TamSaha 191. Sayı / Ekim 2020

Kupa 1’deki sekizinci finalini 2010 yılında oynayan fakat bu sefer Inter’e kaybeden Bayern, 2012’de bir kez daha şampiyonlukmaçına çıkı- yordu. Üstelikmaç kendi evleri olan Münih Allianz Arena’da oynana- caktı. Rakipleriyse Chelsea’ydi ama ilginçtir İngiliz ekibi, önceki yıllarda final için çok daha iddialı olmasına rağmen bu noktaya gelememişken bu kez sezon genelinde yakın geç- mişe kıyasla hayli kötü bir görüntü çizmesine karşın finale yükselip Bayern’in rakibi olmayı başarmıştı. Chelsea sezona Andre Villas-Boas yönetiminde başlamış, fakat özel- likle ligde peş peşe gelen ters so- nuçların ardından Portekizli teknik adamla yollar Mart ayının başında ayrılmıştı. Yerine de geçici olarak yardımcısı Roberto Di Matteo geti- rilmişti. Yani 1982’de Bayern’e rakip olan Aston Villa’nın o sezon geçtiği yolların bir benzerinden geçmek- teydi Chelsea. Elbette Chelsea kadrosu, Villa’nınki kadar tekdüze oyunculardan kurulu değildi. Bu bakımdan Bayern, rakibi karşısında mutlak favori sayılmazdı. Ancak maçın Münih’te oynanması ve Chelsea’nin formsuzluğu gibi faktörler bir arada düşünüldüğünde Bayern’in kupaya çok daha yakın olduğu hesap ediliyordu. NitekimBayernmaça baskılı da başlamıştı ve özellikle Robben’in kanattan içeri sokularak yaptığı bindirmelerle etkili olmaya çalışı- yordu. Chelsea’nin katı savunma anlayışıysa uzun süre etkili olacaktı. Ancak 83. dakikaya gelindiğinde Bayern, Thomas Müller’in kafa şu- tunda aradığı golü buluyordu. Bitime az bir süre gelen bu golle birlikte artık Bayern adına en karamsar dü- şünen kişinin bile Bavyera ekibinin şampiyonluğundan şüphesi kalma- mıştı. Ne var ki beş dakika sonra Mata’nın kullandığı köşe atışından gelen topu çok sert bir kafa şutuyla ağlara gönderen Drogba, maçın uza- yacağını ilân ediyordu. Uzatma bölümlerinde Bayern’in eline çok büyük bir fırsat daha geçiyor ve Alman temsilcisi bir de penaltı kazanıyordu. Gelgelelim Robben’in atışında Cech gole izin vermeyecek ve 120 dakika sonunda da 1-1’lik eşitlik bozulmayacaktı. Bunun üzerine seri penaltı atışlarına geçildi. Burada da Chelsea’nin ilk atışında Mata’nın şutunu Neuer’in çıkarmasıyla avantaj Bayern’e geçecekti. Üçüncü penaltıların ardından da Bayern 3-2 öndeydi. Fakat dördüncü penaltıyı Olic’in, be- şinci penaltıyı da Schweinsteiger’in kaçırmasıyla rüzgâr bir anda tersine dönecek ve Drogba’nın da Chelsea’nin son penaltısını gole çevirmesi üzerine kupa, İngiliz temsilcisinin olacaktı. Kendi seyircisi önünde son ana kadar avantajlı götürdüğü bir maçta kaşla göz arasında peş peşe kaçan iki penaltıyla kupayı kaybetmek de bir kulübün başına gelebilecek en fena tecrübelerden biriydi. Daha önce de söylediğimiz gibi, büyük bir yıkıma yol açabilecek cinsten bir darbeydi bu. Fakat Bayern bu darbenin ardından da anında doğ- rulmasını bilecek ve ertesi sezon fi- nalde Dortmund’u 2-1 mağlup ede- rek beşinci kez Avrupa şampiyonu olmayı başaracaktı. Üstelik final yolunda Barcelona’yı içeride 4-0, dışarıda da 3-0’lık çarpıcı skorlarla devirerek tüm izleyenlere parmak ısırtmışlardı. Finalde galibiyeti geti- ren golü son dakikada Robben’in atması bile Bayern’in yıkılmaz karakterini özetler nitelikteydi zira bir yıl önce kaybedilen finalde uzatmalarda penaltı kaçıran isimde Robben’den başkası değildi. O da o travmadan çıkıp takımına Şampi- yonlar Ligi şampiyonluğunu getiren kahramana dönüşmüştü. 2012 Şampiyonlar Ligi Finali: BayernMünih 1-1 (3-4 p) Chelsea Bayern Münih 2012 Şampiyonlar Ligi finalinde İngiltere’nin Chelsea takımıyla karşılaşmış, normal süre 1-1 sona ererken, Almanların uzatma bölümünde kazandığı penaltıyı Robben kaçırınca seri penaltı atışlarına geçilmiş ve sonunda gülen taraf İngiliz temsilcisi olmuştu.... Bavyeralılar Chelsea karşısında penaltılarla kaybettikleri finalin ardından ertesi sezon bir kez daha kupanın bir kulpundan tutmayı başarmıştı. Bayern, Borussia Dortmund’la oynadığı finali, bir yıl önceki finalde penaltı kaçıran Robben’in attığı golle kazanıp yeni bir zafer daha elde edecekti... 118 119

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==