. İngiltere bu golle 1-0 öne geçmişti ve İrlanda karşısında iki yıl öncesine göre daha farklı bir sonuç alabileceğini de baştan göstermişti. Ancak sonrasında İngilizler üretkenlikte zorlanıyor, bu fırsattan istifade eden İrlanda da 73’te Kevin Sheedy ile bir gol bu- lunca maç 1-1’lik eşitlikle sona eriyordu. İngiltere, beş gün sonra bu kez Hollanda önündeydi. Genelde tatsız tuzsuz geçenmaçta ikinci yarı oynanırken sağ kanattan Paul Par- ker’ın yaptığı ortayı Lineker ikinci denemede ağlara göndermişti gön- dermesine ama golcü oyuncunun ilk şutunda top savunmadan dön- dükten sonra topu eliyle düzelttiğini düşünen Yugoslav hakemZoran Petroviç bu golü iptal etmişti. Oysa ki Lineker’ın ne kolu açıktı ne de seken topa bilinçli bir müdahalesi söz konusuydu. Buna rağmen golün geçersiz olmasıyla da İngilizler muhtemel iki puanın birinden olmuş ve mücadele golsüz eşitlikle noktalanmıştı. İlk dört karşılaşmanın da beraber- liklerle bittiği grupta sonmaçlar ön- cesinde haliyle dört takımda ikişer puandaydı. Kaybedenin devre dışı kalacağı bu kritik noktada İngilizler daha fazla hataya mahal vermez- ken Mısır’ı IanWright’ın tek golüyle 1-0mağlup ediyor ve zor da olsa grubu lider bitirerek ikinci tura yükseliyordu. İngiltere’nin ikinci turda Belçika’yla oynadığı maç da hayli dramatikti. İlk yarının ortalarında Lineker’ın sağ kanattan yaptığı ortayı arka di- rekte John Barnes güzel bir voleyle ağlara gönderse de bu gol, hatalı bir ofsayt bayrağının kurbanı oluyordu. Sonrasındaysa golsüz eşitlik bir türlü bozulmayacak ve maç uzat- malara gidecekti. Bu bölümde de değişiklik olacak gibi durmuyordu. Ancak 119. dakikada İngiltere’nin kazandığı bir duran topta Paul Gas- coigne’in altıpasın sağ köşesine doğru yaptığı ortada David Platt şık bir dokunuşla fileleri havalandırınca İngiltere mücadeleden 1-0 galip ay- rılarak çeyrek finale yükseliyordu. İngilizler çeyrek finaldeyse turnu- vanın sürpriz ekiplerinden Kame- run’la karşılaşıyorlardı. İngiltere, her ne kadar maçın ilk yarısını David Platt’in 25. dakikada gelen golüyle 1-0 önde kapatsa da Kamerun ikinci yarıda Roger Milla’nın oyuna girmesiyle bambaşka bir kimliğe bürünmüş, 61 ve 65. dakikalarda Milla’nın hazırlayıcısı olduğu iki golle de skoru lehine çevirmeyi başarmıştı. İngiltere, geri düşmesinin ardından artık tüm riskleri alarak rakibinin üstüne gitmeye başlayacaktı. Bunun sonucundaysa önce 83’üncü dakikada bir penaltı kazanıyor ve atışı Lineker’ın gole çevirmesinin 126 127 Lineker, Leicester ve Everton’ın ardından Tottenham formasıyla da İngiltere’nin gol kralı olmayı başarmıştı....
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==