TamSaha 191. Sayı / Ekim 2020
rahat odaklanacaktı. Bu yeni dönem, aynı zamanda kulüp tarihi- nin de altın dönemi olarak anılacak kadar başarılarla dolu bir dönemdi. 1950 ve 1951’de bölgesel ligini yine zirvede tamamlayan Kaiserslau- tern, 1951’de ayrıca Alman Futbol Şampiyonası’nda da bir kez daha finale gelmişti. Bu kez karşılarında Preussen Münster vardı. Münster, ikinci yarının başlarında bulduğu golle maçta 1-0 öne geçse de 61. ve 74. dakikalarda küçük kardeş Ottmar Walter’in attığı goller, mücadeleyi Kaiserslautern’in 2-1 kazanmasını ve kulüp tarihinin ilk Almanya şampiyonluğunu elde etmesini sağlıyordu. Bu büyük başarının ardından Fritz Walter, teknik direktör Sepp Her- berger tarafından yenidenmillî takıma da seçilecekti. Kendisine ayrıca takımkaptanlığı da verile- cekti. Aslında insanoğlu savaşsız bir dünyada yaşamayı becerebilseydi, 1942 ve 1946 yıllarında da birer Dünya Kupası düzenlenmiş ve Fritz Walter de Alman Millî Takımı’yla bu turnuvalarda yeteneklerini çoktan uluslararası düzeyde sergilemiş olacaktı. Ancak 1939’dan 1945’e kadar süren II. Dünya Savaşı buna müsaade etmemişti. Savaşın ardın- dan düzenlenen ilk Dünya Kupa- sı’ysa 1950’de, Brezilya’da oynan- mıştı. Fakat Almanya, 1949’a dek Müttefiklerin işgali altında kaldığı için, 1950 Dünya Kupası elemeleri başladığında daha FIFA’ya üye ola- mamıştı. Almanlar bu yüzden bu turnuvaya katılma şansını da kaçır- mıştı. Dolayısıyla FritzWalter 21, 25 ve 29 yaşlarında üç Dünya Kupa- sı’na katılabilecekken savaş nede- niyle bundanmahrumkalmıştı. Antrparantez, II. Dünya Savaşı sonucunda Almanya, topraklarının Müttefik Devletler tarafından işgal edilmesinin ardından batıda Federal Almanya, doğuda Demokratik Almanya ve güneybatıda da Saar Protektorası adları altında üç ayrı devlete bölünmüştü. Eski Almanya’nın önemli bir kısmı yeni oluşan Federal Almanya çatısı altında kalıyordu. FritzWalter’in formasını giyeceği millî takımda Federal Almanya Millî Takımı’ydı. FritzWalter, 1953 yılında Kaisers- lautern ile bir Almanya şampiyon- luğu daha kazanacaktı. Bu kez finalde Stuttgart ile karşılaşmışlar ve rakiplerini 4-1 mağlup etmiş- lerdi. Karşılaşmanın ilk golünde de FritzWalter’in imzası vardı. Tecrübeli oyuncu için bundan sonraki hedefse artık nihayet millî takımla birlikte katılmasının önünde bir mani olmayan 1954 Dünya Kupası’ydı. Federal Almanya Millî Takımı, söz konusu Dünya Kupası’nın elemele- rinde Norveç ve Saar ile birlikte üç takımlı bir grupta yer alıyordu. İlginçtir bu elemeler, Saar’ın bağım- sızlığı süresince millî takımının boy gösterdiği tek Dünya Kupası eleme- leri de olacaktı zira Saar Protekto- rası 1957’de Federal Almanya’ya katılacaktı. FritzWalter ve arkadaş- ları bu grupta fazla zorlanmazken oynadıkları dört maçın üçünü kazanıp birinde berabere kalacak ve böylece İsviçre’de düzenlenecek olan turnuvaya katılmak için gerekli vizeyi alacaktı. Nihayet Dünya Kupası’nda boy gösteriyor Federal Almanya, Dünya Kupası’nın ilk turunda turnuvanınmutlak favorisi olan Macaristan’ın yanı sıra Türkiye ve Güney Kore ile aynı gruba düşmüştü. Ancak bir daha hiç uygulanmayacak ve sadece bu turnuvaya mahsus kalacak tuhaf bir uygulama söz konusuydu. Buna göre gruptaki her bir takım, üç raki- binden sadece ikisiyle maç yapa- caktı. İki maç sonunda yaşanacak bir puan eşitliği halinde de taraflar arasında bir baraj maçı yapılacaktı. Bu statü doğrultusunda Federal Almanya’nın karşılaşacağı rakipler de Türkiye ve Macaristan olarak belirlenmişti. Federal Almanya, ilkmaçına 17 Haziran’da, Bern’de, Türkiye kar- şısında çıkıyordu. Türkiye karşılaş- maya hızlı başlamış ve geliştirdiği ilk atakta Suat Mamat’tan gelen golle 1-0 öne de geçmişti. Almanlar bu gole cevabı çok geçmeden Hans Schaefer ile verirlerken ilk yarı 1-1’lik eşitlikle sona ermiş, ikinci yarıdaysa oyunun hâkimiyetini ele alan Federal Almanya, Bernhard Klodt, Ottmar Walter ve MaxMor- lock ile üç gol daha bularak saha- dan 4-1’lik galibiyetle ayrılmıştı. Üç gün sonrasıysa Federal Almanya adına adeta bir kâbustu. Basel’de Macaristan ile oynadıkları maçtan 8-3’lük çok ağır bir yenilgiyle ayrıl- mışlardı. Sonradan turnuvanın gol krallığını da elde edecek olan Sandor Kocsis’in dört golle oynadığı karşılaşmada Nandor Hidegkuti iki, Ferenc Puşkaş ile Jozsef Toth da birer gol kaydetmişlerdi. Almanların golleriyse Alfred Pfaff, Helmut Rahn ve Richard Herrmann’dan gelmişti. Aslında iki ülkenin futbol dünya- sında bugünkü konumları düşünül- düğünde bu skor göze çok anormal görünse de o gün için bu neticeye şaşıranın çıktığını iddia etmek hayli güçtür. Zira Almanlar henüz futbol dünyasında uluslararası düzeyde bir şey ispat edebilmiş değillerdi. Macaristan ise şampiyonluğun tek adayı olarak görülüyordu. Hatta çoğu kişiye göre turnuva, Macarlar açısından bir formaliteden ibaret olacaklardı. Çıkıp beş maç yapa- caklar, sonrasında da kupayı alıp evlerine döneceklerdi. Hani günü- müzde ABDMillî Basketbol Ta- kımı’nın katıldığı olimpiyatlarda altınmadalyayı kimin alacağı konu- sunda nasıl bir tartışma dönmü- yorsa, o dönemde de Macarların dünya şampiyonluğu üzerinde fut- bol kamuoyu işte o denli hemfikirdi. NitekimMacaristan turnuvaya ge- lene kadar son dört yılda oynadığı 27 maçta yenilgi yüzü görmezken bunların 23’ünü galibiyetle noktala- mıştı. 1952 Helsinki Olimpiyatla- rı’nda altınmadalya kazanmışlar, 1953’te de Orta Avrupa Kupası’nda şampiyon olmuşlardı. Hepsinden daha dikkat çekici olansa, son sekiz ay içerisinde İngiltere ile yaptıkları iki maçtı. Futbolunmucitlerini 100 bin seyircisi önünde, Wembley’de 6-3 mağlup etmişler, daha sonra bunun rövanşını isteyen rakiplerini Budapeşte’de ağırladıkları maçtaysa 7-1 galip gelmişlerdi. Tabiî Macarların Federal Almanya önündeki farklı galibiyetinin tek nedeni de kendi güçleri değildi. İşin içinde bir de Almanların kurnaz teknik direktörü Sepp Herberger’in ince hesapları vardı. Herberger’e göre Macaristan’ın onları yenmesi doğaldı. Keza Türkiye’nin Güney Kore’yi mağlup etmesi de (nitekim aynı gün Türkiye, Güney Kore’yi 7-0’la geçecekti)… Dolayısıyla üç gün sonra Federal Almanya ile Tür- kiye arasında bir baraj maçı oynan- ması da kaçınılmazdı. Herberger, çeyrek finale yükselecek takımı belirleyecek bu baraj maçı önce- sinde Macaristan karşısında oyun- cularının gereğinden fazla efor sarf edip yıpranmalarını istememiş ve sahaya deneysel bir on bir sürerek ideal takımındaki oyuncularının yaklaşık yarısını dinlendirme yoluna gitmiş, bazı oyuncularıysa farklı mevkilerde denemişti. Her- berger ayrıca Macaristan ile sonraki turlarda da karşılaşabileceklerini hesap etmişti ve rakip teknik adam Gusztav Sebes’in kendi takımları hakkında çok fazla fikir sahibi ol- 124 125 Alman Millî Takımı Teknik Direktörü Sepp Herberger ve kaptan FritzWalter Turgay Şeren ve FritzWalter seremonide... FritzWalter bir dönem esir kamplarında kaldığı SSCB ile oynananmaçta....
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==