TamSaha 189. Sayı / Ağustos 2020

İngilizlerin gelmiş geçmiş en önemli futbol kahra- manlarından biri Stanley Matthews’tur. 50 yaşına kadar profesyonel seviyede futbol oy- nayan, 41 yaşında Avrupa’da yılın fut- bolcusu seçilerek Ballon d’Or ödülüne lâyık görülen, 48 yaşında da ülkesinde yılın futbolcusu olma onurunu yaşa- yan Matthews, bu kadar uzun bir kari- yer geçirmesine karşın ülkesinde sadece Blackpool ve Stoke City forma- ları giydiği için elle tutulur başarılar- dan uzak kalmıştı. Doğu büyüdüğü yer Stoke’tu ve kendisi 32 yaşına kadar şehrinin takımında forma giymişti. 1930’larda ve 1940’larda futbol dünya- sında henüz transfer çılgınlığı yaşanmadığından onu Stoke’tan koparmaya çalışan da olmamıştı. Kulübü yaşlandığını düşündüğündeyse bir sayfiye kenti olan Blackpool’a gitmişti ama futbolu bırak- maya da niyeti yoktu. Kariyerinin tek büyük kupasını da Blackpool ile 1953 yılında Federasyon Kupası’nda zafere ulaşa- rak kazanacaktı. 38 yaşında çıktığı ve 4-3’lük galibiyetleri ile biten finalde biri galibiyet golü olmak üzere iki golün asistini yapan Matthews, maçın kahramanı olmuş, söz konusu final de İngiliz futbol literatürüne “Matthews Final” olarak geçmişti. AncakMatt- hews’un oynadığı takımlar ligde en fazla ikinci sırayı görebilmişti. Teselli olarak Matthews’un Stoke City ile iki kez ikinci ligde şampiyon olup birinci lige çıktığını ve bu iki şampiyonluğun arasında tam 30 sene olduğunu (ilkinde 18, ikincisinde 48 yaşın- daydı) da belirtmeden geçmeyelim. Stanley Matthews Matthews’un yıllanmış şarap tadında olduğu 1940’larda ve 1950’lerde, İngiliz futbolunun bir diğer büyük yıldızıysa TomFinney’di. Zaman zaman Matt- hews gibi sağ açıkta, zaman zaman da santrfor olarak görev yapan Finney de kariyerini doğup büyüdüğü kentin ta- kımı olan Preston North End’de geçir- mişti. Altyapısında futbola başladığı Preston’da 38 yaşına kadar futbol oynayan Finney, takımı adına 200’ün üzerinde gol de atmıştı. Ancak ne denli etkili bir oyuncu olursa olsun Preston ile hiçbir kupa kazanama- mıştı. Aslında 1952-53 sezonunda buna çok da yaklaşmıştı. Ne var ki sezonun sonu geldiğinde Preston, şampiyon Arsenal ile aynı puanda ol- masına karşın rakibine sekiz averaj farkıyla teslimolmuştu. Beş yıl sonra bir kez daha ligi ikinci sırada bitiren Preston, 1960-61 sezonundaysa büyük bir düşüş yaşayarak son sırada kalmış ve lige veda etmişti. Finney de bu hayal kırıklığının üzerine futbolu bırakma kararı alacaktı. İtalyan futbolunun bir diğer önemli ismi Daniele De Rossi de kariyerini lig şampiyonluğu göremeden ta- mamlayanlardan. De Rossi, İtalya’nın 2006’daki son dünya şampiyonu olan kadrosunda yer alıyordu. Hatta Fransa ile oyna- nan finalde zaferi getiren penaltı atışlarından birini gole çevirmeyi de bil- mişti. Roma altyapısında futbola başlayan De Rossi, sonrasında da kariyerinin tamamını başkent ekibinde geçirecekti. Ne tuhaftır ki Roma, 2000-2001 sezonunda şampiyon olduktan birkaç ay sonra De Rossi altyapıdan o şampiyon takımın kadrosuna yükseltilmişti. Ancak De Rossi, bu kulüpte geçirdiği 18 sezonda bir Serie A şampiyonluğu göremeyecek, teselliyi ise iki İtalya Kupası zaferiyle bulacaktı. İşin daha da garibi, De Rossi kariyerinin en sonunda Roma’dan ayrıldığında Arjan- tin’e, Boca Juniors’a gitti. Ancak söz konusu 2019-2020 sezonunun ortasında, ailevi birtakım sebepleri öne sürerek Boca’dan ayrıldı ve futbolu da bıraktı. Onun bu kararından birkaç ay sonraysa Boca, Arjantin şampi- yonu oldu. İtalya’da 1990’ların en önemli golcülerinden biri olan Giuseppe Signori, 1993, 1994 ve 1996’da Serie A’da gol krallıkları yaşamıştı. O yıllarda Serie A halen daha dünyanın en prestijli ligi konumundaydı ve bu ligde üç defa gol krallığını elde etmesi sayesinde de Sig- nori dünya genelinde “gol” denildiği zaman akla gelen ilk isimlerden biri olmuştu. Serie A kariyerinde Foggia, Lazio, Sampdoria ve Bologna formaları giyen Signori, bu ligde toplamda 187 kez ağları havalan- dırsa da bu goller, ona bir şampiyonluk göstermeye yetmemişti. Gördüğü en iyi derece, Lazio ile 1994-95 sezonunda yaşadığı ikincilikti. Gollerle dolu kariye- rinde bir kupanın kulpundan tutabildiği tek an ise 1991’de Foggia ile Serie B’de yaşadığı şampiyonluktu. Aslında Brezilyalı isimleri bu yazı konusu çerçevesinde değerlendirmek biraz karı- şıklığa neden olabilir. Zira Brezilya’da ulusal lig statüsündeki Serie A 1971’de baş- lamıştı. Öncesindeyse her ne kadar daha sonraları geriye dönük olarak ulusal şam- piyona kabul edilecek olan Brezilya Kupası ve Roberto Gomes Pedrosa Turnuvası gibi iki organizasyon olsa da eyalet ligleri ön plandaydı. Serie A’nın kurulmasından sonra da eyalet liglerinin prestiji bir müd- det daha bu yeni şampiyonadan önde ol- mayı sürdürecekti. Dolayısıyla Brezilyalı bir futbolcunun kariyerini 1970’lerden evvel ulusal lig şampiyonluğu üzerinden görebilmek zatenmümkün değilken, sonraki dönemde de Serie A şampiyonluğu olmayanları “şampiyonluk görmemiş” ola- rak addetmek teknik açıdan doğru olsa da vicdani açıdan biraz haksızcaydı zira ta- kımlar, kendi eyalet liglerini kazanabilmek için en az Serie A’da verdikleri kadar mücadele veriyorlardı. Brezilya futbolunun 1970’ler ve 1980’lerdeki en büyük yıldızlarından olan Socrates de aslında anlatmaya çalıştığımız bu dertten fazlasıyla muzdaripti. Efsanesi olduğu Corinthians ile Sao Paulo Eyalet Ligi’nde üç şampiyonluk yaşayan Socrates, buna karşılık Brezilya Serie A’da mutlu sona ulaşamamıştı. 1984-85 sezonunda Avrupa havası almak isteyen yıldız oyuncu o sezon Fiorentina’da top koşturmuştu fakat Mor Menekşeler de İtalya Serie A’nın zirvesine uzaktı. Ülkesine döndükten sonra da Fla- mengo formasıyla bir Rio Eyalet Ligi şam- piyonluğu gören Socrates, Brezilya Serie A’daysa şeytanın bacağını yine kırama- mıştı. Giuseppe Signori Socrates TomFinney Daniele De Rossi 71 70

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==